İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 7 Ekim'den beri 931 bebek öldürüldü
İsrail ordusunun katliamlar yaptığı, okul ve hastaneleri hedef aldığı, yardım girişini engelleyerek insani felakete yol açtığı Gazze Şeridi'nde 7 Ekim 2023'ten bu yana 931 bebek saldırılarda can verdi.

Ankara
İsrail'in Gazze Şeridi'nde 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarla Filistinlilerin maruz kaldığı insanlık felaketi, 600'üncü gününe ulaştı.
İsrail'in uluslararası toplumun sessizliği karşısında Gazze Şeridi'ne yönelik sürdürdüğü soykırımda çoğu kadın ve çocuk, yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 54 bini, yaralıların sayısı da 123 bini aştı.
Gazze'deki hükümetin medya ofisine göre ise İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana sistematik olarak sivilleri hedef aldığı saldırılarda 18 bini aşkın çocuk yaşamını yitirdi. Gazze Şeridi'nde bilançonun daha da ağır boyutlara ulaşmasından endişe ediliyor.
Gazze'de Filistinlilerin açlıkla mücadele ettiği, defalarca yerlerinden edilerek çadırlara, yıkılmış binalara sığındığı görüntüler 21. yüzyılda insanlık ayıbı olarak kayıtlara geçti
Hamas, Gazze'ye yönelik 600 gündür devam eden soykırımını durdurması amacıyla İsrail'e baskı için, 30 Mayıs - 1 Haziran tarihleri arasında "küresel eylem" yapılması çağrısında bulundu.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine İsrail'in sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi.
İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı, bunun üzerine Gazze'yi havadan ve karadan bombardımanına başladı.
İsrail güçlerinin 27 Ekim 2023'te Gazze'ye kara saldırısı başlattı. İsrail ordusu verilerine göre, 7 Ekim 2023'ten bu yana 858 asker öldü, 5 bin 906 asker yaralandı.
Hamas ile İsrail arasında çatışmalara "insani ara" verildi
İsrail ile Hamas arasında çatışmalara insani ara veren uzlaşma, 24 Kasım 2023'te yürürlüğe girdi.
Çatışmalara 4 günlüğüne verilen ve sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.
Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşması
İsrail, 1 Aralık 2023'te Gazze'ye şiddetli saldırılarına devam etti. İsrail ordusu, Gazze içinde yayınladığı sürgün emirleriyle Filistinlileri zorla yerinden etmeyi sürdürdü. Hamas ve İsrail arasında ateşkes görüşmeleri olmasına rağmen İsrail hükümetinin saldırıları kalıcı olarak sonlandıracak ateşkese itirazı nedeniyle, Gazze'deki insanlık felaketi bir yıldan uzun süre devam etti.
Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşması 19 Ocak'ta yürürlüğe girdi.
Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı, İsrail ordusunun 8 ay süren işgalinin ardından 1 Şubat'ta hasta ve yaralıların tahliyesi için açıldı.
Anlaşmanın birinci aşamadaki esir takaslarında, İsrail hapishanelerindeki 1700’ün üzerinde Filistinli esir serbest bırakılırken Gazze'deki 25'i sağ, 8'i ölü olmak üzere 33 İsrailli esir teslim edildi. Ayrıca Gazze'deki 5 Taylandlı esir de salıverildi.
Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşması 42 günlük birinci aşaması 2 Mart'ta sona erdi. İsrail, ateşkesi kalıcı hale getirecek ikinci aşama için müzakerelerde yeniden ayak sürüdü.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.
Saldırıların yeniden başlatılmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere yaklaşık 4 bin Filistinli hayatını kaybetti, 11 binden fazla kişi yaralandı.
İsrail insani yardım geçişlerini durdurdu
Ateşkesi bozan İsrail, 2 Mart 2024’te Gazze’ye tüm insani yardım geçişlerini durdurdu.
O tarihten bu yana gıda, yakıt, ilaç ve su girişlerini engelliyor. Bombaların gölgesinde ayakta kalmayı başaranlar açlık, susuzluk ve hastalıklarla mücadele ediyor.
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) ve Dünya Gıda Programı’na (WFP) göre Gazze’deki yaklaşık 2,4 milyon kişinin tamamı, yaşamını sürdürebilmek için dış yardıma bağımlı hale geldi.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığına göre, İsrail’in yardım girişini engellemesi nedeniyle 57'den fazla kişi açlıktan yaşamını yitirdi. Hayatını kaybedenlerin büyük kısmını bebekler, küçük çocuklar ve kronik hasta yaşlılar oluşturuyor.
