
CUMHURBAŞKANI SEZER:
"İRTİCA ETKİNLİĞİNİ ARTIRARAK SÜRDÜREN BİR TEHLİKE"
ANKARA - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM 22. Dönem 5. Yasama Yılı'nı açış konuşmasında irticanın, ''Türkiye'nin iç güvenliğine yönelik ve Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana etkinliğini artırarak sürdüren bir tehlike'' olduğunu ifade ederek, ''Türkiye'de irticai tehdidi yeterince algılamayanların özellikle son 20 yılda yaşanan olayları üst üste koyup birlikte değerlendirmesi, Türkiye'deki toplumsal ve bireysel yaşamın nereden nereye geldiğini iyi çözümlemesi gerekmektedir'' dedi. Türkiye'nin , ülke bütünlüğüne, ulusal birliğe ve siyasal rejime yönelik çok boyutlu ve giderek artan iç ve dış tehdit ve risklerle karşı karşıyadır'' diyen Sezer, bu risk ve tehditlerin kaynağını, bölücü ve irticai etkinlikler, uluslararası terörizm, kitle imha silahlarının yayılması ve bölgesel sorunların oluşturduğunu kaydetti. "İRTİCA TEHLİKESİ..." Sezer, konuşmasını özetle şöyle sürdürdü: ''İrticai tehdidin, devletin temel niteliklerini değiştirme hedefinden sapmadığı gözlenmektedir. Bu çerçevede, Cumhuriyet'in kazanımlarının ortadan kaldırılması, lâiklik kavramının çeşitli biçimlerde yorumlanarak içinin boşaltılması, irticai tabanın giderek genişletilmesi, kadrolaşma ve dini bireysellikten çıkararak toplumsallaştırma ve siyasete yansıtma çabalarının yoğunlaşmasının, toplumda gerginliği artırdığı dikkat çekmektedir. İrticai tehdide karşı savaşımın kilit taşı laikliktir. Unutulmamalıdır ki Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi laik düzene dayanmaktadır.'' Cumhurbaşkanı Sezer, irtica ile savaşımda, TSK'nın güçlü tutulmasının Türkiye'nin en önemli temel önceliği olduğunu da bildirdi.
BAŞBAKAN ERDOĞAN:
"KÖKTENDİNCİ TEHDİT YOK"
WASHINGTON - Bilal Yakınbaş - ABD'de bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Fox televizyon muhabirinin, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in köktendincilikle ilgili açıklamalarına yönelik sorusu üzerine, "Köktendincilik her dinde var ve her dinde bir problem... Türkiye'de bugün köktendinci bir tehdit yok. Laiklik, aşırılıklara karşı ülkeyi ve halkı koruyan bir sistemdir. Aşırılıklarla ilgili hükümet olarak bunun tedbirini alırız ve alıyoruz. Laiklik farklı yaşam tarzları için de bir güvencedir" yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Sezer'in, Hıristiyan liderlerin İslam ile ilgili açıklamalarına dikkat etmesi gerektiği yönündeki sözlerinin hatırlatılması ve bu görüşlere katılıp katılmadığının sorulması üzerine ise Başbakan Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Bu açıklamaya katılmamak imkansız. Çünkü özellikle dini liderler, İslam ve terörizm gibi kelimeleri bir arada kullanmaktan kaçınmalı. Bu tip açıklamalar, bütün dünyadaki Müslümanları incitiyor. Özellikle medeniyetler ittifakına dikkat ettiğimiz bir zamanda, buna gölge düşürecek sözlerden kaçınmak lazım.
Eğer tam bir özür dileme gerçekleştirilirse bu İslam dünyası ve Müslüman halklar için önemli ve daha rahatlatıcı olacaktır."
"SİVİL İRADE İŞBAŞINDA"
Erdoğan, Georgetown Üniversitesi'nde de "Global Barış ve Adalet İçin Türkiye'nin Vizyonu" konulu bir konuşma yaptı ve katılımcıların sorularını yanıtladı.
