Dolar
42.69
Euro
50.17
Altın
4,295.20
ETH/USDT
3,245.60
BTC/USDT
92,448.00
BIST 100
11,293.16
Ekonomi

Türkiye Cumhuriyeti'nin İkinci Yüzyılında Yazılımın Sanayileşmesi Zirvesi yapıldı

Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, ekonomide katma değerli üretimin yolunun yazılımdan geçtiğini belirterek, "Türkiye'nin yeni kalkınma lokomotiflerinden biri yazılım sanayisi olacak." dedi.

Zeynep Duyar, Seda Tolmaç  | 11.12.2025 - Güncelleme : 11.12.2025
Türkiye Cumhuriyeti'nin İkinci Yüzyılında Yazılımın Sanayileşmesi Zirvesi yapıldı Fotoğraf: Muhammed Abdullah Kurtar/AA

Ankara

Ankara Sanayi Odası tarafından düzenlenen Türkiye Cumhuriyeti'nin İkinci Yüzyılında Yazılımın Sanayileşmesi Zirvesi, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Konferans Salonu'nda yapıldı.

Sayan, zirvenin bu yılki konusu olan "yazılımın sanayileşmesi"nin, Türkiye'nin kalkınmasında en kritik itici güçlerden biri haline gelen yazılımın önemini bir kez daha gösterdiğini söyledi.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Yazılımın "yeni dünyanın alfabesi" olduğunu bildiren Sayan, "Yazılım artık bir zanaat değil, bir endüstri. Nasıl sanayide kalite standartları varsa, yazılımda da kodlama kuralları, güvenlik protokolleri ve test süreçleri standartlaşıyor. Nasıl fabrikalarda makineler üretimi hızlandırıyorsa, yazılımda da otomasyon araçları kod yazmaktan test etmeye kadar tüm süreci hızlandırıyor. Nasıl parçalar bir araya gelip ürün oluşturuyorsa, yazılımda da modüller lego gibi tekrar tekrar kullanılabiliyor. Eskiden aylar süren işler, bugün günler içinde tamamlanabiliyor. Artık bankacılıktan ulaşıma, sağlıktan savunmaya kadar hayatımızın her kritik alanı yazılımla yönetiliyor. Yazılım ne kadar endüstrileşirse, biz o kadar güvenilir bir dijital dünyaya kavuşuyoruz." diye konuştu.

Sayan, Almanya'nın, yazılımın sanayileşmesini resmi politikaya dönüştüren ilk ülkelerden olduğunu belirterek, Çin, Güney Kore, Singapur gibi ülkelerin de yazılımın sanayileşmesinin nimetlerinden faydalanan ülkeler arasında olduğunu anlattı.

Türkiye'nin bu ülkelerden geride olmadığına işaret eden Sayan, "Bugün Savunma Sanayii Başkanlığı çatısı altında yapılan projelerde, ASELSAN, HAVELSAN ve TUSAŞ gibi kurumların projelerinde de yazılımın sanayileşmesinin örneklerini görüyoruz. Özellikle pandemiden sonra dünya genelinde yazılım harcamaları yıllık yüzde 33 arttı. Devam eden yapay zeka entegrasyonu ve bulut altyapısının sürekli genişlemesiyle küresel yazılım harcamalarının 2027'ye kadar 679 milyar dolar seviyelerine ulaşacağını öngörüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Sayan, sektörün artık ülkelerin hem ekonomik hem de sosyal kalkınmasında kilit bir rol üstlendiğini aktararak, dünyada en hızlı büyüyen ilk 20 yazılım pazarının 12'sinin orta gelirli ülkelerden oluşmasının, bu ülkelerin yazılım ve bilgi teknolojilerine ağırlık verdikçe ne kadar hızlı gelişebildiğini açıkça ortaya koyduğunu söyledi.

"Ekonomide katma değerli üretimin yolu yazılımdan geçiyor"

Bu nedenle yerli ve milli yazılım ekosisteminin güçlendirilmesi gerektiğini ve bunun sadece teknolojik bir tercih değil, aynı zamanda bir bağımsızlık meselesi olduğunu belirten Sayan, şu ifadeleri kullandı:

"Bunu her konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanı'mız da vurguluyor. Zaten buralara gelebildiysek, onun yerli ve milli vizyonu sayesinde gelebildik. Hem stratejik güvenlik hem ekonomik sürdürülebilirlik hem de küresel rekabet açısından yerli teknolojilerin geliştirilmesi artık bir zorunluluk. Bu çerçevede bizler, Türkiye'nin yerli teknolojilerle dönüşümünü hızlandırmak, dijitalleşme süreçlerinde yurt içinde geliştirilen yazılımların tercih edilmesini yaygınlaştırmak, sektörümüzü kamuda en üst düzeyde temsil ederek kalkınma vizyonumuza uygun politikaları kararlılıkla geliştirmek zorundayız. Bakanlık olarak geleceğin dijital dünyasını yakalayacak, yakalamakla da kalmayıp şekillendirecek her adımı güçlü kararlılıkla destekliyoruz. Ülkemizin iletişim altyapısını geliştirmek, 5G ve 6G teknolojilerine hazırlanmak, yerli ve milli dijital çözümler üretmek, siber güvenlik kapasitemizi artırmak ve gençlerimizin teknolojiye erişimini kolaylaştırmak için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz."

Sayan, amaçlarının, teknolojiyi hem geliştiren hem yöneten hem de ihraç eden bir ülke konumuna ulaşmak olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Ekonomide katma değerli üretime geçmenin, ihracatı yüksek teknoloji ekseninde büyütmenin en kritik yolu yazılımdan geçiyor. Bu nedenle beşeri sermayemizi güçlendirmek, gençlerimizi yazılım alanında teşvik etmek, eğitim kurumlarımızı sektöre daha fazla entegre etmek bizim için stratejik bir öncelik niteliğinde. Doğru adımları atmaya devam ettiğimiz sürece hiç şüphesiz Türkiye'nin yeni kalkınma lokomotiflerinden biri yazılım sanayisi olacak. Bu yolculuk ancak birlikte yüründüğünde güçlü bir sonuç doğuracaktır."

"Türkiye'de de genç nüfusumuzla önemli bir potansiyel taşıyoruz"

BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu da dünyanın artık veriyle beslenen, yazılımla yönetilen bir ekosistemde ilerlediğini, Ankara'nın da savunma sanayisinin, yüksek teknolojinin, yazılım girişimlerinin, teknoparkların, AR-GE merkezlerinin yoğunlaştığı merkez haline geldiğini söyledi.

Türkiye ekonomisinde GSYH'nin yaklaşık yüzde 55'ini oluşturan hizmetler sektörü içinde yazılım ve bilişimin giderek güçlendiğini dile getiren Karagözoğlu, şöyle devam etti:

"Sektör, 2025 yılı için ihracat hedefini 15 milyar dolara çıkarmış durumda. Hizmet İhracatçıları Birliğinin strateji planına göre telekomünikasyon alanında 2,5 milyar dolar, yazılımda 2 milyar dolar, oyun sektöründe 5 milyar dolar, finansal teknolojilerde 2,5 milyar dolar ve savunma sanayisinde yılda 2,5 milyar dolar ihracat hedefleniyor. Bu büyüme istihdama da yansıyor. Bilgi ve iletişim sektöründe çalışan sayısı, 2024'te yüzde 5 artarak 246 bin kişiye yükseldi."

Karagözoğlu, Türkiye'nin yazılım sanayileşmesinin aynı zamanda "dijital bağımsızlık" anlamına geldiğini bildirerek, şunları kaydetti:

"BTK olarak USOM ve SOME yapılanmamızla, kritik altyapıları koruyan yerli çözümlerle, operatörlerimiz ve paydaşlarımızla görev başındayız. Üstelik bu süreçte AVCI, AZAD, KASIRGA, ATMACA ve KULE gibi yerli yazılımlarımızı kullanıyoruz. Bu durum da en çok gurur duyduğumuz noktalardan biri. Türkiye'de de genç nüfusumuzla önemli bir potansiyel taşıyoruz. Düzenleyici rolümüzle, siber güvenlik çalışmalarımızla, BTK Akademi eğitimlerimizle, yerli ve milli projeleri destekleyen yaklaşımımızla bu ekosistemin yanında olmaya devam ediyoruz."

"Güçlü yanlarımızı yazılımla birleştirelim"

TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu Başkanı Fatih Dönmez de TBMM'de araştırma komisyonu kurulduğunda yapay zeka konusunda 100'den fazla kurumu dinlediklerini, bunun faydaları ve risklerini analiz etmeye çalıştıklarını anlattı.

Yapay zeka konusunda bazı tedbirlerin ilk elden alınması ve ikincil düzeyde regülasyonların da günün şartlarına göre esnek ve dinamik şekilde ortaya konmasının önemine işaret eden Dönmez, Türkiye'de Yapay Zeka Strateji Belgesi kapsamında bazı tematik konuların belirlendiğini anımsattı.

Bunlar arasında eğitim, sağlık, fintek, tarım, enerji, sürdürülebilirlik ve hukuk gibi başlıkların olduğunu bildiren Dönmez, şunları kaydetti:

"Bu işin ham maddesi güvenilir veri. Güçlü yanlarımızı yazılımla birleştirirsek çok önemli konuma gelebiliriz. Gerek donanım gerek yazılımda milyar dolarlık yatırım yapılıyor. AB ülkeleri tek başına ABD ile rekabet edemeyeceğini anladığı için birlik olarak fonlar arıyor. Türkiye olarak bizim de bu tip işbirliği fırsatlarını kaçırmamamız gerekiyor. Özellikle donanım tarafı ciddi paralar harcamanızı gerektiriyor. Bazı ürünlerin alımında da yaptırımlarla karşılaşma ihtimaliniz var. Teknolojinin tekelleştiği dönemde savunma sanayisinde yaşadığımız gibi ambargolarla karşı karşıya kalabiliriz, bunlara hazırlıklı olmalıyız."

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç ise programda yaptığı konuşmada, son yıllarda nesnelerin internetiyle her noktadan veri toplandığını ve verilerin yapay zekayla anlamlandırılıp akıllandırıldığını söyledi.

Üretim zincirinin her aşamasının dijitalleştiğine dikkati çeken Ardıç, akıllı üretim sistemleriyle sanayide yeni bir paradigmanın inşa edildiğini, bu sürecin iş yapma biçimlerini, rekabet kurallarını ve değer zincirinin tamamını yeniden şekillendirdiğini ifade etti.

Ardıç, bu dönüşümün merkezinde artık yazılımın olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Dünya yazılım pazarı 2024 yılı itibarıyla yaklaşık 731 milyar dolar seviyesinde, 2030'a kadar 1,4 trilyon doların üzerine çıkması bekleniyor. Bunun içinde özellikle endüstriyel yazılım pazarı 2024'te 120 milyar doları aşmış durumda ve yıllık yaklaşık yüzde 12-13 bandında büyüyor. Avrupa'da 10 milyondan fazla kişi, toplam istihdamın yaklaşık yüzde 5'i, artık bilgi teknolojileri uzmanı olarak çalışıyor. Bu oran son 10 yılda neredeyse iki katına çıktı. Bazı ülkelerde, örneğin Finlandiya'da iş gücünün yüzde 7,5'inden fazlası bilişim profesyoneli. Sanayide rekabet, giderek makineye yatırım yapan ile koda, veriye ve ürüne yatırım yapan arasındaki farkla belirleniyor. Bilgi ve iletişim teknolojileri pazarımız 2024'te Türk lirası bazında bir önceki yıla kıyasla yüzde 53 büyüyerek 1 trilyon 203,5 milyar liraya ulaştı. Sektörün GSYH'deki payı yüzde 2,8'e, toplam ihracatımızdaki payı ise yüzde 1,3'e çıktı."