Gazze'deki hükümet, İsrail’in sınır kapılarını kapalı tutup, yardımların girişini engelleyerek uyguladığı aç bırakma politikasının, 300'den fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesine, 300’ü aşkın hamile kadının düşük yapmasına sebep olduğunu açıkladı.
İsrail yardımları tekeline almak istiyor
İsrail, 2 Mart'tan itibaren sıklaştırdığı ablukayla, sebep olduğu insanlık felaketini, hem uluslararası baskıları azaltmak hem de Gazze'de işgali genişleterek kalıcı hale getirme ve Filistinlileri başka ülkelere sürgün etme ajandasını hayata geçirmek için, yardımları tekeline alacak bir planı hayata geçirdi.
ABD ile koordinasyon içerisinde, yardımların Tel Aviv ve Washington güdümünde, "Gaza Humanitarian Foundation" (Gazze İnsani Yardım Vakfı) vasıtasıyla, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyinde oluşturduğu alanlara getirilmesi ve özel ABD'li şirketlerce dağıtılmasını sağlayacak bir mekanizma kurulması kararı alındı.
İsrail, bölgede insani yardımlar için bulunan BM kuruluşu çalışanlarına saldırılar düzenlemekten de çekinmiyor.
Gazze'de işgali genişletme planı
İsrail güvenlik kabinesi, son olarak 5 Mayıs'ta Gazze’de işgali kalıcı hale getirecek, "Filistinlileri Gazze içinde toplama kamplarına süreceği" yeni saldırı planını onayladı.
Uluslararası heyet, Filistinlilerin gaspçı İsraillilerce zorla tehcir edildiği köyü ziyaret etti
— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) May 29, 2025
El-Halil Valisi Halid Dudin ⤵️
— İsrail'in, Filistin topraklarını gasbederek köydeki tüm yaşam unsurlarını yok etmesi, sahada işlenen suçlara ve barbarlığa doğrudan tanıklık… pic.twitter.com/vEOLk7JjBB
Plan, ordu birliklerinin işgal ettiği bölgelerden geri çekilmemesini ve Filistinlilerin Gazze’nin güneyine zorla göç ettirilmesini öngörüyor.
Planın kabul edilmesi sonrası yerel basına konuşan İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Gazze'yi kalıcı olarak işgal edeceklerini söyledi.
İsrail gazetecileri de hedef alıyor
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ndeki sivil kıyımını dünyaya duyurmak için hayatları pahasına görev yapan Filistinli gazetecileri doğrudan ve sistematik olarak hedef almaya devam ediyor.
İsrail’in 7 Ekim 2023’te başlattığı ve "savaş suçu" boyutuna varan saldırılarında Anadolu Ajansı'nın Gazze'deki serbest kameramanı Said Ebu Nebhan ile AA'nın Gazze'deki serbest kameramanı Hassan Hamad'ın da aralarında bulunduğu 220'yi aşkın gazeteci hayatını kaybetti. Ayrıca onlarca gazeteci yaralandı ya da gözaltına alındı.
Gazze'de sağlık sektörü de hedefte
İsrail ordusu, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği yoğun hava, kara ve deniz saldırılarında, sadece sivilleri değil, sağlık sistemini de doğrudan hedef aldı.
İsrail ordusu, Gazze’deki sağlık altyapısını sistematik şekilde hedef alarak çoğunu hizmet dışı bıraktı. Bu durum, binlerce hasta ve yaralının hayatını tehlikeye attı.
Hükümetin medya ofisinden 8 Mayıs'ta yapılan açıklamada, İsrail'in, Gazze'de 38 hastaneyi yıktığı, yaktığı ya da hizmet dışı bıraktığı ifade edildi.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 7 Ekim'den beri 931 bebek öldürüldü
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun hastane, okul ve yerinden edilenlerin sığındığı çadırları hedef alan 600 gündür sürdürdüğü şiddetli saldırılara ilişkin bilgi verildi.
İsrail ordusunun saldırılarında Gazze'de 356'sı 7 Ekim 2023'ten sonra doğanlar olmak üzere 931 bebeğin hayatını kaybettiği bildirildi.
Gazze'de bugüne kadar 60 çocuğun açlıktan öldüğü, her 40 dakikada bir çocuğun ise saldırılarda hayatını kaybettiği belirtildi.
Gazze'de her 15 dakikada bir yetişkin erkeğin, her 60 dakikada da bir kadının saldırılarda öldüğüne dikkati çekildi.
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden saldırılarında can kaybının 54 bin 84'e ulaştığı Gazze'de, bunlardan 16 bin 854'ünün çocuk olduğu kaydedildi.
Gazze'de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 31,5'ini çocukların, yüzde 38'ini de yetişkin erkeklerin oluşturduğu aktarıldı.
İsrail ordusunun Gazze'de 14 bin aileye karşı katliam işlediği, 2 bin 483 aileden geriye kimse kalmadığı için nüfus kaydından silindiği ve 5 bin 620 aileden de geriye yalnızca bir kişinin kaldığı belirtildi.
İsrail'in Gazze'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda 22 Filistinli öldü
Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusunun, Gazze kentinin kuzeyinde Saftavi Mahallesi'nde Filistinlilere ait bir eve düzenlediği saldırıda 9 kişi yaşamını yitirdi, 12'si yaralandı.
İsrail savaş uçaklarının Deyr el-Belah kentinde Filistinlilere ait bir eve düzenlediği saldırıda 6 kişi öldü, 15 kişi yaralandı.
İsrail ordusunun Cibaliya Mülteci Kampı'ndaki Fahura Okulu'nun çevresinde insansız hava aracıyla (İHA) düzenlediği saldırıda 6 Filistinli hayatını kaybetti.
Han Yunus kentinin Mevasi bölgesindeki yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı çadıra düzenlenen İsrail saldırısında 3 Filistinli öldü.
Han Yunus'un doğusundaki Beni Suheyla beldesine düzenlenen saldırıda 5 Filistinli yaşamını yitirdi.
Hun Yunus'un batısına düzenlenen saldırıda 3, kuzeyine düzenlenen saldırıda ise 2 Filistinli can verdi.
İsrail ordusunun sözde yardım merkezine ulaşmaya çalışan Filistinlilere Han Yunus'un batısında düzenlediği saldırıda 6 Filistinli hayatını kaybetti.
Ordunun Gazze kentine düzenlediği insansız hava aracı (İHA) saldırısında ise 1'i çocuk 2 Filistinli öldü.
İsrail ablukasında 60 çocuk yetersiz beslenmeden hayatını kaybetti
Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail'in devam eden saldırı ve ablukası nedeniyle bölgede insani felaketin derinleştiğini ve 60 çocuğun yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybettiğini bildirdi.
Bakanlık, 600. gününe giren saldırılar nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, İsrail’in doğrudan hedef aldığı sağlık altyapısının neredeyse tamamen çöktüğünü aktardı.
Açıklamaya göre, Gazze'deki 38 hastaneden 22’si hizmet dışı kaldı. Temel ilaç stoklarının yüzde 47’si, tıbbi sarf malzemelerinin ise yüzde 65’i tükendi. Ayrıca, 7 Ekim 2023'te başlayan saldırıların ardından tedavi için yurt dışına çıkmayı bekleyen 477 hasta yaşamını yitirdi.
Bakanlık, aynı dönemde böbrek yetmezliği hastalarının yüzde 41’inin yeterli tedavi alamadığı için hayatını kaybettiğini belirtti.
Hastanelerdeki yatak doluluk oranının yüzde 106’yı geçtiği, 104 ameliyathaneden sadece 50’sinin çalıştığı bildirildi. Altyapıya dair bilgiler de paylaşan Bakanlık, 34 oksijen istasyonundan 25’inin tahrip edildiğini, kalan 9 istasyonun ise kısmen çalıştığını duyurdu.
Gazze’deki tüm manyetik rezonans (MR) cihazlarının imha edildiği ve bu hayati teşhis hizmetinin artık sunulamadığı aktarıldı. Hastanelerde bulunan 110 jeneratörden sadece 49’unun çalışır durumda olduğu, bu jeneratörlerin acil bakım ve yakıt takviyesine ihtiyaç duyduğu vurgulandı.
İnsani felaketin derinleştiğini ve 60 çocuğun yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybettiğini bildiren Sağlık Bakanlığı, İsrail'in hastaneleri ve sağlık merkezlerini kasıtlı şekilde hedef aldığını, sağlık ekiplerini, hastaları ve yerinden edilmiş sivilleri alıkoyduğunu kaydetti.
