Afganistan'da yaklaşık 40 yıldır devam eden iç savaşta eşlerini ve çocuklarını kaybeden ve sayısız olumsuzlukla mücadele etmek zorunda kalan Afgan kadınların çoğu için tüm dünyada kutlanan 8 Mart bir mana ifade etmiyor.

Ülkede Taliban rejimi sırasında sahip oldukları sosyal, ekonomik ve kültürel hakları yitiren, 2001'in sonunda Taliban yönetiminin sona ermesinin ardından yeni hükümetin kurulmasıyla da arzu ettiklerine kavuşamayan Afgan kadınları, her şeye rağmen hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Kadınlar, yaşamın hemen her alanında şiddet ve ayrımcılığa maruz kalıyor. Kaçırılma ve cinsel istismar olaylarının hala çok yaygın olduğu ülkede, yaşadıkları sıkıntılardan kaçış yolu olarak intiharı seçen kadınların sayısı da giderek artıyor.

Kadınlar gününü televizyonlardan izliyor

"Dünya Kadınlar Günü" olarak bilinen 8 Mart Afganistan'ın bazı büyük kentlerinde kutlanırken, çoğu bölgesinde ise bu özel gün bir anlam ifade etmiyor.

Başkent Kabil'in batısında çorbacılık yapan Zahra Caferi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her zaman olduğu gibi bugün de çorbacı dükkanında çalışmaya devam edeceğini söyledi.

Bu yaşına kadar hiç kimsenin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde kendisine bir hediye almadığını ifade eden Caferi, ''Kadınlara özel bir gün olduğunu televizyonlardan biliyorum, her gün olduğu gibi bugün de iş başındayım.'' dedi.

Caferi, Afganistan'da kadınların özgürce yaşama haklarına bile sahip olmadığını ve her gün onlarca kadının şiddete maruz kaldığını belirtti. Kendi imkanlarıyla açtığı çorbacı dükkanında bile rahat çalışamadığını dile getiren Caferi, çorba bahanesiyle gelen bazı müşterilerinin sözlü tacizine uğradığını anlattı.

"Benim için önce özgürlük geliyor"

Kabil'in Kale-i Fethullah bölgesinde ekmek fırınında çalışarak 4 kişilik ailesinin geçimini sağlayan Tahire Ramazan, 8 Mart'ın kendisi için bir anlam ifade etmediğini ve bugün de çocuklarının geleceği için çalışmak zorunda olduğunu kaydetti.

Afganistan'da yüz binlerce kadının 8 Mart'tan haberi bile olmadığını dile getiren 62 yaşındaki Ramazan, ''Daha kadınların kendi haklarına bile erişemediği ülkede 8 Mart'ın ne anlamı olabilir? Bu nedenle benim için önce özgürlük ve sonra kendi haklarımıza kavuşmak geliyor.'' diye konuştu.

Üç çocuk annesi Tahire Ramazan, 8 Mart'ın kendileri için diğer günlerden bir farkı olmadığını vurguladı.

Afganistan'da kadınların durumu

Afganistan, dünyanın kadınlar için en tehlikeli ülkeleri arasında yer alıyor. Birçok kadın şiddete maruz kalıyor. Erkeklerin ''söz dinlemeyen'' kadınlara uyguladıkları şiddet yöntemleri arasında dövmek ve yüze kezzap atmak en yaygın olanları.

Kültürel eksiklik, çocuk evlilikleri veya erken evlilikler, kızlar için eğitim olanaklarının bulunmaması ve diğer sosyal sınırlamalar, ülkede kadınların karşılaştığı temel sorunların başında geliyor.