Dolar
42.21
Euro
48.96
Altın
3,998.61
ETH/USDT
3,388.20
BTC/USDT
102,151.00
BIST 100
10,924.53
Dünya, İsrail’in Gazze saldırıları

İsrail hapishanelerinde 8 yıl tutulan Filistinli Ceabis: Beni hayatta tutan, Allah'a imanımdı

İsrail hapishanelerinde vücudundaki ağır yanıklarla 8 yıl geçiren Filistinli İsra Ceabis, "Beni hayatta tutan, Allah'a imanımdı. Her yapılan yeni şeyde ben bir şeylerimi kaybederken aynı zamanda Allah'a imanla yeni şeyler kazandığımı hissettim" dedi.

Muhammet Tarhan  | 07.11.2025 - Güncelleme : 07.11.2025
İsrail hapishanelerinde 8 yıl tutulan Filistinli Ceabis: Beni hayatta tutan, Allah'a imanımdı Fotoğraf: Muhammed Enes Yıldırım/AA

İstanbul

Eriha'dan 2015'te işgal altındaki Doğu Kudüs’e dönerken Zaim kontrol noktası yakınlarında aracına İsrail askerlerinin ateş açması sonucu meydana gelen patlamada vücudunun yüzde 60'ı yanan ve olayda bir İsrail askerinin yaralanması gerekçesiyle 11 yıl hapse mahkum edilen Ceabis, 26 Kasım 2023’te esir takası kapsamında serbest bırakıldı.

Ceabis, 3. Uluslararası Aksa Kadınları Konferansı'na katılmak üzere bulunduğu İstanbul'da, AA muhabirine esaret yıllarını ve özgürlükle yeniden buluştuğu günleri anlattı.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Esaretten kurtulduktan sonra oğluna kavuştuğunda çok duygu yüklü olduğunu aktaran Ceabis, o an oğlunu ve tüm ailesini sıkıca kucakladığını söyledi.

Serbest kaldığı ilk gün ne hissettiğini anlatan Ceabis, "Hapishaneden çıktıktan sonra hayatımızın önceki günlerden daha iyi olduğu için çok şükrettim. Şu an özgürlüğü tattığım için mutluyum ve Türkiye’de bunu hissediyorum." ifadelerini kullandı.

Ceabis, Aksa Tufanı Operasyonu'ndan sonra Filistinli esirlerin birçok hakkının ellerinden alındığını, kitaplara el konularak çöpe atıldığını ve eğitimin yasaklandığını dile getirdi.

İsrail hapishanelerindeki kötü koşullara ve sistematik ihlallere dikkati çeken Ceabis, "İsrail hapishanelerindeyken Filistinli esirlere yönelik hem tıbbi hem de ilaç noktasındaki sıkıntılar çok büyüktü. Tıbbi yardım yoktu. Aynı zamanda Filistinliler için ayrılmış ilaçlar da yoktu." diye konuştu.

Cezaevinde yaşadığı çok sayıda şoktan sonra Allah'ın kendisine "güç ve sabır" verdiğini vurgulayan Ceabis, "Beni hayatta tutan, Allah'a imanımdı. Her bir yapılan yeni şeyde ben bir şeylerimi kaybederken aynı zamanda Allah’a imanla birlikte yeni şeyler kazandığımı hissettim." ifadelerini kullandı.

"Suçlandığım şey bir ithamdı, yapmadığım bir şeydi"

İsrail tarafından otomobilinde "gaz tüpü" patlaması planladığı iddiasıyla cezalandırıldığını belirten Ceabis, "Benim suçlandığım şey, bir ithamdı aslında. Yapmadığım bir şeydi." dedi.

Ceabis, bugün halen İsrail hapishanelerinde çok sayıda kadın esirin insanlık dışı koşullarda tutulduğunu dile getirerek "Hapishanelerdeki esirlerde özellikle cilt problemleri ve çeşitli bir sürü hastalık bulunuyor. Hatta bazılarında aklını kaybetme gibi durumlar da görülüyor." diye konuştu.

Filistinli esirlerin yıllarca kaldığı İsrail'in tecrit hapishanelerindeki zorlu koşullara değinen Ceabis, "Esir Ahmed Manasıra'nın nasıl çıktığını gördük, aklını kaybetmişti." ifadesini kullandı.

