Dolar
32.48
Euro
34.95
Altın
2,332.95
ETH/USDT
3,177.00
BTC/USDT
64,788.00
BIST 100
9,716.77
Politika

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kim buna serbest piyasa diyorsa onu gelsin külahıma anlatsın

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kim buna serbest piyasa diyorsa, piyasa ekonomisi diyorsa onu gelsin külahıma anlatsın." dedi.

21.02.2019 - Güncelleme : 21.02.2019
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kim buna serbest piyasa diyorsa onu gelsin külahıma anlatsın

Denizli

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisince 29 Ekim Bulvarı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.

AK Parti'ye yoldaşlık yapan, AK Parti'yi her zaman bağrına basan Denizli'ye şükranlarını sunan Erdoğan, "24 Haziran seçimlerinde yüzde 48 ile şahsıma ikinci defa cumhurbaşkanlığı görevini verdiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. İnşallah bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sizlerin güvenine, teveccühüne mazhar olmaya çalışacağız." ifadesini kullandı.

Alandaki gençlerin "Dik dur eğilme bu millet seninle" şeklindeki tezahüratları üzerine Erdoğan, "Gençler şunu unutmayın, biz evelallah sadece ve sadece Rabbimizin huzurunda rükuda ve secdede eğildik, bunun dışında hiçbir yerde eğilmedik. Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz." karşılığını verdi.

Denizli'nin 24 Haziran'da yüzde 50 oy oranıyla Cumhur İttifakı'na oyunu vererek Denizli'de "1 numara" yaptığını hatırlatan Erdoğan, Denizli'nin potansiyelinin çok daha fazla olduğunu bildiklerini, Denizli'yi çok daha yukarılarda zirvelerde görmek istediklerini dile getirdi. 

Denizli'nin oy oranlarıyla tüm Türkiye'ye örnek olmasını arzu ettiklerini, Denizli'ye zirvenin yakışacağını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu anda Cumhur İttifakı'nın karşısında kimler var? Zillet ittifakı var, illet ittifakı var. Peki bunun içinde kimler var? CHP, PKK terör örgütünün siyasi temsilcisi olan HDP, bunun yanında söylemek istemem ama adı İYİ Parti olan İP var, bir de Saadet var. Şimdi dikkat ediyorum, Ankara'da çok enteresandır, zillet ittifakı adayının resimleri var ama resimlerinin altında CHP'nin logosu yok, HDP'nin logosu da yok. Aynı şeyi diğer illerde de yapıyorlar, niye biliyor musunuz? Çünkü aday bilinsin ama kimin adayı olduğu anlaşılmasın diye bunu yapıyorlar. Çünkü benim milletim bölücü terör örgütünün desteklediği kişilere oy verir mi? Denizli'de verir mi? İşte zillet ittifakına, illet ittifakına inşallah 31 Mart'ta bir Osmanlı tokadı yakışır değil mi?"

"Cumhur İttifakı'nın zaferi bir tarihtir"

Ana kademe, kadın kolları ve gençlik kollarına da seslenen Erdoğan, "Ne kaldı? 38 gün kaldı. Gece-gündüz demeden çalışıyor muyuz? Tüm akraba, ahbap, yakın, komşu onlara ulaşıyor muyuz? Onlara biraz sonra sizlere anlatacaklarımı anlatmanız lazım. Şunu unutmayın, Cumhur İttifakı'nın zaferi bir tarihtir." dedi.

Denizli'nin 31 Mart seçimlerinde kendinden bekleneni yapacağını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Cumhur İttifakı olarak Denizli'de inşallah bu sefer rekor kıracağız. Bunun için öncelikle çok çalışmamız, birlik, beraberlik, dayanışma içerisinde olmamız gerekiyor. Teşkilatlarımızdan üyelerimize, AK Parti'ye ve Milliyetçi Hareket Partisi'ne gönül vermiş kardeşlerime, herkese diyorum ki aman ha içinizde bir olun, beraber olun, iri olun, kardeşliğinize gölge düşürmeyin ve hep birlikte Türkiye olun. Çünkü maalesef hala istediğimiz konsolidasyon olmuş değil, bunu başarmamız lazım. Ben bunu başaracağımıza inanıyorum. Çalmadık kapı, halini hatırını sormadık hiçbir insanımızı bırakmamalıyız. 

