Dolar
39.18
Euro
44.79
Altın
3,345.05
ETH/USDT
2,794.10
BTC/USDT
109,471.00
BIST 100
9,692.11
Dünya, İsrail-Filistin çatışması

İsrail’in Gazze'deki saldırılarında 62 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail’in sabah saatlerinden bu yana Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerini hedef alan saldırılarında, çoğu çocuklarına yiyecek arayan siviller olmak üzere en az 62 Filistinli yaşamını yitirdi, onlarcası da yaralandı.

Ekip  | 10.06.2025 - Güncelleme : 11.06.2025
İsrail’in Gazze'deki saldırılarında 62 Filistinli hayatını kaybetti Fotoğraf: Ali Jadallah/AA

Gazze/Kudüs/Ramallah

AA muhabirine konuşan sağlık kaynakları, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin ortasındaki Salahaddin Caddesi'nde açtığı ateş sonucu 4 Filistinlinin öldüğünü aktardı.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta, yerinden edilmiş sivillerin kaldığı bir çadıra düzenlenen İsrail bombardımanında da 3 Filistinli hayatını kaybetti.

Kaynaklar, Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan ve "Netzarim Koridoru" olarak bilinen alanda yardım bekleyen sivillere ateş açması sonucu ise 19 kişinin öldüğünü, 200’den fazla kişinin de yaralandığını bildirdi.

Ölü ve yaralıların, Gazze Şeridi'nin ortasındaki el-Aksa Şehitleri Hastanesi ile Gazze kentinin batısındaki Kudüs Hastanesine nakledildiği aktarıldı.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

İsrail'e ait insansız hava araçlarının, Gazze’nin güneyinde yer alan Netzarim Koridoru'na yakın bir noktada yardım bekleyen sivilleri hedef aldığını, İsrail topçularının da aynı bölgeye birçok kez ateş açtığını paylaşan görgü tanıkları, ambulansların ulaşamadığı noktalardaki ölü ve yaralıların binek hayvanların sırtında taşınarak Gazze kentindeki ve orta kesimdeki hastanelere ulaştırıldığını anlattı.

Gazze kentindeki Şifa Hastanesinden bir kaynak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bulunan Cibaliya bölgesine yönelik İsrail saldırılarında 12 Filistinlinin hayatını kaybettiğini ve cenazelerinin hastaneye ulaştığını bildirdi.

Görgü tanıkları da İsrail’in Cibaliya bölgesindeki Aseliya, Hammude, Nebhan, en-Nezr ve Reyhan ailelerine ait evleri hedef alan bombardımanında çok sayıda Filistinlinin öldüğünü ve yaralandığını aktardı.

Güney Gazze Şeridi’ndeki Han Yunus kentinde ise AA muhabirine konuşan tıbbi kaynaklara göre, İsrail'e ait bir insansız hava aracının, kentin batısındaki el-Mevasi bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin kaldığı bir çadırı bombalaması sonucu 3 Filistinli yaşamını yitirdi.

Gazze Şeridi’nin orta kesimlerindeki, el-Megazi Kampı’nın doğusunda düzenlenen İsrail saldırısında hayatını kaybeden 1 kişinin cansız bedenine ulaşıldığı bildirildi.

Ayrıca, orta kesimlerdeki Deyr el-Belah kentinin el-Bereke bölgesinde, İsrail’in saldırısında daha önce yaralanan Filistinli bir genç de yaşamını yitirdi.

Gazze Şeridi’nin orta kesimlerindeki Aksa Şehitleri Hastanesi kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusunun Deyr El-Belah kentinde Ebu Şaviş ailesine ait eve düzenlediği saldırıda aralarında kadın ve çocukların bulunduğu 8 Filistinli hayatını kaybetti.

