❮❯

İsrail'in Gazze'ye saldırıları sürüyor

Gazze'ye ablukasını sıkılaştırıp yardım girişini kısıtlayarak insani felakete yol açan İsrail'in hedefinde yardım almak isteyen siviller ve yerleşim birimleri vardı.

Sağlık alanındaki kaynaklar ve görgü tanıklarından edinilen bilgiye göre, İsrail ordusunun Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi'ni hedef alan saldırılarında 5 Filistinli hayatını kaybetti.

Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde İsrail ordusun ait insansız hava aracının Mevasi bölgesinde yerinden edilmiş Filistinlilerin kaldığı bir çadırı bombalaması sonucu 4 Filistinli yaşamını yitirdi.

Mevasi'de İsrail ordusunun başka bir çadırı hedef alması nedeniyle Filistinli bir kadın hayatını kaybetti, yaralananlar oldu.

Han Yunus'un güneyinde İsrail ordusunun insani yardım bekleyen Filistinlilere ateş açması sonucu 3 kişi yaşamını yitirdi, 73 kişi de yaralandı.

Gazze'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde İsrail ordusunun sivil bir aracı bombalaması sonucu 4 kişi hayatını kaybetti.

Can kaybı her geçen gün artıyor

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada ise İsrail'in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.

Sağlık Bakanlığı açıklamasında, son 24 saatte Gazze Şeridi'ndeki hastanelere birisi enkazdan çıkartılan 83 ölü ve 554 yaralının ulaştığı bilgisine yer verildi.

İsrail ordusunun Gazze'de 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda 9 bin 163 Filistinlinin yaşamını yitirdiği, 35 bin 602 sivilin yaralandığı ifade edildi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının ise 60 bin 332’ye yaralıların sayısının 147 bin 643’e ulaştığı kaydedildi.

Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.

Gazze'de 27 Mayıs'tan bu yana İsrail-ABD güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı" tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu ölenlerin sayısı da son 24 saatte 53 artarak 1383, yaralıların sayısı da 9 bin 218'e çıktı.

İsrailliler, Batı Şeria'da bazı bedevi toplulukları ikinci kez zorla yerlerinden etti

Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Müeyyed Şaban, AA'ya yaptığı açıklamada, İsrail ordusu ve yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik saldırılarıyla ilgili bilgi verdi.

Ordu ve yerleşimcilerin İsrail mahkemesinin kararına da aykırı şekilde Eriha bölgesindeki Arap el-Malihat Bedevi topluğunu zorla yerinden ettiklerini aktaran Şaban, ordu ve yerleşimcilerin sürdürdüğü zorbalıkla, kendilerine ait topraklarda yaşama hakkı tanıyan İsrail mahkemesini ihlal ettiklerini ifade etti.

Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin bölgedeki bedevi topluluğa ve onlara destek veren yabancılara saldırdıklarını dile getiren Şaban, "İsrailliler, saldırılarında Arap bedevi topluluğa ait evleri ve mülkleri ateşe verdi." dedi.

Arap el-Malihat Bedevi topluğun 4 Temmuz 2025 tarihinde de yerlerinden edildiklerini hatırlatan Şaban, dolayısıyla söz konusu bölgedeki Filistinlilerin bir ayda ikinci kez yerlerinden edildiklerini kaydetti.

İsrail'in bölgedeki yerleşim alanlarını genişletme planları doğrultusunda bedevi topluluğu göçe zorladığına işaret eden Şaban, Tel Aviv yönetiminin, Ulusal Güvenlik Bakanı Itamer Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in öncülük ettiği bölgeyi Yahudileştirme projelerini yürüttüklerini söyledi.

Şaban, "Filistinli aileler, İsrailli silahlı yerleşimcilerin baskın ve saldırıları altında göçe zorlandılar. İşgalci İsrail ordusunun himayesindeki silahlı yerleşimcilerin saldırıları çok fazla artmıştı." dedi.

Eriha bölgesindeki Arap el-Malihat Bedevi topluğu, 4 Temmuz'da maruz kaldıkları göçten sonra İsrail yargısından çıkan karar üzerine geri dönmüştü.

Bedevi Haklarını Savunma Örgütü (BEYDER), daha önceki açıklamasında, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, Arap Malihat topluluğu yakınlarında yeni bir yerleşim yeri kurduklarını bildirmişti.

Açıklamada, İsraillilerin, Maaricat bölgesinde yeni bir alanı yasa dışı şekilde kendileri için yerleşim yeri haline dönüştürdükleri kaydedilmişti.

