Dolar
32.35
Euro
34.79
Altın
2,299.95
ETH/USDT
2,980.00
BTC/USDT
59,363.00
BIST 100
10,265.59
Gündem

Atlantik Konseyi Başkanı Kempe: Doğal afetler 5 yıl içerisinde 1 trilyon dolarlık maliyet getirdi

Atlantik Konseyi Başkanı Frederick Kempe, "Dünya genelinde iklim değişikliği kaynaklı yaşanan doğal afetler geçtiğimiz 5 yıl içerisinde 1 trilyon dolarlık maliyet getirdi." dedi.

Firdevs Yüksel, Ebru Şengül Cevrioğlu  | 13.02.2020 - Güncelleme : 13.02.2020
Atlantik Konseyi Başkanı Kempe: Doğal afetler 5 yıl içerisinde 1 trilyon dolarlık maliyet getirdi Fotoğraf: Arif Hüdaverdi Yaman/AA

İstanbul

Atlantik Konseyi Başkanı Frederick Kempe, Anadolu Ajansının (AA) global iletişim sponsoru olduğu, Atlantik Konseyi Türkiye ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ev sahipliğinde düzenlenen "Yenilenebilir Enerji Görünümü Konferansı: Türkiye, Orta Asya, Kafkaslar ve Batı Balkanlarda Finansman, Yatırım, Yasal Düzenlemeler ve Yeni Teknolojiler" programında konuştu.

Sürdürülebilirlik ve iklim değişikliğinin Atlantik Konseyi'nin öncelik konularından biri olacağını ifade eden Kempe, enerji dönüşümündeki rolünden dolayı Türkiye'nin de içinde bulunduğu bu bölgeye odaklandıklarını söyledi.

Kempe, küresel düzende iklim değişikliğiyle beraber önemli değişikliklerin de meydana geldiğini kaydederek, "2019 hepimiz için bir uyanış çağrısıydı. Avustralya'da ve Kaliforniya'da çıkan yangınlar ekosistemleri yok etti ve ülkelerde önemli ekonomik sorunlar yarattı. Birçok ülkede sıcaklığın yükseldiğini görüyoruz. 2019 bu açıdan dünyadaki en sıcak ikinci yıl olarak kayıtlara geçti. Ekonomik büyüme açısından da zorluklar ortaya çıktı. Siyasetin kutuplaşması gibi farklı nedenlerden dolayı küresel ısınma konusu daha vahim bir hale geldi." değerlendirmesinde bulundu.

İklim değişikliğinin ekonomik etkilerine de değinen Kempe, şöyle konuştu:

"Dünya genelinde iklim değişikliği kaynaklı yaşanan doğal afetler geçtiğimiz 5 yıl içerisinde 1 trilyon dolarlık maliyet getirdi. Bu maliyetlerden kaçınmamız gerekiyor. Bunun için de yatırım gerekiyor. Eğer bu yatırımlar doğru bir şekilde uygulanırsa ülkelere fayda getirecek. Herkes için enerji güvenliği yaratılmış olacak. Bu hem çevresel anlam da hem de iş bakışı açısından fayda getirecek."

İklim değişikliğiyle mücadelede yenilenebilir enerjinin artan önemi

EBRD Sürdürülebilir Altyapı Grubu Direktörü Nandita Parshad da yıkıcı etkilere sahip iklim değişikliği konusunda alınacak önlemlerin artık bir seçim değil, zorunluluk haline geldiğini söyledi.

Sera gazı emisyonlarındaki artışa dikkati çeken Parshad, "Kararlı bir şekilde eyleme geçmemiz gerekiyor. İklim değişikliği konusunda yenilenebilir enerjinin oynayacağı rol çok önemli. Yenilenebilir enerjinin artan enerji talebine cevap vermesi gerekiyor. Emisyon hedefleri konusunda daha çok çalışmamız gerekiyor. Önümüzdeki zorlukların ne kadar büyük olduğunu biliyoruz. Temiz enerjide artık megavatları değil gigavatları düşünmemiz gerekiyor. İddialarımız bu yönde olmalı. Yenilenebilir enerji fiyatları düşüyor ve artık sübvansiyon olmadan projeler gerçekleştirilebiliyor. Düşük fiyatlar ise bize temiz enerji ekonomisinin iklim değişikliği konusunda yardımcı olabileceğini gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Parshad, Türkiye'nin yenilenebilir enerji konusundaki başarısına değinerek, şöyle devam etti:

"Eğer devletler hükümetler doğru ve iddialı hedefler koyarlar, doğru politika eylemleri gerçekleştirirlerse bunu başarabilirler. Türkiye bu anlamda çok önemli bir ülke. 2017’nin sonunda Türkiye 2023 hedeflerini gerçekleştirmişti bile. Elektrik ihtiyaçlarının yüzde 30'unu yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamayı başarmıştı."

