Bakan Memişoğlu: 2025'in ilk 10 ayında 16 milyon MR, 17 milyon BT çekimi yapılmıştır
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "2025'in ilk 10 ayında 16 milyon MR, 17 milyon BT çekimi yapılmıştır. Acil hastalarımıza gerekli tüm tetkikler ve görüntüleme hizmetleri anında veriliyor." dedi.
TBMM
Bakan Memişoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2026 yılı bütçesi üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Milletvekillerinin koruyucu sağlık hizmetlerine yeterli önemin verilmediği eleştirilerine Memişoğlu, koruyucu sağlık hizmetlerini geliştirmek için aile hekimliği sisteminde kapsamlı değişikliklere gittiklerini anlattı.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Memişoğlu, aile hekimlerinin yazdığı reçetelerin üçte birinin antibiyotik, ağrı kesici ve mide koruyucu ilaçlardan oluştuğunu belirterek, "Akılcı ilaç kullanımı doğrultusunda yapılan düzenlemelerle bu ilaçların kullanım oranı şu anda beşte bire kadar geriledi. Bu iyileşmede gösterdikleri özverili katkılar için tüm aile hekimlerimize teşekkürlerimi iletiyorum." dedi.
Memişoğlu, aile hekimliğinde düzenlenen ilaç raporları ve reçetelerin kapsamını genişlettiklerini vurgulayarak, aile hekimlerinin daha önce yazamadıkları 1859 ilacı yazabilir hale geldiğini belirtti.
Yeni "Koruyan Sağlık" modelini politikalarının merkezine aldıklarının altını çizen Memişoğlu, aile hekimlerinin düzenli aralıklarla kronik hastalık ve kanser taramaları yapmalarını teşvik edecek düzenlemeler yaptıklarını aktardı.
Memişoğlu, bu sayede obezite, kardiyovasküler hastalık, diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalıkların taramalarında büyük bir artış sağladıklarına dikkati çekti.
Bir yıl içinde toplam 105 milyon tarama ve izlem yaptıklarını bildiren Memişoğlu, tarama ve takip programlarını genişletmeye devam ettiklerini dile getirdi.
Bakan Memişoğlu, aile hekimlerinin yaptığı 5 hastalık taramasına ek olarak kronik böbrek hastalığı, koroner arter hastalığı, inme, astım ve otizmin de tarama programlarına dahil edildiğini anlattı.
Kanser taraması geldiği halde henüz haberi olmayan 15 milyon vatandaşa 40 milyon SMS atarak kanser tarama zamanlarını hatırlattıklarını ifade eden Memişoğlu, "Böylece, son bir yılda 5 milyon kanser taramasıyla 19 bin vatandaşımıza erken kanser tanısı koyduk. Taradıktan sonra bırakmadık, hastanede tedavisini organize ve takip ettik." dedi.
Aile hekimlerinin yetkilerinin elinden alındığı iddialarına Memişoğlu, şöyle yanıt verdi:
"Biz aile hekimlerimizi şu anda her türlü randevuyu alabilir hatta hastaneden tetkik isteyebilir hale getirdik. Birinci basamak ile hastaneleri ve sağlıklı hayat merkezlerini entegre ettik. Aile hekimlerimizin, hastalarını yaptıkları tarama sonrası gerekli gördükleri durumlarda üst basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirmesi nedeniyle herhangi bir gelir ya da performans kaybı söz konusu değildir."
Aile hekiminin kendine kayıtlı vatandaş için uygun gördüğü uzman hekimden randevu alabildiğini belirten Memişoğlu, "Randevu sorunu var, deniliyor. Aile hekimlerinin Merkezi Hekim Randevu Sistemi'nin (MHRS) içinde ayrı bir kontenjan var. Cildiyeden göze, onkolojiden hematolojiye kadar hepsi aile hekimleri tarafından alınabilecek durumdadır. Bugün 'randevu alamadım' diyen vatandaşımız varsa kendi aile hekimine gider, eğer gerçekten aile hekimi o hastanın herhangi bir hastanede randevu ihtiyacı varsa alabildiğini görecekler. Şimdiye kadar 6 milyon vatandaşımıza aile hekimleri hastanelerden kendileri randevu alabildi." ifadelerini kullandı.
