Bilal Erdoğan: Fuat Sezgin İslam medeniyetinin zirvesini heyecanla görmüş, bunu kavramıştır
Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırma Vakfı (İBTAV) Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan, Sezgin'in İslam medeniyetinin zirvesini heyecanla gördüğünü, bunu anlayıp kavradığını belirtti.

İstanbul
Ömrünü İslam bilim tarihine adayan ve 2018 yılında hayatını kaybeden Prof. Dr. Fuat Sezgin için Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca yayına hazırlanan "Fuat Sezgin'in Mirası: Bilim Diplomasisi ile Köprüler Kurmak" kitabının tanıtımı ve panelinin açılış töreninde konuşan Erdoğan, vakfın bilim tarihi araştırmalarında Sezgin'in mirasını yüceltecek işlere imza atma noktasında yeni bir dönemin eşiğinde olduklarını söyledi.
Erdoğan, Sezgin'i yaşamının son 8-10 yılında tanıdığını dile getirerek, "Burada onu çok daha eski tanıyan insanlar var elbette. Gerçekten 17 ciltlik GAS (Geschichte des Arabischen Schrifttums) dediğimiz büyük eseri bugün dünyada bilim tarihinin en büyük eseri. Eserin 17 ciltlik bir kitaptan ibaret olmadığını, aynı zamanda bütün bilim tarihinin bibliyografisi olduğunu görüyoruz." diye konuştu.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Fuat Sezgin'in İslam Bilimleri literatüründeki boşluğunu doldurmak için nerede ne kitap varsa, hangi kütüphanede hangi yazma eserler koleksiyonunda ne varsa peşine düştüğünü, bunları orijinal dillerinde okuyup anlayabilmek için de akademik düzeyde yabancı dil eğitimleri aldığını anlatan Erdoğan, Sezgin'in disiplinli çalışmalar yaptığını kaydetti.
Erdoğan "Acaba yapay zeka imkanları, Fuat Sezgin hocamızın elinde olsaydı 17 cilt kaç cilt olurdu? Hocamız bunların hepsine erişiyor, sonra bunları okuyor, aynı alanda olanlar üzerine bir kitap kadar ön söz yazıyor, bunların hepsini peşine ekliyor." ifadelerini kullandı.
Sezgin'in kitap ciltlemeyi Mısırlı mücellitten öğrendiğini aktaran Erdoğan, kütüphanesinde bulunan yaklaşık 18 bin kitabın 10 bin kadarını bizzat kendisinin ciltlediğini belirtti.
Bilal Erdoğan, Sezgin'i Almanya'da ziyaret ettiğine değinerek, şunları söyledi:
"Frankfurt ziyaretlerimizde hocamızın yanına gittiğimiz zaman bir ekibinin, yanında yetiştirdiği birilerinin olmayışına, çalışmalarını uluslararası akademik sempozyumlarla dünyaya daha iyi tanıtmayışına hep hayıflanmıştım ama hocamızda bir adanmışlık vardı. Sağına, soluna bakmadan hedefine devamlı mesai harcayan bir insandı. Akademik sempozyum organizasyonuna harcayacağı bir mesaiyi hazmedecek durumu yoktu. 'Bir insan, hayatını herhangi bir kutlu davaya böylesine adayabilir mi?' sorusunun bizim canlı şahidi olduğumuz cevabıydı rahmetli Fuat Sezgin. Onun için Sezgin'in gençlere, yeni nesil akademisyen namzetlerine, araştırmacı adaylarına, adanmış bir insan olarak anlatılmasının çok kıymetli olduğunu düşünüyorum."
Erdoğan, bugün her şeyin değersizleştiği bir devirde, insan hayatının kıymetinin olmadığı dünyada yaşadıklarının altını çizerek, Gazze'deki soykırıma işaret etti.
İsrail başta olmak üzere pervasızca sivil yerleşim yerlerine atılan tahrik gücü yüksek mühimmatlardan ve bombalardan bahsedildiğini vurgulayan Erdoğan, "Hatta Gazze'deki 2 milyon insanın, insani yardıma hiç erişemeyecek şekilde tamamen soykırım mantığıyla mahrum bırakılmasına bütün dünyanın seyirci kalmasından bahsediyoruz. İnsan hayatının değersizleştiği bir zamanda akademik çalışmanın değerli olduğundan bahsedebilir miyiz?" şeklinde konuştu.
"İslam dünyasındaki yenilmişlik, çökmüşlük psikolojisini görüp bunu kabullenmemiştir"
Bilal Erdoğan, Sezgin'in "adanmış insan" modelinin yeni nesillere aktarılmasının çok kıymetli olduğunu dile getirdi.
Fuat Sezgin'in bir tabak yemekle bütün gününü geçiren, zamanının tamamını, emeğini ve ufkunu çalışmasına adayan bir insan olduğunun altını çizen Erdoğan, "Sayın İletişim Başkanımız, hocamızın Türkiye'den nasıl gitmek zorunda kaldığını, nasıl gönderildiğini üzülerek anlattı. Hocamız, İslam medeniyetinin zirvesini heyecanla görmüş, bunu anlamış, kavramıştır. Bütün bunları yaşamasına rağmen İslam dünyasındaki yenilmişlik, çökmüşlük psikolojisini görüp bunu kabullenmemiştir. Bir tarafta böyle bir aydınlık çağ var, bir tarafta bunu anlamayan, kavramayan ve bunu bilmemenin verdiği moral bozukluğunu yaşayan 2 milyara yaklaşan İslam alemi var." ifadelerini kullandı.
Sezgin'in kendisini "Eğer İslam'ın altın çağını ben bugün yeni nesil Müslümanlara, gençlere hakkıyla aktarabilirsem onların üzerindeki bu küllenmişliği giderebiliriz. Böylelikle İslam dünyasının genç nesillerine yeniden bir altın çağı inşa edebilecekleri fikrini aşılayabiliriz." şeklindeki misyonuna adadığına işaret eden Erdoğan, Sezgin'in son dönemlerinde bu nedenle en çok gençler ve talebeleriyle bir araya gelmek istediğini anlattı.
"Gazze'de olan biten artık tuzun koktuğu, söylenecek kelimelerin tükendiği yer"
Bilal Erdoğan, Batı medeniyetinin dünyaya teknolojik gelişmeleri sunduğunu, ilim ve fende büyük katkılar sağladığını ancak insanlığa huzuru, refahı, barışı getirme hedefini ıskaladığını söyledi.
"Gazze'de olan biten artık tuzun koktuğu, söylenecek kelimelerin tükendiği yer." diyen Erdoğan, insanlığa huzuru, barışı ve refahı yeniden vadedecek, bunu yaparken insanlığın gelişme hedefinden taviz vermeyecek bir paradigmayı İslam medeniyetinin altın çağında bulabildiklerini dile getirdi.
Erdoğan, bu reçeteyi Fuat Sezgin'in çok güzel ortaya koyduğuna değinerek, "Nasıl ki 8. yüzyılda başlayan İslam'ı tercüme hareketleriyle, o tarihten önceki bütün miras güzel şekilde taraflı tarafsız, 'Çin'den, Hint'ten, Yunan'dan, Roma'dan geldi.' demeksizin çalışılmış ve bunların ötesine geçilmeye başlanmış, bugün de bizim yapmamız gereken, aynı şekilde Batı'nın bilimde geldiği noktayı çok iyi çalışmak, anlamak, ötesine geçmek, insanlık için faydalı hale getirmenin derdine düşmektir." diye konuştu.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.