10 Ağustos 12 yıllık iktidara son veren gün olacak
MHP Genel Başkan Bahçeli, "10 Ağustos, Türkiye'de artık 12 yıllık iktidara son veren, Recep Tayyip Erdoğan'ın hülyalarını, rüyalarını, hayallerini yıkan bir gün olacak" dedi.

BURDUR
MHP Genel Devlet Bahçeli, Burdur'da partisinin Karamanlı İlçe Başkanlığını, ardından Tefenni Belediye Başkanı Ümit Alagöz'ü ziyaret etti.
Belediye Başkanlığı binasının balkonundan halka seslenen Bahçeli, 30 Mart'taki mahalli idareler seçimlerinin ardından partisinin kazandığı belediyeleri yerinde ziyaret etmek amacıyla başkanlık divanı üyeleri, bazı milletvekilleri ve merkez yönetim kurulu üyeleriyle Burdur'a geldiklerini söyledi.
Belediye Başkanı Alagöz'ü tebrik eden ve görevinde başarı dileyen Bahçeli, genç, dinamik ve birikimli bir dava insanı olan Alagöz'ün ilçeye büyük hizmetler sunacağına inandığını belirtti.
Cumhurbaşkanı seçimi
Yerel seçimlerin ardından cumhurbaşkanı seçimi sürecine girildiğini anlatan Bahçeli, 28 Ağustos'ta 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 7 yıllık hizmet sürecinin tamamlanacağını hatırlattı.
Türkiye'de cumhurbaşkanının ilk kez halk tarafından seçileceğine dikkati çeken Bahçeli, cumhurbaşkanı seçiminin hem kritik hem nazik hem de Türkiye için çok önemli olduğunu ifade etti.
Bahçeli, 1980 yılında 5 ay 17 günde 114 tur yapıldığını fakat cumhurbaşkanının seçilemediğini anlatarak, o dönem yaşanan sosyal şiddet ve ekonomik sorunların ağırlaşmasının 12 Eylül'ün bir ara rejim olarak ortaya çıkmasına ve ülkede bir zulüm döneminin başlamasına sebep olduğunu söyledi.
Şimdi Türkiye'de ilk defa milletin kendi başını, cumhurbaşkanını seçmekle sorumlu kılındığına işaret eden Bahçeli, "Bu, bir yasa değişikliği ile mümkün olmuştur ancak görülmektedir ki bu, hazırlıksız, sığ, sonuçlarının nereye ulaşacağı konusunda yeterli tartışma yapılmadan çıkartılmış bir yasayla uygulamaya konulmaktadır" diye konuştu.
Söz konusu yasada cumhurbaşkanı seçiminin nasıl olacağının ayrıntılarıyla belirlenemediğini, seçim takviminde eksiklikler bulunduğunu savunan Bahçeli, adayların görevlerini bırakıp bırakmama konusunda bir netlik olmadığını, dolayısıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın devletin bütün imkanlarını kullanarak yarıştığını öne sürdü.
Cumhurbaşkanı seçimine, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu'nun yanlı davranışlarıyla adaletsizlik içinde girildiğini iddia eden Bahçeli, "Bir gün gelecek başta bu yanlışlıkları yapanlar olmak üzere, yanında Türkiye Televizyon Kurumu'nun bugünkü yöneticileri olmak üzere, bu adaletsizliğin, bu kısıtlamanın, bu yanlışın ısrarlı bir şekilde sürdürülmesiyle cumhurbaşkanı seçiminin meşrutiyetini tartışır hale getirenler inşallah hukuk önünde kendilerinin tartışılacağına da şahit olacaklardır. Bu devir böyle gitmez, devir değişir, gündem değişir, bir gün gelir şimdiki televizyon kurumunun başı olmak üzere haberler müdüründen tutun, programcısına kadar hesap sormazsam namerdim" ifadesini kullandı.
"Türkiye kurtulacak"
Seçimlere 6 gün kaldığını belirten Devlet Bahçeli, ne kadar iftira atılırsa atılsın, adaletsizlik yapılırsa yapılsın, milletin yüksek sağduyusu ile milli iradenin 10 Ağustos'ta gerekli dersi vereceğine inandığını dile getirdi.
Bahçeli, "10 Ağustos, Türkiye'de artık 12 yıllık iktidara son veren, Recep Tayyip Erdoğan'ın hülyalarını, rüyalarını, hayallerini yıkan bir gün olacak. Türkiye Recep Tayyip Erdoğan'dan kurtulacak, yolsuzluk ve rüşvetin hesabını soracak bir güne gelecektir" diye konuştu.
Partilerin bazı dönem iktidar, bazı dönem muhalefette yer alabileceğini ancak bazı dönemlerin parti meselelerini aştığını vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:
"Eğer cumhurbaşkanı seçimini bir partinin meselesi haline getirir, onun organik bağı içerisinde bir adayı ısrarla (ben cumhurbaşkanı yapacağım) diyorsanız o zaman ortaya çıkabilecek sıkıntıların vebalini de üstlenmiş olursunuz. Parti faaliyetleri başka, cumhurbaşkanlığı başka şeydir."
"Cumhurbaşkanlığı, anayasal çerçevede kalmalıdır"
Cumhurbaşkanlığının anayasal çerçevede kalması ve cumhurbaşkanının anayasadaki yeminine sadık olması gerektiğini kaydeden Bahçeli, şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanlığı milletin başı olarak, devletin başı olarak bu ülkede yaşayan doğulusu, batılısı, kuzeylisi, güneylisi, hangi etnik unsurdan olursa olsun, hangi mezhepten olursa olsun hepsini kucaklayacak, hepsine sevgi bağıyla bağlanacak. Onlara adil, tarafsız davranarak hizmetin yanlışlıklarını giderecek doğruyu gösterecek bir anlayışla olmalıdır ama kalkar böyle bir durumu kabullenmez (Ben başbakanımı cumhurbaşkanı yapacağım) diyerek kuru bir inatla yolunuza devam ederseniz... Aziz AKP'liler, sizi kırmak için söylemiyorum, inandığım bir gerçeği dillendiriyorum. Kabul edersiniz etmezsiniz, bu sizin bileceğiniz iştir. İlle de (Recep Tayyip Erdoğan) diyorsanız, diyebilirsiniz fakat sonunda bu ülkede sosyal hareketler başlar, felaketler üstüne felaketler gelirse sorumlusu sadece Recep Tayyip Erdoğan olmaz, ona bu desteği verenler de sorumlu olur. Bunu dikkate almanız lazım. Recep Tayyip Erdoğan'dan cumhurbaşkanı olmaz, olmamalıdır. Recep Tayyip Erdoğan 17 Aralık, 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet olayından aklanmadan, paklanmadan, ailesinin hesabını vermeden, 4 bakanını Meclis'te Yüce Divan'a göndermeden cumhurbaşkanı olamaz, olmamalıdır."
Bahçeli, Anayasa'nın 104. maddesinde cumhurbaşkanının görev ve sorumluluklarının tanımlandığını, kendilerinin de CHP dahil 15 siyasi parti ve çok sayıda sivil toplum kuruluşunun eklenmesiyle bir bilim insanı ve diplomat olan Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'na destek verdiklerini anlatarak, İhsanoğlu'nun MHP dahil hiçbir siyasi partiyle organik bağının bulunmadığını ifade etti.
İhsanoğlu'nun yeterince tanınmadığı söylemlerini de eleştiren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de hiç pırlantayı, elması, altını görmeyene elması, altını ve pırlantayı nasıl tanıtacaksınız? Hep tunç ve bakırla oyaladığınız bir millete pırlantayı sunduğun vakit (bu neyin nesi) diye kendi kendine sormayacak mı? Ama yanındakiler (ya bu pırlantadır, bir değerdir) deyip tanımaya başladıklarında tanınmayan da tanınır. Ekmel bey Recep Tayyip Erdoğan gibi tanınacaksa hiç tanınmasın daha iyi."
"Dur emmoğlu"
Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Kahire'de dünyaya gelmesinin eleştiri konusu yapılmaması gerektiğini, birçok Türk evladının farklı ülkelerde dünyaya geldiğini kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti:
"Sizin iktidarınız döneminde İslam Kalkınma Konferansı Örgütüne Genel Sekreter olduğu zaman (Dur emmoğlu, sen Kahireli gözüküyorsun, Türkiye'de doğup büyüyenler var, onları aday gösteriyoruz) diye aklına niye gelmedi Recep Tayyip Erdoğan. Kahire'de doğmuş olabilir ama dilinin altında bir başka şey varsa onu da biz anlarız. Leb demeden leblebi olduğunu biliriz. Çünkü biz insanı tanırız, ruhunu biliriz ve günü geldiğinde de onun her şeyinden hesap soracak cesarete varız. Eğer Selanik doğumlu Mustafa Kemal Atatürk'ü kastediyorsan, Pınarbaşılı bir aziz millet evladının Lefkoşa'da doğumuyla Alparslan Türkeş'i kastediyorsan senin kökün karışık, senin kaynağın bulanık, sen kendine bak. Bazı şeyleri söylerken çok da ileri gitmemek lazım. Sözün nereye ulaşacağını kestirmek lazım."
Şimdiki Sağlık Bakanının Balkanlar'dan göç eden soydaşlardan biri olduğunu, Yunanistan'dan Türkiye'ye göç ettiğini anımsatan Bahçeli, Yunanistan doğumlu birinin Sağlık Bakanı nasıl yapıldığını sordu.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin Karamanlı İlçe Başkanlığını ziyaretinde, 4 aylık Gülsu Günday isimli bebeği kucağına alarak bir süre sevdi.
Alagöz'ü ziyaretinde sırasında Bahçeli'ye bozkurt ve üç hilal işlemeli bir av tüfeği hediye edildi.
Erdoğan Cumhurbaşkanı olamayacak
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olamayacağını savunarak, "AKP'ye oy vermiş kardeşlerimize sesleniyorum, siz buna alet olmayın. Eğer bunda ısrarcı olursanız, Başbakanlıktaki beceriksizliğini, kabiliyetsizliğini, yalanını, dolanını cumhurbaşkanlığı makamına taşırsa Türkiye'de işareti görünen sosyal hareketlilik canlanır, bir iç çatışmaya doğru Türkiye gider" dedi.
Bahçeli, Ağlasun Belediye Başkanı Aydın Kaplan'ı makamında ziyaret etti, ardından Burdur Belediyesi Konferans ve Sergi Salonunda partililere seslendi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresinin 28 Ağustos'ta sona ereceğini hatırlatan Bahçeli, ilk kez halk tarafından belirlenecek 12. cumhurbaşkanı için seçim sürecinin devam ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı seçimlerinin daha önce TBMM'de bulunan siyasi partilerin üyeleri veya dışarıdan önerdikleri kişiler arasından yapıldığını anımsatan Bahçeli, bu seçimlerin zaman zaman sorunlu geçtiğini, siyasi krizlere yol açtığını, dönem dönem muhtıralarla ara seçimlerle muhatap olunduğunu vurguladı.
Bahçeli, 1980 felaketinin ardından Türkiye'de demokrasinin önemli bir süre askıya alındığını, daha sonra cumhurbaşkanı seçimlerinin 7 yıl süreyle TBMM tarafından sürdürüldüğünü, yine bazı önemli sıkıntıların yaşandığını ifade etti.
Türkiye'nin bir kaos içine sokulmaması, bir uzlaşma, bir mutabakat sağlanması için MHP'nin Süleyman Demirel'in ardından 10. Cumhurbaşkanı olan Ahmet Necdet Sezer'in seçilme sürecine de destek verdiğini dile getiren Bahçeli, "MHP'yi iyi anlamak, iyi kavramak ve almış olduğu kararları iyi yorumlamak için bu noktaların bilinmesinde yarar vardır diye düşünüyoruz. Bu, demokrasinin bir güzelliği, meseleye partiler üstü bakmanın bir ilk adımıdır, (benim olacak, senin olacak) yaklaşımının dışında bir güzelliktir" diye konuştu.
Ahmet Necdet Sezer'in 10. Cumhurbaşkanı olarak süresi dolduğunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından "Cumhurbaşkanı adayımız kardeşim Abdullah Gül" denilerek, Gül'ün takdim ettiğini belirten Bahçeli, Gül'ün adaylığı TBMM'ye sunulduğunda 367 rakamıyla karşı karşıya kalındığını (Cumhurbaşkanı seçilebilmek için salt çoğunluk), bu sorunun da MHP sayesinde aşıldığını dile getirdi.
Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adaylığı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilebilmek için elinden gelen ne varsa yaptığını iddia eden Bahçeli, Erdoğan'ın bir yandan milletvekillerini baskı altına aldığını, bir yandan algı yönetimiyle kamuoyu oluşturmaya çalıştığını, bir yandan ikinci defa seçilme şansı olan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün tekrar aday olmasını engellediğini savundu.
Ülkeyi kamplaştıran, kutuplaştıran, cepheleştiren çatışma eğilimi yaratan, etnik temelli bölünmeyle mezhep temelli ayrışmayı sürekli öne çıkaran bir kişinin cumhurbaşkanı olmaması gerektiğini ifade eden Bahçeli, şunları söyledi:
"AKP'ye oy vermiş kardeşlerimize sesleniyorum. Recep Tayyip Erdoğan'dan cumhurbaşkanı olmaz, olamaz. Siz de buna alet olmayın. Eğer bunda ısrarcı olursanız, Başbakanlıktaki beceriksizliğini, kabiliyetsizliğini, yalanını, dolanını cumhurbaşkanlığı makamına taşırsa Türkiye'de işareti görünen sosyal hareketlilik canlanır, bir iç çatışmaya doğru Türkiye gider. Yılların öfkesi Türkiye'yi karmakarışık hale getirir. Böyle bir öfke patlaması Recep Tayyip Erdoğan'dan eser bırakmaz. Hal böyle olunca burada çok hassas olmak lazımdır."
Partiler arasında yapılan görüşmeler, eski cumhurbaşkanları ve sivil toplum örgütlerini ziyaretler ve gerekli değerlendirmelerin ardından çatı adayı düşüncesinin kamuoyu ile paylaşıldığını anlatan Bahçeli, 12. Cumhurbaşkanı için adaylarının Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu olduğunu anımsattı.
Bahçeli, seçim çalışmalarının devam ettiğine değinerek, "10 Ağustos'ta sandığa gidilip birinci turda çözüme kavuşturulursa ve üç adaydan biri olan Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığı milletçe benimsenirse Recep Tayyip Erdoğan'ı arayın ki bulasınız" ifadesini kullandı.
Ülkücülerden 9 lira yardım isteği
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, cumhurbaşkanı seçiminde 3 adayın bulunduğunu, bu adaylardan birinin devletin bütün imkanlarıyla bütün sermaye gruplarıyla yarışın içerisinde bulunduğunu, diğer iki adayın ise banka hesaplarına yatırılan, ''5 lira, 10 lira, 2 lira parayla'' yarıştığını iddia etti.
Bugünden itibaren her saat başı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun hesabına 9 lira yardım yapılmasını isteyen Bahçeli, "Bu, ülkücünün helal parasıdır, cep harçlığıdır. Bu, ülkücünün (ben varım, Türkiye'yi satmam, sattırmam) demesidir. (Benim 9 liram havuzu dolduran hırsızların alayına bedeldir) demektir" diye konuştu.
Türkiyemiz rahat değildir
Türkiye'nin rahat olmadığını, ülkede etnik temelli bölücülüğün başını alıp gittiğini ileri süren Bahçeli, "Açılım zırvasıyla bölünmenin eşiğine getiriliyor ve kuzey Kürdistan sözlerinden bahsediliyor" iddiasında bulundu.
Bahçeli, Türkiye'deki olası bir iç çatışmanın sonucunun Mısır, Libya, Suriye veya Irak gibi olmayacağını ifade ederek, "Türkiye'de birikmiş öfkeler bir patlama gösterirse ortada ne AKP kalır ne de diğer siyasi partiler kalır. Onun için dikkatli olmak lazım'' değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin parçalanmanın eşiğinde bulunduğunu öne süren Bahçeli, 11 Haziran'dan beri Musul Konsolosluğunda çalışanlardan haber alınamadığını, bir Bakanın ise "10 Ağustos'a birkaç gün kala bunlar gelecek" dediğini belirterek, "O zaman Recep Tayyip Erdoğan IŞİD ile pazarlık mı ediyorsun. (Ver şu 49'u da 49'u aşan bir oyla cumhurbaşkanı olayım) mı diyorsun" dedi.
Ağlasun'a gelip ağlayacak mısın?
Bahçeli, daha önce başka yerde nakletmediği bir hikaye anlatmak istediğini belirterek, şunları kaydetti:
"Adana'da iki kişi at yarışına merak sarıyor. Diyorlar (bu atların en iyisi nerededir?). Birisi diyor ki (İngiltere'de olduğu söyleniyor). (Orada yetişen atlardan alın getirin) diyorlar. Bu iki kafadar gidiyor ingiltere'ye. Soruyor, sual ediyorlar iki tane at aradıklarını söylüyorlar. Oradaki at yetiştiricileri akıl veriyor, (şunun diyor babası İngiliz, anası Arap. Şu şu yarışlara katıldı, birincilik aldı.) En son bizimkilerin aklı ermeyince iki tane atı öneriyorlar, diyorlar ki (bu atların babası da İngiliz, anası da İngiliz. 2 bin 500 metre koşuyor, üç metrelik maniayı aşıyor ve birinci oluyor. Onun için bu atlar sizin için çok uygundur) deyince, bizim Adanalı dirseğinden vuruyor (o kadar hızlandıktan sonra babam da atlar) diyor. Sen devletin her imkanını kullanacaksın, sonra da (ben reisicumhur olacağım) diyorsun. Bu millet yapmazsa ne yapacaksın. Ağlasun'a gelip ağlayacak mısın?"
Devlet Bahçeli Ağlasun Belediye Başkanı Aydın Kaplan'ı ziyaretinin ardından yol üzerinde kurulu bulunan bir çadıra girdi ve askere gidecek gençlerle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Muhabir: Leyla Ataman Koyuncuoğlu
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.