Bakan Memişoğlu, birinci basamak sağlık yatırımları kapsamında belirlenen 1000 Aile Sağlığı Merkezi (ASM) ve 100 Sağlıklı Hayat Merkezi (SHM) hedefleri konusunda ise, 278 ASM ve 23 SHM'yi hizmete sunduklarını, 370 ASM ve 52 SHM'nin inşaatına ise devam edildiğini bildirdi.
Sigara bırakma hizmetlerine değinen Memişoğlu, son bir yıl içinde 478 yeni sigara bırakma polikliniğini hizmete açarak bu sayıyı 1000'e çıkardıklarını, 225 mobil poliklinik ve tele-tıp uygulamalarıyla bu hizmetlere erişimi daha da artırdıklarını belirtti.
Memişoğlu, sigara bırakma tedavisinde kullanılan ilaçları vatandaşlara ücretsiz sunduklarını ifade ederek, "2025 yılında 92 bin 487 vatandaşımıza tedavi başlattık. Bugüne kadar 1,5 milyonun üzerinde vatandaşımızı bu ilaçlarla tedavi ettik ve sigarayı bıraktırdık. 2026 yılında da ilaç çeşitliliğini artırarak sigara bırakma hizmetlerini ücretsiz şekilde sunmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
"Ulusal tarama programlarına SMA'yı da ekledik"
Bakan Memişoğlu, nadir hastalıklar konusunda yürütülen çalışmalara da değinerek, şunları kaydetti:
"Türkiye'de ulusal tarama programlarına SMA'yı da ekledik. Bugün, evlilik öncesi ve yenidoğan SMA Tarama Programı Türkiye'de ücretsiz bir şekilde uygulanmaktadır. SMA konusunda yürütülen tüm akademik çalışmalar, tıbbi gelişmeler ve kanıta dayalı tedaviler, 'SMA Bilimsel Danışma Komisyonu' tarafından sürekli ve titizlikle takip edilmektedir. SMA tedavisinde etkinliği kanıtlanmış ve komisyonun önerdiği tedavilerin tamamı devletimiz tarafından ücretsiz şekilde karşılanmaktadır. SMA, DMD gibi nadir hastalıklarla ilgili TÜSEB bünyesinde çalışmalarımız ve araştırmalarımız da devam etmektedir. Çok kısa zamanda bu ilaçlarla ilgili gelişmeleri kamuoyu ile paylaşacağız."
"MHRS sisteminde günlük ortalama 1,7 milyon randevu veriliyor"
Bakan Memişoğlu, MHRS kapasımda 2011 yılından bu yana 2 milyar 430 milyon randevu verildiğini belirterek, MHRS sisteminde günlük ortalama 1,7 milyon insanın randevu aldığını ifade etti.
Randevularda dönemsel olarak yoğunluklar yaşandığını ancak mevcut durumda bunun çok aza indiğini hatta çoğu ilde hemen hemen hiç olmadığını vurgulayan Memişoğlu, 79 branşın 72'sine aynı gün randevu verildiğini aktardı.
Memişoğlu, yoğunluğu azaltmak için randevu talebi yüksek branşlarda poliklinik sayısını artırdıklarını, mesai kaydırma uygulamalarını yaygınlaştırdıklarını, vatandaşlara mesajlarla randevularını hatırlattıklarını söyledi.
"Kamu özel işbirliği sadece bir finansman ve yapım modelidir"
Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle hayata geçirilen şehir hastanelerine ilişkin eleştirilere yanıt veren Memişoğlu, ileri hizmetlerin sunulduğu şehir hastanelerinin en gelişmiş tıbbi cihazlarla donatılmış, tam kapasite ameliyathanelere sahip, özellikli üniteleri, yoğun bakımları, acil servisleri ve ileri teknoloji altyapılarıyla entegre sağlık kampüsleri olduğunu vurguladı.
Şehir hastanelerine gelen vatandaşların, tüm teşhis ve tedavi süreçlerinin tek bir kampüs içerisinde eksiksiz şekilde tamamlandığına değinen Memişoğlu, bunun zaman, maliyet ve hizmet kalitesi açısından büyük bir avantaj sağladığını dile getirdi.
KOİ modeline ilişkin bazı yanlış anlaşılmalar olduğunun altını çizen Memişoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kamu Özel İşbirliği, sadece bir finansman ve yapım modelidir. Bu model devletin bütçe imkanlarını zorlamadan, büyük ölçekli yatırımları daha kısa sürede hayata geçirmek amacıyla kullanılmaktadır. Şehir hastanelerinin sahibi ve yöneticisi Sağlık Bakanlığıdır. Hastanelerin yönetimi, sevk ve idaresi, tıbbi süreçlerin tamamı Bakanlığımız tarafından yürütülmektedir. Özel sektörün sürece katkısı ise yalnızca hastanelerin inşa edilmesi, teknolojik altyapının kurulması, bazı destek hizmetlerinin sunulması ile sınırlıdır."
Şehir hastaneleri kapsamında yapılan ödemelerle ilgili iddiaların büyük bir kısmının yanlış veya eksik bilgilerden kaynakladığını vurgulayan Memişoğlu, KÖİ kapsamındaki ödemelerin kullanım ve hizmet bedeli kalemlerinden oluştuğunu aktardı.
"Yurt dışına giden 249 hekim bu yıl Türkiye'ye döndü"
Kullanım bedelinin bu hastaneler için yapılan yatırımlar karşılığında ödendiğini belirten Memişoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"KÖİ kullanım bedeli ödemelerinin Bakanlığımız bütçesi harcamalarının içindeki payı artmamakta, aksine her yıl düzenli olarak azalmaktadır. 2022'de yüzde 10,5 olan pay, 2025'te yüzde 6,1'e, 2026 yılında ise yüzde 5,3'e düşmektedir. Dolayısıyla iddia edildiği gibi KÖİ ödemelerinin bütçemizde giderek büyüyen bir yük oluşturduğu ifadesi gerçeği yansıtmıyor."
Bakan Memişoğlu, hizmet bedelinin ise görüntüleme, laboratuvar, temizlik, güvenlik, bakım ve tadilat, yemek gibi hizmetler karşılığında yapılan ödemelerden olduğunu, bunun yalnızca kamu-özel işbirliğiyle yapılan hastanelere özgü olmadığını vurguladı.
Randevu bekleme sürelerine yönelik eleştirilere yanıt veren Memişoğlu, Türkiye genelinde kamu hastanelerinde ortalama ultrason randevu süresinin 5 gün, MR randevu süresinin 9, BT randevu süresinin ise 2 gün olduğunu aktardı. Memişoğlu, "2025'in ilk 10 ayında 16 milyon MR, 17 milyon BT çekimi yapılmıştır. Acil hastalarımıza gerekli tüm tetkikler ve görüntüleme hizmetleri anında veriliyor." dedi.
Yurt dışına giden hekimlerle ilgili bir soru üzerine Memişoğlu, şöyle konuştu:
"Toplam 233 bin hekimimizden, 2025 yılında yurt dışına giden hekim sayımız sadece 412'dir. Bunun yanında geçmiş yıllarda yurt dışına giden hekimlerimizden 249'u 2025 yılında ülkemize dönerek sağlık sistemimize katılmıştır. 2024'te 15 bin 382 hekimimiz, tıp fakültelerimizden mezun olmuştur."
Görüşmelerin ardından Sağlık Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin yanı sıra Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ve Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları kabul edildi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
