Dolar
41.58
Euro
48.63
Altın
3,759.71
ETH/USDT
4,018.10
BTC/USDT
109,390.00
BIST 100
11,151.20
Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail durdurulmadan Filistin Devleti için konulan irade eksik kalacaktır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail durdurulmadan Filistin Devleti için konulan irade eksik kalacaktır. Netanyahu, kabinesi ve soykırım kadrosu derhal yargılanmalıdır." dedi.

Kaan Bozdoğan  | 27.09.2025 - Güncelleme : 27.09.2025
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail durdurulmadan Filistin Devleti için konulan irade eksik kalacaktır Fotoğraf: TCCB - Murat Kula/AA

İstanbul

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığının himayelerinde, Genç Diplomasi Derneğince, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda "Tarihin Işığında Diplomasi" üst başlığı ve "Soğuk Savaş" temasıyla düzenlenen Bosphorus Diplomasi Forumu'ndaki konuşmasına, dernek üyelerini, katılımcıları, 81 ilin yanı sıra diaspora ve gönül coğrafyasının farklı köşelerindeki gençleri selamlayarak başladı.


Programa katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, 27 Mayıs darbesi sonrası o dönemki adıyla Yassıada'da idam edilen Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile Hazine ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ı rahmetle yad etti.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nın yıllarca "yaslı ada" olarak milletin hafızasına kazındığını vurgulayarak "Yeni kimliğiyle bu tür toplantılara ev sahipliği yaptığını görmekten bahtiyarım." ifadesini kullandı.

Bosphorus Diplomasi Forumu'nun muhtevası ve formatıyla öne çıktığını belirten Erdoğan, forumu bu yıl da başarıyla tertipleyen Genç Diplomasi Derneğinin tüm üyelerini ve programda emeği geçenleri tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek panel ve konferanslarla gerekse atölye ve okuma programlarıyla gençlerin ufkunu açan, bugünün liderlerini, yarının mimarlarıyla buluşturan derneğe teşekkür ederek forum kapsamında üç gün boyunca düzenlenen etkinliklerin, uluslararası ilişkiler ve diplomasiye gönül veren gençler başta olmak üzere, herkes için hayırlara vesile olmasını diledi.

"Tarihin Işığında Diplomasi" başlığıyla icra edilen bu önemli forumda temsil, müzakere ve çözüm üretme becerilerini geliştiren gençleri kutlayan Erdoğan, sahip oldukları birikimi büyük bir titizlikle gençlere aktaran katılımcılara da teşekkür etti.

Erdoğan, lise ve üniversite çağındaki gençlerin yalnızca bilgi değil derinlik, uzmanlık, deneyim ve heves gerektiren bu alandaki çalışmalarının ülkenin geleceği adına son derece önemli olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:

"Ülkemizin güçlü yarınları için fedakarca çalışan, ortaya fikir ve eser koyan, geleceğin Türkiyesini inşa etmenin gayretinde olan her bir gencimiz bizim için değerlidir, umudumuzu artıran bir istikbal yıldızıdır. Asra yön vermekle kalmayıp kendi mührümüzü de vuracağımız Türkiye Yüzyılı, gençlerimizin çabası ve çalışmalarıyla vücut bulacaktır. İlerleyen yıllarda her birinizin siyaset, akademi, bürokrasi, medya, sivil toplum ve diplomaside üstleneceğiniz vazifelerle ülkemize, milletimize, özellikle de Türk dış politikasının çok çok önem kazandığı bir yapıya kavuşacağına inanıyorum. Hepinize şimdiden başarılar diliyor, Rabb'im yolunuzu da bahtınızı da açık etsin diyorum."

"İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra galipler eliyle kurulan düzen işlevliğiyle birlikte itibarını da yitirmiştir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası siyaset zemininde adeta tektonik kırılmaların yaşandığı zorlu ve tarihi bir dönemden geçildiğini belirtti.