Denizli'deki 1 milyonu aşkın vatandaşımızın her birinin gönlüne girmeliyiz. Gençlerden başlayarak, 31 Mart seçimlerinin ülkemiz, milletimiz ve geleceğimiz için ehemmiyetini herkese anlatmalıyız. 31 Mart'ın sadece bir belediye değil beka seçimi olduğunu, 2023 hedeflerimize ulaşmamız için kritik önemde olduğunu Denizli'deki her bir vatandaşımıza izah etmeliyiz."

Vatandaşlara, "Denizli, 31 Mart'ta ülkene sahip çıkıyor musun? Denizli, 31 Mart'ta geleceğine sahip çıkıyor musun? Denizli, 31 Mart'ta sandığa, demokrasiye, milli iradeye sahip çıkıyor musun? Denizli, 31 Mart'ta Cumhur İttifakı'na sahip çıkıyor musun? Denizli, 31 Mart'ta tevazu, samimiyet ve gayretle 'memleket işi gönül işi' diyor musun? Denizli, 31 Mart'ta gönül belediyeciliğine 'evet' diyor musun?" sorularını yönelten Erdoğan, "evet" yanıtının ardından, "Rabbim sizlerden razı olsun. Bu ne güzellik, bu ne birliktelik." dedi.

Sebze ve meyvedeki fiyat artışları

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kim buna serbest piyasa diyorsa, piyasa ekonomisi diyorsa onu gelsin külahıma anlatsın." dedi.

"Diyorlar ki 'AK Parti kuyruk getirdi.' İki kuyruk var, bir kuyruk yokluklar kuyruğudur." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu, CHP'nin dönemlerine rastlar. Şimdiki kuyruk yokluk kuyruğu değil, bereket kuyruğu, varlık kuyruğu. Nedir? Fırsatçılara ders verme kuyruğu." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

"Vesayet dönemlerinde milletin iradesine ipotek koyanlar, kendilerini milletin üstünde görenler, bizim dik duruşumuzdan hazımsızlık duyuyor. Uzun yıllar Türkiye'ye emir veren, direktif veren güçler, bizim bağımsız hareket etmemizden rahatsızlık duyuyor. Size o sözü vermemiş miydim, inlerine gireceğiz dememiş miydim? Hala peşlerindeyiz, onlar kaçacak biz kovalayacağız, her şeyimizle. Benim milletimin huzurunu kaçıranları, biz huzursuz edeceğiz. Cumhur İttifakı'nın karşısına dörtlü bir çete çıkardılar. Bu dörtlü çetenin kumandasını da Kandil ve Pensilvanya'ya verdiler. Millet ve memleket düşmanlarının yeni bir oyun içinde olduğunu görüyoruz. 17 yılın hesabını milletten sormak için siyaset mühendisliklerine başvuruyorlar. Terör elebaşlarının dolaylı destek açıklamasından hiçbir CHP yöneticisi rahatsız olmuyor. Bu utanç sahnesi karşısında CHP'nin başındaki zat tek kelime etmiyor. FETÖ soruşturmalarında gözaltına alınan şaibeli bir ismi, 15 Temmuz gecesi 11'i polis, 23 şehidimizin olduğu Ankara'daki bir ilçemize belediye başkan adayı yapıyorlar. Ecdadımız 'et kokarsa tuz basılır, tuz kokarsa ne çare' diyor. Maalesef CHP'de tuz çoktan kokmuştur. 

"Başarı destanlarının tamamını beraber yazdık"

Erdoğan, siyasetin, gönüller kazanma, gönülleri fethetme sanatı olduğunu, bunun yolunun da millete hizmet etmekten geçtiğini söyledi. 

Siyasetçinin eserleriyle, ülkeye ve millete kazandırdıklarıyla konuştuğunu belirten Erdoğan, seçim dönemlerinin siyasetçilerin millet tarafından hesaba çekildiği, millete hesap verdiği dönemler olduğunu belirtti.