Sağlık kaynakları da Han Yunus kenti ile el-Mevasi bölgesindeki saldırılarda, aralarında kadın ve çocukların bulunduğu 9 kişinin daha yaşamını yitirdiğini, Deyr El-Belah’ta daha önce İsrail saldırılarında yaralanan 2 kişinin de hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin güneyinde geniş çaplı bir yıkım gerçekleştirdi

İsrail ordusunun, "Batı Negev (İsrail bölgesi) yerleşimlerinin önündeki gelişmiş savunma tampon bölgesi" olarak nitelendirdiği, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentine bağlı Huzza beldesinde geniş çaplı bir yıkım gerçekleştirdiği belirtildi.

Ordudan yapılan açıklamada, “Son haftalarda, 188. Tugay birlikleri, Batı Negev yerleşimlerinin güvenliğini sağlamak amacıyla bir operasyon düzenledi. Bu operasyonda, askerlerimiz için büyük bir bedel gerektiren Huzza bölgesindeki düşman altyapısını tespit ederek imha ettik.” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, “Bu bölgeden yüzlerce Hamas mensubun çıkarak sınırı geçtiğini ve 7 Ekim 2023'teki saldırılara katıldığı” öne sürüldü.

Bölgede düzenlenen hava saldırılarıyla onlarca Filistinli direnişçinin öldürüldüğünü iddia edilen açıklamada,“İsrail’in sınır kasabalarına yönelik tehditleri ortadan kaldırmak için bin 200'den fazla düşman altyapısı, yerin üstünde ve altında imha edildi.” ifadeleri kullanıldı.

Saldırılar kapsamında, 25 metre derinliğinde ve 500 metre uzunluğundaki bir yeraltı tünelinin de tespit edilerek yok edildiği belirtildi.

İsrail ordusu, mayıs ayında Batı Şeria'da 39'u çocuk 488 Filistinliyi gözaltına aldı

Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti ile Filistin Esirler Cemiyeti ve Zamir Esirleri Koruma Kurumu tarafından hazırlanan raporda, İsrail'in Batı Şeria'nın farklı bölgelerinde mayıs ayında da devam ettiği gözaltılara ilişkin bilgi verildi.

Rapora göre, İsrail ordusu Batı Şeria ve Kudüs'te mayıs ayı boyunca 39'u çocuk, 23'ü kadın 488 Filistinliyi gözaltına aldı.

İsrail'in Gazze Şeridi'nde saldırılara başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana gözaltına alınanların sayısı ise 545'i kadın ve 1400'ü çocuk yaklaşık 17 bin 500'e ulaştı.

Bu veriler, Gazze Şeridi'nde alıkonulan Filistinlileri kapsamazken, alıkonulanların sayılarının binlerce olduğu öngörülüyor.

Gözaltıların, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki soykırım devam ederken; Filistin topraklarındaki saldırılar tırmanırken gerçekleştirildiğine dikkati çekilene raporda, gözaltıların yanı sıra İkinci İntifada'dan (2000) bu yana en kapsamlı saldırılara maruz kalan Cenin ve Tulkerim illeri başta olmak üzere saha infazları gerçekleştirildiği; düzinelerce evin yıkıldığı belirtildi.

İsrail ordusundan Batı Şeria'daki mülteci kampında 5 ev ve 1 camiye yıkım tehdidi

İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'daki Calazun Mülteci Kampı'na düzenlediği baskında 5 ev ve bir camiyi yıkacağına ilişkin duyurular astı.

Ramallah'ın kuzeyindeki Calazun Mülteci Kampı Halk Komitesi Başkanı Mahmud Mübarek, AA muhabirine yaptığı açıklamada baskına ilişkin bilgi verdi.

Mübarek, "İsrail askerleri kampa baskın düzenledi, 5 ev ile 1 caminin girişine yıkım duyurusu astı." dedi.

Filistinli yetkili, yıkım kararlarının Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile İsrail arasında 1995 yılında imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması"na göre "C" sınıfında yer alan bölgelerde "ruhsatsız yapılaşma" iddiasıyla alındığını ifade etti.

İsrail "ruhsatsız" olduğu iddiasıyla evleri yıkıyor

İsrail ordusu, sık sık işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te "ruhsatsız olduğu" iddiasıyla Filistinlilere ait yapıları yıkıyor.

İsrail makamları işgal altındaki Batı Şeria'nın "C" bölgesinde Filistinlilerin inşaat ve tarım yapmasını engellerken, Filistinliler için ruhsat almanın ise neredeyse imkansız olduğu belirtiliyor.

Filistin yönetimi ile İsrail arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde Batı Şeria; A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.

İşgal altındaki Batı Şeria'nın yüzde 18'ini kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi, idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e "güvenliği" İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin "idare ve güvenliği" İsrail'e bırakılmıştı.

DSÖ, Gazze'nin güneyindeki Emel Hastanesinin hizmet dışı kaldığını bildirdi

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Gazze'deki duruma ilişkin X'ten paylaşımda bulundu.

"Han Yunus'taki Emel Hastanesi, çevresinde artan saldırılar nedeniyle şu anda hizmet dışı." ifadesini kullanan Ghebreyesus, hastaneye erişimin engellendiğini ve bunun daha fazla önlenebilir ölüme yol açtığını kaydetti.

Ghebreyesus, hastanede bakıma ihtiyacı olan hastaların olduğunu ancak yeni hastaların kabul edilmediğini belirtti.

Emel Hastanesinin kapanmasıyla Nasır Hastanesinin artık Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta yoğun bakım ünitesi bulunan tek hastane olarak kaldığını vurgulayan Ghebreyesus, "Bir kez daha acil ateşkes, sağlık tesislerinin korunması, temel ilaçlara ve tıbbi malzemelere engelsiz erişim çağrısında bulunuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Şifa Hastanesinde yaşanan yakıt sıkıntısı, hastaların hayatını tehdit ediyor

Gazze'deki Sağlık Bakanlığından 8 Haziran'da yapılan yazılı açıklamada, yakıt sıkıntısı nedeniyle Şifa ve El-Ehli Baptist Hastanesinin 24 saat içinde hizmet dışı kalma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu belirtildi.

Bölgenin kuzeyindeki hastanelerin hizmet dışı kalması nedeniyle, buradaki yaralı ve hastalara acil müdahalenin Şifa ve El-Ehli Baptist'te yapıldığı, bu iki hastanenin de hizmet dışı kalmasının Gazze kentindeki sağlık tesislerinin geri kalanının da çökmesi anlamına geleceği kaydedildi.

Açıklamada, uluslararası topluma hastane jeneratörleri için yakıt, yedek parça ve yağ tedariki çağrısı yapıldı.

Bakanlığın daha sonraki açıklamasında çağrının ardından Şifa Hastanesine 3 gün yetecek kadar yakıt temin edildiği ancak yoğun bakım ihtiyacının artması göz önüne alındığında, bu gibi geçici çözümlerin sağlık hizmetinin devam etmesini sağlamayacağı ifade edildi.

"Elektrik olmazsa yoğun bakım ünitesi mezara dönüşür"

Şifa Hastanesi Müdürü Muhammed Ebu Silmiyye, hastanenin yoğun bakım ünitesinin ve buradaki hastaların durumuyla ilgili AA muhabirine bilgi verdi.

Ebu Silmiyye, "Yoğun bakım ünitesi, acil servis ve ameliyathanelerde gerekli olan ilaçlar konusunda büyük sıkıntı çekiyoruz. 8 Haziran'da büyük bir yakıt sıkıntısı çektik. Yakıtın sadece birkaç saat yeteceğini söyledik ve çağrıda bulunduk. Bunun ardından 3 bin litre yakıt tedarik edildi. Bu bize ancak 3 gün yeter. Yani bu, krizin halen devam ettiğini gösteriyor." dedi.

Yaklaşık 1,5 ay önce kısıtlı imkanlarla da olsa yeniden faaliyete geçen yoğun bakım ünitesinin yaralılarla dolu olduğunu aktaran Ebu Silmiyye, hastaların bağlı olduğu suni teneffüs cihazlarının elektrik olmadan çalışmasının mümkün olmadığını dile getirdi.

