Dolar
39.90
Euro
46.74
Altın
3,280.24
ETH/USDT
2,502.20
BTC/USDT
108,522.00
BIST 100
9,404.89
Ekonomi

Doğu ve Güneydoğu'ya yatırım çağrısına iş dünyasından destek

Başbakan Yıldırım'ın Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yatırım çağrısı ve özel sektörün yapacağı yatırımlara sağlanacak teşvik ve destekler, iş dünyasında heyecan yarattı.

12.08.2016 - Güncelleme : 12.08.2016
Doğu ve Güneydoğu'ya yatırım çağrısına iş dünyasından destek

İSTANBUL -Elif Ferhan Yeşilyurt/Uğur Aslanhan/Erdal Çeliker/Ali Atar

Başbakan Binali Yıldırım'ın Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yatırım çağrısını memnuniyetle karşılayan iş adamları, verilecek teşvik ve desteklerle bölgede yatırım yapabileceklerini belirtirken, yeni yatırımların bölgedeki huzur ve istikrar için de önem taşıdığını vurguluyor. 

AA muhabirlerinin sorularını yanıtlayan Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu,12-13 yıl önce Doğu'ya yatırım yapılması teklifinde bulunduğunu ifade ederek, "Buradaki tesislerimizin bir kısmını oraya dökelim, yatırım yapalım diye teklif etmiştim. Başbakanımızın bu çağrısına olumlu bakıyorum. Buradaki bazı tesislerle oraya gidilebilir, yeni tesisler yapılabilir ama bu hususta devletin desteklemesi gerekir." dedi.

Bunun bir nevi alışveriş olduğunu belirten Zorlu, şunları kaydetti:

"Devlet, yatırımcılarla bir pazarlık halinde olmalı. Bu bir alışveriştir. Dünya bunu zaten yapmış, bizim de burada bunu yapmamız lazım. Ben bu çağrıyı takdirle karşılıyorum. Burada devlet de, yatırımcı da riskin altına giriyor. Bu iş pazarlığa tabi. Devletin bu konuda çok fedakârlık yapması lazım. Tabii biz iş adamlarının da fedakarlık yapması gerekir. Biz taşınabilecek şeyleri oraya taşıyabiliriz. İş gücü yoğun işlerin oraya götürülmesi gerekir. Yavaş yavaş da yan sanayi oluşturulmalı."

"Huzur ve istikrar mutlaka tesis edilmeli"

Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın da söz konusu teşviklerin çok güzel girişimler ve bölgenin istikrarı için bu teşviklerin önemli olduğunu ifade ederek, yatırım için teşvikin tek başına yeterli olmayacağını, huzur ve istikrarın da önem taşıdığını vurguladı.

Akın, bölgede son dönemde terör örgütü PKK'ya karşı başlatılan operasyonların önemine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bu teşvikler oldukça önemli ve kayda değer. Diğer teşviklerden farklı görünüyor. Yatırımcıların oraya bu şartlar altında gitmesinde mahsur yok. Bu teşviklerle bölgeye gidebilir ve yatırım yapabiliriz. Ancak teşvikin derecesi ne olursa olsun huzur ve istikrar temin edilmediği yerde yatırım yapılamaz. Huzur ve istikrar mutlaka tesis edilmeli ve uzun vadeli olmalı. Operasyonlar sayesinde bazı yerlerde tekrar huzur sağlandı ve terör örgütü PKK dışarı atıldı. Buralarda yatırımlar hayata geçirilebilir, ancak çatışmaların devam ettiği bölgelerde yatırım yapılabileceği düşüncesinde değilim."

"Bölge bakir bir yatırım alanı"

IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen ise Başbakan Yıldırım'ın Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki yatırımları da içeren teşvik paketinin bölgede yatırım yapmayı olumlu etkileyecek şartlar içerdiğini söylediğini belirtti.

Çeçen, şu görüşleri dile getirdi:

"Bu teşvikler eminim ki tüm yatırımcıları süratle hareketlendirecek ve heyecanlandıracaktır. Esasen bölgede var olan altyapı imkanları ve bölgenin iş gücü potansiyeli her türlü yatırım yapmaya elverişli koşulları içermektedir. Bölge bakir bir yatırım alanıdır. Bölgenin ekonomik olarak kalkınmasına katkı sağlayacağı gibi, huzur ve güvenliği ile ilgili sorunların çözümüne de çok büyük katkı sağlayacaktır. Sonuç olarak, bu teşvikleri çok önemli görüyorum. Sonuç alınabileceği konusunda çok ümitliyim. Çok yerinde ve zamanında alınmış kararlar olarak düşünüyorum."

"Bölge kalkınabilirse olumsuz olaylar da azalacaktır"

Kadooğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, Başbakan Yıldırım'ın çağrısını pozitif değerlendirdiklerini ifade ederken, Güneydoğu Anadolu'nun kalkınmada geri kaldığını, bölgede işsizliğin en üst düzeyde olduğunu ve üretimin Türkiye ortalamasının altında bulunduğunu söyledi. 

