Politika

TBMM Başkanı Şentop: Terörizmle mücadelede hedeflediğimiz sonuçlara ulaşmak için uluslararası işbirliği elzemdir

TBMM ve Asya Parlamenter Asamblesi (APA) Başkanı Mustafa Şentop, "Terörle etkin mücadelede ilkeli ve kararlı bir duruş sergilemek zorundayız. Terörizmle mücadelede hedeflediğimiz sonuçlara ulaşmak için uluslararası işbirliği elzemdir." dedi.

Ayşe Yıldız  | 09.01.2023 - Güncelleme : 09.01.2023
TBMM Başkanı Şentop: Terörizmle mücadelede hedeflediğimiz sonuçlara ulaşmak için uluslararası işbirliği elzemdir Fotoğraf: Orhan Çiçek/AA

Antalya

Şentop, Antalya'da bir otelde düzenlenen APA 13. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Asamble'nin bir önceki genel kurul toplantısını 2019'da yine Antalya'da düzenlediklerini ve verimli istişarelerde bulunduklarını hatırlattı.

Salgın nedeniyle o tarihten bu yana buluşamadıklarını belirten Şentop, dün başlayan ve yarın da devam edecek "Değişen Uluslararası Dinamiklerde Çok Taraflılığın Güçlendirilmesi" temalı toplantıların, hayırlara vesile olmasını, halkların ve ülkelerin yararına sonuçlanmasını diledi.

Mustafa Şentop, son dört genel kurula ev sahipliği yapmalarının, Türkiye olarak Asya kıtasına ve Asambleye verdikleri önemin göstergesi ve bu platform üzerinde yürütülen parlamenter diplomasiye atfettikleri önceliğin de nişanesi olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin, Asya'ya ve Asya'daki dostlarına muhabbetinin her mecrada artarak devam edeceğini dile getiren Şentop, "İlişkilerimizi geliştirme gayretimiz inşallah akamete uğramadan sürdürülecek." ifadesini kullandı.

Şentop, 2022'nin, dünyanın beşeri tarihi açısından önemli bir dönüm noktası olduğuna işaret etti.

Yapılan hesaplamalara göre 15 Kasım 2022'de tarihte ilk defa dünya nüfusunun 8 milyara ulaştığına dikkati çeken Şentop, "1950-2020 yılları arasında, üç katına ulaşan dünya nüfusunun günümüzde yüzde 60'lık kısmı da burada buluşmamıza vesile olan Asya kıtasında yaşamaktadır. En kalabalık on ülkenin beşi Asya ülkesidir. Coğrafyamızda, Anadolu'muzda artan nüfus, gelişimi ve hareketi simgeler, bolluk ve bereket getirir. Diğer yandan, bu nüfus artışının getirdiği ve getireceği fırsatlar ve bereket kadar zorluklara yol açtığının farkında olmamız ve zorlukları aşacak tedbirler geliştirmemiz gerekiyor." diye konuştu.

Şentop, ekonomik krizler, savaşlar, salgınlar, kuraklık, göç hareketleri, başta Batı dünyası olmak üzere tüm dünyada yükselen ırkçılık ve yabancı düşmanlığı, hibrit tehditler, uluslararası şirketlerin ulusal mevzuatların arkasından dolanma girişimleri, keyfi yaptırımlar, küresel güç savaşları ve denge arayışları gibi birçok eski ve yeni nesil meseleyle karşı karşıya olduklarını söyledi.

"Bütün terör örgütleriyle aynı kararlılıkla mücadele ediyoruz"

Birbirlerinin hem sonucu hem de nedeni olan grift sorunlarla ve değişen dinamiklerle baş etmek zorunda olduklarını bildiren Şentop, şunları kaydetti:

"Aksi takdirde vatandaşlarımızın huzuru, ülkelerimizin istikrarı tehdit altında kalacaktır. Bölgesel ve küresel düzeyde karşı karşıya olduğumuz melanetlerde terör maalesef her zaman başta gelen gündem maddelerinden birini teşkil ediyor. Terörle etkin mücadelede ilkeli ve kararlı bir duruş sergilemek zorundayız. Tabiatıyla terörizmle mücadelede hedeflediğimiz sonuçlara ulaşmak için uluslararası işbirliği elzemdir. Bu doğrultuda ülkemiz, bölgesel ve uluslararası düzeyde üzerine düşeni yerine getirmekte, temel insan hakları ve demokratik değerlerden ödün vermeksizin, PKK/PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ başta olmak üzere, bütün terör örgütleriyle aynı kararlılıkla mücadele etmektedir."