Dünyaya çağrıda bulunan Ceabis, "(Filistinli esirlerin) Onların özgürlüğüne kavuşması için yapılabilecek her şeyin yapılmasını istiyorum." dedi.

Ceabis, ayrıca kadın Filistinli tutuklulara “sabır, direniş ve özgürlüğe kadar Kur'an'ı Kerim'i ezberleme” çağrısında bulundu.

"Mescid-i Aksa'nın temeli zayıflatılıyor"

İsrail’in saldırılarının ateşkese rağmen devam ettiğine dikkati çeken Ceabis, "Şu anda Filistin’de çocukların ve kadınların yaşayabilecekleri en kötü durumda olduklarını görüyoruz." diye konuştu.

Ceabis, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarına işaret ederek "Özellikle Mescid-i Aksa'nın altı kazılarak, temelinin zayıflatarak herhangi bir depremde çökmesine sebep olacak şeyler hedefleniyor." dedi.

"Filistin yaralıyken sevinmeye utanıyoruz.” sözünün halen geçerli olduğunun altını çizen Ceabis, "Filistin'de bu sıkıntılar devam ederken bizim de mutlu olmak yerine onlara yardımcı olmaya devam etmemiz gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.

Ceabis, "Kudüs’te yıkılan evlerden sonra Filistinliler kimlikleri olsa bile sayılmıyor. Yeni doğan çocukların Filistinli olduklarını ispatlayamıyorlar." ifadelerini kullandı.

Hapishanede yaşadıklarını 'Üzgünüm' adlı kitabında anlattı

Esaret altında kaleme aldığı "Üzgünüm" adlı Arapça kitabına ilişkin de bunun, "hapishane edebiyatı"na ait bir eser olduğunu ve bu kelimeyi mahkemede kullandığı için bir ay cezalandırıldığını aktaran Ceabis, "Bu söz nedeniyle ziyaretten ve birçok haktan mahrum bırakıldım." diye konuştu.

"Bu kitapta hapishane hatıralarımı veya hapishanede yaşadıklarıma dair yazdım." diyen Ceabis, kitabın tıbbi ihmali, tedavi gecikmelerini ve tutukluların acılarını artırmak, üzerlerinde psikolojik baskı kurmak için ardı ardına verilen cezaları konu edindiğini söyledi.

Ceabis, "Kitap aslında bir kolaj gibi. Esir hayatımda yaşadığım bana gelen mektuplar, resimler ve gönderdiğim mektupların toplandığı bir kitap." dedi.

Kitabın, esaret altındayken yaşadığı sağlık durumuna dair detayları içerdiğini ve aynı zamanda sağlık durumunu açıklayan çizimlere de yer verdiğini kaydeden Ceabis, "Bu çizimleri, aileme sağlık durumunu anlatabilmek için yaptım. Çünkü ailemin beni ziyaret etmesi yasaktı." ifadelerini kullandı.

"Filistin'in özgürlüğü insanların zihninde başlamalı"

Ceabis, Filistin’in özgürleşmesi konusundaki hayalini ise "Filistin'in özgür olması aynı zamanda insanların zihinlerinde de Filistin'in özgür olmasıyla ilgili bir şey. Bu yüzden herkesin kendisini buna hazırlamasını istiyorum." sözleriyle anlattı.

Özgürlüğün kişinin kendisini özgürleştirmesi ve başkalarını bağımlılıktan kurtarmasıyla mümkün olduğunu vurgulayan Ceabis, "Her Filistinli, Filistin’i özgürleştirmek için önce kendini özgürleştirmelidir." diye konuştu.

Özgür bir Filistin'de yapacağı ilk şeyin "geri dönmek" olacağını belirten Ceabis, "Bütün yardımları için Türk halkına, Türk hükümetine çok teşekkür ediyorum." dedi.

"Tedavime Türkiye'de devam edebilsem çok mutlu olurum"

Sağlık durumuna da değinen Ceabis, Ürdün'de yaşadığını ve tedavisine Türkiye'de devam etmek istediğini söyleyerek "Tedavime Türkiye'de devam edebilsem çok mutlu olurum." ifadelerini kullandı.​​​​​​​

Filistin davasına destek verenlere teşekkür eden Ceabis, "Filistin’in özgürlüğüne kavuşması için sonuna kadar bu desteğe devam edilmesini isterim." dedi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.