Eşinin görevi dolayısıyla yaşadığı Diyarbakır'da deri ürünlerine merak salan iki çocuk annesi 47 yaşındaki Ulu, 13 yıl önce saraciye eğitimi almaya karar verdi.

Ulu, halk eğitim kursunda öğrendiği ve kendini geliştirerek usta öğreticisi olduğu sanatını yaşadığı çeşitli illerde sürdürdü.

Eşi emekli olduktan sonra 7 yıl önce memleketi Sakarya'nın Adapazarı ilçesine dönen Ulu, çalışmalarına burada devam etti.

Kültürel mirasın geleceğe aktarılmasını isteyen Ulu, Adapazarı Halk Eğitim Merkezi bünyesinde düzenlenen kurslarda 44 ev hanımına eğitim veriyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığınca, yok olma tehlikesi altındaki geleneksel sanatları icra eden "Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcıları"na verilen "Sanatçı Tanıtım Kartı"na geçen yıl layık görülen Ulu'nun eğitim verdiği 44 ev hanımının, ağırlıklı olarak "Sıfır Atık" projesi kapsamında ayakkabıdan takıya yaptığı ürünler fuar ve festival gibi etkinliklerde sergileniyor.

"Ev hanımları hem hobi ediniyor hem de aile ekonomilerine katkı sağlıyor"

Kamile Ulu, AA muhabirine, işini severek yaptığını, geleneksel el sanatını geleceğe aktarmak istediğini söyledi.

Bu doğrultuda farklı ustalardan eğitim alarak kendini geliştirdiğini, mesleğini ev hanımlarına da öğrettiğini anlatan Ulu, "Çok güzel ve rahatlatıcı meslek." dedi.

Ulu, 3 merkezde usta öğreticiliği yaptığını aktararak, şöyle devam etti:

"Kursiyerler ağırlıklı olarak 'Sıfır Atık' projesi kapsamında ürettiği ürünleri başta kendi çevrelerine daha sonra festival, fuar gibi çeşitli etkinliklerde satıyor. Ev hanımları hem hobi ediniyor hem de aile ekonomilerine katkı sağlıyor. Deri, Isparta'nın Yalvaç ilçesinden ham haliyle geliyor. Her işlemi yapabiliyoruz. Bir ürünü veya deseni başkası çalıştığında daha farklı ürün çıkıyor, biraz hayal gücüne göre oluşuyor. Kursiyerlerden çok memnunum, harika ürünler çıkarıyorlar, elleri çok yatkın. Anahtarlıktan tutun da yüzük, küpe, takı, yastık, çerçeve, çanta, Gaziantep yemenisi, takunya, ayakkabı, sandalet, terlik ve mobilya kulplarına kadar her şey yapıyoruz."

Mesleğin canlanmasını istediği dile getiren Ulu, "Daha çok genç yetiştirmek istiyorum, gençlere de katkı olsun. Bu mesleği seçsinler, unutulmasın. Gençler daha açık fikirli oluyor, gençlere ulaşmak istiyorum." ifadesini kullandı.

"Saraciye terapi gibi geliyor"

Kursiyer 65 yaşındaki Esma Sarı da saraciye sanatının kendisine terapi gibi geldiğini söyledi.

Öğreticisi Kamile Ulu'yu çok sevdiğini dile getiren Sarı, şöyle konuştu:

"Arkadaşımın tavsiyesi üzerine kayıt olmak için geldim, Kamile hocayla tanıştım. Geldikçe daha çok sevdim. Hocamız öğrettikten sonra kendimize bir şeyler dikiyoruz. Bize özel oluyor, aynısından kimsede yok. Herkes aynı kalıpla çalışıyor ama hepimizinki birbirinden farklı ve özel oluyor. Ev hanımları burada dayanışma içerisinde sosyalleşiyor, bu çok güzel."

Sarı, kursiyerlerin yaptıkları ürünleri satıp ev ekonomilerine katkı sağladığını aktararak, kendisinin ise ürün satışı yapmadığını, kendisi ve sevdikleri için ürettiğini kaydetti.