Gündem, Savunma sanayisi, IDEF 2025

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Artık dünyanın dört bir yerine ürün satan bir savunma sanayimiz var

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Geçmişte yüzde 20'lerde olan yerli, milli üretimimiz bugün yüzde 80'lere gelmiş durumda. Bugün artık dünyanın dört bir yerine ürün satan bir savunma sanayimiz var." dedi.

Ümit Türk  | 25.07.2025 - Güncelleme : 25.07.2025
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Artık dünyanın dört bir yerine ürün satan bir savunma sanayimiz var

İstanbul

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Anadolu Ajansının "Global İletişim Ortağı" olduğu, Milli Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı destekleriyle, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfının yönetim ve sorumluluğunda, KFA Fuarcılık AŞ organizatörlüğünde İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenen 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nı (IDEF 2025) ziyaret etti.

Fuar alanındaki stantları gezerek yetkililerden ürünlerle ilgili bilgi alan Yılmaz, gazetecilere açıklamalarda bulundu.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

IDEF'in artık uluslararası bir marka olduğunu ve savunma sanayinde çok sayıda ülkenin, firmanın ilgi gösterdiği uluslararası bir fuara ev sahipliği yaptığını ifade eden Yılmaz, vatandaşların da fuara çok yoğun ilgi gösterdiğini söyledi.

Yılmaz, çok kıymetli bir alan olan savunma sanayini 3 başlıkta toplayabileceğini belirterek, şöyle konuştu:

"Birincisi, tabii ki güvenlik. Savunma sanayiniz yoksa başkalarının merhametine kalmışsınız demektir. Çevremizde yaşadığımız birçok hadise, başkalarının merhametine güvenebileceğimiz bir dönemde olmadığımızı çok açık gösteriyor. Dolayısıyla güvende olmak istiyorsanız mutlaka güçlü bir savunma sanayinizin olması lazım. İkincisi, bağımsız bir ülke olmanın en önemli koşullarından biri güçlü bir savunma sanayine sahip olmak. Kağıt üzerinde bütün ülkeler bağımsız ama gerçek anlamda bağımsızlık güçle olabilecek bir şey. Bunun da en önemli unsurlarından biri savunma sanayi. Kendi savunma sanayiniz varsa uluslararası ilişkilerde de çok daha güçlü, milli politikalar izleme imkanına kavuşmuş oluyorsunuz. Üçüncü bir boyut var ki ben onun da hiç ihmal edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. O da ekonomik, sosyal refah boyutu."

Savunma sanayinin sadece güvenlik, bağımsızlık değil, aynı zamanda refah da getirdiğinin altını çizen Yılmaz, "Yüksek teknolojiye dayalı, katma değeri yüksek bir ekonomik yapı inşa etmemize ve nitelikli istihdam oluşturmamıza vesile oluyor. Nitekim bunu kendi savunma sanayimizde görüyoruz." diye konuştu.

Yılmaz, son 22 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliğiyle, güçlü siyasi iradesiyle savunma sanayinde bir devrim gerçekleştiğini, büyük bir dönüşüm sağlandığını vurgulayarak, şunları söyledi:

"Geçmişte yüzde 20'lerde olan yerli, milli üretimimiz bugün yüzde 80'lere gelmiş durumda. Bugün artık dünyanın dört bir yerine ürün satan bir savunma sanayimiz var. Geçen sene 7 milyar doları aştı, bu sene inşallah 8 milyar doları aşacağız. Orta vadede ise çift haneli ihracat yapan ülkeler ligine inşallah Türkiye ulaşacak. Bunda emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum. Savunma sanayimizde 100 bin civarında çalışan var. Nitelikli 100 bin istihdam üreten bir sektörden bahsediyoruz. 7 milyardan hesaplarsanız çalışan başına 70 bin dolar ihracat yaptığımız bir sektör. Diğer hiçbir sektör bu ölçüde bir verimlilik, bir ihracat büyüklüğü oluşturamıyor."

Sektör büyüdükçe ihracat rakamı ve katma değerin de yükseleceğine işaret eden Yılmaz, buradan elde edilen gelirlerin toplumun sosyal refahına yansıyacağını kaydetti.

Yılmaz, savunma sanayinde elde edilen yetkinliklerin zamanla diğer sivil endüstrileri de etkilediğini ve oradaki teknolojik seviyeyi de yükselttiğini aktararak, "Dolayısıyla hem doğrudan ihracat ve istihdam etkisiyle hem de dolaylı olarak diğer sivil alanı etkileme boyutu itibarıyla savunma sanayi, ekonomik ve sosyal refah açısından da çok kıymetli." dedi.

Dünyada da listeye giren Roketsan, Aselsan, Havelsan, TUSAŞ ve özel sektörde de Baykar, BMC gibi markalarla iftihar ettiklerini söyleyen Yılmaz, "Bunlar aynı zamanda Türkiye Yüzyılı'nı inşa edecek gençlik için de güzel örnekler ortaya koyuyorlar. Hepsine şükranlarımızı sunuyoruz." diye konuştu.

Ukrayna-Rusya Savaşı, İsrail-İran çatışması ve Suriye'de yaşananlara değinen Yılmaz, Türkiye'nin çevresinde yaşanan olayları çok yakından takip ettiğini kaydetti.

Yılmaz, "Her geçen yıl savunmamızı daha bir güçlendiriyor, caydırıcılık kapasitemizi arttırıyoruz. En son yaptığımız Savunma Sanayi İcra Kurulu toplantılarında Sayın Cumhurbaşkanımız 'Çelik Kubbe' oluşturulması yönünde talimat verdi ve bunun kararları alındı." ifadelerini kullandı.

Çelik Kubbe'nin çok önemli bir proje olduğunun altını çizen Yılmaz, "Farklı irtifa seviyelerinde çok katmanlı birçok unsuru eş zamanlı olarak çalıştıran ve odağında yapay zeka olan bir entegre savunma sisteminden bahsediyoruz. Bu noktada çok önemli ilerlemeler, gelişmeler söz konusu. Çelik Kubbemizi inşallah her geçen yıl daha bir güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin bu noktalara tesadüfen gelmediğini, açık veya örtülü birçok ambargoyla mücadele ederek, güçlü bir siyasi irade ve siyasi istikrarla bu noktaya geldiklerini kaydeden Yılmaz, "Her gelen hükümetin yeniden bozduğu, yaptığı bir süreç olsa bu noktalara gelemezdik. Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü siyasi liderliği olmasa bu noktalara gelemezdik. Geçmişte bize paramızla verilmeyen ürünleri bugün biz dünyaya parası mukabilinde ihraç eder konuma geldik. Özellikle İHA, SİHA teknolojilerinde artık dünyanın en önde gelen birkaç ülkesinden biriyiz. Bu vesileyle de Baykar'a, diğer üreticilere şükranlarımızı sunuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Yılmaz, Türkiye'nin kendi gemisini inşa edebilen 10 ülke arasında olduğunun altını çizerek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Gelişmiş dediğimiz ülkelerdeki savunma sanayii personelinin ortalama yaş seviyesiyle Türkiye'deki çalışanların yaş ortalamasını mukayese ettiğinizde biz çok daha genç bir çalışan yapısına sahibiz. Gençlerimize güveniyoruz. İnşallah bu gençlerimiz, ülkemiz ve tüm insanlık için çok hayırlı işlere imza atmaya devam edecekler. Biz şuna da yürekten inanıyoruz; savaştan, çatışmadan hiç kimseye fayda yok. Türkiye, her zaman barışı, diplomasiyi savunan bir güç. Ama şunun da farkındayız. Haklı olmanız yetmiyor, güçlü olmanız da lazım. Aksi takdirde birtakım güç odakları, güçlerinden aldıkları birtakım cüretle haklı olduklarını da iddia edebiliyorlar. Dünyayı buna inandırmaya çalışıyorlar. Dünyanın gözü önünde vahşetler işliyorlar. Biz medeniyetimizle, tarihimizle, birikimimizle böyle bir güç olmayacağız elbette. Hem haklı olacağız hem güçlü olacağız. Mazlumların da her zaman yanında olacağız. Tüm insanlığın barışı, refahı için çalışmaya devam edeceğiz."

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'a ziyaretinde, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı Genel Müdürü Bilal Topçu ve İstanbul Valisi Davut Gül eşlik etti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.