Son 17 yılda 14 kez halkın huzuruna çıktıklarını ifade eden Erdoğan, "Sizleri hakem kıldık. 14 kez sizlere icraatlarımızı, ülkemizi ve şehrimizi nereden nereye taşıdığımızın, yaptıklarımızın ve yapamadıklarımızın hesabını verdik. Milletimizin onay ve icazetiyle hizmet yolculuğumuza devam ettik. Bugüne kadar AK Parti'nin istikametini sizler belirlediniz, rotamızı sizler çizdiniz. Türkiye'nin 17 yıllık kazanımlarının hepsinde bizimle beraber sizin de imzanız bulunuyor. Ekonomi, ticaret, eğitim, ulaşım, sağlıktaki başarı destanlarının tamamını beraber yazdık." diye konuştu. 

İhracatı 36 milyar dolardan 170 milyar dolara, milli geliri ise 3 bin 500 dolardan 11 bin dolar seviyesine çıkardıklarını anımsatan Erdoğan, "Türk siyasetinin üzerinde demokrasinin kılıcı gibi sallanan vesayet gölgesini 2010 ve 2017 halk oylamasıyla beraber kaldırdık. Türk demokrasisinin utanç sahnelerine medya patronlarının başbakan, bakan belirlediği o kötü günlere beraber son verdik. Türkiye'yi alan el konumundan veren el konumuna beraber getirdik." ifadelerini kullandı. 

Göreve geldiklerinde IMF'e borcun 23,5 milyar dolar, Merkez Bankasının döviz rezervinin ise 27,5 milyar dolar olduğunu hatırlatan Erdoğan, şunları belirtti:

"IMF'in başkanıyla Davos'ta konuşuyoruz. Kendisine şunu söyledim, 'Türkiye'nin başbakanı siz değilsiniz, Türkiye'nin Başbakanı benim.' dedim. 'Sen verdiğin parayı tahsille görevlisin. Gelip de Türkiye'yi idare etme, böyle bir görevin yok. Paranı alıyor musun, alıyorum, gerisine karışma. Türkiye'yi ben idare edeceğim, sen değil.' Ne oldu? O IMF'in başından çekti gitti, bu kardeşiniz Türkiye'nin hem Başbakanlığını, arkasından da Cumhurbaşkanlığını üstlendi ve Mayıs 2013'te IMF'ye olan borcu sıfırladık, bitirdik. Bizim şimdi IMF'ye borcumuz yok. Bay Kemal diyor ki, 'Bunlar şimdi IMF'nin kapısına giderler.' diyor. Bay Kemal, o CHP'nin işi. IMF'nin kapısına siz gittiniz, bizi IMF'ye siz borçlu kıldınız, biz değil ve sizin borçlandığınız, o borçları biz sildik. Bak, bir zamanlar ekonomiyi teslim ettiğiniz soyadı Derviş olan bir zat vardı, nerede şimdi? Sayın Bahçeli de anlattı geçenlerde onun durumlarını, şimdi nerede? Kayıp, yok, onu gönderenlerin yanında, şimdi Amerika'da. Bu oyunları biz bozduk." 

Merkez Bankasının 27,5 milyar dolar olan döviz rezervinin Başbakanlığı döneminde 136 milyar dolara kadar çıktığını anımsatan Erdoğan, şu anda da 100 milyar dolar civarında olduğunu ve daha da yükseleceğini söyledi.

"Gerekirse ürün çeşitlerini de artıracağız"

"Güçlüyüz, ayağımız yere sağlam basıyor artık" ifadesini kullanan Erdoğan, kurulan tezgahları da bozduklarını dile getirdi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki günlerde patlıcan, sivri biber, patates soğan sohbeti olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Dedik ki, 'Böyle giderseniz bu oyunu da bozarız.' Tanzim satışlarını kurduk mu, başlattık mı? Eğer bu iş 31 Mart'a kadar düzeldi, düzeldi, zaten yarı yarıya düştü. 31 Mart'tan sonra TESKOMB ve TESK adlı kuruluşlarla masaya oturacağız ve onlarla beraber en ücra köşedeki mahallelerdeki marketlere varıncaya kadar onlarla bu satışları yapacağız, gerekirse ürün çeşitlerini de artıracağız. Çünkü bizim derdimiz ne biliyor musunuz? Vatandaşa en uygun, en ucuz fiyatla ürünü getirebilmek. Çünkü biz sömürü düzenlere aracı olamayız. Vatandaşını sömürenlerle beraber olamayız. Eğer kim buna serbest piyasa diyorsa, piyasa ekonomisi diyorsa onu gelsin külahıma anlatsın." 

Kendi alanının ekonomi olduğunu ve özel sektörden geldiğini hatırlatan Erdoğan, neyin ne olduğunu bildiğini ifade etti. 

Cumhuriyet mitingleri üzerinden darbe çığırtkanlığı yapanları hatırlatan Erdoğan, alandakilere, "Gezi olaylarında sokaklarımızı karıştırmaya çalışanlara hadlerini bildirdik mi? Çukur eylemleriyle vatanımızı bölmek isteyen teröristleri, açtıkları çukurlara yine sizlerle beraber gömdük mü? 17- 25 Aralık emniyet yargı girişimiyle, 15 Temmuz kalleş darbe teşebbüsünü beraber püskürttük mü?" diye sordu.

"Bu böyle akşam yalan, sabah iftira"

Erdoğan, 15 Temmuz gecesi herkesin meydanlarda olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti: 

"Ancak bir kişi meydanlarda değildi. Ben Atatürk Havalimanı'na inerken, eşim, torunlarım, kızım, damadım yanımızda son ana kadar nereye ineceğimizi pilota söylemedik. Son anda 'Şuraya iniyoruz, Atatürk Havalimanına' dedik. Gece 01.15, biz indik. Meğerse Bay Kemal 23.15'te Atatürk Havalimanı'na gelmiş ve oradan da Fetocuların nezaretinde tankların arasından Bakırköy Belediyesine gitmiş. Ve utanmadan ne diyor biliyor musunuz? 'Benim de haberim olsaydı gelirdim.' diyor. Milyonlar meydanlara dökülmüş, 'Benim de haberim olsaydı gelirdim' diyor. Yanı başında Atatürk Havalimanı'nda 100 binler var. Beyefendi, 'Haberim olsaydı...' Bu böyle akşam yalan, sabah iftira. 'Bay Kemal' denince tanımı bu. Ben soruyorum benim sevgili milletim, Allah aşkına bu adama hala oy mu vereceğiz."

CHP'ye gönül verenlere de seslenen Erdoğan, "Ne olur başınızı iki elinizin arasına alın. Bak bu adam böyle bir adam. Bu, yalan ve iftiradan başka bir şey tanımaz. Buna artık gereken dersi vermeniz lazım. Bu teröristlerle artık yan yana, onlarla omuz omuza. İşte şimdi de HDP ile omuz omuza, beraber yürüyorlar. İşte İzmir'de onlarla beraberler." dedi.

Denizli'de iki dönem Belediye Başkanlığı, daha sonra da Ekonomi Bakanlığı yapan Nihat Zeybekci'nin İzmir'de büyükşehir belediye başkan adayı olduğunu hatırlatan Erdoğan, İzmir Körfezi'nin, İstanbul Körfezi ve Kocaeli'yi devralmadan önceki körfez gibi pislikten geçilmediği belirtti. 

İzmir gibi bir şehre bu durumun yakışmadığını belirten Erdoğan, susuz olan İzmir'e suyu Devlet Su İşleriyle kendisinin getirdiğini, demir yollarının da çalışmadığını, İzban'ı da Ulaştırma Bakanlığıyla yaptıklarını anımsattı. 

CHP'ye gönül verenlere, hakikatin bu olduğunu söyleyen Erdoğan, "Sizlere şimdi aslan gibi içinizden birisini, Nihat Zeybekci'yi gönderiyoruz. İnşallah Denizli'yi nasıl devraldığımızda berbattı, daha sonra pırıl pırıl bambaşka bir şehir haline geldi, şimdi diyoruz İzmir'i de layık olduğu şehir olmaya dönüştürelim. Bunu biz yaparız." diye konuştu.  

"Şimdiki kuyruk fırsatçılara ders verme kuyruğu"

Belediyeciliğin AK Parti'nin işi olduğunu belirten Erdoğan, "Bunlar, bu işlerden anlamaz. Bunların işi 3 Y, yolsuzluk, yasak, yokluk... Diyorlar ki 'AK Parti kuyruk getirdi.' İki kuyruk var, bir kuyruk yokluklar kuyruğudur. Bu, CHP'nin dönemlerine rastlar. Burada yaşça benim kıratımda olanlar veya daha büyük olanlar bilir. Yağ kuyruklarını, benzin kuyruklarını, ekmek kuyruklarını bilirler. İktidarda CHP, SHP vardı. Birbirinden farkı var mı bunların? Şimdiki kuyruk yokluk kuyruğu değil, bereket kuyruğu, varlık kuyruğu. Nedir? Fırsatçılara ders verme kuyruğu." diye konuştu. 

Vatandaşın Tanzim Satış noktalarında yüzde 50 daha ucuz sebze ve meyve aldığına işaret eden Erdoğan, Isparta'da depolarda 400 bin ton elma olduğunu öğrenince Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ı arayarak, "Hemen bir talimat ver. Biz buranın elmasını tanzim satışlara gönderelim. Çok ucuz fiyatla elmaları bu depolardan kaldırmış olalım." dediğini anlattı. 

Kazananın, üreten ve tüketen olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Biz haksızlığa fırsatçılığa 'dur' diyoruz. Bundan sonra da bunu yapmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şayet bugün dünyanın en ücra köşelerinde bayrağımız gururla dalgalanıyorsa, bu başarı hepimizindir. Afrika'dan Asya'ya, Avrupa'dan Latin Amerika'ya kadar iş adamlarımız milyar dolarlık projelere imza atıyorsa, bu yine beraberliğimizin eseridir. Bugün Türk vatandaşları, dünyanın 70 ülkesine vizesiz gidebiliyorsa, pasaportunu yanında iftiharla taşıyabiliyorsa, bu dayanışmamızın sonucudur. Bugün Türkiye, umudun, barışın, başarının ve adaletin sembolü haline dönüşmüşse bu bizimle beraber sizin çabalarınızın ürünüdür." değerlendirmesinde bulundu. 

"Bağımsız hareket etmemizden rahatsız oluyor"

Şair Mehmet Akif Ersoy'un şiirinden "Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez; toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez." mısralarını okuyan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Son 17 senede aramıza ayrılığın, fitnenin, fesatçıların girmesine asla müsaade etmedik. Sırt sırta vererek hem ülkemizin bekasına yönelen tehditleri bertaraf ettik hem de Türkiye'ye tarihinin en büyük başarılarını yaşattık. Allah'ın izniyle birlik, beraberlik ve dayanışmamızı koruduğumuz sürece aşamayacağımız hiçbir engel, üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir zorluk yoktur. Meyve veren ağaç taşlanır. Başaranın hasmı, çekemeyeni bol olur. Elbette bizim bu başarılarımız nasıl milletimizi mutlu ediyorsa, kimi ülkeleri, içimizdeki kimi derin odakları da rahatsız ediyor. Türkiye'nin son 17 yılda katettiği mesafeden, gerçekleştirdiği reformlardan, eski Türkiye sevdalıları hazımsızlık duyuyor. Bu ülkeyi kendi tapulu mülkü gibi gören, çalışıp üretmek yerine, ranttan para kazanmaya alışmış lobiler, para musluklarının kesilmesinden rahatsız oluyor. Vesayet dönemlerinde milletin iradesine ipotek koyanlar, kendilerini milletin üstünde görenler, bizim dik duruşumuzdan hazımsızlık duyuyor. Uzun yıllar Türkiye'ye emir, direktif veren güçler, bizim bağımsız hareket etmemizden rahatsız oluyor."

Türkiye'nin Suriye ve Irak ile ilgili attığı adımların bu ülkelerle ilgili planları, kirli hesapları olanları rahatsız ettiğinin altını çizen Erdoğan, "Gezi Olayları, 17-25 Aralık girişimi, 15 Temmuz darbe teşebbüsü, DEAŞ'tan PKK'sına kadar farklı terör örgütlerinin aynı anda üzerimize salınması bu rahatsızlıkların birer dışa vurumudur." dedi. 

"Milletimin huzurunu kaçıranları, biz huzursuz edeceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gabar, Cudi, Tendürek, Kandil'e, girdik mi? İnlerinde bunları bitirdik mi? Size o sözü vermemiş miydim? İnlerine gireceğiz dememiş miydim? Hala peşlerindeyiz. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Benim milletimin huzurunu kaçıranları, biz huzursuz edeceğiz. Anlarlar veya anlamazlar. Bilsinler ki bundan sonra da peşlerindeyiz." diye konuştu. 