Kadooğlu, özellikle son dönemdeki olaylar nedeniyle bölgede ciddi bir göçün söz konusu olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Oradaki iş dünyası ciddi bir sıkıntı içerisinde bulunuyor. Böyle bir can simidi ile devletin desteklemesi doğru bir karardır. Buradaki soruna sadece o bölgenin sorunu olarak değil, ülkenin bir sorunu olarak bakmamız lazım. Bölge kalkınabilirse olumsuz olaylar da azalacaktır. En azından oradaki işsizlik ve sanayileşmeyi Türkiye ortalamasına getirebilirsek, bölgeler arasındaki farklılığı giderebilirsek çok olumlu olur. Bu konuda da Başbakan'ın söylemini destekliyor ve arkasında duruyoruz."

Alım garantisi, yatırımın sabit maliyetleri ve fabrika yapımının karşılanması gibi söylemlerin çok cazip gözüktüğünü ifade eden Kadooğlu, "Olumsuz olaylar durduktan ve söz konusu imkanlar da seferber edildikten sonra o bölge 5 yıl içerisinde ciddi anlamda kalkınır ve toparlanır" dedi.

"Olumlu gelişmelere neden olacak"

Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) Koordinatör Başkanı Abdülkadir Çıkmaz,  verilecek teşviklerin özellikle bölge iş adamlarının kendi memleketlerine yatırımını etkileyeceğini belirterek, "Bu desteklerin hayata geçmesi bölge ekonomisi açısından çok iyi olur. Satın alma garantisi olduğu için devletin de işine yarayacak ve daha çok insanın çalışabileceği süt ürünleri, hayvancılık gibi düşük maliyetli yatırımların desteklenmesi daha olumlu bir gelişme olacaktır." şeklinde konuştu.

Hükümetin teşvik verilecek yatırımlarla ilgili süreci takip etmesinin önemine işaret eden Çıkmaz, "Bu tür teşvikler özellikle bölge iş adamları açısından daha olumlu gelişmelere neden olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

"Navlun sübvanse edilirse yatırımlar daha da artar"

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir de Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da istihdamın artırılması gerektiğini söyledi. Devletin satın alma garantisi vermesi ve sabit maliyetleri karşılayacak olmasının önemli bir gelişme olduğunun altını çizen Özdebir, bölgeye yapılacak yatırımların fizibıl olabilmesi için bu tür desteklerin önemini dile getirdi.

Özdebir, Doğu ve Güneydoğu'da yapılacak yatırımların ham maddesinin genellikle Batı illerinden karşılandığını ve pazarlamasının da yine Batı illerinde gerçekleştirildiğini belirterek, "Bu açıdan bakıldığında navlun dolayısıyla oluşacak maliyetlerin sübvanse edilmesi bölgeye yönelik yatırımları daha da cazip hale getirecektir. Tabii ki bölgedeki yerel kaynakların ham madde olarak kullanılacağı yatırımlar için böyle bir desteğe gerek yok." diye konuştu.

Yapılacak yatırımların milli gelire katkısıyla 5-10 yıl sonra devletin desteğine de gerek duyulmayabileceğini anlatan Özdebir, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından ortaya çıkan milli birlik ve beraberlik duygusunun bölgede terörü bitirmek için de ortaya konulması halinde buralarda yatırımların artacağını kaydetti.

"Bütün İTO üyelerini Doğu ve Güneydoğu’ya yatırıma davet ediyorum"

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar ise İTO'nun 400 bin üyesinden birçoğunun, şirket merkezinin İstanbul'da olsa dahi bayileri, temsilcileri, iş ortakları ya da üretim tesislerinin ülke geneline yayıldığını belirterek, "İstanbullu tüccarımız aslında tüm yurtta faaliyet göstermektedir." dedi. 

Çağlar, Başbakan Yıldırım'ın Doğu ve Güneydoğu’ya yatırım yapılması yönündeki çağrısının yerinde ve son derece anlamlı olduğunu ifade ederek, şu görüşleri dile getirdi: 

"Hükümetimizin sağladığı avantajlarla ülkemizin doğusunda devlet-özel sektör, hayırlı bir ortaklığa imza atacaktır. Zaten pek çok iş adamımız bölgede yatırım yapmak istiyor ama altyapı ve güvenlik konularından dolayı çekiniyor. Başbakanımızın müjdesinde de görüyoruz ki devletin güvencesi, özel sektörle ortak bir şekilde bu işe girmesi ve daha da önemlisi bu noktada bir alım garantisi vermesi ekonomimizde büyük bir ivme oluşturacaktır. Sağlanan avantajlar sadece bir bölgemizi değil, Türkiye’yi topyekun kalkındıracak nitelikte. Ben de bütün üyelerimizi Doğu ve Güneydoğu’ya yatırıma davet ediyorum. Biliyoruz ki Doğu ve Güneydoğu geliştikçe İstanbul gelişecek, İstanbul geliştikçe ülkemiz kalkınacaktır."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın