Dolar
39.91
Euro
47.07
Altın
3,352.05
ETH/USDT
2,568.10
BTC/USDT
108,829.00
BIST 100
10,189.02
arşiv

BEHÇET HASTALIĞINDA APREMİLAST İÇİN THE NEW ENGLAND JOURNAL OF MEDICINE’DE YAYINLANAN FAZ II VERİLERİ

20.04.2015 - Güncelleme : 20.04.2015
BEHÇET HASTALIĞINDA APREMİLAST İÇİN THE NEW ENGLAND JOURNAL OF MEDICINE’DE YAYINLANAN FAZ II VERİLERİ

 

 

 

  BEHÇET HASTALIĞINDA APREMİLAST İÇİN the new england journal of medicine’DE YAYINLANAN fAZ ıı VERİLERİ

 

  Yayında nadir inflamatuar hastalıkta Apremilast için hastalıkla ilgili yaşam ölçütleri de dahil, güvenlilik ve etkililik verileri vurgulanıyor. 

 

  Global Faz III klinik çalışmaları hasta kayıtlarına başladı

 

Summit, N.J.–(15 Nisan 2015)–Celgene Corporation (NASDAQ: CELG) bugün Behçet hastalarında apremilast’ı (Otezla®) inceleyen çok merkezli, randomize, plasebo kontrollü bir Faz II çalışmasının (BCT-001) sonuçlarının The New England Journal of Medicine‘ in 16 Nisan sayısında yayınlandığını duyurdu. Behçet hastalığı tekrarlayan oral ve genital ülserlerle nitelenen, nadir görülen kronik bir inflamatuar bozukluktur. Bu ülserler hastalığın tipik belirtisi olarak kabul edilmektedir. Eklemlerde inflamasyon ile gözde ve deride tekrarlayan lezyonlar da görülebilmektedir.

 

İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden Doçent Dr. Gülen Hatemi, “Genelde ağız ülserleri bu hastalığın tipik belirtisidir ve pekçok hastanın yaşamında önemli etkileri olabilmektedir. Şu anda kullanılan ilaçlar, bu hastalık için bazı hastalarda oral ya da genital ülserleri tedavi etmeyebilir, hatta kullanımlarını kısıtlayabilecek yan etkilere neden olabilirler” dedi. “Bu Faz II verilerin The New England Journal of Medicine’de yayınlanması, bulguların profesyonel sağlık camiasına yayılması ve onları bu nadir ve kronik hastalıkla ilgili araştırmalardaki en yeni gelişmeler hakkında bilgilendirmek için kritik önem taşımaktadır.”

 

Primer sonlanım noktası (12 haftalık tedavi sonrasında ağız ülserlerinin ortalama sayısındaki azalma) da dahil, bu çalışmadan elde edilen bulgular ilk olarak Avrupa Romatizma Birliği (EULAR) ve American College of Rheumatology’nin (ACR) 2013’teki yıllık toplantılarında sunulmuştur (P<0.001). Yayında önceden bildirilen sonuçlara ek olarak, 12 haftalık apremilast tedavisinden sonra ağız ülserlerinin medyan (min, maks) sayısının da plasebo’ya oranla azaldığı (sırasıyla 0.0 (0,6) vs 2.0 (0,13)) yönündeki bulgular yer almaktadır.   

 

Yayında 24 haftalık tam tedaviyle ilgili bulgular da yer almaktadır. 12 hafta sonra plasebo grubundaki hastalar çaprazlanarak apremilast tedavisine geçirilmiş ve apremilast kolundakiler tedaviye devam etmiştir. 24 haftanın tamamı boyunca apremilast’la tedavi edilenlerde oral ülserlerin ortalama sayısındaki azalma 2. haftada görülmüştür (başlangıç noktasında 2.7’ye oranla 2. haftada 0.3) ve bu azalma 24. haftaya kadar devam etmiştir (0.6). Plasebo kolunda oral ülserlerin ortalama sayısı başlangıç noktasında 2.9 ve 2. haftada 1.7’ydi. 24. Haftada ve 12 haftalık apremilast tedavisi sonrasında, plasebo grubunda oral ülserlerin ortalama sayısı 0.4 oldu.

 

Zaman içinde ülserlerin sayısındaki bu azalmaya paralel olarak, oral ülserlerle bağlantılı ağrı da azaldı. Görsel analog skala ile ölçülen ortalama ağrı skorları başlangıç noktasında 54.3’ten 2. haftada 12.0’ye ve 24. haftada 9.7’ye düştü. Plasebo kolunda ağrı skorları başlangıç noktasında 51.7 ve 2. haftada 29.8’di. 12 haftalık apremilast tedavisinden sonra, 24. haftada bu gruptaki ortalama ağrı skoru 9.7 oldu.

 

Apremilast ayrıca 12. haftada hastalık aktivitesinin ve yaşam kalitesinin çeşitli ölçütlerinde anlamlı ilerleme sağladı. 12. haftada başlangıç noktasına oranla ortalama değişim Behçet hastalığı güncel aktivite formundaki puanlar için ( apremilast ile -1.5 vs plasebo için -0.1; P<0.001), Behçet hastalığı güncel yaşam kalitesi anketi için (-4.5 vs. -1.6; P=0.040) ve kısa form 36 versiyon 2 fiziksel işlev özeti için (4.7 vs. -1.7; P=0.001) anlamlı ölçüde daha iyiydi. Kısa Form 36 versiyon 2 mental işlev özetinde anlamlı hiçbir gelişme görülmedi (2.0 vs. 1.6; P=NS).

 

Apremilast için bu çalışmada gözlemlenen güvenlilik ve tolerabilite verileri apremilast’la önceden psöriyatik artrit veya plak tipi psöriyazis’de yapılan diğer altı adet Faz III çalışmada bildirilen verilerle tutarlıydı. Plasebo kontrollü evrede en az bir advers olay (AE) gelişen hastaların yüzdeleri apremilast (yüzde 85.5) ve plasebo (yüzde 80.4) arasında karşılaştırılabilir ölçüdeydi.  Ciddi AE’ler apremilast alan iki hastada görülürken, plasebo alan hiçbir hastada görülmedi. İlacın bırakılmasına yol açan AE’ler apremilast alan dört hastalarda görüldü ve plasebo alan hiçbir hastada görülmedi. Bulantı, kusma ve diyare apremilast’ta plasebo’ya oranla daha yaygındı.

 

Celgene İnflamasyon & İmmunoloji Başkanı Scott Smith, “Celgene hastalara Behçet hastalığı gibi nadir ve kronik bozukluklar için yeni tedavi seçenekleri araştırmak ve hastalara sunmak için çalışmaktadır,” dedi. “Celgene bu Faz II sonuçlarına dayanarak Türkiye’deki ruhsatlandırma kurumlarına başvuruda bulundu ve bu sarsıcı hastalıkta OTEZLA kullanımı için bir Faz III çalışma başlattı.”

 

Bu sonuçlar araştırmaya yönelik bir Faz II çalışmasından elde edilmiştir. Apremilast hiçbir ülkede Behçet hastalığının tedavisi için onay almamıştır.

 

Behçet Hastalığı hakkında

Behçet hastalığının temel nedeni bilinmese de, bağışıklık sistemindeki anomalilerle ve kan damarları ağının inflamasyonuyla bağlantılıdır. Behçet hastalığı tekrarlayan oral ve genital ülserlerle ve akneden ülserasyona kadar değişen deri lezyonlarıyla nitelenir. Ayrıca venöz tromboz, anevrizma, üveit olarak ortaya çıkan gözde inflamasyon ve nörolojik ile gastrointestinal semptomları da içerebilir.

 

Behçet hastalığı en çok Ortadoğu, Asya ve Japonya’da yaygındır. Türkiye’de yaklaşık her 250 kişiden birinde görülen Behçet olgusu sayısı 300,000 civarındadır.  Hastalık ABD ve İngiltere’de çok daha az görülmekte ve her 100,000 kişide bir kişiyi tutmaktadır. Behçet hastalığı ABD’de National Institutes of Health tarafından nadir veya “yetim” hastalık olarak sınıflandırılıştır. Halen ABD’de ve Avrupa genelinde Behçet hastalığına yönelik sınırlı tedaviler bulunmaktadır.

 

BCT-001 hakkında

BCT-001 aktif 111 Behçet hastasında yapılmış çok merkezli, randomize, plasebo kontrollü, çift kör, paralel grup çalışmasıdır. Bu çalışma büyük ölçüde Türkiye’de ve az sayıda hastayla ABD’de yürütülmüştür. 90 güne varan bir tarama döneminin ardından, hastalar 1:1 randomize edilerek, ilk yedi günlük titrasyon döneminin ardından 12 hafta boyunca günde iki kez 30 mg apremilast veya plasebo almışlardır. Ardından 12 haftalık körleştirilmiş uzatma döneminde plasebo grubu da apremilast’a geçirilmiş ve 28 gün tedavi sonrası gözlemsel takip uygulanmıştır.

 

Çalışmanın primer sonlanım noktası 85. günde (12 hafta) oral ülserlerin sayısıydı. Behçet hastalığının genital ülserler, deri lezyonları, inflamatuar göz hastalığı, gastrointestinal, vasküler ve merkezi sinir sistemlerinin tutulumu ve oral ile genital ülserlerden kaynaklanan ağrı dahil, daha az yaygın görülen manifestasyonları sekonder/araştırma amaçlı etkililik değişkenleri veya güvenlilik önlemleri olarak seçilmişti.

 

Apremilast hakkında

Apremilast siklik adenosin monofosfat (cAMP) için spesifik, oral, küçük moleküllü bir fosfodiesteraz 4 inhibitörüdür (PDE4). PDE4 inhibisyonu intraselüler cAMP düzeylerinin artmasına yol açmakta ve bunun dolaylı olarak inflamatuar modülatörleri değiştirdiği düşünülmektedir. Apremilast’ın psöriyazis veya psöriyatik artrit hastalarındaki tedavi etkisinin gerisindeki spesifik mekanizma(lar) iyi tanımlanmamıştır.

 

Apremilast OTEZLA olarak pazarlanmaktadır ve şu onayları almıştır:

  • ABD’de aktif psöriyatik artritli yetişkinlerin tedavisinde ve fototerapi ya da sistemik tedaviye aday olan orta ile şiddetli plak tipi psöriyazis hastalarının tedavisinde
  • Kanada’da fototerapi veya sistemik tedavi adayı orta ile şiddetli plak tipi psöriyazis hastalarının tedavisinde
  • Avrupa Birliği’nde:
    • Siklosporin, metotreksat veya psoralen ile ultraviyole-A ışınları (PUVA) dahil diğer sistemik tedavilere yanıt vermeyen, kontrendikasyonu olan veya tolere edemeyen yetişkin, orta ile şiddetli kronik plak tipi psöriyazis hastalarının tedavisi için
    • Önceden DMARD tedavisine yetersiz yanıt vermiş veya tolere edememiş yetişkin hastalarda aktif psöriyatik artritin (PsA) tedavisinde tek başına veya Hastalık Seyrini Değiştiren Antiromatizmal İlaçlar (DMARD’lar) ile kombinasyon halinde
    • Avusturalya’da:
      • Yetişkin hastalarda aktif psöriyatik artritin işaret ve semptomlarının tedavisinde
      • Fototerapi veya sistemik tedavi adayı olan yetişkin orta ile şiddetli psöriyatik artrit hastalarının tedavisinde

 

Önemli Güvenlik Bilgileri (ABD etiketine dayanılarak)

Kontrendikasyonlar

Otezla apremilast’a veya formülasyondaki yardımcı maddelerin herhangi birine karşı bilinen hipersensitivitesi olan hastalarda kontrendikedir.

