Sudan'ın Faşir kenti HDK'nin eline geçtiği günden bu yana felaketin içinde
Sudan'da Hızlı Destek Kuvvetlerinin (HDK) kontrolü ele geçirdiği Kuzey Darfur eyaletinin merkezi Faşir, bir aydır bitmeyen bir felaketi yaşıyor.
Port Sudan
Şehrin HDK'nin kontrolüne geçmesinin ardından güvenlik durumunun kötüleşmesi ve bu güçlerin ciddi ihlallerle suçlanması, on binlerce kişinin korkuyla kaçmasına yol açarak zaten kötü olan insani tabloyu daha da ağırlaştırdı.
- Sudan'da HDK'nin bir yılı aşkın süredir ablukaya aldığı kentlerde insani kriz derinleşiyor
- Kızılhaç, Sudan'da insani dramın yaşandığı Faşir'de halka yardım için erişim talep ediyor
- Kızılhaç, Sudan'daki saldırıların tıbbi tesislerin yüzde 70'ini işlevsizleştirdiğini bildirdi
- Türk Kızılay, Sudan'da Faşir'den yerinden edilenlere gıda desteği sağladı
Ülkenin batısındaki Darfur bölgesinde ordunun elindeki son büyük şehrin kaybedilmesiyle bölgede güç dengesi tamamen değişti.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Çatışmalarda yeni evre
HDK, Mayıs 2024'ten itibaren kuşatma altında tuttuğu Faşir'e 26 Ekim'de tamamen hakim oldu.
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan, 27 Ekim'de, ordunun "sistematik yıkım" nedeniyle ve sivillerin öldürülmesini önlemek için şehirden çekildiğini açıkladı.
HDK, Faşir'i kuşattığı 18 ay boyunca şehre 267'den fazla saldırı düzenledi. Bu saldırılar yüz binlerce insanı kuşatma altında bıraktı, gıda ve ilaç tamamen tükendi, halk hayatta kalmak için hayvan yemlerini tüketmek zorunda kaldı.
Faşir'in HDK'nin eline geçmesi basit bir askeri gelişme değil olarak değil, Sudan'daki çatışmalarda dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Çatışmalar da yeni bir evreye girdi, ordunun Darfur'a doğru ilerlemek için üç eyaletten oluşan Kurdufan bölgesinde saldırılarını yoğunlaştırdığı görülüyor.
Halk, açlıktan hayvan yemi tüketti
Faşir'de güvenlik halen istikrarsız, iletişim hatları büyük ölçüde kesik, kamu hizmetleri yok denecek kadar az, sağlık sistemi çökmüş durumda ve her geçen gün daha fazla insan buradan kaçıyor.
HDK'nin kontrolü sonrası şehirden gelen bilgiler oldukça sınırlı. Çatışma sesleri azalsa da hayat normale dönmedi. Şehirde kalanlar, su kıtlığı, elektrik temininin olmadığı ve tedavi imkanlarının tamamen ortadan kalktığı son derece zor bir yaşamla karşı karşıya.
Şehirden kaçmayı başaranlar, ana yollarda silahlı kontrol noktalarının yaygın olduğunu, aramalar, el koymalar ve keyfi tutuklamalar yaşandığını ve ihlallerin sürdüğünü anlatıyor.
Görgü tanıkları, şehrin neredeyse tamamen boşaldığını, tüm yaşam belirtilerinin kaybolduğunu, çarşı ve pazarların tamamen kapandığını aktardı.
HDK ise şehre insani yardım girişlerini gösteren videolar yayımladı ve Faşir Hastanesi'nin yaralı ve hastaları tedavi etmeye başladığını iddia etti.
Irkçı sloganlar, toplu katliamlar
Şehrin HDK'ye geçmesinin ardından sosyal medyada HDK mensuplarının telefonlarıyla çektiği çok sayıda video yayıldı. Bu görüntülerde "ırkçı sloganlar, toplu katliamlar ve sivillere yönelik ağır ihlaller" yer aldı.
HDK lideri Muhammed Hamdan Dagalu, 29 Ekim'de sivillere yönelik katliamlar için "Faşir'de ihlaller olduğunu gördüm. Bunları araştırmak üzere soruşturma komitesinin kurulduğunu ilan ediyorum." dedi.
Soruşturma komitelerinin sorumlulardan hesap soracağını savunan Dagalu, halka evlerine geri dönme çağrısında bulunup, "Başınıza gelen felaketten dolayı üzgünüz ancak zorlandık, başka seçeneğimiz yoktu, savaş bize dayatıldı." diye konuştu.
Yale Üniversitesi İnsani İşler Laboratuvarı yayımladığı uydu görüntülerinde, HDK'nin Faşir'de toplu gömü faaliyetlerini sürdürdüğünü ve bunun "delilleri ortadan kaldırma girişimi" olabileceğini raporladı.
Raporda, toplu katliamların 26 Ekim'de başladığı bölgelerde HDK'nin cesetleri gizlice toplu şekilde gömmeye devam ettiği değerlendirildi.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) Afrika Bölge Direktörü Patrick Youssef, 19 Kasım'da, Faşir'de sivillerin "büyük bir felaket" yaşadığını söyleyerek yardım ekiplerinin kente girmesi için acil çağrıda bulundu.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher da Darfur'un Karoma ve Tavila'daki kamp ziyaretleri sonrasında yaptığı açıklamada, yaşananları "toplu vahşet" olarak tanımlayarak infazlar, alıkoymalar ve yaygın cinsel şiddet vakalarının yaşandığını belirtmişti.
106 bin kişi yerinden oldu
Faşir'in HDK'nin eline geçmesinin ardından bir ay içinde büyük bir göç dalgası yaşandı.
Aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun da bulunduğu on binlerce kişi şehri terk etti, yorgun, bitkin ve aç bir halde güvenlik içinde hayatlarını sürdürebilecekleri bir yer arıyor.
BM'ye göre, Faşir'de HDK saldırıları öncesinde 260 ila 300 bin arasında olan nüfusün, şimdi binlercesi kayıp veya alıkonulmuş durumda.
Faşir'i terk eden on binlerce kişi ülkenin dokuz eyaletine dağıldı, bir kısmı Çad'a geçti.
İnsanların çoğu, Abdulvahid Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi kontrolündeki Tavila bölgesine ve Kuzey eyaletinin ed-Debbe kentine yöneldi.
Uluslararası Göç Örgütü'nden 24 Kasım'da yapılan açıklamada, Faşir'den 26 Ekim'den bu yana 106 binden fazla kişinin yerinden edildiğini ifade etti.
Dünyadan tepkiler
Faşir'de yaşananlar dünya gündemini yeniden Sudan'a çevirdi. İhlaller, hastalık, açlık ve kitlesel göç dalgaları uluslararası toplumun güçlü tepkisine yol açtı.
Çok sayıda ülke ve uluslararası örgüt, HDK'nin sivillere yönelik işlediği suçları kınayarak ateşkes çağrısı yaptı.
İnsani yardım kuruluşları da baskılarını artırarak suçların soruşturulmasını, ihlallerin durdurulmasını ve yardımların engelsiz biçimde ulaştırılmasını talep ediyor.
Barış arayışı
Faşir'deki vahşet sonrası uluslararası "Dörtlü Grubu" (ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır) Sudan için çözüm arayışını hızlandırdı.
Tarafları 3 ay süreli insani ateşkese çağıran ortak girişim yeniden gündeme taşındı.
Gruptan, 12 Eylül'de yaptığı açıklamada, 3 aylık insani ara verilmesi, ardından tüm ülkeye yönelik sürdürülebilir ateşkese geçilmesi ve 9 ay içinde sivil hükümete geçiş sürecinin tamamlanması önerildi.
HDK'den ateşkes ilanı
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, 23 Kasım'da, Suudi Arabistan, ABD, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) "oluşan dörtlü mekanizmaya" değinerek, "Krizin çözümünde BAE arabulucu olarak kabul edilemeyecek." dedi.
HDK, Faşir'e girene kadar bu çağrıya kulak vermedi. HDK lideri Dagalu, 24 Kasım'da, 3 ay süreyle düşmanlıkların durdurulmasını içeren insani bir ateşkes ilan etti.
Gözlemcilere göre HDK'nin ateşkesi kabul etmesinin, ateşkesi reddeden Burhan'ı zor durumda bırakmak ve Faşir'de ciddi ihlaller yapmakla suçlanan güçlere olan baskıyı hafifletmek istemesinden kaynaklanıyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