Yaz aylarında kur-faiz-enflasyon şer üçgeni üzerinden yapılmaya çalışan ekonomik suikast girişiminin de bu hazımsızlığın bir işareti olduğunu anlatan Erdoğan, dünyada birçok devleti felç edecek ekonomik, siyasi ve toplumsal olarak çökertecek teşebbüsü devlet ve millet dayanışmasıyla aştıklarını dile getirdi. 

"Dörtlü çetenin kumandasını Kandil ve Pensilvanya'ya verdiler"

"Bizi proje terör örgütleri, döviz kuru üzerinden sindirmeye çalışanlar hamdolsun hedeflerine ulaşamadılar." ifadesini kullanan Erdoğan, şunları söyledi:

"31 Mart seçimleri, bu kesimleri yeniden heveslendirmişe, bitlerini kanlandırmışa benziyor. Millet ve memleket düşmanlarının yeni bir oyunun içinde olduğunu görüyoruz. Sizlerle hesaplaşmak, sizlere ders vermek, 17 yılın hesabını milletten sormak için siyaset mühendisliklerine başvuruyorlar. 24 Haziran'da başlattıkları ancak muvaffak olamadıkları projeyi tekrar piyasaya sürdüler. Cumhur İttifakı'nın karşısına içinde terör örgütünün siyasi uzantılarının da olduğu dörtlü bir çete çıkardılar. Bu dörtlü çetenin kumandasını da Kandil ve Pensilvanya'ya verdiler. Dörtlü çetenin seçim stratejilerinden, aday listelerine kadar tüm süreci Pensilvanya'daki şarlatan, Kandil'deki terör baronları yönetiyor. Acaba niye CHP, HDP ile iş birliği yapıyor? Bu HDP'nin arkasında kimler var? Terör örgütü var. Benim Denizlili kardeşim bunlara prim verir mi..? Öyleyse gelin sandıkta bunları gömelim.

Kendileri, gelip seçime girseydi, niye girmediler? Neden cesaret edemediler? Kandil'deki terör elebaşları HDP ile beraber CHP'ye de siyasi koçluk, seçim danışmanlığı yapıyor. Geçen hafta bir tanesi çıkmış 'AK Parti'nin karşısında kim varsa onunla birlikte olun' diyorlar. Örgütün Meclis'teki temsilcileri de 'Şuralarda kazanacağız, batıda AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz' diye beyanatta bulunuyor. Çok daha vahimi, terör elebaşlarının dolaylı destek açıklamasından hiçbir CHP yöneticisi rahatsız olmuyor. Bu utanç sahnesi karşısında CHP'nin başındaki zat tek kelime dahi etmiyor. Çıkıp milletin huzurunda 'Ne münasebet, bizim terör örgütünün desteğine ihtiyacımız yok' demiyor, diyemiyor." 

Muhalefetin, marjinalleri, bölücü terör örgütüne çiçek atan, sahip çıkan şahısları İstanbul'un en merkezi ilçelerinde aday gösterdiğine dikkati çeken Erdoğan, "FETÖ soruşturmalarında gözaltına alınan şaibeli bir ismi, 15 Temmuz gecesi 11'i polis, 23 şehidimizin olduğu Ankara'daki bir ilçemize belediye başkan adayı yapıyorlar." ifadesini kullandı. 

"Et kokarsa tuz basılır, tuz kokarsa ne çare" atasözüne atıfta bulunan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Maalesef CHP'de tuz çoktan kokmuştur. CHP, mevcut yönetim elinde içine düştüğü ihanet çukurunda günden güne daha fazla boğulmaktadır. Ülkemizdeki ana muhalefet partisinin böyle bir duruma düşürülmesi gerçekten üzüntü vericidir."  

"Cumhurbaşkanlığımız döneminde tam 7 kez geldik"

İbni Batuta'nın seyahatnamesinde Denizli'yi "Kumaşları da şahsiyetleri gibi sağlam, güzel insanların şehri." sözleriyle tarif ettiğini belirten Erdoğan, kendilerinin de karakterleri sağlam, ahdine vefalı, kavline sadık Denizli'nin güzel insanlarına layık olmaya çalıştıklarını söyledi. Bunun için her fırsatta Denizli'ye geldiğini ifade eden Erdoğan, "Başkaları Denizli'nin yolunu seçimden seçime hatırlarken, biz sadece Cumhurbaşkanlığımız döneminde tam 7 kez geldik. Hemen her gelişimizde sizlerin gururuna, heyecanına ortak olduk." diye konuştu.

Yaklaşık 2 ay önce, 18 Aralık'ta toplam yatırım bedeli 1 milyar 350 milyon lirayı bulan 275 kalem eseri resmen hizmete sunduklarını anımsatan Erdoğan, son 17 yılda Denizli'ye 23 milyar lira yatırım yaptıklarını bildirdi. 

Erdoğan, eğitimde 3 bin 897 derslik, yükseköğrenim öğrencileri için 4 bin 798 kişi kapasiteli yurt binaları açtıklarını belirterek, gelecek yıl da Denizli ve Çivril'de 2 bin 300 kişi kapasiteli yurt binaları açacaklarını söyledi.

"Yıl sonunda Çivril'i doğal gazla buluşturuyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir müjde vereyim, inşallah yıl sonuna kadar Çivril'i doğal gazla buluşturuyoruz. Onun için çok çalışacaksınız." dedi. Denizlili gençler için spor salonları, gençlik merkezleri inşa ettiklerini aktaran Erdoğan, 20 bin seyirci kapasiteli stadyumun, Tavas gençlik merkezinin proje çalışmaları ve Acıpayam gençlik merkezinin ihale sürecinin devam ettiğini dile getirdi.

Büyükşehir belediyesinin şehir merkezindeki eski stadyumun yerine 31 bin metrekare alana sahip bir millet bahçesi yapacağını bildiren Erdoğan, "Millet bahçeleri bizim için çok önemli. Millet bahçesinin de uygun bir yerine en azından bin metrekare bir millet kıraathanesi... Bu millet kıraathanesinde de gençlerimiz gelecekler çayını, kahvesini, kekini, simidini orada yudumlayacak, herhangi bir ücret yok." diye konuştu.

Şehirdeki ihtiyaç sahiplerine, şehit yakınlarına, yaşlılara, engellilere, asker ailelerine toplam 1,3 milyar lira tutarında destek sağladıklarını ifade eden Erdoğan, sağlıkta 13'ü hastane 29 tesisi şehre kazandırdıklarını, Denizli için yapımı, ihalesi ve plan proje çalışmaları devam eden toplam 24 sağlık tesisi bulunduğunu söyledi.

Bin yataklı şehir hastanesinin ihale aşamasında olduğunu, en kısa sürede ihaleyi yapıp inşaata başlanacağını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Denizli'de 11 bin 539 konut projesini hayata geçirdik. İmar Barışı'ndan şehrimizde 115 bin vatandaşımız faydalandı. Ulaşımda, burası da çok önemli, geldik, 79 senede 65 kilometre bölünmüş yol yapılmış, biz bunu 16 senede 423 kilometreye çıkardık. Farkımız bu. Toplam maliyeti 1,5 katrilyon lira olan 11 yol projemizin yapımı da devam ediyor. Nereler? Denizli Çalyolu'nu, Uşak-Çivril-Denizli yolundaki 4 köprüyü bu yıl tamamlıyoruz. Denizli-Çardak ayrımı Sivaslı-Uşak yolunu, Denizli çevre yolu ve Honaz Tüneli'ni, Denizli-Çardak Havalimanı yolunu, Pamukkale-Akköy yolunu ve Muğla-Kale-Tavas-Denizli-Serinhisar ayrımı yolunu önümüzdeki yıl tamamlıyoruz. Aydın-Denizli-Antalya otoyolunun ihalesi mart ayında yeniden yapılacak."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afyon-Denizli-Isparta-Burdur ve Ortaklar-Aydın-Denizli tren hattını yerli yazılımla rehabilite ettiklerini, çalışmaları gelecek yıl bitirmeyi hedeflediklerini belirtti.

Çardak Havalimanı'na yeni bir terminal binası yaparak, havalimanını büyütüp modernleştirdiklerini aktaran Erdoğan, havalimanının yolcu trafiğinin 37 binden geçen yıl 650 bine çıktığını bildirdi.