Yoğun bakımda yatan başından ya da karnından yaralanmış, felç olmuş, bilinci kapalı, nefes alamadığı için trakeostomi işlemi yapılmış çocuk hastaları gösteren Ebu Silmiyye, "90 günü aşkın bir süredir Gazze'ye ilaç ve tıbbi malzeme girmedi. Bu, hastaların hayatını etkiliyor. Pek çok hastayı da tıbbi imkanlar yeterli olmadığı için kaybettik. Elektrik olmazsa bu ünite, içindekilerle birlikte mezara dönüşür." ifadelerini kullandı.

"Hastanenin doluluk oranı yüzde 300"

Gazze'de tıbbi imkan yetersizliğinden yurt dışında tedavi olması gereken hasta sayısının 15 bini aştığını belirten Ebu Silmiyye, İsrail ordusu çıkışlara izin vermediği için Gazze'deki hastanelerde "gerçek bir krizin" yaşandığını dile getirdi.

Ebu Silmiyye, kuzeydeki hastanelerin hizmet dışı olması ve Gazze kentindeki artan nüfus yoğunluğunun Şifa Hastanesinin yükünü artırdığını ve doluluk oranının yüzde 300 civarında olduğunu aktardı.

Yoğun bakımdaki hastaların endişeli yakınları dışarıda tedavi çağrısı yapıyor

Gazze kentinin batısındaki Salahaddin Okuluna düzenlenen saldırıda beyninden şarapnel parçasıyla yaralanan Betül Meşheravi, 17 Mayıs'tan bu yana Şifa Hastanesi'nde tedavi görüyor.

Kardeşinin beyin ameliyatı olması gerektiğini söyleyen ağabeyi Ali Meşheravi ise Şifa Hastanesinde ilaç olmadığı için dışarıdan almak zorunda kaldıklarını, kardeşinin ihtiyaç duyduğu hava yatağı ve tıbbi bezi bile bulamadıklarını söyledi.

Beyt Lahiya'nın Atatıra bölgesi sakinlerinden 13 yaşındaki Ahmed Muhammed Maruf ise 5 gündür yoğun bakımda tedavi görüyor. Yetersiz beslenme sonucu bağışıklık sisteminde sorun oluşan ve felç geçiren Ahmed, elleri ve ayaklarını kullanamıyor, sadece başını hareket ettirebiliyor.

Yoğun bakımındaki hastaların yakınları, yaşanan yakıt sıkıntısı nedeniyle oluşabilecek elektrik kesintisinin doğuracağı sonuçlardan endişe ettiklerini ifade ediyor.

Ahmed'in babası Muhammed Maruf ile Betül'ün ağabeyi Ali, AA kameraları aracılığıyla, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Müslüman ülkeler ve vicdan sahibi insanlara "yakınlarına Gazze dışında tedavi olanağı tanınması" çağrısı yaptı.

İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentine düzenlediği saldırıda 2 Filistinli öldürüldü

Görgü tanıklarının aktardığına göre, İsrail ordusu, Nablus kentinin birçok bölgesinde baskınlar gerçekleştirdi.

Baskınlarda İsrail askerleri, kentin Eski Şehir bölgesini de ablukaya aldı.


Fotoğraf: Nedal Eshtayah/AA

İsrail askerleri baskında Filistinlilerin evlerine ve iş yerlerinde zorla arama yaparken, çok sayıda Filistinliyi gözaltına alarak sorguya çekti.

İsrail askerlerinin gerçek mermi ve patlayıcı kullandığı ifade edildi.

Görgü tanıkları ayrıca, İsrail ordusunun yoğun insansız hava aracı (İHA) uçuşlarının yanı sıra Nablus'a buldozerlerle takviye edilmiş kuvvetler konuşlandırdığını söyledi.

Filistin Kızılayından yapılan yazılı açıklamada ise 5'i yaralı; 22'si atılan göz yaşartıcı gazdan etkilenen 27 Filistinliye müdahale edildiği belirtildi.

Gazdan etkilenenler arasında bir de bebeğin olduğuna dikkati çekildi.

İşgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kenti Valisi Gassan Daglas da yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in kente yönelik "kapsamlı baskını" ve saldırısı nedeniyle hükümet kurumları, kamu ve özel okullar, üniversiteler ve kent kurumlarında çalışmaların askıya alındığını duyurdu.

BM komisyonu: İsrail'in Filistin topraklarında eğitim, dini ve kültürel alanları hedef alması savaş suçu

Birleşmiş Milletlerin (BM) işgal altındaki Filistin topraklarında işlenen suçları araştıran Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu, İsrail'in Gazze başta olmak üzere işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki kültürel, dini ve eğitim alanlarını hedef almasına ilişkin yeni raporunu yayımladı.

Raporda, "İsrail, Gazze'nin eğitim sistemini yok etti, Gazze Şeridi'ndeki dini ve kültürel alanların yarısından fazlasını yok etti. Bu, İsrail güçlerinin savaş suçları ve insanlığa karşı imha suçu işlediği Filistin halkına karşı yaygın ve acımasız bir saldırının parçası." denildi.

İsrail'in Gazze'deki okul ve üniversite binalarının yüzde 90'ından fazlasına saldırılarla hasar verdiğini ve yok ettiği kaydedilen raporda, Gazze'de 658 binden fazla çocuğun 20 aydır okula gidemediği vurgulandı.

Raporda, "İşgal altında bulunan Filistin topraklarındaki eğitim, dini ve kültürel alanlara yönelik İsrail saldırılarının savaş suçları ve insanlığa karşı bir suç olan yok etme anlamına geliyor." denildi.

Gazze'de saldırıya uğrayan dini ve kültürel alanların tamamının sivil yerler olduğu vurgulanan raporda, bu eserlerin imha edildiğini, kaldırıldığını veya yağmalandığını bildirdi.

Raporda, İsrail'e kültürel, dini ve eğitim kurumlarını hedef alan saldırıları, bu kurumların ele geçirilmesini ve askeri olarak kullanımının derhal sona erdirme çağrısında bulunuldu.

İsrail'in, Filistin topraklarına yönelik hukuka aykırı işgalini derhal sona erdirmesi gerektiği de vurgulanan raporda, "İsrail, dini ve kültürel alanlarda yürütülen veya bu alanları tehlikeye atanlar da dahil tüm yerleşim planlarını ve faaliyetlerini durdurmalı ve Uluslararası Adalet Divanı tarafından emredilen geçici tedbirlere tam olarak uymalı." denildi.

İsrail'e, kültürel ve dini alanlara saldırıları durdurma çağrısı

Raporda görüşlerine yer verilen Komisyon Başkanı Navi Pillay, "İsrail'in Gazze'deki Filistinlilerin yaşamını yok etmek için koordineli bir kampanya yürüttüğüne dair giderek daha fazla belirti görüyoruz. İsrail'in Filistin halkının eğitim, kültür ve dini yaşamını hedef alması, mevcut nesillere ve gelecek nesillere zarar verecek ve kendi kaderini tayin etme haklarını engelleyecek." değerlendirmesinde bulundu.

Kültürel ve dini alanlara yönelik saldırıların anılar ve tarih gibi somut olmayan kültürü derinden etkilediğini belirten Pillay, "Miras alanlarının hedef alınması ve yok edilmesi, Batı Şeria'daki bu alanlara erişimin kısıtlanması ve heterojen tarihlerinin silinmesi, Filistinlilerin toprakla olan tarihi bağlarını aşındırıyor ve kolektif kimliklerini zayıflatıyor." ifadelerini kullandı.

Ateşkesi bozan İsrail ordusu, Gazze'yi kalıcı işgal için harekete geçti

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.

İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 4 bin 649 Filistinli hayatını kaybetti, 14 bin 574 kişi yaralandı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda ise yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 54 bin 927'ye, yaralıların sayısı da 126 bin 615'e yükseldi.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde işgali genişletecek ve kalıcı hale getirecek saldırı planını uygulamaya başladı. Başbakan Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin tamamını işgal edeceklerini duyurdu.

Plana göre, İsrail ordusu Gazze Şeridi'ni kalıcı olarak işgal edecek, Filistinliler Gazze'nin güneyindeki "toplama kamplarına" sürülecek. İsrail burada toplama kamplarında Filistinlilere, "hayatta kalacakları" kadar insani yardım verecek.

İsrailli bakanlar, Gazze Şeridi’nde sağlam kalan her şeyi yıkacaklarını ve Filistinlileri önce güneye, oradan da başka ülkelere sürmeyi planladıklarını açıkladı.

UNRWA: Gazze'deki yardım dağıtım sistemi aşağılayıcı ve açlığı gidermeyi hedeflemiyor

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), İsrail'in Gazze Şeridi'nde "ölüm tuzağı" olarak kullanılan İsrail-ABD güdümlü sözde insani yardım merkezlerinin açlığı gidermeyi hedeflemediğini belirtti.

UNRWA’dan yapılan açıklamada, "Gazze’de bir başka yardım dağıtım günü, bir başka ölüm tuzağı günü. İsrail ve (ABD) özel güvenlik şirketlerinin yönettiği dağıtım noktalarında her gün ölüm ve onlarca yaralı bildiriliyor." ifadeleri kullanıldı.

Sistemin aşağılayıcı olduğu, aç ve yardıma muhtaç binlerce insanı onlarca kilometre yürümeye zorladığı aktarılan açıklamada, "Sistem, en savunmasız grupları ve uzak bölgelerde yaşayanları ise dışlıyor. Bu sistem açlığı gidermeyi hedeflemiyor." denildi.

UNRWA, Gazze’ye yapılan yardım ulaştırma sürecinin "güvenli" olması ve "geniş kapsamlı bir dağıtım" yapılması gerektiğinin altını çizerek, bunun ancak BM aracılığıyla ve UNRWA’nın da içinde yer aldığı bir sistemle sağlanabileceğini belirtti.

UNRWA’nın bu konuda bilgi, tecrübe ve toplumun güvenine sahip olduğunu vurgulayan ajans, İsrail’e çağrıda bulunarak, “Gazze üzerindeki ablukayı kaldırması ve BM’nin yardımları güvenli ve engelsiz biçimde ulaştırmasına izin vermesi" gerektiğini ifade etti.

BM kanalıyla yardımların dağıtılmasının "geniş çaplı açlığın önlenmesinin tek yolu" olduğu belirtilen açıklamada, Gazze dışındaki depolarında yaklaşık 6 bin kamyonluk yardım malzemesi bulunduğuna dikkat çekilerek, yiyeceklerin bozulmasına ve ilaçların bilerek son kullanma tarihinin geçmesine izin vermenin korkunç bir durum olduğu kaydedildi.

Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Batı Şeria'da bir kasabanın girişini kapattı

Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Batı Şeria’nın kuzeyindeki Selfit vilayetinde yer alan Yasuf kasabasının girişini taşlarla kapattı. İsraillinin yolu taşlarla kapattığı sırada bölgede İsrail ordusuna ait askerlerin de bulunduğu görüntülendi.

Filistin, İsrail'in Batı Şeria’daki saldırganlığını durdurmak için somut ve acil adımlar atılmasını istedi

Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail ordusunun Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus kentinde yürüttüğü askeri operasyonu genişletip, doğudaki Balata Mülteci Kampı’na baskın düzenlemesi ve Nablus kentine bağlı Eski Şehir bölgesini kuşatmasıyla ilgili açıklama yaptı.

"İşgal güçlerinin Batı Şeria’da gerilimi tırmandırmayı, halka karşı soykırım, zorla göç ettirme ve ilhak suçlarını derinleştirmeyi, Filistin devletinin kurulması ihtimalini yok etmeyi hedefleyen hızlandırılmış planları" konusunda uyarıda bulunulan açıklamada, İsrail ordusu ve Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin Batı Şeria’ya yönelik "eşi benzeri görülmemiş" saldırganlığına dikkat çekildi.

Açıklamada, söz konusu uygulamaların aynı zamanda "Yahudi yerleşimlerinin genişletilmesi, Batı Şeria’nın parçalanması, Filistinlilerin hareket kabiliyetinin ve geçim kaynaklarına erişiminin engellenmesi, İslam ve Hristiyan kutsal mekanlarına yönelik artan saldırılar” ile birlikte yürütüldüğü belirtildi.

Filistin Dışişleri Bakanlığı, uluslararası topluma seslenerek, İsrail'in Batı Şeria’daki saldırganlığını durdurmak için somut ve acil adımlar atılmasını talep etti.

Smotrich'ten, Filistin bankalarıyla işlem yapan İsrail bankalarının dokunulmazlığının kaldırılması talimatı

İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in ofisinden yapılan açıklamada, "Maliye Bakanı Smotrich, Genel Muhasebeci Yehiel Rotenberg'e, Filistin yönetimindeki bankalarla işlem yapmaya devam eden bankalara tanınan dokunulmazlığın kaldırılması talimatını verdi." denildi.

Açıklamada, bu adımın, Filistin Yönetimi'nin dünya çapında İsrail'i meşruiyetsizleştirme kampanyası yürütmesi üzerine atıldığı ifade edildi.

İsrail Güvenlik Kabinesi, Kasım 2024'te, İsrail bankalarının Filistin bankalarıyla işlem yapmasına yönelik dokunulmazlığın, Kasım 2025 sonuna kadar uzatılmasını onaylamıştı.

AA muhabirine göre, İsrail bankaları, Filistin bankalarıyla işlem yapmaları halinde yasal olarak kovuşturulmamak için hükümetten yıllık bir garantiye ihtiyaç duyuyor ve Smotrich'in talimatı, Filistin-İsrail bankacılık işlemlerinin durdurulması anlamına geliyor.

İki İsrail bankası olan Discount Bank ve Bank Hapoalim, Filistin ve İsrail bankaları arasındaki ile Filistin ve uluslararası bankalar arasındaki finansal işlemleri gerçekleştiriyor.

Söz konusu iki banka, İsrail'deki ceza davalarından hükümet muafiyetine ve kendilerine karşı açılan hukuk davaları için tazminata sahiptir. Tazminat, İsrail Maliye Bakanlığı Muhasebe Genel Ofisi tarafından veriliyor.

Kanalı 12 televizyonunun haberine göre, Smotrich'in kararı, Filistin bankacılık sisteminin ekonomik çöküşü anlamına geliyor.

İsrail, Filistin yönetiminin ekonomisini daha da zayıflatmak için Filistinlilerin vergi gelirlerini alıkoymak da dahil olmak üzere çok sayıda icraatta bulunuyor.

İsrail ordusunun, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tammun'a düzenlediği baskında 1 Filistinli öldü

Filistin Televizyonu'nun haberinde, daha önce İsrail hapishanelerinden serbest bırakılan Filistinlilerden Rayik Bişarat'ın, İsrail güçleri tarafından Tubas'ın güneyindeki Tammun kasabasında gerçekleştirilen suikast operasyonunda hayatını kaybettiği belirtildi.

Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberinde de İsrail ordusuna bağlı özel bir birliğin, Tammun kasabasına baskın düzenlediği bildirildi.

Haberde, helikopter ve keşif uçaklarının havada uçtuğu sırada bir gencin özel birlik tarafından vurularak yaralandığı ifade edildi.

80'den fazla Filistinliye tıbbi müdahalede bulundu

Filistin Kızılayından yapılan açıklamada, Tammun kasabasına yaralı kişiyi taşımaya giden bir ambulans görevlisinin canlı mermi şarapnel parçasıyla yaralandığı dile getirildi.

Açıklamada, Nablus'taki Kızılay ekiplerinin ise 80'den fazla Filistinliye tıbbi müdahalede bulunduğu, bunlardan 55'ten fazlasının İsrail güçleri tarafından atılan gazdan etkilendiği, geri kalanların ise gerçek mermilerle ve darp edilmeleri sonucu yaralandığı kaydedildi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın