❮❯

İngiltere'de on binlerce Filistin destekçisi gösteri düzenledi

İsrail'in Gazze'ye yönelik 7 Ekim 2023'te başlayan saldırılarından bu yana Londra'da Filistin'e destek için düzenlenen gösteriye katılan protestocular, Başbakanlık Ofisi'nin de bulunduğu Whitehall Caddesi'nde toplandı.

Gazze'de ateşkesin sağlanmasıyla, İsrail'in bombardımanının sona erecek olmasının "sadece başlangıç" olduğu görüşünü paylaşan göstericiler, kısıtlama olmaksızın insani yardımların akışını sağlamak üzere İsrail'in Gazze kuşatmasını derhal kaldırılması ve ateşkesin kalıcı olması çağrısında bulundu.

Ellerinde Filistin bayrakları taşıyan göstericiler, Londra Metropolitan Polisi'nin protestocuların "sinagog yakınlarında" toplanacağını öne sürerek önceden kararlaştırılan yürüyüş güzergahını yasaklaması ve getirdiği kısıtlamalara da tepki gösterdi.

Polisin yaptığı son duyuruda, göstericilerin Russell Meydanı'nda toplanmasını isteyen karara karşı çıkan Filistin destekçisi gruplar, aldıkları kararla toplandıkları Whitehall Caddesi'nde kalarak burada protesto düzenledi.

Yürüyüşe devam etmek isteyen göstericilerle polis arasında arbede çıktı

Whitehall'da yapılan konuşmaların ardından protestocular, İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin önüne yürümek istedi.

Polisin o güzergaha yürüyüşü yasaklayacağını duyurmasına tepki gösteren protestocular, Whitehall yakınlarındaki Trafalgar Meydanı'na kadar yürüdü fakat polis, barikatlar kurarak yolları kapattı.

Trafalgar Meydanı girişindeki Kanada'nın Londra Büyükelçiliği önünde durdurulan protestocular bu noktada oturma eylemine başladı.

Farklı noktalardan yürüyüşe devam etmek isteyen göstericilerle polis arasında arbede yaşanırken çok sayıda gösterici gözaltına alındı.

İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin yönetim binasının olduğu Portland Place'den Whitehall'a uzanan kısmı, Kasım 2024'te yürüyüş güzergahı kabul eden İngiliz polisi, 9 Ocak’ta yürüyüş güzergahında olmayan bir sinagoga zarar vereceği gerekçesiyle bu taahhüdünden vazgeçmişti. Polis, İsrail'in Gazze'ye saldırılarının başlamasından bu yana düzenlenen Filistin'e destek yürüyüşleriyle ilgili olarak, sinagogda belgelenmiş tek bir tehdit veya olay olmamasına rağmen güzergah yasağını kaldırmayacağını duyurmuştu.

İngiliz polisi, göstericilerin BBC önünde toplanmasını yasaklamıştı

Londra Metropolitan Polisi, 9 Ocak'ta yaptığı açıklamada, İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin binası önünde başlaması planlanan Filistin yürüyüşü için göstericilerin "sinagog yakınlarında" toplanacağını öne sürerek, Filistin destekçilerinin orada bir araya gelmesini yasaklamıştı.

Polis, Filistin Dayanışma Kampanyasının (PSC) planladığı yürüyüş öncesinde, "göstericilerin bir sinagogun çevresinde toplanmasını engelleme" gerekçesiyle yetkisini kullandığını bildirmişti. Londra Metropolitan Polisi, söz konusu yetkinin, BBC'nin yönetim binasının olduğu Portland Place ve çevresindeki alanda toplanmayı engellediğini kaydetmişti.

Organizatörler, yasağın hahambaşının baskısı üzerine getirildiğini bildirmişti

Yürüyüşün ana organizatörlerinden PSC'den yapılan açıklamada ise İngiliz polisinin, Hahambaşı Ephraim Mirvis'in baskısı üzerine bu yasağı getirdiği ifade edilmişti.

Açıklamada, "Hahambaşı, İsrail ordusunun Gazze'de gerçekleştirdiği korkunç ve suç teşkil eden eylemlerini açıkça kutlamış ve bu eylemleri 'sorumluluk sahibi saygın bir ülkenin yapabileceği en olağanüstü şey' olarak nitelendirmiştir." ifadesi yer almıştı.

Ayrıca PSC'nin Filistin yürüyüşlerinin Yahudi halkına karşı düşmanca ya da onlara yönelik tehdit olduğu iması reddedilmişti.

Filistin destekçisi gruplar, polisin kararına uymayacaklarını açıklamıştı

PSC'den daha sonra yapılan bir diğer açıklamada da Filistin'e destek yürüyüşü için göstericilerin BBC binası önünde toplanmasını yasaklayan polis kararına uymayacakları bildirilmişti. Açıklamada, Londra Metropolitan Polisinin Filistin yürüyüşünü engelleme çabasına rağmen organizatörlerin BBC önünde protesto düzenlemekte kararlı oldukları belirtilmişti.

İngiliz polisin bir sonraki duyurusunda ise göstericilerin Russell Meydanı'nda toplanması gerektiği yönündeki kararına tepki gösteren PSC, polisin söz konusu kısıtlamaları kaldırması çağrısında bulunarak, aksi taktirde Whitehall'da toplanacaklarını ve burada protesto düzenleyeceklerini aktarmıştı.

Hahambaşı Mirvis, geçen yıl yaptığı açıklamalarda, Filistin'e destek yürüyüşleriyle ilgili rahatsızlığını İngiliz polisine aktardığını ve görüşmelerin sürdüğünü kaydetmişti.

Filistin'e destek gösterisinde 77 kişi gözaltına alındı

Londra Metropolitan Polisi, yaptığı açıklamada, Filistin destekçilerinin Başbakanlık Ofisi'nin de bulunduğu Whitehall Caddesi'nde düzenlediği gösteri ve sonrasındaki yürüyüşte 77 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.

Açıklamada, Filistin Dayanışma Kampanyasının (PSC) organizatörlüğünde düzenlenen protesto sırasındaki gözaltıların "kamu düzeni yasası ihlalleri" nedeniyle yapıldığı ifade edildi.

"En yüksek gözaltı sayısı"

Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Polis Şefi Adam Slonecki, Ekim 2023'ten bu yana PSC tarafından düzenlenen 20'den fazla ulusal protestoda güvenliği sağladıklarını belirterek, bugünkü gözaltı sayısının o tarihten bu yana düzenlenen gösterilerdeki "en yüksek gözaltı sayısı" olduğuna dikkati çekti.

Polisin daha önce protestocuların Whitehall'da kalması ve BBC'ye doğru yürüyüş yapılmaması yönünde karar aldığını hatırlatan Slonecki, göstericilerin karara uymayarak Whitehall'dan BBC'ye doğru yürüyüş başlattığını belirtti.

Slonecki, polisin yetkilerini kullanarak göstericilerin Trafalgar Meydanı'ndan öteye geçmemelerini ve BBC'ye yaklaşmamalarını sağladığını ifade etti.

Gösterilerin baş organizatörlerinden Nineham da gözaltında

Savaşı Durdur Koalisyonu Başkan Yardımcısı, Filistin'e destek gösterilerinin baş organizatörlerinden Chris Nineham da gözaltına alınan 77 kişi arasında yer alıyor.

Koalisyondan yapılan açıklamada, Nineham'ın polis tarafından protesto sırasında şiddet kullanılarak gözaltına alındığı bildirildi.

Açıklamada, polisin bir grup milletvekili ve önde gelen ismin BBC'ye doğru yürüdüğü sırada Nineham'ı hedef aldığı belirtilerek, yaklaşık 10 polis memurunun Nineham ile yürüyüşe ilişkin konuşma bahanesiyle göstericilerin önüne geldiği ifade edildi.