Küresel rekabetin dozunun her geçen gün arttığını, belirsizlik ve istikrarsızlık anaforunun dalga dalga yayıldığını kaydeden Erdoğan, "Kriz ve ihtilaflar barışçıl yollarla çözüme kavuşturulamadığı için siyasi ve ekonomik mücadele maalesef büyük insani trajedilerin yaşandığı savaş ve çatışma sahalarına taşınıyor. Su ve iklim krizlerinden ticaret savaşlarına, enerji güvenliğinden gıda zincirlerinin sağlıklı işlemesine... Türlü meydan okumalarla karşı karşıyayız." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün geldiğimiz nokta itibarıyla şu manzarayı çok net bir şekilde görebiliyoruz. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra galipler eliyle kurulan düzen işlevliğiyle birlikte itibarını da yitirmiştir. Evrensel değerler rafa kalkmış, yönetim mekanizmaları iflas etmiş, meşruiyetini kural ve ilkelerden alan uluslararası sistem tamamıyla felce uğramıştır. Küresel barış ve güvenlik yerini bitmek bilmeyen savaş ve istikrarsızlık girdabına bırakmıştır. Haklı haksızın, mazlum zalimin, zayıf güçlünün karşısında yalnızlığa terk edilmiştir. İnsan hakları ve insanlık onuru yara almış, adalet, vicdan ve merhamet gibi duygular sessize alınmıştır." ifadelerini kullandı.

"Çözümün anahtarı olması gereken yapılar sorunun parçası haline dönüşmüştür"

Ortada kimsenin inkar edemeyeceği çok büyük bir sistem krizi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Oysa bundan 80 yıl önce kurulan mevcut küresel sistem 20. yüzyılda gerçekleşen İkinci Dünya Savaşı'ndan ders alınarak, yeniden bir savaş yaşanmasın, yeniden bir soykırım yaşanmasın diye kurulmuştur. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi gibi bu tür mekanizmaların gayesi, savaşları önlemek, çatışmaları durdurmak, insani felaketlerin önüne geçmekti. Lakin gelinen noktada çözümün anahtarı olması gereken yapılar sorunun parçası haline dönüşmüştür. Atalete mahkum ve mecbur edilmişlerdir." sözlerini sarf etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Küresel sistem iflas etti." derken bunu hamaset olsun diye söylemediklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Tam tersine ülke olarak biz iflas etmiş bu sistemin tüm yükünü çeken bir bölgede yer alıyoruz. Şu an insanlığın gündemini domine eden kriz, gerilim, soykırım, çatışma ve zulümlerin neredeyse tamamı bu coğrafyada yaşanıyor. Her ne kadar Türkiye, bölgesinde bir istikrar abidesi olarak yükselse de hadiselerin uzağında bir ülke değildir. Bir defa şunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Komşumuzun evi yanarken nasıl biz rahat edemezsek, bölgemizde sıkıntı varken de biz huzurlu olamayız. Dahası kriz ve zulümlerle boğuşanlar bizim kardeşlerimiz. Bizim 100 yıllık, 1000 yıllık komşularımız. İnsan komşusuna sırtını dönebilir mi? İnsan kardeşlerinin dertlerine bigane kalabilir mi? Elbette kalamaz."

Bu ülke ve aziz milletin tarihin hiçbir döneminde "Bana ne" demediğini kaydeden Erdoğan, "Gönül coğrafyasına sırtını dönmemiştir. Dünyanın neresinden gelirse gelsin yardım çağrılarına kulaklarını tıkamamıştır. Uzak yakın demeden, Müslim, gayrimüslim demeden kimsenin inancına, mezhebine, kökenine bakmadan 'imdat' diyenin yardımına koşmuştur. Bu dün böyleydi, bugün de böyle. Herkes kayıtsız kalsa dahi biz coğrafyamızdaki acılara, zulümlere, sonu gelmeyen çatışmalara duyarsız kalamayız. Çözüm üretmek, çözüme liderlik etmek bizim görevimiz, tarihi ve vicdani sorumluluğumuzdur. Gazze'nin, Yemen'in, Suriye, Sudan, Somali'nin sokaklarında yere düşen her can, bizim canımızdan can koparıyor." dedi.

"Coğrafyamızdaki yangınları söndürmeye gayret ediyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin'de açıkla mücadele eden yavruların dramını kalplerinin derinliklerinde hissettiklerini, yürekleri yakan bu manzara karşısında sadece ellerini değil, çoğu zaman tüm gövdelerini ortaya koyduklarını ifade etti.

Gençlerin bilmesini istedikleri tek amaçlarının olduğunu söyleyen Erdoğan, "O da bölgede barışın, huzurun, istikrarın güçlü bir şekilde sağlanmasıdır. Türkiye olarak işte buna giden yolu açmanın derdindeyiz. Binlerce yıldır süzülüp gelen devlet aklıyla, 500 seneyi geride bırakan hariciye geleneğimizle, büyüyen ekonomimiz, köklü kurumlarımız ve ilkeli dış politikamızla coğrafyamızdaki yangınları söndürmeye gayret ediyoruz. Dış politikayı asla sıfır toplamlı bir oyun olarak görmüyor, barış, refah ve istikrarı paylaştıkça çoğaldığına yürekten inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Anadolu'nun manevi mimarlarından Hazreti Mevlana'ya atfedilen hikmet dolu şu söz iç ve dış siyasette temel referans kaynaklarımızdandır. O gönül sultanı diyor ki, 'Bir mum, diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.' Evet tüm mesele esasen budur. Mesele istikrarsızlığı körüklemek, çatışmayı ve kavgayı büyütmek bundan çıkar devşirme hesabı yapmak değil, birlikte kazanmaya odaklanmaktır. Başkalarının trajedilerinden medet ummak fırsatçılıktır, vicdansızlıktır, kan tüccarlığı yapmaktır. Biz böyle olmadık. Hiçbir zamanda böyle olmayacağız."

"Savaş baronları ateşe benzin dökerken biz adil bir barış için çalıştık"

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye hiçbir kompleksi olmadan tarihine, büyüklüğüne yakışır şekilde barış, istikrar, huzur ve adalet için çalışan her kesimle görüşebilen bir aktördür.

Savaş baronları ateşe benzin dökerken biz adil bir barış için çalıştık. Şimdi de Filistin'de, Gazze'de bunu yapıyoruz."

"Dün soykırım şebekesinin başı, BMGK'da boş koltuklara konuştu"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gazze'de açlık, bir kitle imha silahı olarak pervasızca kullanılıyor." ifadesini kullandı.

Erdoğan, "Dün soykırım şebekesinin başı, BM Genel Kurulu'nda yalanları ve tehditlerini dinleyecek kimse bulamadı ve boş koltuklara konuştu" dedi.

"Netanyahu, kabinesi ve soykırım kadrosu derhal yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Gazze'deki meseleyi Hamas parantezine indirgeyenler kazın ayağının hiç de öyle olmadığının yavaş yavaş farkına varıyor.

İsrail'in devlet terörüne maruz kalan Sumud Filosu'nun umut yolcularına selamlarımızı yolluyoruz. Cenabı Allah yollarını açık etsin onları esirgesin diyoruz.

Filistin'in tanınması geç de olsa önemli bir adımdır. Filistinli kardeşlerimize yapılan yanlıştan nereden dönülürse biz bunu sadece takdirle karşılarız.

İsrail durdurulmadan Filistin Devleti için konulan irade eksik kalacaktır. Netanyahu, kabinesi ve soykırım kadrosu derhal yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır."

"Filistin'in tanınması geç de olsa önemli bir adımdır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Filistin'in tanınması geç de olsa önemli bir adımdır. Ama şu soruyu sormadan edemiyoruz. 65 bin masum ölmeden de Filistin'e sahip çıkılamaz mıydı?

Uluslararası spor turnuvalarından men dahil, İsrail'e caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır. İspanya'nın aldığı kadar bir kenara konulamaz.

Şu anda Futbol Federasyonu Başkanımız da bu konuyla ilgili duruşunu ortaya koydu. Biz de bunun değerlendirmesini mutlaka yapacağız."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.