İsrail'in Gazze'ye düzenlediği son saldırılarda 19 Filistinli hayatını kaybetti
İsrail ordusunun sabah saatlerinden bu yana Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 19 Filistinli yaşamını yitirdi.

Gazze
Gazze'ye ablukasını sıkılaştırıp yardım girişini kısıtlayarak insani felakete yol açan İsrail'in hedefinde yerinden edilen Filistinlilerin çadırları, yardım almak isteyen siviller ve yerleşim birimleri vardı.
Sağlık alanından kaynaklardan ve görgü tanıklarından edinilen bilgiye göre, Gazze kentinin kuzeyinde İsrail ordusunun et-Tevvam ve el-Kerame bölgesinde yardım almak isteyen Filistinlileri hedef alması sonucu 8 kişi hayatını kaybetti.
İsrail ordusu, Gazze'de Bureyc Kampı’ndaki Ebu Hulu Okulu’na saldırdı
— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) July 17, 2025
Hayatını kaybeden Filistinlilerin cenazeleri Avde Hastanesi’ne getirildi https://t.co/poJn9Q8bP5 pic.twitter.com/jk5gfxAQCz
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Kentin güneyindeki Zeytun Mahallesi'nde İsrail ordusunun bir evi bombalaması sonucu 4 Filistinli yaşamını yitirdi.
Gazze'nin orta kesimindeki Bureyc Mülteci Kampı'nda İsrail ordusuna ait insansız hava aracının yerinden edilen Filistinlilerin çadırını hedef alması sonucu aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 5 kişi hayatını kaybetti.
İsrail ordusunun iki okulun avlusunu hedef alması sonucu saldırılardan kaçarak okul bahçesine sığınan Filistinlilerin çadırlarında yangın meydana geldi.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında can kaybı son 24 saatte 94 artarak 58 bin 667'ye çıktı
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.
Son 24 saatte Gazze'deki hastanelere 94 ölü ve 367 yaralının getirildiği kaydedildi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 58 bin 667'ye, yaralı sayısının da 139 bin 974'e yükseldiği aktarıldı.
İsrail ordusunun 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan beri Gazze'ye düzenlediği saldırılarda ise 7 bin 843 kişinin yaşamını yitirdiği, 27 bin 933 kişinin yaralandığı belirtildi.
Ayrıca İsrail ordusunun son 24 saate yardım dağıtım noktalarında bekleyen Filistinlileri hedef aldığı saldırılarda 26 kişinin öldüğü, 32 kişinin de yaralandığı belirtildi.
Böylelikle 27 Mayıs'tan bu yana İsrail-ABD güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı" tarafından sözde insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılarda ölenlerin sayısının 877'ye, yaralıların sayısının da 5 bin 666'ya çıktığı kaydedildi.
İsrail, Batı Şeria'da öldürdüğü 3 Filistinlinin evlerini patlayıcılarla havaya uçurdu
Bölgedeki AA muhabirinin görgü tanıklarından aldığı bilgiye göre, İsrail ordusu birlikleri, Batı Şeria'nın kuzeyinde yer alan Cenin kentine bağlı Kabatiye beldesine paletli ağır iş makineleri eşliğinde baskın düzenledi.
İsrail ordusu, Kabatiye beldesinde Muhammed Nizal, Muhammed Zekarine ve Vail Lahluh'a ait evleri patlayıcılarla havaya uçurdu.
Yıkımlara tepki gösteren Kabatiye beldesi sakinleri, İsrail ordusunun sert müdahalesiyle karşılaştı.
İsrail ordusu, söz kon 3 Filistinliyi İsraillilere yönelik eylem girişimlerinde bulundukları gerekçeleriyle geçen yıl farklı tarihlerde öldürmüştü.
İsrail, saldırılara karıştığı iddiasıyla cezalandırdığı Filistinlilerin işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'teki evlerini de yıkıyor.
Kiliseye saldırı
İsrail ordusunun Gazze kentinin kuzeyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Kutsal Aile Kilisesi'ne (Latin Manastırı) yönelik saldırısında 3 kişinin yaşamını yitirdiği, 9 kişinin yaralandığı bildirildi.
Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre İsrail ordusu, Gazze kentinin kuzeyinde yer alan Kutsal Aile Kilisesi'ni hedef aldı.
Kudüs'teki Latin Patrikhanesi'nden yapılan açıklamada, İsrail'in Kutsal Aile Kilisesi'ne saldırısı sonucu 3 kişinin hayatını kaybettiği, biri kritik ve ikisi ağır olmak üzere 9 kişinin yaralandığı belirtildi.
Ayrıca yaralananlar arasında papaz Gabriel Romanelli'nin de bulunduğu aktarılan açıklamada, kilisenin çatışmaların başlamasından bu yana evlerini savaş nedeniyle kaybeden yerinden edilmiş kişiler için bir sığınak olarak kapılarını açtığı ancak bugün yeni bir trajedinin sahnesine dönüştüğü ifade edildi.
Sivillerin ve ibadet yerlerinin hedef alınmasının “şiddetle” kınandığı açıklamada, yaşananlar “Gazze Şeridi’nde yaşanan felaketler zincirine eklenen acı bir suç” olarak nitelendirildi.
Açıklamada, "Artık dünya liderlerinin seslerini yükseltme ve bu trajediye son vermek için gerekli her şeyi yapma zamanı gelmiştir. Bu durum, insani ve ahlaki değerleri derinden yaralamakta ve hiçbir şekilde gerekçelendirilememektedir." denildi.
İsrail ordusu, Gazze kentinde Kutsal Aile Kilisesi'ne saldırı düzenlendiğini kabul etti.
Ordudan yapılan açıklamada, kiliseye saldırısına ilişkin detayların araştırılacağı öne sürüldü.
İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise İsrail ordusunun hiçbir zaman dini mekanları hedef almadığı iddia edilerek, saldırıdan dolayı üzüntü duyulduğu kaydedildi.
İsrail, Gazze Şeridi'ne şiddetli saldırıları başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana Müslüman ve Hristiyanlara ait çok sayıda ibadet yerini hedef almayı sürdürüyor.
Bölgedeki 600'ün üzerinde camiyi havadan ve karadan saldırılarla yerle bir eden İsrail ordusu, bölgedeki 3 kiliseyi de vurmuştu.
Filistin yönetimi ile Hamas, İsrail'in Gazze'de kiliseye yönelik saldırısına tepki gösterdi
Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada söz konusu saldırının, soykırım kategorisine giren bir suç olduğu belirtildi.
İbadethaneler, hastaneler, okullar ve sığınma merkezlerinin kasten hedef alınmasının kınandığı açıklamada, uluslararası topluma, işgal altındaki Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze'de Filistin halkına ve kutsal mekanlara koruma sağlama çağrısı yapıldı.
Hamas'tan yapılan açıklamada da, kiliseye yönelik saldırının, ibadethaneler ve yerinden edilen sivillere yönelik yeni bir suç olduğu kaydedildi.
Açıklamada, "İsrail'in devam eden iğrenç katliamları, Gazze'de sivilleri aç bırakma politikası, masum sivilleri öldürmesi, camileri, kiliseleri, hastaneleri, fırınları, su kuyularını ve tüm sivil tesisleri hedef alması açık bir savaş suçudur." ifadesine yer verildi.
Uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletler'e (BM) "bu eşi benzeri görülmemiş suçlara karşı ciddi bir duruş sergileme ve bu barbarca saldırganlığın durdurulması ve İsrailli liderlerin insanlığa karşı işlediği suçlardan ötürü yargılanması için derhal harekete geçme" çağrısı yapıldı.
İsrail ordusu, son 24 saatte Gazze'ye 100'den fazla hava saldırısı düzenledi
İsrail, 7 Ekim 2023'ten bu yana saldırılarıyla 58 binden fazla Filistinlinin ölümüne neden olduğu Gazze'ye son 24 saatte 100'den fazla hava saldırısı gerçekleştirdi.
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'nde dün çıkan çatışmalarda 4 askerin yaralandığı belirtildi.
Askeri İstihbarat Servisi ve İç İstihbarat Teşkilatı Şin-Bet (Şabak) koordinasyonunda düzenlendiği ileri sürülen saldırılarda, İsrail askerlerinin yaralandığı bölgelerin yanı sıra silahların ve altyapının hedef alındığı, ayrıca Beyt Hanun'da bir tünelin havaya uçurulduğu iddia edildi.
İsrail ordusunun Gazze'de son 24 saatte 100'den fazla hava saldırısı düzenlediği belirtilirken, hedefler arasında askeri binaların, fırlatma rampalarının, silah depolarının ve mevzilerin yer aldığı savunuldu.
İsrail hapishanelerinde 7 Ekim'den bu yana hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 74'e çıktı
Filistin Esirler Cemiyeti ve Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinden yapılan ortak açıklamada, işkence, tıbbi ihmal ve aç bırakma gibi suçların işlendiği İsrail hapishanesinde hayatını kaybeden Filistinliye ilişkin bilgi verildi.
İşgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin kentinden olan ve İsrail hapishanesinde tutulan 53 yaşındaki Semir Muhammed Yusuf er-Rufai'nin hayatını kaybettiği belirtildi.
Bugün ilk kez hakim karşısına çıkması beklenen evli ve 5 çocuk babası Rufai'nin 10 Temmuz'da gözaltına alındığı, ailesinin teslim ettiği raporlara göre kalp rahatsızlığının bulunduğu ve tıbbi takibe ihtiyacı olduğu vurgulandı.
Rufai'nin hayatını kaybetmesiyle İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarını başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana hayatını kaybeden ve kimlikleri bilinen Filistinlilerin sayısının 74'e yükseldiği kaydedildi.
Filistinli tutuklu Rufai'nin ölümünden tamamen İsrail'in sorumlu tutulduğu açıklamada, uluslararası insan hakları kurumlarına İsrail liderlerinin Filistinlilere karşı işlemeye devam ettikleri suçlardan sorumlu tutulması için etkili kararlar alınması çağrısı yinelendi.
İsrail hapishanelerinde 1967'den bu yana hayatını kaybeden ve kimliği bilinen Filistinlilerin sayısının da 311'e çıktığı aktarıldı.
İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin, işkence, aç bırakma, tıbbi ihmal, bulaşıcı hastalıklar ve cinsel saldırılara maruz kaldığı belirtiliyor.
İsrail askerlerinin, Batı Şeria'da ateş açıp gözaltına aldığı Filistinli hayatını kaybetti
İsrail askerleri sabah saatlerinde Tubas'ın güneyindeki El-Faria Vadisi'ne baskın düzenlemiş ve Firas Ahmed Reca Subh'a (47) ateş açmıştı. Askerler, yaralanan Subh'u daha sonra da gözaltına almıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı'ndan son yapılan açıklamada, sabah saatlerinde İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu ağır yaralanan Subh'un hayatını kaybettiği ifade edildi.
İsrail, Gazze'de aylardır alıkoyduğu ikisi kadın 9 Filistinliyi serbest bıraktı
Hamas'a bağlı Esirler Medya Ofisinden yapılan açıklamada konuya ilişkin bilgi verildi.
Gazze'de alıkonulan ve İsrail hapishanelerinde tutulan 9 Filistinlinin bırakıldığı; Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentindeki Aksa Şehitleri Hastanesine getirildiği belirtildi.
Serbest bırakılanların sağlık durumuna ilişkin bilgi verilmedi.
Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre ise İsrail ordusu, Filistinlileri, Deyr el-Belah kentinin doğusunda bulunan Kissufim geçiş noktasında salıverdi.
Filistinliler, Uluslararası Kızılhaç Komitesine ait otobüs ve araçlarla Aksa Şehitleri Hastanesine nakledildi.
BM: 18 Mart'tan bu yana Gazze'de 737 binden fazla kişi yerinden edildi
BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Bölgedeki meslektaşlarından edindiği bilgiyi aktaran Tremblay, sadece 8-15 Temmuz'da Gazze'de 11 bin 500 kişinin yerinden edildiğini belirtti.
Tremblay, diğer taraftan 18 Mart'ta İsrail'in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze'de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini söyledi.
Gazze'de hemen hemen herkesin yerinden edildiğine dikkati çeken Tremblay, bazı kişilerin birkaç kez yerinden edildiğini vurguladı.
"İbadethanelere yönelik saldırılar kabul edilemez"
Tremblay, BM Genel Sekreteri'nin Gazze kentinin kuzeyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Kutsal Aile Kilisesi'ne (Latin Manastırı) yönelik saldırıyı şiddetle kınadığını bildirdi.
İbadethanelere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunun altını çizen Tremblay, aynı zamanda sığınan insanların hedef alınmaması gerektiğini söyledi.
Tremblay, AA muhabirinin, "Genel Sekreter İsrail tarafından, El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi'nin statüsünün değiştirilmesine ne tepki veriyor?" sorusuna ise bu konuya ilişkin gelişmelerden henüz haberdar olmadığını ifade etti.
BM Sözcü Yardımcısı, "Ancak her zaman tüm ibadethanelerin korunması çağrısında bulunuyoruz." dedi.
Israel Hayom gazetesinde yer alan haberde, Tel Aviv yönetiminin El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki yetkileri El Halil Belediyesinden alarak bölgedeki yasa dışı yerleşim birimlerinden "Kiryat Arba" yönetimine verildiği belirtilmişti.
İsrail, yeni sürgün emriyle Gazze'deki Filistinlileri nüfus yığılmasına zorluyor
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından, Gazze Şeridi'nin numaralandırılmış küçük bloklara bölündüğü ve "yasak bölgelerin" kırmızı renkle işaretlendiği bir harita paylaştı.
Filistinlilerin Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yer alan Cibaliya bölgesindeki 602, 606, 699, 713 ve 718 numaralı blokları boşaltması gerektiğini kaydeden Adraee, İsrail ordusunun söz konusu bölgelere saldırılar düzenleyeceği tehdidinde bulundu.
Adraee, işaretli bölgelerde bulunan Filistinlilerden Cibaliya'nın güneybatısındaki Mevasi'ye doğru gitmelerini isteyerek, Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri Akdeniz kıyısında sahil kesimindeki dar bir koridora sıkıştırıp nüfus yığılmasına zorluyor.
İsrailli Bakan Ben-Gvir, hapishanelerdeki Filistinlilerin aç bırakılmasıyla övündü
Yerel basına göre, İsrail Sivil Haklar Derneği, hapishanelerdeki Filistinlilerin sistematik şekilde gıda kısıtlaması ve işkence koşullarında tutulduğuna dair delillerin ışığında suç duyurusunda bulundu.
Sivil Haklar Derneği, hapishanelerde fiziksel ve cinsel şiddet, ölümler, yaralanmalar, cop, göz yaşartıcı gaz ve köpeklerin kullanılması, aşırı kalabalık, soğuk havaya maruz bırakma, su kesintileri, güneş ışığı ve hava eksikliği gibi uygulamaları gösteren kanıtları mahkemeye sundu.
Derneğin 2024'te sunduğu ve savcılık tarafından kabul edilerek davaya dönüşen dosya hakkında konuşan Sivil Haklar Derneği avukatı Oded Feller, şu ifadeleri kullandı:
"Filistinli güvenlik mahkumlarının aç bırakılması, örgütsel veya güvenlik gerekliliğini yansıtmamaktadır. Bunlar, Bakan (Ben-Gvir) istediği ve Cezaevi Servisi ile Başsavcı izin verdiği için gerçekleşiyor. Kahanist bir bakanın popülist, ırkçı ve sadist takıntısının gerçekleştirilmesi nedeniyle cezaevlerinde uygulanan bu korkunç işkence ve istismar politikası, Filistinlilerden, özellikle de aralarında tutuklu olanlardan intikam almak isteyen ve bir devletin terör örgütü gibi davranmaması gerektiğini unutan bazı kesimler arasında popülerlik kazanıyor."
Gazze'deki İsrailli esirlerin, Filistinli esirlere uygulanan insanlık dışı muamele nedeniyle kötü şartlara maruz kaldığı, Filistinli esirlerin durumundaki düzelmenin Gazze'deki İsrailli esirlerin şartlarını da olumlu yönde etkilediği aktarıldı.
Ben-Gvir duruşmayı bastı
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir, Yüksek Mahkeme'de görülen davanın duruşmasını bastı.
Ben-Gvir, X hesabından yaptığı paylaşımda, Filistinli mahkumlara en az imkanın sunulması için çalışmakla övündü.
İdam cezası gelene kadar Filistinlilere en az imkanın sunulmasını sağlamak için duruşmaya katıldığını belirten Ben-Gvir, mahkumların hayat koşulları ve hapis cezalarıyla ilgili davayı "tuhaf" olarak niteledi.
Ben-Gvir, Gazze'de İsrailli esirlerin "aç bırakıldığını ve işkenceye maruz kaldığını" ileri sürerek mahkemeyi İsrailli esirler yerine Filistinli esirlerle ilgilenmekle ve menülerinin dengeli, sağlıklı ve yeterli olup olmadığını sorgulamakla suçladı.
İsrailli esir, Filistinlilere yapılan muamele nedeniyle şartlarının kötüleştiğini yazdı
Öte yandan ateşkes ve esir takası anlaşmasıyla serbest kalan Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerden Eli Sharabi, Filistinli esirlere yapılan muamelenin kendilerinin şartlarını da kötüleştirdiğini yazdı.
Sharabi, serbest bırakıldıktan sonra mayıs ayında yazdığı kitapta, Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarının Filistinli esirlere uygulanan muameleyi kendilerine uyguladığını kaydetti.
Ben-Gvir'in İsrail hapishanelerindeki Filistinlilere günde sadece bir öğün yemek verileceği yönündeki açıklamasına işaret eden Sharabi, "Bundan sonra bizim de günde sadece bir öğün yemek alacağımızı bildirdiler. O zamana kadar, bu olaydan önceki aylarda bize çay bile veriyorlardı. İkna etmeye çalıştık ama başaramadık." ifadelerini kullandı.
Hamas'tan, Gazze Şeridi'ndeki açlığın tehlikeli boyutlara ulaştığı uyarısı
Hamas tarafından Telegram'da yayınlanan açıklamada, uluslararası toplumun sessiz kalmasının suç ortaklığı anlamına geldiği belirtildi.
Açıklamada, "Gazze Şeridi'ndeki açlık tehlikeli boyutlara ulaştı ve Arap ve İslam ülkeleri, ablukayı kırmak ve Gazze Şeridi'ne yardımları girdirmek için acilen harekete geçmelidir." denildi.
Hamas'ın açıklamasında, İsrail'in Gazze Şeridi'nde açlığı ve temel ihtiyaçlardan mahrumiyeti devam eden bir soykırım aracı olarak kullanmasının "masum çocuklara ve sivillere karşı modern zamanların en iğrenç suçlarını işlemekte ısrar etmek anlamına geldiği" vurgulandı.
Açıklamada, başta BM Güvenlik Konseyi olmak üzere uluslararası toplum ve kurumların, İsrail ordusunun her gün hem görsel hem de sözlü olarak işlediği korkunç suçları görmezden gelmesinin, kibir mantığını ve uluslararası ve insani hukukun ihlalini pekiştiren tehlikeli bir emsal teşkil ettiğine işaret edildi.
Hamas'ın açıklamasında, Arap ve İslam ülkeleri ile Birleşmiş Milletler'e, ablukanın kırılması, Gazze Şeridi'ne gıda ve insani yardım ulaştırılması ve "Gazze Şeridi'ndeki bu acımasız öldürme, soykırım ve açlık döngüsünün kırılması" için acilen harekete geçmeleri ve İsrail'e baskı yapmaları çağrısında bulunuldu.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.