Gazze'de yiyecek bulma umuduyla WFP'nin deposuna zorla girmeye çalışan kalabalıktan 2 kişi öldü
Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı (WFP), İsrail'in insani yardım girişini kısıtladığı Gazze'de "şiddetli açlık çeken insanların yiyecek bulma umuduyla" WFP'ye ait bir depoya zorla girmesi sonucu 2 kişinin öldüğünü açıkladı.
WFP'nin X hesabından yapılan açıklamada, "şiddetli açlıkla boğuşan çok sayıda kişinin gıda alabilmek için" Gazze'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde bulunan WFP'nin el-Gafari gıda deposuna zorla girdiği belirtildi.
İlk belirlemelere göre, 2 kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin de yaralandığı aktarıldı.
İsrail'in uyguladığı sıkı ablukayla 80 günden uzun süre gıda ve diğer yardımların girişini engellediği Gazze Şeridi'nde "insani ihtiyaçların kontrolden çıktığına" dikkati çekildi.
WFP'nin sürekli sahadaki endişe verici ve gittikçe kötüleşen şartlar konusunda uyarıda bulunduğu hatırlatılan açıklamada, insani yardımların çaresiz bir şekilde ihtiyaç halindeki ve açlık çeken kişilere ulaştırılmasının kısıtlanmasının getirdiği risklere vurgu yapıldı.
Açıklamada, "Gazze acil bir şekilde gıda yardımının artırılmasına ihtiyaç duyuyor. Bu, insanlara açlıktan ölmeyeceklerine dair güvence vermenin tek yoludur." ifadeleri kullanıldı.
WFP'nin "Gazze genelinde düzenli gıda dağıtımının derhal yapılabilmesi için güvenli ve engellenmeyen insani erişimin sağlanması" çağrısında bulunduğu bildirildi.
İsrail ordusu Gazze'de Kızılhaç'a ait sahra hastanesine ateş açtı
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun sabah saatlerinde Han Yunus'un batısındaki Mevasi bölgesinde bulunan sahra hastanesine ateş açtığı belirtildi.
Açılan ateş sonucu sahra hastanesinde yaralananların olduğu, büyük korku ve panik yaşandığı aktarıldı.
Açıklamada, "Sağlık Bakanlığı, işgalci İsrail'in hastaneler ile tedavi gören hastalara yönelik suçlarını ve hedef alma eylemlerini kınıyor." ifadesi kullanıldı.
Hastanelerdeki tesislerin, personelin ve hastaların korunması için "harekete geçilmesi" çağrısı yapıldı.
İsrail ordusunun Gazze-Avrupa Hastanesi ve çevresine 13 Mayıs'ta düzenlediği saldırılarda en az 34 Filistinli yaşamını yitirmiş, 40 kişi de yaralanmıştı.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), 25 Mayıs'ta İsrail'in Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentine düzenlediği saldırıda 2 çalışanının öldüğünü duyurmuştu.
Gazze'deki Filistinli yetkililer de sık sık İsrail ordusunun kasıtlı olarak Gazze'deki sağlık merkezlerini ve altyapıyı hedef aldığını belirtiyor.
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi verilerine göre, İsrail ordusu 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de 164 sağlık kuruluşunu hedef aldı, 81 sağlık merkezi ile 38 hastaneyi hizmet dışı bıraktı ve 144 ambulansı da kullanılamaz hale getirdi.
Gazze hükümeti: İsrail, son 48 saatte yardım almak üzere yönlendirdiği 10 Filistinliyi öldürdü
Gazze’deki Filistin Hükümeti, İsrail güçlerinin, son 48 saatte yardım almak üzere yönlendirdiği 10 Filistinliyi öldürdüğünü açıkladı.
Hükümetin Medya Ofis Müdürü İsmail es-Sevabite, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde oluşturduğu yardım merkezlerine yönlendirdiği açlıkla mücadele eden Filistinli sivillerden 10’unu öldürdüğünü belirtti.
Sevabite, İsrail ordusunun son 48 saatte düzenlediği saldırılarda 62 Filistinlinin de yaralandığını ifade etti.
Medya Ofis Müdürü Sevabite, İsrail ordusunun saldırı düzenlediği Filistinlilerin sözde yardım dağıtım merkezlerinin yakınında öldürüldüğünü kaydetti.
Sevabite, öldürülen ve yaralananların tamamının sivil ve yardıma muhtaç kişiler olduğunu sözlerine ekledi.
Filistin haber ajansı WAFA'da yer alan haberde ise, İsrail'in bugün düzenlediği saldırıda yardım almak için dağıtım noktasına ulaşmaya çalışan 6 Filistinlinin öldürüldüğü belirtildi.
Ordunun makineli tüfeklerle ateş açarak ve top atışı yaparak bugün düzenlediği saldırıda 15 Filistinlinin de yaralandığı kaydedildi.
Diğer yandan, Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü (Euro-Med) tarafından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun "Filistinlileri tehlikeli bölgelerde uygun rehberlik olmaksızın yardım toplamaya yönlendirdiği, ardından onları kurşun ve top atışlarıyla hedef aldığı, açken öldürdüğü" belirtildi.
Euro-Med açıklamasında İsrail'in saldırılarının "yardımın aşağılama, boyun eğdirme, yıkım ve cinayet silahı olarak kullanılmasını içeren çifte suç" olduğu değerlendirmesinde bulunuldu.
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda ölen gazeteci sayısı 221'e yükseldi
Gazze Şeridi'ndeki hükümet, gazeteci Mutez Muhammed Receb'in İsrail'in düzenlediği saldırıda hayatını kaybetmesinin ardından İsrail tarafından 7 Ekim 2023'ten bu yana öldürülen gazeteci sayısının 221'e yükseldiğini duyurdu.
Hükümetin Medya Ofisinden yapılan açıklamada, El-Kudüs El-Yevm uydu kanalında foto muhabiri olarak çalışan gazeteci Mutez Muhammed Receb'in yaşamını yitirmesinin ardından İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana öldürdüğü gazeteci sayısının 221'e yükseldiği belirtildi.
İsrail'in Filistinli gazetecileri sistematik olarak hedef alması, öldürmesi ve suikast düzenlemesinin en sert şekilde kınandığı açıklamada, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu, Arap Gazeteciler Birliği ve dünyadaki tüm gazetecilik kuruluşlarına "Gazze Şeridi'ndeki Filistinli gazetecilere ve medya çalışanlarına yönelik bu sistematik suçları kınamaları" çağrısı yapıldı.
Bu "iğrenç ve vahşi" suçların işlenmesinden tamamen İsrail ve ABD yönetimi ile İngiltere, Almanya ve Fransa gibi soykırım suçuna ortak olan ülkelerin sorumlu tutulduğu açıklamada, uluslararası topluma, uluslararası örgütlere ve dünyanın tüm ülkelerinde gazetecilik ve medya faaliyeti yürüten kuruluşlara "İsrail'in suçlarını kınamaları, caydırmaları ve devam eden suçlarından dolayı onları uluslararası mahkemelerde yargılamaları" çağrısında bulunuldu.
Açıklamada ayrıca, soykırımın durdurulması, Gazze Şeridi'ndeki gazetecilerin ve medya çalışanlarının korunması, onlara yönelik öldürme ve suikast suçunun durdurulması için ciddi ve etkili baskı yapılması talep edildi.
El-Kudüs El-Yevm uydu kanalından yapılan açıklamada da gazeteci Receb'in, İsrail'in Gazze şehrine yönelik "vahşi" saldırısında hayatını kaybettiği dile getirildi.
İsrail askerleri Batı Şeria'da bir Filistinliyi vurarak öldürdü
Filistin Kızılayından yapılan yazılı açıklamada, Kalkilya'nın doğusundaki Cit beldesinde İsrail güçlerince öldürülen bir Filistinlinin cenazesinin ekipler tarafından teslim alındığı ifade edildi.
Açıklamada, olayın ayrıntılarına ilişkin ise bilgi paylaşılmadı.
Öte yandan İsrail askerlerinin Kalkilya'nın Cit beldesinde Filistinli Cessim es-Sidde’yi de evine düzenlediği baskının ardından gözaltına aldığı aktarıldı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.
Gazze'de varılan ateşkesin 19 Ocak'ta yürürlüğe girmesinin ardından İsrail ordusu, 21 Ocak'ta işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde yer alan Cenin kenti ve mülteci kampına "Demir Duvar" adını verdiği bir saldırı başlattı.
Saldırılar birkaç gün içinde Tulkerim ve Tubas ile buralardaki mülteci kamplarını kapsayacak şekilde genişletildi.
İsrail ordusu, Cenin ve Tulkerim'deki mülteci kamplarında işgalini sürdürüyor.
Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Batı Şeria'da Filistinlilerin araçlarını yaktı
İşgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinin doğusundaki Ramon beldesine baskın düzenleyen İsrailliler, Filistinlilere ait 2 aracı ateşe verdi, evlerin duvarlarına İbranice yazılar yazdı.
Bölgedeki görgü tanıklarının AA muhabirine verdiği bilgiye göre, Filistin topraklarını gasbeden İsrailli bir grup erken saatlerde Ramon beldesine baskın düzenledi.
Baskın sırasında beldede Filistinlilerin evlerinin duvarlarına İbranice semboller yazdı, iki aracı da ateşe verdi.
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'te Gazze Şeridi'ne yönelik başlattığı soykırımla eşzamanlı olarak işgal altındaki Batı Şeria'da da toprakları gasbeden İsraillilerin Filistin bölgelerine baskınlarında ve verdikleri zararlarda büyük artış yaşanıyor.
Fanatk Yahudiler, dün aralarında Nablus ve Ramallah kentlerine bağlı Karyut, el-Mugayyir ve Ebu Felah köylerinin de bulunduğu birçok Filistin beldesine saldırılar düzenledi. Araçları ve tarım ürünlerini yakan gruptakiler ayrıca AA foto muhabiri İsam Rimavi'ye saldırarak darbetti.
Filistin resmi verilerine göre, nisan ayında yerleşimciler, vatandaşların mülklerine yönelik 231 saldırı ve hırsızlık olayı gerçekleştirdi.
AB Yüksek Temsilcisi Kallas'tan İsrail'in Gazze, Batı Şeria ve Kudüs'teki eylemlerine ilişkin açıklama
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Gazze'deki duruma ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, "İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonu, orantısız güç kullanımı ve sivillerin ölümleri tolere edilemez. Sivil altyapının hedef alınmaya devam etmesi kabul edilemez." ifadelerini kullandı.
AB'nin tüm esirlerin serbest bırakılmasını ve ateşkese geri dönülmesini talep ettiğini belirten Kallas, şöyle devam etti:
"AB, insani yardımın asla siyasallaştırılmaması veya militarize edilmemesi gerektiğini yineliyor. Birleşmiş Milletlerin (BM) insani yardım dağıtımındaki rolünü hatırlatıyor. AB, Gazze'deki sivil nüfusun ihtiyaçlarına göre yardımın derhal, engelsiz ve sürdürülebilir bir şekilde yeniden başlatılması çağrısını yineliyor."
Kallas, işgal altındaki Batı Şeria'da gasbedilen Filistin topraklarındaki duruma da değinerek, "AB, işgal altındaki Batı Şeria'da devam eden yerleşimci şiddetini şiddetle kınıyor. Korkutma kampanyaları, fiziksel ve sözlü saldırılar ve mülklerin ve evlerin yıkılması ve yakılması, tüm Filistin topluluklarının yerinden edilmesine yol açıyor. İsrail, bu sorunu ele almak ve bu suçların faillerinin hesap vermesini sağlamak için derhal kararlı adımlar atmalıdır." ifadelerine yer verdi.
Dün idrak edilen Kudüs Günü'nde yaşanan olaylara atıfta bulunan Kallas, şunları kaydetti:
"AB, Kudüs Günü'nde şiddete teşvik ve kentin sakinleri ile gazetecilerin korkutulması dahil olmak üzere Eski Şehir'de yaşanan olayları kınıyor. İsrailli siyasi liderlerin bu bağlamdaki kışkırtıcı eylemleri, Kudüs ve Eski Şehir'in özel statüsünü ve karakterini zayıflatıyor."
Doğu Kudüs'ün 1967'de İsrail tarafından işgalinin İbrani takvimine göre yıl dönümünde, fanatik İsrailliler her sene olduğu gibi bu yıl da provokatif bayrak yürüyüşü düzenlemişti. Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsrailliler, Doğu Kudüs'teki Eski Şehir'de Filistinlilere saldırmış ve Müslümanlar aleyhine sloganlar atmıştı. Ayrıca, Filistinlilerin topraklarını gasbeden 2 binden fazla İsrailli, Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemişti.
BM, Gazze'deki İsrail saldırılarında çocukların diri diri yakılmasına tepki gösterdi
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki temsilcisi Ajith Sunghay, BM Cenevre Ofisine Akredite Basın Mensupları Birliği (ACANU) üyesi gazetecilerle bir araya gelerek, İsrail'in saldırıları altında bulunan Filistin topraklarındaki duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Uluslararası gazetecilerin Gazze'ye girişinin hala engellendiğini belirten Sunghay, şunları kaydetti:
"Gazze'de çalışan gazetecilerin, orada yaşananları anlatma ve gösterme konusundaki cesaretlerini ve kararlılıklarını selamlıyoruz. Aileleri ve arkadaşları en travmatik deneyimlere maruz kalsalar bile, onlar çalışmalarına devam ettiler. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin de doğruladığı üzere, Gazze'de öldürülen 217 Filistinli gazetecinin aileleri, arkadaşları ve meslektaşlarıyla dayanışma içerisindeyiz."
Sunghay, dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde yer alan bir yardım dağıtım merkezine düzenlenen saldırıya işaret ederek, "Dağıtım sahasında en az 47 kişinin yaralanmasından kimin sorumlu olduğu konusunda şu anda sahip olduğumuz bilgi, bunun İsrail ordusu tarafından açılan ateş sonucu meydana geldiği yönünde. Ancak bilgi toplamaya ve doğrulamaya devam ediyoruz." dedi.
Gazze'deki durumun her gün daha kötüye gittiğini ifade eden Sunghay, geçen haftalarda İsrail ordusunun sivillere ve sivil alanlarına yönelik saldırıları nedeniyle yüzlerce kişinin öldüğünü ve binlerce kişinin yerinden edildiğini bildirdi.
Sunghay, "(İsrail saldırıları) Tüm bunlar, uluslararası insancıl hukukun gerektirdiği ayrımcılık ve orantılılık ilkelerinin göz ardı edildiğini gösteriyor. Gazze'de bir başka korkutucu hafta sonu daha geçirdik. Sığınaklarda diri diri yakılan çocuklar oldu, çadırlarda anne babalarıyla kalan çocuklar öldürülüyor. Bu, Gazze'de tanık olduğumuz insanlık dışılığın sadece bir anlık görüntüsü." diye konuştu.
Açlık ve yetersiz beslenme sorunu yaşayan çocuklar ve onların beslenmesini sağlayamayan ebeveynlerine de tanık olduklarını söyleyen Sunghay, zayıflamış bebeklerin görüntülerinin yürek parçalayıcı olduğunun altını çizdi.
Sunghay, işgal altındaki Batı Şeria'daki Filistinlilerin, İsrail güçleri tarafından yasa dışı öldürmelere, baskınlara ve tutuklamalara, sistemsel ayrımcılığa ve fanatik yerleşimci şiddetiyle zorla yerinden edilmeye maruz kaldığını söyledi.
Uluslararası Adalet Divanının (UAD) İsrail'in, işgal altındaki Filistin topraklarındaki varlığının hukuka aykırı ve tüm İsrailli yerleşimcileri tahliye etme yükümlülüğü altında olduğu yönündeki bulgusunu hatırlatan Sunghay, "Buna rağmen İsrail, toprakların büyük bir bölümündeki hukuka aykırı ilhakını pekiştiriyor. Bu durdurulmalı." dedi.
Filistinliler yardım dağıtımının 2. gününde de Gazze'deki yardım dağıtım noktasına akın etti pic.twitter.com/LYwwUiegIu
— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) May 28, 2025
BM raportörü, Gazze'deki "yardım noktası" görüntülerini "2025'teki toplama kampı" diye eleştirdi
BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese de, konuya ilişkin X'ten paylaşımda bulundu.
Görüntülere "2025'teki toplama kampı" ifadesini kullanan Albanese, şöyle devam etti:
"Aç insanlar, kavurucu sıcak altında, kilometrelerce yürümeye zorlanıyor. Hayvanlar gibi sıraya dizilmiş, sadece bazılarına yemek veriliyor. Bazıları gözaltına alınıyor, bazılarına ateş ediliyor."
Bu yaşananların yeni İsrail-ABD ortak girişimi olduğuna dikkati çeken Albanese, bu durumu "güç sahiplerinin elinden çıkabilecek en büyük insanlık suçu" olarak değerlendirdi.
Albanese, "Bunu biz durdurmalıyız." ifadesine yer verdi.
İsrail basınına göre, İsrail ile Hamas arasındaki olası bir takas anlaşmasında "olumlu bir gelişme" var
KAN'ın haberinde "müzakere ekibindeki İsrailli yetkililerin son anlaşmadan bu yana duyulmamış bir iyimserlik tonu sergilediği, ancak bunun şu ana kadar büyük bir ilerleme seviyesine ulaşmadığı" aktarıldı.
