Myanmar'da cunta muhalifi komite, nisanın ilk haftası sivil hükümet kurma çalışmalarını tamamlamayı planlıyor

Myanmar'da CRPH'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Federal Demokrasi Anlaşması kapsamında ilan edilen Geçici Anayasa kuralları uyarınca, nisanın ilk haftasında sivil hükümetin kuruluşunun tamamlanacağı belirtildi.

Açıklamada, komite yöneticilerinin hükümet kurulana kadar üzerine düşen her görevi yapacakları vurgulandı.

Konuya ilişkin AA muhabirine bilgi veren darbe karşıtı aktivist Keren Khin, CRPH'nin günlerdir sivil hükümet ve federal ordu planını gerçekleştirmek için çok çalıştığına dikkati çekerek, "Cunta anayasasını tanımadıklarını ilan etmeleri, sivil hükümetin kurulması yolunda önemli bir başlangıç." dedi.

Khin, halkın yanında yer alan etnik silahlı gruplarla birlikte kurulacak yeni hükümetin tek çözüm olduğunu, Myanmar halkının artık dışarıdan gelecek yardımlara umut beslemediğini kaydetti.

CRPH, bu sabahki açıklamalarında Myanmar ordusunun 2008'de yaptığı ve halen yürürlükte olan anayasayı tanımadıklarını duyurmuştu.

Sağlık gönüllüleri tehdit edildi

Öte yandan Uluslararası Kızılay ve Kızılhaç Dernekleri Federasyonu (IFRC), Myanmar'daki darbe karşıtı protestolarda yaralananları tedavi eden çalışanların bazılarının gözaltına alındığını, bazılarının da cunta tarafından tehdit edildiğini açıkladı.

Şimdiye kadar protestolarda güvenlik güçlerinin şiddeti sonucu yaralanan en az 2 bin kişiye yardım ettiklerini belirten IFRC'nin Asya-Pasifik Direktörü Alexander Matheou, "Sağlık çalışanları asla hedef alınmamalı ve ihtiyaç sahibi insanlara ulaşımı garanti edilmeli." dedi.

Myanmar'daki askeri darbe

Myanmar ordusu, 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilimin yükselmesinin ardından 1 Şubat'ta yönetime el koymuştu.

Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere, pek çok yetkiliyi ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve bir yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.

Myanmarlılar 6 Şubat'ta demokrasiye dönüş talebiyle gösterilere başlamıştı.

Güvenlik güçlerinin silahlı müdahalelerinde 536 gösterici hayatını kaybetti.

Ülkede geniş katılımlı gösteriler sürerken gözaltındaki üst düzey hükümet yetkililerinin askeri mahkemede yargılanmalarına devam ediliyor.