İsrail'in 326 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de can kaybı 40 bin 476'ya çıktı
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 40 bin 476'ya yükseldi.
Gazze/Ralallah
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 326 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.
İsrail ordusunun son 48 saatte Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde "3 katliam" gerçekleştirdiği, bu saldırılarda 41 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği, 113 Filistinlinin de yaralandığı belirtildi.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 40 bin 476'ya, yaralı sayısının da 93 bin 647'ye çıktığı kaydedildi.
Açıklamada ayrıca hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.
İsrail'in, 552 Filistinlinin cesedini mezarlıklarda ve buzdolaplarında tuttuğu belirtildi
Filistinli kurumlar, İsrail’in Gazze Şeridi’nden yüzlerce Filistinlinin naaşının yanı sıra, 256’sı “Sayı Mezarlığı” olarak bilinen gizli bir mezarlıkta, 296’sı da buzdolaplarında olmak üzere 552 kişinin cesedini hala elinde bulundurduğu belirtildi.
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Filistin Esirler Heyeti, Esirler Cemiyeti, Zamir İnsan Hakları Kurumu ve Şehitlerin Naaşlarını Geri Alma Ulusal Girişimi, "27 Ağustos Şehit Cenazelerini Geri Alma Günü" münasebetiyle ortak bir açıklama yaptı.
Açıklamada, “Cenazeleri sayı mezarlıklarında ve buzdolaplarında saklanan şehit sayısı 552. Sayı Mezarlığı'nda 256, buzdolaplarında ise 296 şehit cenazesi bulunuyor.” ifadelerine yer verildi.
Cenazeleri alıkonulanlar arasında, 9 kadın, 32 esir, 18 yaş altı 55 çocuk, 5 İsrail vatandaşı Filistinli ve Lübnan’daki Filistinlilerden 6 kişinin bulunduğu aktarılan açıklamada, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Batı Şeria'da 149 Filistinlinin cenazesine el koyduğu kaydedildi.
İsrail’in Gazze Şeridi’nden de yüzlerce Filistinlinin naaşına el koyduğuna dikkati çekilen açıklamada, İsrail makamlarından şu ana kadar henüz gerçekçi bir açıklama yapılmadığı hatırlatıldı.
İsrail yönetimi, öldürdükten sonra alıkoyduğu Filistinlilerin naaşını "Sayı Mezarlığı" adı verilen ve üzerinde isimler yerine yalnızca rakamların bulunduğu gizli mezarlara defnediyor.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerine düzenlediği saldırılarda 16 Filistinli öldü
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzey, orta ve güney bölgelerine düzenlediği saldırılarda 16 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı.
Filistin Sivil Savunma Biriminden yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze kentinin Ez-Zeytun Mahallesi'nde sivilleri hedef alan saldırısında 3 Filistinlinin yaşamını yitirdiği belirtildi.
Açıklamada, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah'ta mülteci kampında bulunan bir eve düzenlediği saldırıda 4 Filistinlinin hayatını kaybettiği kaydedildi.
Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus Mülteci Kampı'nda Filistinli "Ziyade" ailesinin evine insansız hava aracıyla (İHA) saldırı düzenledi. Saldırıda 4 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda Filistinli yaralandı.
İsrail ordusunun Han Yunus'un batısındaki En-Nimsavi Mahallesi'nde bir evi hedef alması sonucu 4 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı.
İsrail güçleri Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinin kuzeyinde bir aracı vurdu. Saldırıda 1 kişi öldü, bazı kişiler de yaralandı.
İsrail güçleri Gazze ve Deyr el-Belah kentleri ile Nusayrat Mülteci Kampı'na saldırını sürdürüyor
Görgü tanıklarının aktardığına göre, İsrail ordusuna ait askeri araçlardan, Refah kentinin kuzeybatısındaki El-Mevasi bölgesinde yerinden edilmiş sivillerin sığındığı çadırlara ateş açıldı.
İsrail ordusu, Deyr el-Belah kentinin doğusunda şiddetli topçu bombardımanına yeniden başlarken Nusayrat Mülteci Kampı'nın kuzeyinde de aralıklarla topçu bombardımanı gerçekleştirdi, işaret fişekleri attı.
Gazze kentindeki Ez-Zeytun Mahallesi'nin güneydoğusuna giren İsrail askeri araçlarından Filistinlilerin evlerine top mermisi atıldı, ateş açıldı. İsrail savaş uçakları da Gazze kentinin güneybatısındaki bölgelere çok sayıda saldırı düzenledi.