Sanayide yeşil dönüşüm, yazılımın stratejik rolünü artırdı

Küresel pazardan alınan payın binde 7 civarında olduğu bilgisini veren Ardıç, hizmet ihracatı içinde bilgi teknolojileri hizmetlerinin payının yüzde 4,2 olduğunu, yazılımda, proje bazlı iş yapmaktan çıkıp ölçeklenebilir ürünler ve küresel markalar yaratılması gerektiğini dile getirdi.

Ardıç, yazılım ekosisteminin son yıllarda güçlü bir startup dinamizmine ulaştığını belirterek, ölçeklenebilir, markalaşabilen, küresel pazarlara açılabilen ürünler ortaya çıkarabilmek için şirketlerin kendi içlerinde ürün yönetimini ayrı ve stratejik bir yetkinlik olarak inşa etmeleri gerektiğini bildirdi.

Ar-Ge teşviklerinin, ürün yol haritası, küresel ölçeklenme, kullanıcı deneyimi ve lisanslama modelleri gibi alanları da kapsayacak şekilde yeniden tasarlaması gerektiğini belirten Ardıç, yazılım ürünlerinin öngörülebilir güncelleme politikalarına sahip olması, uzun vadeli destek, güvenlik ve veri yönetimi taahhütleriyle müşterisine güven veren bir yapıda kurgulanması gerektiğini anlattı.

Ardıç, sanayinin yeşil dönüşümünün yazılımın stratejik rolünü daha görünür kıldığını ifade etti.

Enerji verimliliği optimizasyonundan karbon ayak izi hesaplamalarına, atık su yönetimi izleme altyapısından sürdürülebilir tedarik zinciri doğrulamalarına kadar birçok sürecin güçlü yazılım altyapıları olmadan yönetilemediğine dikkati çeken Ardıç, sanayi kuruluşlarıyla yazılım firmalarının dijital ikiz uygulamaları, enerji ve karbon yönetim platformları, çevresel veri paylaşımı ve sürdürülebilir üretim planlaması gibi alanlarda daha yakın, sürekli ve sistematik işbirliği kurmasının önemli olduğunu söyledi.

Ardıç, Ar-Ge merkezleri ve teknoparklardaki yazılım şirketlerinin organize sanayi bölgelerindeki imalat firmalarıyla daha sistematik biçimde buluşturulması gerektiğine işaret ederek, "Yazılım odaklı ihtisas teknoparkları, sanayi yazılımlarına dönük test, sertifikasyon, siber güvenlik ve uyum merkezleri, bu alanda çarpan etkisi yaratacak kritik unsurlar." dedi.

"Sanayinin teknolojiyle anılması için çalışıyoruz"

ASO 35 No'lu Bilgisayar Yazılım Sanayi Meslek Komitesi Başkanı Nuray Başar da Türkiye'de sanayinin teknolojiyle anılması için çalıştıklarını söyledi.

Başar, BTK Akademi ile işbirliği içinde hem öğrencilere hem de eğitimcilere yapay zeka alanında eğitim verdiklerini anlattı. Sektördeki sorunlara da işaret eden Başar, bu alanda donanımlı gençler yetiştirmenin öncelikli olduğunu kaydetti.

Ödül takdim edildi

Etkinlikte, yazılım ve haberleşme alanında çalışma yürüten firmalara da ödül verildi. Bu kapsamda "2023-2024 döneminde patent sayısını en fazla artıran firma ödülü" ULAK Haberleşme'ye, "ihracat değerini en çok artıran firma ödülü" Aydın Yazılım'a, "en fazla kadın istihdamı sağlayan firma ödülü" Akgün Yazılım'a takdim edildi.

Programda, ödül töreninin ardından "Ürünleşme ve Ürün Yönetimi", "Markalaşma, Sürdürülebilirlik ve Yazılımın Sanayileşmesinde Gelecek: Gençlerle Soru-Cevap" panellerine geçildi. Bakanlık, kurum ve kuruluşlar, şirket temsilcileri ve akademisyenler değerlendirmelerini katılımcılarla paylaştı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.