Son günlerde arabulucular ile İsrail ve Hamas temsilcileri arasında bir anlaşmaya varmak amacıyla yoğun görüşmeler yapıldığı kaydedilen haberde, adı paylaşılmayan yetkililerin “Önümüzdeki günler son derece kritik. Bir anlaşmaya varma ihtimali konusunda olumlu bir gelişme var.” dediği belirtildi.
KAN'ın haberinde yine adı açıklanmayan yabancı bir kaynağa dayandırılarak, "İsrail'in saldırıları sona erdirme konusunda esneklik göstermesi durumunda, anlaşmanın yarın imzalanabileceği" ifade edildi.
Gazze hükümeti: İsrail sorumluluktan kaçmak için "sistematik bir dezenformasyon" yürütüyor
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in, Gazze Şeridi'nde sivilleri aç bırakma suçunu örtbas etmek için bir takım yalanlar ortaya attığı kaydedildi.
Uluslararası kurumların Filistinli ailelere insani yardım dağıtımını engelleyen tarafın bizzat İsrail olduğuna işaret edilen açıklamada, Gazze'de "şiddetli açlık çeken insanların yiyecek bulma umuduyla" Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Gıda Programı'na (WFP) ait bir depoya zorla girdiği görüntüler, "Gazze'deki sivillerin karşı karşıya kaldığı insani felaketin bir sonucu olarak yaşanan elem verici bir hadise" olarak nitelendirildi.
Açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere yönelik izlediği "aç bırakma" politikasının sorumluluğundan kaçmak için "sistematik bir dezenformasyon kampanyası" yürüttüğü belirtildi.
"Gazze'deki hükümetin bölgedeki depolarda tonlarca un sakladığı" yönündeki iddiaların asılsız olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Söz konusu olay, WFP'ye ait depoda olmuştur. Gazze'deki hükümetle veya herhangi bir yerel kurumla ilgisi yoktur. " ifadesi kullanıldı.
Açıklamada ayrıca İsrail'in, "Dünya Gıda Programı'nın Gazze'deki ihtiyaç sahiplerine insani yardım dağıtmasını ve yaklaşık 90 gündür bölgeye insani yardım yüklü binlerce tırın girmesini engellediği kaydedildi.
İsrailli bakan, Hamas'la kısmi esir takasını "büyük bir aptallık" olarak nitelendirdi
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Hamas'ın askeri baskı ve yardım dağıtım sistemindeki değişiklikler nedeniyle büyük bir krizin içinden geçtiğini iddia etti.
Mevcut dönemde Hamas ile kısmi esir takası anlaşması imzalamanın, "büyük bir aptallık" olduğunu ve Hamas'a toparlanma ve nefes alma fırsatı sunacak herhangi bir anlaşmayı kabul etmediğini belirten Smotrich, tek çözümün "Hamas'a yönelik baskıyı daha da sıkılaştırmak ve tüm esirlerin bir an önce serbest bırakılmasını içeren "tam bir teslimiyet anlaşmasını" dayatmak olduğunu kaydetti.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar ise Smotrich'in ismini vermeden açıklamalarına dolaylı yanıt verdi.
Saar, sosyal medya hesabından, "İsrail, 11 gün önce rehinelerin serbest bırakılması anlaşmasına ilişkin ABD'nin teklifine olumlu yanıt verdi ancak Hamas, şu ana kadar bunu reddediyor." ifadesini kullandı.
Tutukluların serbest bırakılması için bir fırsat olduğu sürece bunu değerlendirmenin doğru olacağını savunan Saar, İsrail halkının büyük çoğunluğunun arzusunun bu yönde olduğunu kaydetti.
Saar, açıklamasında, "Siyasi baskılara veya tehditlere göre değil, ulusal çıkarlarımız doğrultusunda hareket etmeliyiz." ifadesine yer verdi.
İsrailli esirlerin yakınlarının bir araya geldiği oluşumdan Maliye Bakanı Smotrcih'e yanıt olarak yapılan açıklamada ise "Bu akşam size söyleyecek tek bir sözümüz var: Yazıklar olsun. Yerli yersiz iddialar ve boş vaatlerinize yeter artık. Halkın istediğini yapın. 58 rehineyi geri getirin ve savaşı durdurun." ifadesi kullanıldı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.