Ressam Teymur Ağalıoğlu'nun yarım asrı aşan sanatsal yolculuğu izleyicilerle buluştu
"İstanbul'un son izlenimci ressamı" olarak tanınan ressam Teymur Ağalıoğlu'nun 50 yıllık sanat serüveni "Tabiatın Yorulmaz Öğrencisi" adlı retrospektif sergisiyle sanatseverlerle buluştu.
İstanbul
Eserlerinde sanat ile tabiat arasındaki bağı ele alan 72 yaşındaki Ağalıoğlu'nun yaklaşık 165 eserinin yer aldığı sergi, Kazlıçeşme Sanat'ta açıldı.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
AA muhabirine sergiye ve sanat hayatına dair açıklamalarda bulanan usta ressam, böyle bir retrospektif sergisinin kendisi için önemli olduğunu belirterek, "Bu sergi, benim hayat hikayem, özgeçmişim, her şeyim." dedi.
"Doğanın bir öğrencisi olarak benim için gelişimin sonu yok"
Resimleri aracılığıyla duygularını insanlarla paylaşma olanağı bulduğunu dile getiren Ağalıoğlu, şunları kaydetti:
"Sergiye gelenler benimle aynı duygu frekansını paylaşabilirse çok memnun olurum. Bunlar beni ifade eden resimler. Elbette bundan 50 yıl önce hissettiklerim ve ortaya koyduğum eserlerle, daha sonrakiler birbirinden farklı. İnsan çalıştıkça kendini daha fazla geliştiriyor. Doğanın bir öğrencisi olarak benim için gelişimin sonu yok."
Sanatında doğanın kendisi için bir ilham kaynağı olduğuna işaret eden Teymur Ağalıoğlu, "Resim çizerken asıl olan, doğayı kopyalamak değil, doğadaki ritimleri yakalamak, bunları kendi içimizdekilerle bir araya getirerek tuvale yansıtmaktır." ifadesini kullandı.

"Her gün yeni bir eser yapıyormuşum gibi çalışıyorum"
Ağalıoğlu, Rus resim ekolünün içinde yetişen bir sanatçı olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Gürcistan'daki Tiflis Akademisinden mezun oldum. Orada bize sanatı değil, resim yapmayı öğretiyorlardı. Sanat aşık olmadır ve bu halin dersi olmaz. Elbette bize 10 sene süren mükemmel bir eğitim verdiler. Her gün 7 saati pratik, kalan 3 saatte ise sanat tarihine dair bilgilerin yer aldığı bir eğitim aldık. Bu eğitim sonunda ise 'Sana alfabeyi öğrettik.' dediler. Yani sen eğer bu alfabenin üstüne bir şeyler ekleyebilmişsen, bir sanat eseri ortaya koyabilirsin. Hocalarımız bize mezun olduğumuzda da 'Aç kalmazsınız ama sanatçı olur musunuz o belli değil.' demişlerdi."
Doğa gibi kendi sanatının da sürekli değiştiğinden bahseden Ağalıoğlu, "Eserlerimi bir nefeste yapıyorum ve ikinci bir seansı sevmem. Çünkü bugünle, yarınki ruh halim birbirinden farklı. Bugün bitiremediğim, yarım kalmış bir resmi yarın devam edersem onu bozmuş olurum. Her gün sabah kalkıp aynı yeri 50 defa çalışırım. Bunların hepsi de birbirinden farklıdır. Çünkü duygularım hiçbir zaman aynı değil. Her gün yeni bir eser yapıyormuşum gibi çalışıyorum." dedi.

"En iyi hoca dağdır, yalan söylemez"
Teymur Ağalıoğlu, sergide yer alan eserlerin tamamını doğadan yola çıkarak hazırladığını vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sergide doğada olmayan hiçbir resmim bulunmamaktadır. Benim eserlerime yakından bakarsınız onları somut, uzaktan bakınca ise soyut olarak görürsünüz. Benden önceki büyük sanatçıların söylediği gibi, 'En iyi hoca dağdır, yalan söylemez.' Başlangıçta doğayı taklit etmeye çalışıyoruz. Doğanın da bir soyutluğu olduğunu ise zamanla kavrayabiliyoruz. Ben zaman içinde doğadaki bir ağacı, sadece bir ağaç değil, 'ritim' olarak görmeye başladım."
Teknolojinin gelişmesiyle insanlarla doğa arasındaki bağın koptuğu yorumunu yapan Ağalıoğlu, "Doğayla aramızdaki kopukluğa üzülüyorum. Bizim doğaya çıkmamız gerekiyor. Sanatçılar kendilerini atölyeye kapatıp bir şeyler uydurmaya çalışıyorlar. Oysa orada heyecan ve nefes yok. Bu sergide mesela soğuğu gerçekten hissedebilirsiniz. Ama ben sobanın yanında bir kar resmi yapamam. Çünkü yaparsam bu yalan olur." değerlendirmesini paylaştı.

"Tabiattan bire bir etüt yapma geleneği bugün unutulmuş bir gelenek"
Serginin küratörlüğünü üstlenen Ömer Faruk Şerifoğlu ise Kazlıçeşme Sanat bünyesinde yılda birkaç önemli sergiye imza attıklarını ve söz konusu sergilerin müze koleksiyonlarını yansıtan projeler olduğunu söyledi.
Gerçekleştirilen sergilerde "yaşayan ustaları da selamlamak" istediklerini ifade eden Şerifoğlu, "Bu yıl sıra Teymur Ağalıoğlu'na geldi. Teymur Hoca, 1995 itibariyle Türk vatandaşı oluyor. Azeri ve Gürcü kökenli bir ailenin çocuğu ve Rus resim ekolünde yetişmiş bir sanatçı. Günümüzde 'İstanbul'un son empresyonist ressamı' ya da 'Haliç ressamı' olarak tanınıyor. Sergide, Teymur Ağalıoğlu'nun 50 yıllık sanat serüvenini yansıtan yaklaşık olarak 165 eserinin yer aldığı kapsamlı bir seçki yer alıyor." dedi.
Şerifoğlu, usta sanatçının eserlerini sergilemekten duydukları memnuniyeti dile getirerek, şöyle devam etti:
"Sergide adeta fotoğraf çeker gibi hazırlanmış doğada yapılmış yağlı boya etütler var. Tabiattan bire bir etüt yapma geleneği bugün unutulmuş bir gelenek. Teymur Hoca'nın her eserinde bu şekilde çalıştığını söyleyebilirim. Bunun yanı sıra sergide Ağalıoğlu'nun muhtelif dönemlerini yansıtan eserler de var. Burada bir odayı sanatçımızın biyografik çerçevesini yansıtacak şekilde düzenledik. Hocanın çevresinde 'Tabiart' isimli bir sanatçı grubu var. Hoca bu grupla beraber doğaya çıkıp resimler yapıyor. Oda da o grubun eserleri yer alıyor."

"Teymur Ağalığolu, 'son empresyonist' olarak literatürdeki yerini almış önemli bir isim"
Sergide Ağalıoğlu'nun İstanbul'un yanı sıra Kıbrıs'tan Sibirya'ya, Anadolu'nun ücra köşelerine kadar uzanan bir coğrafyayı resmettiği eserlerin yer aldığını anlatan Ömer Faruk Şerifoğlu, "Bu serginin bir sürprizi ise hocanın haftada bir gün belli saatlerde buraya gelerek bire bir resim çalışacak olması. İsteyen herkes de ona eşlik edebilecek." şeklinde konuştu.
Teymur Ağalıoğlu'nun sanata aşık ve tutkulu bir sanatçı olduğunun altını çizen Şerifoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O, hayatını sanatına adamış bir imza. Bu yüzden de Ağalıoğlu'nun eserlerindeki samimiyet ve saflık, pırıl pırıl bir şekilde dikkatli izleyiciye kendini gösteriyor. Teymur Ağalığolu, 'son empresyonist' olarak literatürdeki yerini almış önemli bir isim. Ayrıca Haliç daha önce hiçbir sanatçı tarafından bu kadar çalışılmamıştır. Ağalıoğlu'nun Haliç'in iki yakasını çalıştığı bini aşkın resmi var diyebilirim. Bunun hatır sayılır bir miktarını, en azından 100'ün üzerinde versiyonu da bu sergide görülebilecek."
Dün açılan "Tabiatın Yorulmaz Öğrencisi" sergisi, 15 Ocak 2026'ya kadar görülebilecek.
Zeytinburnu Belediyesi tarafından düzenlenen serginin açılışında, Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, Zeytinburnu Kaymakamı Adem Uslu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın ve AK Parti İstanbul Milletvekili Büşra Paker'in yanı sıra çok sayıda kültür sanat dünyasından isim katıldı.
Teymur Ağalıoğlu hakkında
Açık havada resim yapma (izlenimcilik) ekolünün en son temsilcilerinden olan Teymur Ağalıoğlu, 1953'te Gürcistan'da dünya geldi.
Sanatçı, 1976'da Bakü'de ressamlık okulu ve 1981'de de Tiflis Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümünden mezun oldu. Daha sonra Tiflis ve Moskova'da sanatsal çalışmalarını devam ettiren Ağalıoğlu, 1995 yılında Türkiye'ye yerleşti.
Yaklaşık 30 yıldır kendi atölyesinde dersler veren Ağalıoğlu, İstanbul, Antalya, Giresun ve Ankara gibi birçok şehirde öğrencileri ve arkadaşlarından oluşan "Tabiart" grubuyla resim çalışmalarını sürdürüyor.
Türkiye dışında Hollanda ve ABD'de de sergiler açan ve ödüller kazanan sanatçının yurt içi ve dışında çeşitli kurum ve özel koleksiyonlarda eserleri bulunuyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