"Sulama projeleriyle 830 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık"

Denizli'de 1 teknopark, 11 Ar-Ge ve 21 tasarım merkezi kurduklarını anlatan Erdoğan, şehre 17 yılda 15 baraj ve 8 gölet inşa ettiklerini, 3 baraj ve 5 göletin daha şu anda inşa edildiğini söyledi.

Sulama projeleriyle 830 bin dekar araziyi sulamaya açtıklarını dile getiren Erdoğan, inşası süren tesislerle 74 bin dekar araziyi daha sulamaya açacaklarını ifade etti.

Denizli merkez ve civar yerleşim yerlerinin içme suyu ihtiyacını karşılamak için Akbaş Barajı'nı inşa ettiklerini ve sorunu çözdüklerini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Şimdi de 52 kilometre uzunluğunda isale hattı ve modern bir içme suyu arıtma tesisi inşa ediyoruz. Denizlili çiftçilerimizin hasretle beklediği Yenicekent iletim kanalını tamamlayıp hizmete aldık. Çiftçilerimizi elektrik masrafından kurtarıyoruz. 105 bin dekar araziye iletim kanalıyla Cindere Barajı'ndan su iletiyoruz. Ayrıca yeni yapılacak sulama şebekesiyle takriben 44 bin dekar arazi daha bu kanalla sulanacak. Bay Kemal diyor ki, 'çiftçiler battı, bitti, arsaları elinden gitti, aç, sefil.' Bay Kemal bak resmi rakam veriyorum sana, biz çiftçilerimize ne kadar tarımsal destek verdik biliyor musun? 1,9 katrilyon tarımsal destek verdik ama bay Kemal bunları bilmez, haberi yok bunlardan."

Denizlili iş insanlarına, girişimcilere 9,5 katrilyon tutarında yatırım teşviki sağladıklarını, desteklerle 26 bin kişilik ilave istihdam oluşturduklarını bildiren Erdoğan, kentteki 82 bin iş yerini toplam 1,3 milyar lira tutarında SGK prim teşvikiyle desteklediklerini söyledi. 

Erdoğan, "İnşallah bu hizmet ve yatırım hamlesini 31 Mart'tan sonra hızlandırarak devam ettireceğiz. Cumhurbaşkanlığında şahsım, büyükşehirde Osman Zolan kardeşim, ilçelerimizde de belediye başkanlarımız el ele vererek şehrimizi imar ve ihya etmeyi sürdüreceğiz. Sizlerden gerek partimizin gerekse Cumhur İttifakı'nın adaylarına çok güçlü bir destek bekliyorum." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilere, "Denizli, 31 Mart'ta tevazu, samimiyet ve gayretle memleket işi gönül işi diyor muyuz, gönül belediyeciliğine evet diyor muyuz, tercihimizi hizmet siyasetinden yana kullanıyor muyuz, Cumhur İttifakı'na destek veriyor muyuz, bir destan yazıyor muyuz?" diye sordu.

Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet vurgusu yapan Erdoğan, "Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. 31 Mart akşamı Denizli'den müjdeler bekliyorum." ifadesini kullandı.

Notlar

Miting alanında "Büyük usta Büyükşehir senin eserin", "Dik dur eğilme bu millet seninle" yazılı pankartlar dikkati çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve annesi merhum Tenzile Erdoğan'ın fotoğraflarının bulunduğu bir başka pankartta ise "Kadın vardır yiğit doğurur, oymağı devlet eder. Doğum günün kutlu olsun Reis. 26 Şubat 1954" ifadelerinin yer aldığı görüldü. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının öncesinde ve sonrasında AK Parti'nin seçim şarkılarından olan "Nereden nereye" adlı parçaya eşlik etti. Mitingde AK Parti'nin seçim şarkılarının yanı sıra "Onun Adı Recep Tayyip Erdoğan" adlı parça ilk defa çalındı.

Erdoğan, mitinglerde kullandığı tırın içinde yer alan haritada Denizli'yi raptiyeyle işaretledi. Erdoğan, konuşmasının ardından belediye başkan adaylarıyla vatandaşları selamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması öncesinde AK Parti Denizli İl Başkanı Necip Filiz, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan ile AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekci de birer konuşma yaptı.

Mitinge, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, AK Parti TBMM Grup Başkanvekili Cahit Özkan, milletvekilleri ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da katıldı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.