Atlantik Konseyi Türkiye Temsilcisi ve İcra Direktörü Defne Sadıklar Arslan da küresel enerji sisteminde yaşanan değişikliklere değinerek, "Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde yenilenebilir enerjiye 2,5 trilyon dolar yatırım yapıldı ve kapasite artırıldı. Yalnızca güneş enerjisi kapasitesi geçtiğimiz 10 yıl içerisinde 25 kat arttı. Bütün bunlar gelecek yıllarda da artmaya devam edecek ve stratejiler bu eksen üzerinden şekillenmeye devam edecek. Daha sürdürülebilir dünyaya bu şekilde ulaşacağız." diye konuştu.

Arslan, Türkiye'nin yenilenebilir enerjideki konumuna dikkati çekerek, "Rüzgar ve güneş enerjisinin daha yoğun bir şekilde kullanılması bu bölgedeki potansiyelin ortaya çıkarılmasında yardımcı olacaktır ve önümüzdeki yolu aydınlatacaktır. Uluslararası Enerji Ajansına göre, Türkiye'nin yenilenebilir enerji kapasitesi 42 gigavat ve gelecek dört yıl içerisinde yüzde 50 düzeyinde artabilir. Kapasitedeki bu artış da Türkiye'yi dünya genelinde yenilenebilir enerjide çok önemli bir konuma getirebilir." dedi.

Akfen Holding Yönetim Kurulu Üyesi Pelin Akın Özalp ise yenilenebilir enerji sektörünün inovasyon anlamında heyecan verici zamanlardan geçtiğini, dijitalleşmenin sektördeki oyuncular için yazılımdan ziyade donanımı akıllara getirdiğini kaydetti.

Özalp, enerji sektörünün ana öğeleri olan üretim, dağıtım, toptan satış ve ticaret arasında donanımın en önemli noktalardan birini oluşturduğunu vurgulayarak "Donanım dediğimiz zaman akıllı ölçerlerden, akıllı sistemlerden, altyapılardan ve şarj istasyonlarından bahsediliyor. Enerjide donanım kesinlikle büyümeye açık bir alan. Bu alan halihazırda 55 milyar dolar yatırım çekmiş durumda.” diye konuştu.

Çalık Enerji Üst Yöneticisi Onur Yücekal da enerji piyasasının halen en büyük değişimlerden birini yaşadığını ve bunun teknoloji ve talepten kaynaklı bir değişim olduğunu söyledi.

İleriki 30 yıllık süre içerisinde elektrik tüketiminin yüzde 100 artacağına işaret eden Yücekal, "Bu artışla birlikte binalarda, ulaşımda ve de kentleşmenin yaygınlaşmasıyla nihai kullanıcıların uygulamaları değişecek. Bu enerji kapasitesi de, başta rüzgar ve güneş olmak üzere yenilenebilir enerjiden karşılanacak. Önümüzdeki 5 yıllık süre zarfında da yeni yenilenebilir enerji üretimi, fosil yakıt tesislerinin maliyetleri ile yarışacak ve bunların önüne geçecek." dedi.

Yücekal, ancak bu gelişmelerin elektrik şebekeleri üzerinde bir baskı oluşturacağına değinerek, "Bu nedenle yenilenebilir enerji kapasitesinin dönüşmesi gerekiyor ve gazdan yapılan üretimin istikrarlı bir şekilde varlığını sürdürmesi gerekiyor." vurgusu yaptı. 

Zorlu Enerji Üst Yöneticisi Sinan Ak, 10 yıl sonrasına bakıldığında bugün yapılan şeylerin artık yaşamın bir parçası olmayacağını ve yatırımlarını bunu göz önünde bulundurarak şekillendirdiklerini söyledi.

Bugün şirket olarak yenilenebilir enerjiyle elektrik üretimine odaklandıklarını ve şarj istasyonları ve akıllı şebekeler gibi alanlara geçtiklerini belirterek, "Halihazırda Vestel şarj istasyonları üretmeye başladı ve Microsoft ile birlikte akıllı yazılım sistemleri üzerinde çalışıyoruz." ifadesini kullandı. 

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın