Peskov, başkent Moskova'da gazetecilere Putin ile Trump arasında dün yapılan telefon görüşmesini değerlendirdi.

Görüşmenin yaklaşık 2 saat sürdüğüne dikkati çeken Peskov, "Putin ile Trump, birbirini iyi anlıyor ve birbirine güveniyor, ikili ilişkilerin iyileştirilmesi yolunda kademeli şekilde yürümekten yana. Putin, Trump ile her zaman görüşmeye açık. Trump'ın da buna karşılık verdiğini görüyoruz." diye konuştu.

Peskov, eski ABD Başkanı Joe Biden döneminde ikili ilişkilerin bozulduğuna işaret ederek, "Rusya ile ABD arasındaki ilişkilerin yeniden tesis edilmesi zaman ve çaba gerektirecek. Liderlerin güçlü iradesi, her iki ülkenin de ilişkileri iyileştirme yolunda ilerleyeceğinin garantisi." değerlendirmesinde bulundu.

Rusya'nın, görüşmede ABD tarafına Ukrayna ile ateşkes çerçevesindeki şartlarını ilettiğine dikkati çeken Peskov, bu konuların hassas olduğunu söyledi. Peskov, "Bunların üzerinde derin çalışmalar yapılması gerekiyor." ifadesini kullandı.

Peskov, Putin ile Trump'ın dünkü görüşmede, Ukrayna'ya askeri desteğin durdurulması konusunu da istişare ettiklerini dile getirerek, "Bu konu çok önemli ve iki ülkenin gündeminde olacak." dedi.

"Kiev, enerji altyapı tesislerine yönelik saldırılardan kaçınma teklifine uymuyor"

Görüşmede, Trump'ın tarafların 30 gün boyunca enerji altyapı tesislerine yönelik saldırılardan karşılıklı kaçınmaları teklifinin olumlu karşılandığına ve Putin'in bu konuda Rus ordusuna gerekli talimat verdiğini aktaran Peskov, Ukrayna ordusunun görüşme öncesi ve sonrası Rus enerji altyapı tesislerine İHA'larla saldırı girişiminde bulunduğunu söyledi.

Peskov, şunları kaydetti:

"Talimatlar ordumuz tarafından derhal yerine getirildi. Başka bir talimat verilmedi. Maalesef Kiev yönetimi buna uymuyor. Rus enerji altyapı tesislerine saldırı girişimleri oldu. Kiev yönetimi, bu saldırıları iptal etmek için bir şey yapmadı. Dolayısıyla, bu tür eylemler ortak girişimlere aykırıdır. Kiev yönetiminin, Rusya ve ABD başkanlarının barışçıl çözüme yönelik adımlar atma niyetine kulak verip vermeyeceğini yakından takip ediyoruz."

Peskov, Putin ile Trump'ın, Ukrayna'da seçim aracılığıyla yönetimin değişmesi, AB'nin Ukrayna krizinin çözümüne ilişkin müzakerelere katılması, Ukrayna topraklarına barış güçlerinin konuşlandırılması, Ukrayna'da ilhak edilen bölgelerin tanınması, Kuzey Akım doğal gaz boru hattının yeniden devreye sokulması, Rusya ve ABD arasında doğrudan uçuşların yeniden başlatılması gibi konuları ele almadığını bildirdi.

ABD ile Rusya heyetleri arasında yeniden görüşmelerin yapılacağını belirten Peskov, bu tür temasların tarihinin en kısa zamanda belirleneceğini kaydetti.

"ABD'nin Ukrayna'ya silah sağlaması, barışa yönelik girişimlerle çelişiyor"

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Moskova'da düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi.

AA muhabirinin, "İsrail, ateşkesi ihlal ederek Gazze'ye saldırılar düzenledi. İsrail'in saldırılarında yüzlerce kişi hayatını kaybetti. Bu tür saldırıları düzenleyen İsrail, tekrar Hamas ile müzakereleri yeniden başlatabilir mi?" sorusunu yanıtlayan Zaharova, İsrail ile Hamas arasında ocakta yapılan ateşkes ve esir takası anlaşmaların uygulanması gerektiğini vurguladı.

Zaharova, "Filistin topraklarındaki durumun, ancak Mısır, Katar ve ABD'nin arabuluculuğunda İsrail ile Hamas arasında 15 Ocak'ta yapılan ateşkes ve esir takasına dair anlaşmaların uygulanmasıyla iyileşeceğinden eminiz. Söz konusu anlaşmalara dönüş, ateşkes için gerekli koşulların oluşturulmasına, Gazzelilere insani yardımın sağlanmasına, Gazze'nin yeniden inşa edilmesi sürecine yol açacak." ifadelerini kullandı.

Arabuluculuk rolünü üstlenen ülkelerin İsrailliler ile Filistinlilerin müzakere masasına oturması yönünde ek girişimlerde bulunacağı umudunu paylaşan Zaharova, Filistin ve Orta Doğu'daki durumun istikrara kavuşturulması için tüm ilgili taraflarla etkileşimi sürdüreceklerini dile getirdi.

ABD'nin Ukrayna'ya silah sevkiyatı yapmasına değinen Zaharova, "ABD'nin Kiev yönetimine silah sağlaması, barışın sağlanması, meselenin siyasi ve diplomatik çözümüne yönelik girişimlerle çelişiyor. Barış isteyen, doğal olarak terör örgütünün silahla donatılmasına karşı çıkacak." şeklinde konuştu.

Zaharova, ABD'nin, askeri teçhizat araçlarını Almanya'daki üslerinden Ermenistan'a konuşlandırmayı planlandığı yönündeki iddialarla ilgili Ermenistan tarafına başvuruda bulunduklarını aktararak, şunları kaydetti:

"Ermeni meslektaşlarımız, Washington'dan bu konuda herhangi bir resmi talep gelmediğini iletti. Söz konusu iddia doğrulanırsa, bu Güney Kafkasya'daki istikrar ve güvenlik durumunu baltalayacak unsur haline dönüşecek. Güney Kafkasya'daki sorunlar bölge ülkeleri arasında çözülmeli."

ABD'nin Yemen'e yönelik saldırılarına değinen Zaharova, "Tarafları, sorunun çözümü için güç kullanımından vazgeçmeye çağırıyoruz. Yemen ve çevresindeki durum, ancak siyasi ve diplomatik yöntemlerle iyileştirilebilir." dedi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, "Ukrayna'ya barış güçlerinin gönderilmesine ilişkin kararın Rusya'ya ait olmadığı" yönündeki açıklamasını değerlendiren Zaharova, şöyle konuştu:

"Fransız lider, gerçeklik duygusunu kaybetti, sadece mevcut durumu değil dünyadaki olayları bile anlayamıyor. Ukrayna'ya barış güçlerinin konuşlandırılması, gerginliği artırma amacıyla yabancı ülkelerin askeri müdahalesi anlamına gelecek. Bu da NATO'nun Rusya ile doğrudan çatışması riskini artıracak."

Avrupa Birliği'nin (AB) Avrupa ile Ukrayna savunma sanayilerini entegre etme yönündeki planlarını da değerlendiren Zaharova, "bunun, Rusya ile ABD'nin Ukrayna meselesinin barışçıl çözümüne yönelik girişimlerini baltaladığını" belirtti.

Ukrayna ordusunun, dün Rusya'nın Krasnodar bölgesindeki enerji altyapı tesisine İHA saldırısı düzenlediğini anımsatan Zaharova, bunun ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna krizinin çözümüne yönelik telefon görüşmesinin ardından gerçekleştiğine işaret etti.

Trump'ın, tarafların 30 gün boyunca enerji altyapı tesislerine yönelik saldırılardan karşılıklı kaçınmaları teklifine olumlu yanıt verdiklerini dile getiren Zaharova, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin de bunu kabul ettiğine dikkati çekti.

Zaharova, "Kiev yönetiminin, ABD'nin barışçıl inisiyatiflerini engellemek amacıyla kışkırtıcı eylemlerde bulunduğunu" vurguladı.