Şentop, bu vesileyle İstanbul Taksim'deki terör örgütü PKK/PYD'nin hain saldırısı sonrasında taziyelerini ileten dostlara bir kez daha teşekkür ettiğini dile getirdi.

"Göçe neden olan sorunlar kaynağında çözülmeli"

Terör, çatışma, savaş, şiddet, insan hakları ihlalleri ve zulüm nedeniyle yerlerinden edilenlerin sayısının dünya genelinde 100 milyonu geçtiğini kaydeden Şentop, "Yeni kitlesel göç riskleri ülkelerimizin güvenlik ve istikrarını tehdit etmeyi sürdürüyor. 2014'ten bu yana en fazla sığınmacı nüfusuna ev sahipliği yapan ülke olarak bu yükün uluslararası toplum tarafından maalesef hakkaniyete uygun şekilde paylaşılmadığını görüyoruz. Suriye'deki ihtilaf nedeniyle ülkeden kaçan milyonlarca Suriyelinin, sığınmacı olarak 11 yılını doldurmuş olması maalesef bu durumun açık bir göstergesini teşkil ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

TBMM Başkanı Şentop, göçe neden olan sorunların kaynağında çözülmesinin öneminin, insani koşulların kritik bir hal aldığı Afganistan'da net şekilde görüldüğünü belirtti.

"Afganistan'da beklenen gelişmeleri göremiyoruz"

Başta düzensiz göç, terörizm ve uyuşturucu kaçakçılığı olmak üzere Afganistan'daki istikrarsızlıktan beslenen sorunların yaşandığına değinen Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Afganistan'da kalıcı barış ve istikrarın tesisi ancak Afgan halkının her bireyinin insan onuruna yakışır bir yaşama kavuşması ve etnik, siyasi tüm kesimlerin dahil olacağı kapsayıcı bir siyasi sistemin kurulmasıyla mümkün. Gelinen aşamada maalesef Afganistan'da özlenen ve beklenen gelişmeleri göremiyoruz. Son olarak kadınları sosyal ve iş hayatından tamamen dışlamayı hedefleyen uygulamalara yenileri eklenmiş, keza kız çocuklarının eğitimine yeni kısıtlamalar getirilmiştir. Bu kararların geri alınması yönünde başta İslam dünyası olmak üzere tüm uluslararası camiadan ortak bir ses yükselmektedir."

Şentop, Afgan halkının bir an önce hak ettiği onurlu ve ümit dolu bir yaşama kavuşmasını arzu ettiklerini anlattı.

Türkiye'nin kardeş Afgan halkına başta insani yardımlar olmak üzere her alanda desteğini sürdüreceğini vurgulayan Şentop, "Bölgede diğer bir sorun Myanmar'daki insani krizin etkilerinin artarak devam etmesi. Bu ülkenin güvenlik güçlerinin Rohingya Müslümanlarına yönelik orantısız ve sistematik şiddet eylemleri neticesinde 1 milyondan fazla insan yurtlarını terk etti. Rohingya Müslümanlarına karşı yapılanların, sistematik bir şekilde işlenen soykırım suçu olduğu kanaatindeyiz. Kalıcı bir çözüm gerektiren bu konuya uluslararası toplumun daha fazla ilgi göstermesi gerektiğine inanıyoruz." dedi.

Filistin-İsrail ihtilafı

Filistin meselesinin tüm çözümsüzlüğüyle devam ettiğini söyleyen Şentop, Filistin-İsrail ihtilafının, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan egemen, bağımsız ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti'nin kurulmasıyla sonuçlanacak şekilde çözüme kavuşturulmasını arzu ettiklerini bildirdi.

Şentop, Orta Doğu'da kalıcı barış ve istikrarın tesis edilebilmesi için Filistin-İsrail meselesinin, uluslararası hukuk ve BM kararları çerçevesinde adil ve kapsamlı çözüme kavuşturulmasının zorunlu olduğunu her vesileyle vurgulamaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Şentop, Türkiye olarak her durum ve şartta mazlumun ve haklının yanında olduklarını söyledi.

Kıtayı ve bölgeleri sadece sorunlarıyla anmanın haksızlık olacağını anlatan Şentop, "Asya, kökü mazide olan bir atidir. Asya dünya tarihine, medeniyetlere beşiklik eden, yön veren kıtadır. Bugün güçlü ve hakim olduğu iddia edilen kültürler, kıtamızdan aldıkları maddi ve manevi farklılıklar ve zenginlikler üzerine kendilerini inşa edebilmişlerdir." diye konuştu.

Mustafa Şentop, Asya'nın da eskiden sahip olduğu değerler üzerinde kendini yeni bir inşa sürecine soktuğunu ve her anlamda yeniden yükselmeye başladığını hatırlattı.

Kıtayı ve ülkeleri yaşanabilir, daha sürdürülebilir, istikrarlı, barışçıl ve huzurlu bir hale getirme konusunda ortak bir iradeye sahip olduklarına inandığını vurgulayan Şentop, "Ortak bir iradeye sahip olmamız ve işbirliği içinde hareket etmemiz her zamankinden daha da önemli. Zira dünya siyasetinde, iktisadında ve sosyolojisinde köklü değişiklikleri ve çetin zamanları yaşıyoruz. Tarihin akışı, üst üste kırılmaların yaşadığı benzersiz bir dönemden geçiyor." görüşünü paylaştı.

Şentop, insanlık tarihinde ve uluslararası ilişkilerde daha önce karşı karşıya kalınan meselelerde yol gösterici olduğu varsayılan ön kabullerin ve dertlere çözüm üretmeye yarayacağı düşünülen tecrübelerin çok büyük bir bölümünün, bugün artık geçerliliğini yitirdiğini belirtti.

Ancak her ne olursa olsun geçerliliğini yitirmeyen ve yitirmeyecek ilkeler de olduğuna dikkati çeken Şentop, şunları kaydetti:

"İşte bunların en önde gelenlerinden biri dünyadaki adaletsizliklere ve haksızlıklara karşı ortak duruş sergilemek, ihtilafların şiddetle çözüleceği kaotik bir ortamın uluslararası ilişkiler camiasına hakim olmasını engellemek konusunda sorumluluk taşımamızdır. Yine böyle dönemlerde elimizi güçlendiren, bizleri rahatlatan ve geleceğe daha umutlu bakmamızı sağlayan anahtarlardan bir diğeri ise çok taraflılıktır. Küresel sorunların çözümü, işbirliğine ve etkin çok taraflılık temelindeki ortak çabalara bağlıdır. Değişen uluslararası dinamiklerde çok taraflılığın teşvik edilmesi tarihi bir sorumluluktur. Bu bizim için dini inancımızın da bir gereğidir."

TBMM Başkanı Şentop, Türkiye olarak bu düsturlara gönülden inandıklarını ve uluslararası sistemde denge arayışının yaşandığı bu dönemde diyalog, istişare ve diplomasiye daima öncelik verdiklerini anlattı.

"'Dünya beşten büyüktür' ilkesini desteklemeniz önemli"

İnsani, vicdani, ilkeli ve şeffaf bir dış politika yaklaşımıyla tüm dünyada huzur, barış ve refah için çaba gösterdiklerini belirten Şentop, "Özellikle Sayın Cumhurbaşkanım Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, 'yeni ve daha adil bir dünya mümkün' anlayışını şiar edinerek küresel sistemdeki eşitsizlik ve adaletsizliklerin ortadan kaldırılmasını, çok taraflılığın daha işlevsel bir biçimde tesis edilmesini dış politika hedefi olarak ele alıyoruz." ifadesini kullandı.

Şentop, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ortaya konulan "dünya beşten büyüktür" ilkesiyle başta Güvenlik Konseyi olmak üzere Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer çok taraflı kurumların, günün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde reforma tabi tutulmasının, çok taraflılığın daha işlevsel bir biçimde tesis edilmesi noktasında en büyük adım olacağını aktardı.

TBMM Başkanı Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mevcut BM sistemi işlevsizdir, köhnedir ve her şeyden önemlisi adaletsizdir. BM'ye sözde öncülük edenler ve onun kurallarını inşa edenler, bu kurallardan kendilerini muaf tutuyorlar. Böylesi bir durum çok taraflılık değil, olsa olsa Batı taraflılığı olarak adlandırılabilir. Siz kıymetli misafirlerimizden arzum 'dünya beşten büyüktür' ilkesini desteklemeniz, gittiğiniz her yere mesaj olarak iletmeniz ve daha adil bir çok taraflılığın inşasının mümkün olduğunu anlatmanızdır. Çok taraflılık konusunda biz Türkiye olarak, bölgesel sorunlarda özellikle bölgesel sahiplenme ve çözümleri savunuyoruz. Asya ülkelerinin dahil olduğu sorunların çözümü, yine bizlerin gayretiyle Asya ülkelerinin ortaya koydukları iradeyle çözülebilecektir. Batı dünyasının benmerkezci, üstenci ve çifte standartlı bakış açısıyla bizlerin sorunlarına dahil olmaya çalışması, sömürgeci geçmişiyle yüzleşmeden diğer uluslara tarih ve medeniyet dersi vermeye kalkışması, beyhude bir çabadan öteye gidemez. Asya Asya'dır, Batı ise Batı. Yine de bu konuda kendimize de bir pay çıkarmak, samimi bir özeleştiri yapmak yararımıza olacaktır. Bölgesel sahiplenmeye ve çözümlere inanıyoruz ama Asya'daki uluslararası girişimlerin kurumsallaşma konusunda cılız kaldığını da itiraf etmeliyiz. Sınırlı sayıda ülkenin dahil olduğu ASEAN haricinde etkin bir mekanizma olmadığı gibi tüm Asya ülkelerinin dahil olduğu bir girişim de başlatamamış durumdayız. Bu bağlamda, Asya Parlamenter Asamblesinin kurumsallaşması ve kurumsal kapasitesinin arttırılması, Asya'daki girişimlerin önünü açabilecek bir adım olacaktır."

Mevcut dönem başkanı olarak APA'nın kurumsallaştırılmasına yönelik tüm somut önerilere açık olduklarının altını çizen Şentop, Türkiye olarak son kez APA dönem başkanlığını üstlendiklerini, son 4 genel kurulunu düzenlemekten ve dönem başkanlığını yürütmekten gurur duyduklarını vurgulayarak, APA'nın yeni dönem başkanı olmayı arzulayanları da destekleyeceklerini ifade etti.

Mustafa Şentop, APA'nın daha etkin bir hale dönüşmesi için gerekli tüm kurumsal adımların atılması ve başta iç tüzüğü olmak üzere temel dokümanların yenilenmesi gerektiğini dile getirdi.

Bu konuda bir uzlaşının sağlanmasının elzem olduğuna işaret eden Şentop, "Bu konuda tüm üyelerin gerekli hassasiyeti göstereceğinden şüphem yoktur. En önemli meselelerimizden birinin katkı paylarının ödenmesi ve ev sahibi ülkelere APA faaliyetleriyle ilgili yüklenen ekonomik yükün hafifletilmesidir. APA sadece dönem başkanlarının değil tüm Asya ülkelerinin ortak kuruluşudur." değerlendirmesinde bulundu.

Şentop, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Nobel Barış Ödülü" için destek istedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, başından bu yana Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesi, öncelikle bir ateşkes olmakla birlikte adil bir barışın diplomasi yoluyla sağlanması, savaşın olumsuz etkilerinin giderilmesi için çalıştığını ve çağrılarda bulunduğunu anlatan Şentop, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu bağlamda örneğin Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden ihracına yönelik İstanbul Anlaşmasının hayata geçirilmesi Sayın Cumhurbaşkanımızın gayretleriyle sağlanmıştır. Bu anlaşma dünya genelinde karşı karşıya kalınabilecek bir gıda güvensizliğine karşı bu dönemde atılmış en somut ve güçlü adım olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız, enerji güvenliği konusunda da önemli inisiyatifler alıyor, bu alanda da ortaya çıkan krizlerin derinleşmesinin önüne geçmeye çalışıyor. Sizlerin de malumunuz olduğu gibi olumlu sonuçlara ulaşılıyor. Ben şahsen bu çabaların uluslararası camia tarafından da somut biçimde kayıt altına alınması gerektiğini düşünerek Sayın Cumhurbaşkanımızı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdim. Sevgili Dostum Pakistan Senato Başkanı Sayın Muhammed Sadık Sanjrani de geçtiğimiz hafta Norveç Nobel Komitesi'ne yazdığı mektupla Ukrayna krizinin çözümüne yönelik çabalarından dolayı Sayın Cumhurbaşkanımızı 'Nobel Barış Ödülü' için aday gösterdi. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu vesileyle siz kıymetli misafirlerimiz ve dostlarımızın da bu konuda desteklerini beklediğimi ifade etmek istiyorum. Sizlerin vereceği destek Sayın Cumhurbaşkanımızın ve hepimizin arzuladığı daha adil düzen ve çok taraflılığın inşasına koyulacak bir tuğla ve kimin doğru tarafta olduğunu gelecek nesillere gösteren bir vesika olarak hafızalarda yerini alacaktır. Bu tarihi vesikada imzasının olmasını arzu eden parlamenterler sekretaryamızla irtibata geçebilirler."

Şentop, genel kurul toplantısında geliştirilecek fikirlerin ve ortaya konulacak hedeflerin, ülkeler ve halklar arasındaki bağlar ile ortak ideallerin pekiştirilmesine katkı sağlayacağını vurguladı.

"Antalya Deklarasyonu kabul edilecek"

Şentop, APA 13. Genel Kurulu kapsamında gazetecilere yaptığı açıklamada, 2017'den bu yana Dönem Başkanlığını yürüttükleri APA'nın 13. Genel Kurulu ve 1. İcra Konseyi Toplantılarını Antalya'da düzenlediklerini söyledi.

Genel Kurul Toplantılarında çevreden sağlığa, parlamentolar arası işbirliğinden sürdürülebilir kalkınma hedeflerine kadar uzanan geniş bir çerçevede bölgeyi ve Asya kıtasını ilgilendiren konuları kapsamlı şekilde ele alacaklarını anlatan Şentop, her ülkenin kendine göre gündemleri ve sorun olarak gördüğü hususlar olduğunu aktardı.

Onların da kurulda dile getirileceğini ifade eden Şentop, "Ayrıca bu başlıklarda hazırlanan dokuz adet karar tasarısını görüşüp kabul edeceğiz. Toplantının sonunda APA'nın küresel ve bölgesel meselelere dair vizyonunu ortaya koyan Antalya Deklarasyonu da kabul edilecek." dedi.

Dünyada yaşanan sınamaların, belirsizlik ve çalkantıların Asya coğrafyasını da derinden etkilediğine dikkati çeken Şentop, günümüz küresel dünyasında sorunların da küresel nitelikte olduğunu belirtti.

Terörizm, aşırıcı eğilimler, sınır ihtilafları, bölgesel buhranlar, yasadışı göç, kalkınma sorunları, yoksulluk, insani krizler ve çevre felaketlerinin, gündemin değişmez maddeleri haline geldiğine işaret eden Şentop, şunları kaydetti:

"Türkiye, ulusal güvenliğinin gerektirdiği tedbirleri hukuk devleti temelinde kararlılıkla alırken, küresel düzeyde güvenlik ve istikrar sağlanması için uluslararası alanda da gayret göstermektedir. APA, üye ülkelerin özellikleri ve ortak sorunları zaviyesinden bakıldığında küresel sorunlara yönelik ortak hareket imkanlarının ele alınabileceği uygun platformlardan birisidir. Sorunlarımız ortak. Bu nedenle, bir araya gelerek işbirliği içinde samimiyetle çözüm aramamız her zamankinden daha fazla önem taşıyor. Öte yandan, Asya coğrafyasının, yeniden dünyanın ağırlık merkezi haline geldiği tarihsel bir süreçten geçiyor olduğumuz bir hakikat. Giderek artan ekonomik ağırlığı ve dünya nüfusunun yaklaşık beşte üçünü içeren demografik önemiyle Asya coğrafyasındaki gelişmeler artık dünya gündemini belirliyor. Salgının olumsuz etkilerinin tüm dünyada halen hissedilmekte olduğu bu dönemde, yeni işbirliği alanları tespit etmek ve mevcut alanlardaki potansiyeli tam olarak değerlendirmek her zamankinden daha önemli hale gelmiştir."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayelerinde ilan ettikleri "Yeniden Asya Girişimi" kapsamında, kıta ülkeleriyle işbirliğinin, gerek ikili düzeyde gerek bölgesel kuruluşlar bünyesinde geliştirildiğini bildiren Şentop, bu minvalde, APA ile ilişkilerin güçlendirilmesine ve ortak irade gösterilmesine de çok boyutlu dış politika açısından özel önem atfettiklerini anlattı.

Türkiye'nin tüm uluslararası meselelere yapıcı, sorun çözücü ve ortak menfaatleri güçlendirici bir anlayışıyla yaklaştığını, bunu da söylem bazında değil, somut adımlarla net bir şekilde ortaya koyduğunu vurgulayan Şentop, şöyle devam etti:

"Bildiğiniz üzere Rusya-Ukrayna savaşının sebep olduğu bölgesel ve küresel krizleri çözme çabalarımız da meyvelerini veriyor. Şüphesiz bu konuda en büyük pay Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ındır. Bu münasebetle ben de kendilerini 'Nobel Barış Ödülü'ne aday göstermiştim. Bu önerimi destekleyerek Nobel Komitesi'ne bir mektup yazan Pakistan Senatosu Başkanı dostum Muhammed Sadık Sanjrani'ye de buradan bir kez daha teşekkürlerimi iletiyorum. Uluslararası meselelere bizim gibi bakan diğer ülkelerden gelen dostlarımızdan da desteklerini beklediğimizi bu vesileyle bir kez daha dile getirmek isterim. Bu konuda dünya kamuoyunun nezdinde kayda geçmesi gereken çok önemli bir başarıdır bu, dünyanın zor süreçten geçtiği bir sırada."

Şentop, tüm meseleleri ele alırken parlamentoların ve parlamenter diplomasinin de oynayacağı büyük rol olduğuna dikkati çekerek, "Biz milletvekilleri halkımızın temsilcileriyiz. Meclislerimizin çatısı altında halklarımızın yarınlara barış, huzur ve refah içinde ulaşmasına yardımcı olmak birinci vazifemizdir. Bu bağlamda, Asya kıtasını ilgilendiren sorunların çözümünde katkı sağlamak sorumluluğunu da taşıyoruz." görüşünü paylaştı.

Bu anlayış çerçevesinde, APA Genel Kurulu Toplantısı marjında hem çok taraflı bir platformun imkanlarından faydalanmış olduklarını hem de mevkidaşlarıyla yapacağı ikili görüşmelerle ortak gündemler çerçevesinde istişareler yapacağını aktaran Şentop, toplantının tüm insanlık için hayırlı sonuçlar vermesi temennisinde bulundu.

"Karabağ meselesinde Azerbaycan'ın haklı olduğunu net ifade ettik"

Şentop, bir gazetecinin, Karabağ meselesinin çözümünde, Fransa'nın BM Güvenlik Konseyi'ndeki tutumuna ilişkin sorusu üzerine, vatan topraklarını kurtarmak için mücadele başlattığında Azerbaycan'ı ziyaret ederek, sivillere karşı Ermenistan'ın atmış olduğu füzelerle ilgili Gence'de bizzat bulunmak suretiyle Türkiye olarak Azerbaycan'a desteklerini çok açık ifade ettiklerini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bunu açıkça ortaya koyduğuna değinen Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz Karabağ meselesinde Azerbaycan'ın haklı olduğunu uluslararası hukuk nezdinde çok net ifade ettik. Aynı zamanda buradaki sorunun, bölgesel bir barışı tehdit eden soruna dönüşmesini de engellemek gerektiğini ifade ettik. Sorunun çözümü için Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı bünyesinde Minsk Grubu kurulmuştu. Fransa da bu grubun içinde, 30 yıldır bu sorunun çözümü için kılını kıpırdatmayan, hiçbir adım atmayan ülkelerin artık sorunun çözüm aşamasına geldiği bir noktada sadece taraflar arasında barışa ve anlaşmaya katkı yapmaları gerekir. Bunun dışındaki yaklaşımların taraflı bölge barışına zararı olacak yaklaşımlar olduğunu düşünüyoruz. Bunların da bir faydası yok. Bunlar sadece söylem düzeyinde, kendi kamuoyuna hitap etmek için yapılmış birtakım çalışmalar. Biz tüm ülkelerin ortadaki sorunu doğru şekilde teşhis etmelerini ve bunun çözümü için gayret etmelerini istiyoruz."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.