Filistin yönetimine bağlı Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonunun açıklamasına göre, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin devam eden saldırıları nedeniyle 7 Ekim 2023'ten 2025'in mayıs ayı sonuna kadar 323 ailenin yaşadığı 30 Filistinli bedevi topluluğu evlerinden ayrılarak, başka yerlere göç etmek zorunda bırakıldı.

Yardım için gittiği bölgede İsrail askerlerince öldürülen Filistinlinin bedeni Gazze'deki açlığı kanıtlıyor

Filistinli gazeteci Saber Nuraldin'in sosyal medya hesabından yaptığı paylaşıma göre, 51 yaşındaki Ahmed el Assi, binlerce Filistinliyle birlikte yardım bulmak için Gazze'nin kuzeyindeki sınır bölgesine yakın yere gitti.

Yardım tırlarının gelişini bekledikleri sırada Zikim geçiş noktasına yakın bölgede İsrail ordusu, Assi'nin de içinde yer aldığı kalabalığı hedef aldı.

İsrail askerlerinin saldırısında Assi'yle beraber en az 51 Filistinli öldürülürken çok sayıda kişi de yaralandı.

Ailesinin karnını doyurmak için ölümü göze alarak yardım bulmak amacıyla yola çıkan Assi'nin cansız bedeni Gazze'deki Şifa Hastanesine getirildi.

İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Assi'nin cansız bedeni Gazze'deki açlığı gözler önüne seriyor.

Filistinli adamın oldukça zayıf olduğu ve kolları ile ellerindeki kemikleri net şekilde görebiliyor.

İsrail yönetimi her ne kadar Gazze'de açlık olmadığını iddia etse de Assi'nin bedeni bölgede yaşanan kıtlığın adeta kanıtı.

UNRWA Genel Komiseri, Gazze'ye karadan yardım akışı sağlanması çağrısını yineledi

UNRWA Genel Komiseri, X hesabından yaptığı paylaşımda, Gazze'ye insani yardımların ulaştırmasına ilişkin açıklamada bulundu.

Gazze'de daha önce sivillerin ölümüne yol açan havadan yardım bırakma yöntemine dikkati çeken Lazzarini, "Havadan bırakılan yardımlar, tırlardan en az 100 kat daha maliyetli. Tırlar, uçaklardan iki kat daha fazla yardım taşıyor." ifadesini kullandı.

Lazzarini, karadan yardım girişinin sağlanması gerektiğini kaydederek, "Çok maliyetli, yetersiz ve etkisiz olan hava yoluyla yardımların bırakılmasına izin verecek siyasi irade varsa, kara geçişlerinin açılması için de benzer siyasi iradenin olması gerekir." ifadesine yer verdi.

Gazze'ye insani yardım ulaştırmanın önemine vurgu yapan Lazzarini, "Gazze halkı açlıktan ölürken, kıtlığa karşılık vermenin tek yolu Gazze'ye yardım akışını sağlamaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Lazzarini, UNRWA'nın ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmak üzere Gazze dışında giriş izni bekleyen 6 bin yardım tırının bulunduğunun altını çizdi.

UNRWA ve ortaklarının yılbaşındaki ateşkes döneminde Gazze'ye yardım ulaştırdığını hatırlatan Lazzarini, bu sayede o dönem Gazze'de derinleşen açlık sorununun giderildiğini ifade etti.

Lazzarini, Gazze'deki insani krizin sona erdirilmesi için BM'nin UNRWA koordineli müdahalesinin tek çare olduğuna vurgu yaptı.

UNRWA'nın Gazze'de çalışmalarını yürütmesine izin verilmesi gerektiğini tekrarlayan Lazzarini, Gazze'deki Filistinlilerin her zamankinden daha çok kalıcı bir ateşkese ihtiyaç duyduğunu ifade etti.

 Filistin Ulusal Konseyi: Gazze Şeridi'nin uluslararası afet bölgesi ilan edilmesinin zamanı geldi

Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Ulusal Konseyi Başkanı Ruhi Fettuh, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in yaklaşık 2 yıldan beri abluka altında tutarak bombalamaya devam ettiği Gazze Şeridi'nde yaşanan insani trajediyi "akıl almaz bir felaket ve örgütlü terörizm" olarak niteledi.

Gazze'ye dayatılan ve her geçen gün artmaya devam eden açlık felaketinin savunmasız Filistin halkına karşı uygulanan soykırım yöntemlerinden biri olduğuna vurgu yapan Fettuh, İsrail'in ABD'den aldığı desteklerle Gazze Şeridi'ndeki halka karşı asılsız birtakım iddialarla soykırım suçunu sürdürdüğüne işaret etti.

İsrail'in "ölüm tuzakları" olarak kullandığı sözde insani yardım merkezlerinde her gün onlarca Filistinlinin öldürüldüğünü hatırlatan Fettuh, "Ölüm tuzakları olan sözde insani yardım merkezi de Gazze'deki Filistin halkının iradesini kırmayı hedefleyen kapsamlı bir plandır." dedi.

İnsanları aç bırakarak öldürmenin ABD himayesinde soğukkanlılıkla işlenen savaş suçlarından biri olduğunu ifade eden Fettuh, Gazze'de 147 çocuk ve bebeğin aç kalarak ölmesinin insanlık için "utanç lekesi" olduğunu kaydetti.

Gazze'de yaşanan acıların olağanüstü bir felaketten ibaret olmadığı, İsrail'in aşırı sağcı hükümetinin Filistinlilerin varlığını ortadan kaldırılması gereken bir engel olarak görmesinin planlarının bir parçası olduğuna işaret eden Fettuh, İsrail hükümetinin bu plan çerçevesinde Gazze Şeridi'ndeki nüfusu yerinden ederek ve onları zorla bilinmezliğe sürüklemeye çalıştığını vurguladı.

Uluslararası toplumun sessiz kalarak İsrail'in Gazze'de işlediği suçlara ortak olduğunu aktaran Fettuh, "Gazze Şeridi'nin uluslararası afet bölgesi ilan edilmesinin zamanı geldi. Bu durumda orada geriye kalan Filistin halkının kurtarılması için Birleşmiş Milletlerin öncülüğünde bir uluslararası müdahale gerekir." ifadelerini kullandı.

Gazze'deki acılara rağmen Filistinli öğrenciler, Fas'ta yüksek lisanslarını tamamladı

Yaklaşık 2 yıldır devam eden soykırımda Gazze'de eğitim sistemi tamamen çökertildi. 156 üniversite ve eğitim kurumu tamamen, 382'si ise kısmen yıkıldı. 13 bin 400 öğrenci saldırılarda öldü, 785 bini ise eğitimden mahrum bırakıldı.

Gazze'deki bu kara tabloya ve yakınlarından aldıkları üzücü haberlere rağmen Filistinli öğrenciler, tüm zorluklara meydan okuyarak Fas'ta eğitimlerini tamamladı.

Yıllar önce lisans eğitimi almak için Fas'a gelen öğrencilerden 5'i, Kazablanka'daki 2. Hasan Üniversitesi Hukuk, Ekonomi ve Sosyal Bilimler Fakültesi'nde Uluslararası Hukuk ve Diplomatik Savunuculuk alanında yüksek lisans eğitimlerini tamamladı.

Buruk başarı

Fas'a 2019'da lisans eğitimi için geldiğini ve büyük zorluklarla yüksek lisansını tamamladığını söyleyen Filistinli öğrenci Mecd Ramazan, Gazze'de yakınlarının yaşadıklarının kendilerini çok etkilediğini dile getirdi.

Gazze'deki insani durumun yıllardır süren abluka nedeniyle öncesinde de zor olduğunu söyleyen Ramazan, ellerindeki imkanlar dahilinde eğitimlerini Fas'ta tamamlamaya çalıştıklarını kaydetti.

Bir diğer Filistinli öğrenci Yusuf eş-Şerrab ise mezun olmaktan ötürü mutluluk duysa da Gazze'deki "vahşi" saldırıların kendilerini zihnen çok meşgul ettiğini dile getirdi.

Şerrab, Gazzedekilerin bir an evvel bu soykırımdan kurtulmasını diledi.

Anlamlı mezuniyet

Hukuk, Ekonomi ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Fatıma ez-Zehra Alemi ise öğrenciler arasında Gazzelilerin de olması nedeniyle mezuniyet töreninin çok anlamlı olduğunu ifade etti.

Alemi, öğrencilerin Gazze'deki yakınlarının İsrail soykırımına maruz kalması nedeniyle zor bir süreçten geçmelerine rağmen çok çaba sarf ettiklerini ve tüm zorlukları aşarak yüksek lisans diploması almaya hak kazandıklarını söyledi.

Bu öğrencilerin eğitim süreçlerini yakından takip ettiklerini aktaran Alemi, bu mezuniyetin, Fas üniversitelerindeki dayanışma ruhunu yansıttığını sözlerine ekledi.

Fas'taki yükseköğretim kurumlarında 276 Filistinli öğrenci eğitim görüyor.

Fas yönetimi, Ocak 2024'te, Gazze'den gelenler dahil 100 Filistinli öğrenciye üniversite ve yükseköğretim kurumlarında eğitim görmeleri için burs verileceğini duyurmuştu.