 

Uyarılar ve Önlemler

Depresyon: Geçmişinde depresyon ve/veya intihar düşünceleri/davranışı olan hastalarda, veya Otezla kullanırken bu tür semptomlar geliştiren hastalarda Otezla tedavisinin risk ve yararlarını dikkatle değerlendiriniz. Hastalar, bakıcılar ve aileler depresyon, intihar düşünceleri veya diğer duygudurum değişikliklerinin ortaya çıkması veya kötüleşmesine karşı uyarılmalı ve uyanık olmalı; bu tip değişikliklerin olması durumunda sağlık uzmanına başvurmalıdırlar.

 

Psöriyazis:  Otezla tedavisi depresyon advers reaksiyonlarında artışla bağlantlıdır. Klinik çalışmalarda plasebo ile tedavi gören hastaların %0.4’üne (2/506) oranla, Otezla ile tedavi gören hastaların %1.3’ü (12/920) depresyon bildirmiştir. Otezla hastalarının %0.1’i (1/1308) depresyon nedeniyle tedaviyi bırakmıştır. Bu oran plasebo alanlarda sıfırdır (0/506). Otezla’ya maruz kalan hastaların %0.1’inde (1/1308) depresyon ciddi olarak bildirilmiştir. Plaseboyla tedavi edilen hastalarda bu oran sıfırdır (0/506). İntihar davranışı Otezla alan hastaların %0.1’inde (1/1308); plasebo alanların ise %0.2’sinde (1/506) gözlemlenmiştir. Otezla ile tedavi gören bir hasta intihar girişiminde bulunmuş; plasebo alan bir hasta intihar etmiştir.

 

Psöriyatik Artrit: Klinik çalışmalarda Otezla alan hastaların %1.0’i (10/998) depresyon veya depresif duygudurum bildirmiştir. Bu oran plasebo alanlarda %0.8’dir (4/495). Otezla ile tedavi edilen hastaların %0.3’ü (4/1441) depresyon veya depresif duygudurum nedeniyle tedaviyi bırakmıştır. Bu oran plasebo alanlarda sıfırdır (0/495). Depresyon Otezla alan hastaların %0.2’sinde (3/141) ciddi olarak bildirilirken, bu oran plasebo alanlarda sıfırdır (0/495). İntihar düşüncesi ve davranışları Otezla alan hastaların %0.2’sinde (3/1441) gözlemlenmiş, plasebo alanlarda gözlemlenmemiştir (0/495). Plasebo alan iki hasta intihar etmiş, Otezla’da bu oran sıfırdır. 

 

Kilo Kaybı: Vücut ağırlığını düzenli olarak takip ediniz, açıklanmayan veya klinik olarak anlamlı kilo kaybını değerlendiriniz ve Otezla’yı bırakmayı gözönünde bulundurunuz.

 

Psöriyazis: Otezla ile tedavi edilen hastaların %12’sinde (96/784) ve plasebo ile tedavi edilen hastaların %5’inde (19/382) %5-10 kilo kaybı meydana gelmiştir. Otezla ile tedavi edilen hastaların %2’sine (16/784) karşılık, plaseboyla tedavi edilen hastaların %1’inde (3/382) vücut ağırlığında ≥%10 kayıp meydana gelmiştir.

 

Psöriyatik Artrit: Otezla alan hastaların %10’unda ve plasebo alan hastaların %3.3’ünde vücut ağırlığında %5-10 oranında azalma bildirilmiştir. Vücut ağırlığını düzenli olarak takip ediniz, açıklanamayan veya klinik olarak anlamlı kilo kaybını değerlendiriniz ve Otezla’yı bırakmayı gözönünde bulundurunuz.

 

İlaç Etkileşimleri: Otezla güçlü bir CYP450 enzimi indükleyicisi olan rifampin’le beraber verildiğinde apremilast’a maruziyet azalmıştır; Otezla etkinliği azalabilir. Otezla’nın CYP450 enzimi indükleyicileriyle (örn. rifampin, fenobarbital, karbamazepin, fenitoin) eşzamanlı kullanımı tavsiye edilmez.

 

Advers Reaksiyonlar

Psöriyazis:  Hastaların ≥%5’inde bildirilen advers reaksiyonlar  (Otezla %, plasebo%): diyare (17, 6), bulantı (17, 7), üst solunum yolu enfeksiyonu (9, 6), tansiyon başağrısı (8, 4), ve başağrısı (6, 4).

 

Psöriyatik Artrit:   (İlk 5 günlük titrasyondan sonra) 16 haftaya kadar Otezla alan hastaların ≥%2’sinde bildirilen ve plasebo alan hastalardan en az %1 daha yüksek sıklıkta görülen advers reaksiyonlar    (Otezla %, plasebo%): diyare (7.7, 1.6); bulantı (8.9, 3.1); başağrısı (5.9, 2.2); üst solunum yolu enfeksiyonu (3.9, 1.8); kusma (3.2, 0.4); nazofarenjit (2.6, 1.6); üst karın ağrısı (2.0, 0.2).

 

Spesifik Popülasyonlarda Kullanımı

Gebelik ve emziren anneler: Otezla Gebelik Kategori C’dedir; gebe kadınlarda incelenmemiştir.  Gebelikte ancak potansiyel yararı fetüs açısından potansiyel riski haklı gösteriyorsa kullanınız. Apremilast veya metabolitlerinin insan sütünde bulunup bulunmadığı bilinmemektedir. Otezla’nın emziren kadına verilmesinde dikkatli olunmalıdır.

 

Böbrek Yetmezliği:  Şiddetli böbrek yetmezliği olan hastalarda (kreatinin klirensi 30 mL/dak.’nın altında olan hastalar) Otezla dozu azaltılmalıdır. Ayrıntılı bilgi için bkz: Tam Reçetelendirme Bilgileri Bölüm 2, Dozaj ve Uygulama.

 

Tam reçetelendirme bilgileri için tıklayınız  

 

 

 

 

Celgene hakkında

Merkezi Summit, New Jersey’de bulunan Celgene Corporation, özellikle kanser ve inflamatuar hastalıklar için gen ve protein regülasyonu yoluyla yenilikçi tedaviler keşfetmeye, geliştirmeye ve ticarileştirmeye odaklanan entegre, global bir ilaç şirketidir.   Daha fazla bilgi için:  www.celgene.com. Celgene’yi Twitter @Celgene, Pinterest ve LinkedIn’de takip ediniz.

 

İleriye Yönelik Beyanat

Bu basın bülteni tarihi gerçekler olmayıp genel ifadeler oluşturan ileriye yönelik beyanat içermektedir. İleriye yönelik beyanat “beklenir”, “öngörülür”, “inanılır,” “amaçlanır,” “tahmin edilir,” “planlanır,” “olacak,” “görünüm” ve benzeri ifadelerle tanımlanabilir. İleriye yönelik beyanat yönetimin güncel planlarına, tahminlerine, varsayım ve öngörülerine dayanır ve yalnızca yapıldığı tarih itibarıyla geçerlidir. Kanunun gerektirdiği durumlar dışında, ileriye yönelik herhangi bir beyanatı yeni bilgiler ve gelecekteki olaylar ışığında güncelleme yükümlülüğünü üstlenmemekteyiz. İleriye yönelik beyanat çoğunun öngörülmesi güç ve genelde kontrolümüz dışında olan yapısal riskler ve belirsizlikler içermektedir. Bir dizi faktörün etkisi nedeniyle, fiili sonuçlar ileriye yönelik beyanatta ima edilenlerden maddi olarak farklı çıkabilir. Bu faktörlerin çoğu Securities and Exchange Commission’a sunduğumuz Form 10-K üzerindeki Faaliyet Raporumuzda ve diğer raporlarda daha ayrıntılı bir şekilde ele alınmaktadır. 

 

Sorularınız için:

 

Yatırımcılar:

Patrick E. Flanigan III

Vice President, Investor Relations

908-673-9969

 

Medya:

Catherine Cantone

Director, Corporate Communications

732-564-3592

 

# # #

 

 

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın