İsrail ve ABD, İran'a askeri destek verdiğini iddia ettikleri Çin'e baskı yapıyor
ABD ile İsrail basını, İran'ın Çin'den binlerce ton balistik füze bileşeni sipariş ettiğini öne sürüyor.

Ankara
İsrail ve ABD, İran'a askeri materyallerin tedarikiyle destek verdiğini iddia ettikleri Çin'e yaptırımlarla baskı uyguluyor.
İsrail ile İran arasındaki karşılıklı saldırıların ardından, Çin’in özellikle Tahran’ın balistik füze programına destek sağladığı iddiaları gündeme geldi.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
ABD merkezli Wall Street Journal (WSJ), İsrail merkezli Times of Israel ile "Ynet" internet sitesinin iddialarına göre, İran, Çin'den binlerce ton balistik füze bileşeni sipariş etti. Bu satışa dair bilgisi olan kaynaklar, ABD ile nükleer programın geleceğine ilişkin müzakereler devam ederken İran'ın askeri kapasitesini ve kabiliyetini artırmayı amaçladığını öne sürdü.
Patlayıcılarda, havai fişeklerde veya roketlerde katı yakıt oksitleyici olarak kullanılan amonyum perklorat sevkiyatının ilerleyen aylarda İran'a ulaşacağı ve bunların yüzlerce balistik füzenin yakıtında kullanılabileceği ileri sürülüyor. Kaynaklar, bu maddenin Yemen'de Husilere gönderilebileceğini de iddia ediyor.
İran merkezli Pishgaman Tejarat Rafi Novin şirketinin birkaç ay önce Hong Kong merkezli Lion Commodities Holdings'ten füze bileşenleri satın aldığı da iddialar arasında yer alıyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı, WSJ'nin sorusu üzerine bu anlaşmadan haberdar olmadığını bildirdi.
Hong Konglu şirketle yapıldığı iddia edilen anlaşmanın İran'ın 800 füze üretmesi için yeterli olacağını öne süren kaynaklar, bunun için imzaların ABD Başkanı Donald Trump'ın nükleer müzakerelere başlama teklifinden önce atılmış olabileceğini savundu.
İran'ın önceden de Çin'den balistik füze bileşeni aldığı öne sürülüyor
WSJ'nin haberindeki iddialara göre, bu yılın başlarında İran'ın Çin'den 1000 ton sodyum perklorat satın aldı ve sevkiyat gemileri İran'a şubat-mart aylarında ulaştı. Yetkililer, bu maddenin 260 kısa menzilli füzede kullanılabileceğini belirtti.
İngiltere merkezli The Times'ın 8 Nisan'daki iddiasına göre de İran, nisanda Irak'taki Şii gruplara balistik füze sevkiyatında bulundu. Böylece Şii grupların bölgedeki İsrail ve ABD güçlerini hedef alabileceği öne sürüldü.
ABD, şirketleri yaptırım listesine aldı
ABD Dışişleri Bakanlığı, 11 Nisan'da İran'ın petrol endüstrisiyle bağlantılı olduğu gerekçesiyle Çin merkezli Guangsha Zhoushan Energy Group şirketine yaptırım uygulama kararı aldığını açıkladı.
Şirketin İran'dan ham petrol satın aldığı gerekçesiyle yaptırım listesine eklendiği belirtilen açıklamada, İran petrolünün taşınmasında rol oynadıkları gerekçesiyle üç gemi yönetim şirketinin daha yaptırım kapsamına alındığı ifade edildi.
ABD Hazine Bakanlığı ise 29 Nisan'da İran ve Çin'de balistik füze bileşenlerinin tedarikinde rol oynayan 6 kişi ve 6 kurumu yaptırım listesine aldı.
ABD Dışişleri Bakanlığı, 15 Mayıs'ta İran'ın balistik füze programına destek verdikleri gerekçesiyle Çin ve Hong Kong'da yerleşik bazı kişi ve firmaları yaptırım listesine ekledi.
Bu kapsamda, bu firma ve kişilerin, İran'ın balistik füze programında kullanılmak üzere karbon fiber üretimini yerlileştirme çabalarını destekledikleri, ayrıca İran Devrim Muhafızları Ordusuna karbon elyaf ile karbon elyaf üretim ekipmanı sağladıkları kaydedildi.
ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Michael Erik Kurilla da 10 Haziran'da Çin'in İran'dan petrol satın alarak Tahran'a finansal destekte bulunduğunu öne sürdü.
Çin: İran'ın egemenliğini korumasını destekliyoruz
Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ile 14 Haziran'daki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'ın egemenliğini, güvenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal etmesini kınadıklarını, İranlı yetkilileri hedef alan ve sivil kayıplara yol açan pervasız saldırılarına karşı çıktıklarını belirtti.
Vang, Çin'in İran'ın ulusal egemenliğini korumasını, meşru haklarını ve çıkarlarını savunmasını ve halkının güvenliğini sağlamasını desteklediğini vurgulayarak, İsrail'in eylemlerinin Birleşmiş Milletler (BM) Şartı'nın ilkelerini ve uluslararası ilişkileri yöneten temel normları ihlal ettiğine dikkati çekti.
İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırılarının potansiyel olarak "felaket" sonuçlara yol açabilecek tehlikeli bir emsal oluşturduğunu belirten Vang, ülkesinin İran ve diğer ilgili taraflarla iletişimi sürdürerek gerilimin düşürülmesinde yapıcı rol oynamayı sürdürmeye hazır olduğunu kaydetti.
Vang, İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar ile görüşmesinde ise Çin'in, İsrail'in uluslararası hukuku ihlal ederek İran'a karşı güç kullanmasına karşı olduğunu vurgulayarak, "İran'ın nükleer sorununun çözümü için diplomasiye hala yer var, askeri yöntemler kalıcı bir barış getirmez." dedi.
Çin'in BM Daimi Temsilcisi Fu Cong da BM Güvenlik Konseyinin dünkü acil durum toplantısında, İsrail'in İran'ın egemenliğini, güvenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal eden eylemlerini kınadıklarını belirterek, "Bölgede gerilimin ani yükselişi, kimsenin çıkarına hizmet etmiyor. İsrail'e askeri maceracılığa son verme ve gerilimi daha fazla yükseltmekten kaçınma çağrısı yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Fu, İsrail'in saldırılarının İran'ın nükleer programı konusunda yürütülen diplomatik müzakereleri olumsuz etkileyeceğine dair kaygıları dile getirerek, Çin'in İran nükleer sorununun diyalog ve müzakere yoluyla çözülmesini desteklediğini, güç kullanımına, yasa dışı tek taraflı yaptırımlara ve barışçıl amaçlı nükleer tesislere silahlı saldırılar düzenlenmesine karşı olduğunu vurguladı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.