Polisin daha sonra organizatörü üzerine atlayarak yere yatırdığı, bu sırada protestocuların Nineham'ı savunmaya çalıştığı belirtilen açıklamada, şu değerlendirmede bulunuldu:

"Polis, Toplum Güvenliği Vakfı dahil İsrail yanlısı grupların baskısıyla, Filistin'e destek gösterilerine katılan protestocuları hedef haline getirmek istiyor. Bu, Filistin hareketine yapılan çirkin bir saldırıdır. Bu, sivil özgürlüklere yapılan kabul edilemez bir saldırıdır. Chris Nineham suçlama olmaksızın serbest bırakılmalıdır. Korkutulmayı reddediyoruz."

Londra Metropolitan Polisi de yaptığı bir diğer açıklamada, isim belirtmeden Nineham'ın gözaltına alınmasına işaret ederek, gösterinin grubu önden yönlendiren organizatörlerinden birinin halen gözaltında tutulduğu bilgisini verdi.

Ateşkes kalıcı olsun çağrısı

Polisin yaptığı son duyuruda göstericilerin Russell Meydanı'nda toplanmasını istemesine karşı çıkan Filistin destekçileri, aldıkları kararla toplandıkları Whitehall Caddesi'nde kalarak gösteriyi burada yaptı.

Göstericiler, Gazze'de ateşkesin sağlanmasıyla İsrail'in bombardımanının sona erecek olmasının "sadece başlangıç" olduğunu belirterek, kısıtlama olmaksızın insani yardımların akışını sağlamak üzere İsrail'in Gazze kuşatmasını derhal kaldırması ve ateşkesin kalıcı olması çağrısında bulundu.

Filistin bayrakları taşıyan göstericiler, Londra Metropolitan Polisinin protestocuların "sinagog yakınlarında" toplanacağını öne sürerek önceden kararlaştırılan yürüyüş güzergahını yasaklamasına ve getirdiği kısıtlamalara da tepki gösterdi.

"Ateşkes anlaşması tek başına yeterli değil"

PSC Başkanı Ben Jamal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Sanırım bugün bu gösteriye katılan herkes, İsrail'in son 15 aydır Gazze'de Filistin halkına uyguladığı katliama derhal son vereceğini umduğumuz bir ateşkesin eşiğinde olduğumuz için büyük bir rahatlama duyuyor." dedi.

Ancak İsrail'in geçmişte ateşkes anlaşmalarını birçok kez ihlal ettiğine, halihazırda Lübnan'da bu ihlalleri gerçekleştirdiğine dikkati çeken Jamal, İngiliz hükümetine çağrıda bulunarak, ateşkesin uygulanma sürecinde sorumluluk alması gerektiğini vurguladı.

Ben Jamal, şunları kaydetti:

"Hükümetimiz, bu anlaşmanın uygulanması sürecinin parçası olmak zorunda. Bunun yanı sıra devam eden başka taleplerimiz de var. Biz 15 aydır diyoruz ki bu soykırım, hükümetimizin ve kamu kurumlarımızın suç ortağı olduğu 76 yıllık apartheidin temelleri üzerine inşa edildi ve bu suç ortaklığının sona ermesi için ateşkes anlaşması tek başına yeterli olmayacak. Ateşkes anlaşması, İsrail'in Gazze'deki güçlerini geri çekmesi gerektiği, yasa dışı olarak gözaltında tutulan yaklaşık 1000 Filistinlinin bir kısmının serbest bırakılacağı gibi bazı temel hususları kapsıyor. Ancak çok daha kapsamlı tedbirlere ihtiyacımız var. İsrail'in apartheid sisteminin son bulmasına ihtiyacımız var. Bu da askeri işgalin sona ermesi, İsrail'in Filistin vatandaşlarına yönelik kötü muamelesinin sona ermesi anlamına geliyor. Yasa dışı şekilde gözaltında tutulan 10 bin Filistinli var. Hepsinin ailelerine dönebilmeleri için serbest bırakılması gerekiyor."