İsrailli eski Tümgeneral: İsrail ateşkes anlaşması imzalamazsa uçurumun dibine düşebiliriz
İsrailli eski Tümgeneral Brik, Maariv gazetesi için "Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi İsrail ordusunu parçalara ayırdı" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Brik, İsrail ordusunun siyasi kademenin belirlediği "Hamas'ı yok etmek" hedefini gerçekleştirmede başarısız olduğunu yazdı.
İsrailli emekli Tümgeneral, "uygunsuz davranış ve operasyonel disiplinsizlik nedeniyle" Gazze'deki çatışmalarda çok sayıda İsrail askerinin öldürüldüğünü ve yaralandığını ifade etti.
Ateşkes anlaşmasına ilişkin Brik, şunları aktardı:
"İsrail, Hamas ile çatışmayı durdurma ve esir takası anlaşması imzalamazsa durum daha da kötüleşebilir ve uçurumun dibine düşebiliriz."
İsrailli yetkililer "yollarını kaybettiler"
Brik, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Genelkurmay Başkanı Halevi'yi sorumlu tutarak, "Yollarını kaybettiler ve bizi güvenli bir limana ulaştıramadılar." değerlendirmesinde bulundu.
İsrailli eski Tümgeneral, Netanyahu, Gallant ve Halevi'yi "binden fazla İsraillinin ölümü, yüzlercesinin kaçırılması, ülkenin kuzeyinde ve güneyinde yüz binden fazla kişinin yerinden edilmesi, Hamas ve Hizbullah ile yıpratma savaşına girilmesinden de" sorumlu tuttu.
Brik, bu 3 İsrailli yetkilinin Orta Doğu'da gerilimi artırarak çok alanlı bir savaşa yol açabileceklerine dikkati çekerek, "İsrail'in ekonomi ve uluslararası ilişkiler alanında çöküşünde ve halkın çeşitli kesimleri arasında nefretin artmasında sorumlulukları var." ifadesine yer verdi.
Gazze'de savaşan İsrailli asker ve komutanlarla konuştuğunu söyleyen Brik, onların kendisine, "Hamas ile nadiren yüz yüze savaşıyoruz, çete savaşı veriyorlar. Hamas üyeleri tünellerden çıkarak tanklarımıza ve zırhlı araçlarımıza tanksavar roketiyle saldırıyor. İsrail ordusunun tarama yaptığı evlere tuzaklar ve patlayıcılar yerleştirip, tünellerde tekrar kayboluyorlar." dediğini yazdı.
Brik, İsrail askerlerinin kendisine, "İsrail Ordu Sözcüsü (Daniel Hagari) ile askeri alanı takip eden muhabirlerin medyada Hamas ile yüz yüze zorlu çatışmalara girildiğine ve çok sayıda üyesinin öldürüldüğüne ilişkin söylediklerinin asılsız" olduğunu aktardığını belirtti.
İsrail'de büyük bir hastane müdüründen "korkunç açıklamalar"
Brik, ölü ve yaralı İsrail askerlerinin getirildiği ve ismini vermediği büyük bir hastanenin genel müdürünün son günlerde kendisine "korkunç açıklamalar" yaptığını aktardı.
İsrailli eski Tümgeneral, söz konusu hastane müdürünün, "Askerler arasında ölen ve yaralananların yüzde 90'ından fazlası evlerde arama yaparken patlayıcı ve bubi tuzaklarıyla, antitank roketleriyle veya dost ateşiyle öldü, yüzde 10'dan azı ise yüz yüze çatışma hayatını kaybetti." dediğini belirtti.
Gazze Şeridi'ni karadan işgal sürecine girişen İsrail ordusu ile başta Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları olmak üzere Filistinli direniş grupları arasında çatışmalar yaşanıyor.
Kassam Tugayları, sık sık İsrail ordusuna ait zırhlı araçların antitank roketleriyle ve Gazze'deki binalar giren İsrail askerlerinin bubi tuzaklarıyla hedef alındığını duyuruyor.
BM, Filistinlilere hayati yardımları ulaştırmak için "Gazze'de kalmaya" kararlı
Michaud, yazılı açıklamasında, "BM, Filistinli sivillere hayat kurtarıcı yardımları ulaştırmak için onlarla birlikte Gazze'de kalmaya kararlıdır. İnsani yardım dağıtımı devam ediyor. Tahammül edilebilir riskin en üst sınırlarında faaliyet gösterdiğimiz göz önüne alındığında bu muazzam bir başarıdır." ifadelerine yer verdi.
İnsani yardım görevlilerinin, BM kayıtlarına "en ölümcül kriz dönemi" olarak geçen bu süre boyunca "hedef tahtasında" olduklarını kaydeden Michaud, İsrail'in toplu tahliye kararlarının "dayanılmaz tehdit listesinin en sonuncusu" olduğunu belirtti.
Gilles Michaud, "Bu hafta sonu İsrail Savunma Güçleri (IDF), 200'den fazla BM personelini Deyr el-Balah'taki önemli bir insani yardım merkezi olan ofislerinden ve yaşam alanlarından çıkarmak için sadece birkaç saat önceden bildirimde bulundu." ifadesini kullandı.
"Personelimiz için güvenli alanlarımız tükeniyor"
Gilles Michaud, Gazze Şeridi'nde Filistinliler gibi BM çalışanları ve yardım kuruluşları için de neredeyse hiç güvenli alan kalmadığını ifade etti.
"Gazze'deki çoğu Filistinli için olduğu gibi kendi personelimiz için de güvenli alanlarımız tükeniyor." diyen Michaud, bu durumda çocuk felci aşısı için yapılacak çalışmaların zorluğuna dikkati çekti. Michaud, şöyle devam etti:
"Zamanlama bundan daha kötü olamazdı. Önümüzdeki hafta büyük bir çocuk felci aşılama kampanyasının başlaması planlanıyor ve bunun için çok sayıda personelin Gazze Şeridi'ne girmesi gerekecek. Ancak IDF'nin bu hafta sonu yaptığı eylemler mevcut güvenlik tehditlerini daha da kötüleştiriyor ve güvenli bir şekilde teslimat yapma hızımızı ciddi şekilde etkiliyor. Bu kısıtlamalar bizim kontrolümüzün dışında."
İnsani yardım ulaştırmak için hayatlarını riske atan çalışanların "güvenli ve sabit bir yere" ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Michaud, tüm tarafları uluslararası hukuka ve BM Tüzüğü kapsamındaki taahhütlerine saygı göstermeye çağırdı.
"İsrail, Gazze'deki hastanelere yakıt ikmalini son bir haftada 5 kez reddetti"
BM Genel Sekreter Sözcüsü Dujarric, günlük basın toplantısında, Gazze'deki insani durum hakkında gazetecileri bilgilendirdi.
Dujarric, "O bölgedeki (Gazze'nin kuzeyindeki) hastanelere yakıt sağlama planları, son bir haftada 5 kez erişimin reddedilmesiyle sonuçlandı ve bazı hastaneler 10 günden fazla bir süre boyunca yeni yakıt tedarikinden mahrum kaldı." dedi.
İsrail'in tahliye kararları aldığını hatırlatan Dujarric, sürekli yerinden edilmeler sonucu, Gazze'nin güneyinde aşırı kalabalık oluştuğunu aktardı.
Dujarric, ayrıca çocuk felci aşılarının uygulanması kapsamında 1000'den fazla sağlık çalışanı ve gönüllüyü bölgedeki 11 sağlık merkezine yerleştirme ve eğitme çalışmalarının sürdüğü bilgisini paylaştı.
Sözcü, aşı kampanyasının ilk turunda Gazze'deki 10 yaş altı 640 binden fazla çocuğun en az yüzde 95'ine ulaşılmasının hedeflendiğini belirtti.
İnsan Hakları İzleme Örgütünün (Human Rights Watch) Filistinli sağlık çalışanlarının işkence ve gözaltına alınmasıyla ilgili raporu hakkındaki soruya Dujarric, "Bunu son derece dikkatli bir şekilde takip edeceğiz." sözleriyle cevap verdi.
Dujarric, "7 Ekim'den bu yana sivillere yönelik tüm ihlallerin hesap verebilirliğinin sağlanması gerektiğini" vurguladı.
BM, Güvenlik Konseyinin reform sürecini sonuca ulaştıracağından umutlu
BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, BM Güvenlik Konseyinin üye sayısının artırılması ile ilgili soruya, "Genel Sekreter (Antonio Guterres), üye devletlerin, bilgelikleriyle, Güvenlik Konseyi reform sürecini bir sonuca ulaştıracaklarından çok umutlu." diye cevap verdi.
Dujarric, Guterres'in, son zamanlarda, reform ihtiyacı konusunda, özellikle de Güvenlik Konseyinde "Afrika ülkeleri için bir koltuk bulma ihtiyacı konusunu yüksek sesle" dile getirdiğini belirtti.
Güvenlik Konseyinin daimi üyelik yapısının "1945 dünyasının bir yansıması" olduğunu hatırlatan Dujarric, o dönemde Afrika ülkelerinin çoğunun "sömürge yönetimleri altında acı çektiğini", bu nedenle Konsey mimarisi müzakere edilirken "masada olmadıklarını" ve mevcut yapıda temsil edilmediklerini kaydetti.