Bir katılımcının, "Ordu her zaman laik devletin koruyucusu olmuştur. Radikal İslamcı yaklaşımlar nedeniyle daha az demokratik, daha asker kontrolünde yaklaşımlar konusunda ne diyeceksiniz?" sorusuna şu karşılığı verdi:
"Bunu herhalde başka bir ülke için soruyorsunuz... Her şeyden önce Türkiye bu süreci yaşayan bir ülke değildir. Türkiye AB süreci, Kopenhag kriterleri ile belli bir sürecin içine girmiştir ve bu süreç içerisinde atılması gereken adımlar neyse bu adımlar atılmıştır. Türkiye'de bir siyasi irade, sivil irade işbaşındadır. Bu sivil iradenin ve Anayasa'da bütün kurumların tanımları yapılmıştır. Bu tanımlar neyse herkes bu tanıma uygun olarak hareket etmek durumundadır. TSK da bu tanıma uygun olarak hareket etmek durumundadır. Bunun dışına çıkamaz. Aynı şekilde sivil irade yine Anayasa'da tanımlandığı şekilde görev tanımı neyse buna göre yapması gerekeni yapar ve TSK, Genelkurmay Başbakan'a bağlı bir kurumdur... MGK aynı şekilde... AB, Kopenhag siyasi kriterleri sürecinde, daha önce askerdi ama şimdi AB süreciyle ilgili yeni yapılanmayla şu anda sivil... Bu konularda bilginizin olmasında fayda var diye düşünüyorum."
GENELKURMAY BAŞKANI BÜYÜKANIT:
"İRTİCA TEHDİDİ VARDIR"
İSTANBUL - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Türkiye'de irtica tehdidi bulunduğunu ve bu tehdide karşı her türlü önlemin alınması gerektiğini bildirdi.
Orgeneral Büyükanıt, Harp Akademileri Komutanlığında 2006-2007 eğitim öğretim yılı açılış töreninde yaptığı konuşmasında, "İrtica ve bölücü terör" konusuna değindi.
"İrtica" konusunda kuvvet komutanlarının harp okullarının yeni öğretim yılı açılış törenlerinde yaptıkları konuşmalardaki görüşlere kendisinin de katıldığını ifade eden Orgeneral Büyükanıt, şöyle konuştu:
"Ancak ben de bu konuda birkaç hususa değinmek isterim. Türkiye'de her fırsatta 'laikliği yeniden tanımlayalım' diyenler yok mudur? Bu kişiler devletin en üst düzeylerinde yer almıyorlar mıdır? Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Atatürk'ün yalnız şahsı değil, düşünce sistemi Cumhuriyet rejimimizin temel nitelikleri ağır bir saldırı altında değil midir? Her fırsatı Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmak için kullananlar kimlerdir? Toplumsal yapımızı bozarak insanımızı çağ dışı bir görünüme sokmak isteyenler yok mudur? Bu listeyi uzatmak mümkün. Ben şunu ifade ediyorum. Bu sorulara 'Hayır, Türkiye'de bunlar yoktur' diyebiliyor musunuz? Eğer diyemiyorsanız Türkiye'de irtica tehdidi vardır ve bu tehdide karşı her türlü önlem alınmalıdır."
"TEK TERÖRİST KALMAYINCAYA KADAR..."
Orgeneral Büyükanıt, terörle mücadeleye ilişkin de, ''Türk Silahlı Kuvvetlerinin terörle mücadeledeki kararlılığı ve terörle mücadelede taraf olduğu defaatle açıklanmıştır. Bundan sonra da böyle olmaya devam edecektir'' dedi.
Bir süreden beri "sanki çatışan iki ülke varmış gibi ateşkes denen bir sürecin başladığını" ifade eden Büyükanıt, "Türk Silahlı Kuvvetleri silahlı tek terörist kalmayıncaya kadar terörle mücadelesini sürdüreceğini çeşitli kereler ilan etmiştir. Bu tutumuzda değişiklik yoktur, olmayacaktır da. Terör örgütü için tek çare silahını kayıtsız şartsız bırakıp Türk adaletine sığınmaktır" diye konuştu.
YARGITAY BAŞKANI ARSLAN:
"YARGI LAİKLİĞİ KORUR"
ANKARA - Yargıtay Başkanı Osman Arslan, yargının, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da laik Cumhuriyeti koruyup kollayacağını belirterek, ''Yargı laikliği, laik cumhuriyeti yıkmaya teşebbüs edenleri cezalandırarak korur'' dedi.
Türkiye Adalet Akademisinin 2006-2007 eğitim yılı açılış töreninde konuşan Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Ulu Önder Atatürk'ün yaptığı devrimlerin en önemlisinin hukuk devrimi olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti'nde 1926 yılından bu yana, laik hukuk reformlarının uygulandığını anımsattı. Arslan, ''Sizler, laik batı hukuku eğitimi alarak yetiştiniz, bunu daha ileriye taşımak göreviniz olmalıdır'' diye konuştu.
Yargının, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da laik Cumhuriyeti koruyup kollayacağını vurgulayan Arslan, ''Bundan kimsenin şüphesi olmasın'' diye konuştu.
Arslan, bu sözleri daha önce söylediğinde, nasıl koruyacağı yönünde sorularla karşılaştığını belirterek, ''Yargı laikliği korur. Nasıl mı korur? Laik Cumhuriyeti yıkmaya teşebbüs edenleri cezalandırarak korur'' dedi.