arşiv

10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ

10.01.2008 - Güncelleme : 10.01.2008
10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ


-CUMHURBAŞKANI GÜL: ''BASININ GÖREVLERİNİ YAPABİLMESİNİN TEMEL ŞARTI, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SAĞLANMASIDIR. DEMOKRASİMİZ GELİŞTİKÇE, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KONUSUNDAKİ SIKINTILAR DA ORTADAN KALKACAKTIR''

ANKARA (A.A) - 10.01.2008 - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, basının görevlerini yapabilmesinin temel şartının, basın özgürlüğünün sağlanması olduğunu belirterek, ''Demokrasimiz geliştikçe, basın özgürlüğü konusundaki sıkıntılar da ortadan kalkacaktır'' dedi.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Gül, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Mesajında, basının demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biri olduğunu belirten Gül, geçmişten bugüne önemli bir gelişme gösteren Türk basınının, sorumluluklarını başarıyla yerine getirdiğini ve bunu memnuniyetle karşıladığını kaydetti.
''Basınımızın toplumsal hayattaki etkinliğinin artması, demokrasimizi güçlendirmektedir'' diyen Cumhurbaşkanı Gül, bugün Türkiye'nin bu katkılarla, açık toplum olma yolunda büyük mesafe katettiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti:
''Ülkenin meseleleri farklı görüşler de ortaya konularak kamuoyu önünde tartışılabilmektedir. Bunlar, şüphesiz demokrasimizi daha üst seviyelere taşıyacak faktörlerdir.
Basının görevlerini yapabilmesinin temel şartı, basın özgürlüğünün sağlanmasıdır. Demokrasimiz geliştikçe, basın özgürlüğü konusundaki sıkıntılar da ortadan kalkacaktır.
Doğru haber verme, tarafsızlık, objektiflik, özel hayata ve kişilik haklarına saygı, basın ve basın çalışanları için yol gösterici değerlerdir. Türk basınının çalışmalarını, bu değerlere bağlılıkla devam ettireceğine inanıyorum.''
Türkiye'nin en ileri demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları standartlarına ulaşmasının temel hedefleri olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, Türk basınının, bu çabalara her zaman katkı sağlayacağına olan inancını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Gül, Türk basınının gelişmesinde en önemli payın basın çalışanlarına ait olduğuna işaret ederek, mesleklerinin gereğini yerine getirmek için fedakarca görev yaptıklarını belirtti.
Basın çalışanlarının, Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlayan ve basın çalışanlarının, hak ettikleri hayat standardına, ekonomik ve sosyal imkanlara kavuşmasını dileyen Cumhurbaşkanı Gül, ''Bu vesileyle, görevlerini yaparken hayatını kaybeden basın çalışanlarını saygıyla anıyorum'' dedi.


-BAŞBAKAN ERDOĞAN: ''ÖZGÜR VE ÇOK SESLİ BİR MEDYA ORTAMI; ŞEFFAF YÖNETİM, AÇIK TOPLUM VE BİLGİ EDİNME HAKKININ EN ÖNEMLİ TEMİNATIDIR''

ANKARA (A.A) - 10.01.2008 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, özgür ve çok sesli bir medya ortamının; şeffaf yönetim, açık toplum ve bilgi edinme hakkının en önemli teminatı olduğunu belirtti.
Başbakanlık Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Erdoğan, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Özgür ve çok sesli bir medya ortamının, şeffaf yönetim, açık toplum ve bilgi edinme hakkının en önemli teminatı olduğunu ifade eden Erdoğan, iletişimin hızla küreselleştiği günümüzde insanlığın geleceği bakımından bu teminatın öneminin daha da arttığına dikkati çekti. Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Farklı görüş ve düşünceleri nesnel bir şekilde ortaya koyan tarafsız bir basının, toplumun bilinçlenmesinde dolayısıyla da barış, huzur ve güven ortamının güçlenmesinde büyük payı vardır. Milletçe yakaladığımız güven ve istikrar ortamını koruyarak birlik, beraberlik ve bütünlük içinde Cumhuriyetimizin temel değerlerini her türlü sosyal ve siyasi tartışmanın üzerinde tutmak, başta basın camiasının olmak üzere hepimizin önceliği olmalıdır. İnanıyorum ki basınımız bu sorumluluk bilinci içinde yayınlarını başarıyla sürdürecektir.
Toplumsal gelişmemizde, demokrasimizin sağlıklı işlemesi ve yerleşerek kökleşmesinde hayati bir sorumluluk üstlenen basın mensuplarımızın, görevlerini çağdaş imkanlarla ve daha verimli şekilde yerine getirebilmelerine büyük önem veriyoruz.
Basın mensuplarının haklarının korunması ve çalışma şartlarının günün ihtiyaçlarına göre güncelleştirilmesi ve iyileştirilmesi bundan sonra da gerek hükümet, gerekse toplum olarak önceliklerimiz arasında yer almaya devam edecektir.''
Basın mensuplarının haklarını düzenleyen yasanın yürürlüğe girişinin yıl dönümü olan Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutladığını kaydeden Başbakan Erdoğan, basın meslek ahlak ilkelerine bağlı, tarafsız, kamu yararını her şeyin üstünde tutan ve özel hayata saygılı bir anlayışla çalışmalarını sürdüren bütün basın mensuplarının başarılarının devamını diledi. 


-MHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI TOSKAY: ''MEDYA SEKTÖRÜNDE SENDİKAL ÖRGÜTLENMENİN BULUNMAMASI, İŞ GÜVENCESİNİN YANI SIRA EKONOMİK OLARAK EMEĞİN KARŞILIĞININ ALINMAMASI SONUCUNU DA DOĞURMAKTADIR''

ANKARA (A.A) - 10.01.2008 - MHP Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay, medya sektöründe sendikal örgütlenme bulunmamasının, iş güvencesinin yanı sıra ekonomik olarak emeğin karşılığının alınmaması sonucunu da doğurduğunu kaydetti.
Toskay, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yayınladığı mesajda, gazetecilerin bu günü yine güç şartlar altında idrak ettiklerini belirtti.
Demokrasi için son derece önemli işlevi olan medya sektörü emekçilerinin büyük bir özveri ile görevlerini yapma gayreti içinde bulunduklarını belirten Toskay, ''Ancak, ülkemizde medya sektörünün özellikleri, gazetecilerimizi büyük güçlük ve risklerle karşı karşıya bırakmaktadır'' dedi.
Gazetecilerin ''medya sektöründeki sendikasızlaştırma'' politikası sebebiyle iş güvencesini tamamen kaybettiğini ifade eden Toskay, şunları kaydetti:
''Sendikal örgütlenmenin bulunmaması, iş güvencesinin yanı sıra ekonomik olarak emeğin karşılığının alınmaması sonucunu da doğurmaktadır.
Diğer taraftan, mesleğe yeni giren genç gazetecilerin çok düşük ücretle ve uzun süre kayıt dışı çalıştırılması olgusu ise bir diğer önemli sorunu oluşturmaktadır.
Bu şartlar gazetecilerin editoryal bağımsızlığını tehdit etmekte, medyanın işlerini tam anlamıyla yerine getirememesine sebep olmaktadır.
MHP olarak, bütün bu olumsuz şartlara rağmen 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutluyor, değerli gazetecilerimizin mesleklerini güvenli ve daha iyi şartlarda yapabilecekleri bir yıl temenni ediyoruz.''


-DTP GRUP BAŞKANVEKİLLERİ DEMİRTAŞ VE KURTULAN PMD'Yİ ZİYARET EDEREK, GAZETECİLERİN GÜNÜNÜ KUTLADI

ANKARA (A.A) - 10.01.2008 - DTP Grup Başkanvekilleri Selahattin Demirtaş ve Fatma Kurtulan, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Parlamento Muhabirleri Derneğini (PMD) ziyaret ederek, gazetecilerin gününü kutladılar.
PMD Başkanı Hıdır Göktaş, ziyaret sırasında yaptığı konuşmada, gazetecilerin zor şartlarda çalıştığını belirterek, bu yüzden Çalışan Gazeteciler Gününü aynı zamanda ''yıpranma günü'' ilan ettiklerini söyledi.
DTP Grup Başkanvekili Demirtaş da Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla gazetecilerin sorunlarına dikkat çekmek istediklerini belirterek, özgürlüklerin temelinden birisinin de basın özgürlüğü olduğunu ifade etti.
Toplum vicdanının oluşması ve haber alma özgürlüğünün güvenceye alınmasının, medyanın bağımsızlığı ile özgür çalışma ortamına bağlı bulunduğunu kaydeden Demirtaş, gazetecilerin zor koşullarda görev yaptığına dikkati çekti.
Gazetecilerin daha sağlıklı şartlarda çalışması ve emeklerinin güvence altına alınması yolunda atılacak her adıma DTP olarak destek vereceklerini bildiren Selahattin Demirtaş, ''İlk geldiğimiz günden beri parlamento muhabiri arkadaşlarımızdan sıcak ve dostane bir ilgi gördük. Objektif habercilik gayreti içinde olduklarına tanık olduk. DTP olarak her zaman basın emekçilerinin yanındayız'' diye konuştu.
Ziyaretin ardından basın bürolarını ziyaret eden DTP Grup Başkanvekilleri Demirtaş ve Kurtulan ile Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak, gazetecilere kırmızı karanfil verdi.


-DSP GENEL BAŞKANI SEZER: ''NE YAZIK Kİ ÜLKEMİZ, BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE VE HALKIN HABER ALMA HAKKINA ASLA TAHAMMÜL EDEMEYEN BİR ZİHNİYETLE YÖNETİLMEKTEDİR''

ANKARA (A.A) - 10.01.2008 - DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Türkiye'nin, basın özgürlüğüne ve halkın haber alma hakkına tahammül edemeyen bir zihniyetle yönetildiğini ileri sürdü.
Sezer, ''10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'' dolayısıyla yayımladığı mesajda, Türk basınının en zor koşullar altında demokrasinin güçlendirilmesi, ülkenin kalkınması ve halkın mutluluğu için önemli hizmetleri başarıyla yerine getirdiğini belirtti.
Özgür ve güçlü basının önemini vurgulayan Sezer, şunları kaydetti:
''Ne yazık ki ülkemiz, basın özgürlüğüne ve halkın haber alma hakkına tahammül edemeyen bir zihniyetle yönetilmektedir.
Gazetecileri, yazarları, karikatüristleri ve özgür düşünce ifade edenleri her fırsatta yargı önüne çıkartmayı alışkanlık haline getirenler, basın emekçilerinin 'yıpranma hakkını' da kaldırmayı öngören yasa çıkartma gayretindedirler. Türk basınının asla hak etmediği tüm bu olumsuzlukların, en kısa sürede düzeltilmesini istiyoruz.''


-DP GENEL BAŞKANI SOYLU: ''ÇALIŞAN GAZETECİLERİMİZ İÇİN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ BAŞTA OLMAK KAYDIYLA ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREVLERİ YERİNE GETİRMEK, ÖNCELİKLİ İŞLERİMİZ ARASINDA YER ALACAKTIR''
-BBP GENEL BAŞKANI YAZICIOĞLU: ''İKTİDAR, SADECE GAZETE SAHİPLERİNİ DEĞİL, ÇALIŞANLARINI, ONLARIN SOSYAL GÜVENCELERİNİ DE DÜŞÜNMELİDİR''


ANKARA (A.A) - 10.01.2008 - Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, ''Çalışan gazetecilerimiz için basın özgürlüğü başta olmak kaydıyla üzerimize düşen görevleri yerine getirmek, öncelikli işlerimiz arasında yer alacaktır'' dedi.
Soylu, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yayınladığı mesajda, doğru habere ulaşmak için yoğun emek sarf eden, kişilik haklarına saygılı, objektif, tarafsız bir tavır sergileyen gazetecilerin, haber kaynağı olarak herkesin güvenini kazandığını belirtti.
Basın ilkelerine saygılı, basın ahlakıyla görevini başarıyla yerine getiren gazetecileri ve görevini yaparken hayatını kaybeden basın çalışanlarını saygıyla andığını ifade eden Soylu, şunları kaydetti:
''Basın özgürlüğü konusundaki sıkıntıların giderilmesi, demokrasinin daha üst seviyelere ulaşması ve gelişmesi için bir ihtiyaç olmuştur. Demokrasimiz ve diğer dünya ülkeleri standartlarına ulaşmamızda büyük katkıları olan çalışan gazetecilerimiz için basın özgürlüğü başta olmak kaydıyla üzerimize düşen görevleri yerine getirmek öncelikli işlerimiz arasında yer alacaktır.''
Tüm basın camiasının, Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlayan Soylu, ''Diledikleri haklara sahip olarak, ekonomik ve sosyal imkanlarının iyileştirilmesi ve hak ettikleri standartlara ulaştırılmalarını diliyorum'' dedi.

-BBP GENEL BAŞKANI YAZICIOĞLU-
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı ve Sivas Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu da yayınladığı mesajda, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nün ''çalıştırılan gazeteciler'' gününe döndüğünü belirtti.
Basının, halkın gözü, kulağı, sesi olma konumuyla halkın sorunlarını yetki sahiplerine iletme ve çözümünde çok önemli bir görev yaptığını vurgulayan Yazıcıoğlu, şunları kaydetti:
''İktidar, sadece gazete sahiplerini değil, çalışanlarını onların sosyal güvencelerini de düşünmelidir. Özgür, bağımsız ve demokratik bir yönetim düşüncesi taşıyorlarsa gazetecilerin bağımsızlıklarını sağlayacak yasal düzenlemelere gitmeli, medya sahipleri ile aralarındaki çıkar ilişkilerine son vermelidirler.''


-ANAVATAN GENEL BAŞKANI MUMCU: ''GAZETECİLER, ÖZLÜK HAKLARINDAN SOSYAL GÜVENCELERİNE VE ÇALIŞMA KOŞULLARININ AĞIRLIĞINA KADAR BİR DİZİ CİDDİ PROBLEME RAĞMEN İŞLERİNİ YAPMAYA ÇALIŞMAKTADIRLAR''

ANKARA (A.A) - 10.01.2008 - Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, gazetecilerin, özlük haklarından sosyal güvencelerine ve çalışma koşullarının ağırlığına kadar bir dizi ciddi probleme rağmen işlerini yapmaya çalıştıklarını ifade etti.
Mumcu, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, bu günün, gazeteciliği meslek edinmiş fikir işçilerinin sorunlarının çözümüne vesile olmasını, katkı sağlamasını diledi.
Basının milletin ortak sesi olmasından öteye, kamuoyunun da vicdanını temsil ettiğini belirten Mumcu, ''Bu temsil, hiç şüphesiz fikirlerin serbestçe söylenip, yazılmasıyla anlam bulur. Basına yönelik her türlü baskı ve sansür, aslında toplumun sesine ve vicdanına ambargo koymak anlamı taşır'' dedi.
Mumcu, özellikle çağın vazgeçilmezi internet medyasının henüz yasal anlamda tanımlanmamış olmasının ciddi bir eksiklik olduğunu, internet üzerinden gazetecilik yapan fikir işçilerine yönelik yasal düzenlemelerin yapılmasının, haklarının güvence altına alınmasının zaruri olduğunu kaydetti.


-GAZETECİLER GÜNÜ, TBMM GENEL KURULUNDA DA KUTLANDI
-MHP VE CHP GRUP BAŞKANVEKİLLERİ İLE DTP'Lİ BİRDAL, GAZETECİLERE TANINAN YIPRANMA HAKKININ, GERİ ALINMAMASINI İSTEDİ


ANKARA (A.A) - 10.01.2008 - TBMM Genel Kurulunda, grup başkanvekilleri ve milletvekilleri, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutladı.
TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu başkanlığında toplanan Genel Kurulda, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay ve MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ile DTP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Emin Nedim Öztürk, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla söz aldı.
AK Parti'li Elitaş, gazetecilerin alın teriyle ürettikleri haberlerin, vatandaşların bilgi sahibi olmasındaki önemine işaret ederek, Parlamento muhabirlerinin çalışma koşullarını yakından bildiklerini söyledi. Elitaş, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutladı.
CHP'li Okay, gazetecilerin düzenli mesaisi, bayram tatili olmadan, halkı bilgilendirmek için verdiği mücadelenin her türlü takdirin üzerinde olduğunu ifade etti. Okay, başta yıpranma hakkı olmak üzere gazetecilere verilen hakların, ellerinden alınmasını içlerine sindirmenin mümkün olmadığını belirtti.
MHP'li Şandır da basının, Türk demokrasisi açısından değerli olduğunu ve emeklerine saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak, ''Gazetecilere pozitif ayrımcılık yapılması, yıpranma tazminatı konusunda gazetecilere özel ayrıcalık gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum'' dedi.
DTP'li Birdal, muhalif basın üzerindeki baskı ve yasakların kaldırılması gerektiğini ifade ederek, gazetecilere grevli-toplu sözleşmeli sendika hakkı ve yıpranma payının kaldırılmaması için TBMM'nin üzerine düşen rolü yerine getireceğine inandığını vurguladı.

-''GAZETECİLER, EMEKLERİNİN KARŞILIĞINI ALAMIYOR''-
Öztürk de gündemdışı konuşmasında gazeteciliğin en önemli özelliğinin, mesleğe gönül verilmesi olduğunu dile getirerek, ''Gazetecilik dünyanın en zor ve aynı zamanda onurlu mesleğidir'' dedi.
Yerel basının sorunlarına işaret eden Öztürk, basının gençleri ve çocukları eğitmedeki önemine değindi.
Öztürk, basının her anlamda özgür olması gerektiğini belirterek, basının özgür olmadığı bir ülkede gerçek ve sağlıklı bir demokrasiden söz edilemeyeceğini vurguladı.
Gazetecilerin, bugün emeklerinin karşılığını tam olarak alamadığını belirten Öztürk, ''Meslek içinde büyük ekonomik uçurumlar yaşanmaktadır. Tam anlamıyla haklarının korunması, çalışma koşullarının iyileştirilmesiyle, özlenen, tarafsız basına kavuşmak daha kolay olacaktır. Basınımızın bağımsız olması ve düşünce özgürlüğü, demokratik kültürün yerleşmesine de büyük katkı sağlayacaktır'' diye konuştu.

-''FAZIL SAY DOĞRU SÖYLÜYOR''-
Öğretmen açığıyla ilgili gündemdışı söz alan CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Türkiye'deki öğretmen açığının en az 100 bin olduğunu ileri sürdü.
Müzik öğretmeni konusunda Fazıl Say ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik arasında ''mahkemeye verdi, vermedi'' tartışmasının yaşandığını belirten İnce, şunları söyledi:
''Sayın Bakan, Say'ı niçin mahkemeye veremedi biliyor musunuz? Bugün ilköğretimde bir müzik öğretmenine düşen öğrenci sayısı 2 bin 25'tir. Ortaöğretimde ise bir müzik öğretmenine 1883 öğrenci düşüyor. Rakamlar ortadayken nasıl vereceksin mahkemeye? Say'ı mahkemeye ver de görelim hadi... Verirsen haksız çıkarsın. 3 bin öğrenciye bir müzik öğretmeni düşüyor, sonra 'Fazıl Say bize hakaret etti' diyorsun. Fazıl Say doğruları söylüyor.''
Genel Kurulda, konuşmaların ardından Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine geçildi. Tasarının 241. madde ile 270. maddelerini kapsayan 9. bölümü üzerinde siyasi partiler görüşlerini dile getiriyor.


-TÜRKİYE GAZETECİLER SENDİKASI YÖNETİM KURULU: ''TGS'NİN ÖNCÜLÜĞÜNDEKİ TÜM BASIN EMEKÇİLERİ, BAŞTA FİİLİ HİZMET SÜRESİ ZAMMI VE 212 SAYILI YASA'DAN DOĞAN HAKLARI OLMAK ÜZERE BÜTÜN HAKLARI İÇİN BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN TEMİNATI ADINA DİRENECEKTİR''

İSTANBUL (A.A) - 09.01.2008 - Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Yönetim Kurulu, ''TGS'nin öncülüğündeki tüm basın emekçilerinin, başta fiili hizmet süresi zammı ve 212 sayılı Yasa'dan doğan hakları olmak üzere bütün hakları için basın özgürlüğünün teminatı adına direneceğini'' bildirdi.
TGS Yönetim Kurulu'nca, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yapılan açıklamada, birçoğu sendikal örgütlenme hakkından mahrum edilmiş gazetecilerin ekonomik ve sosyal haklarını koruyan, adeta tek güvencesi olarak kalan 212 sayılı Yasa'nın, bundan 47 yıl önce 10 Ocak 1961'de yürürlüğe girdiği hatırlatıldı.
Açıklamada, gazetecilerin sosyal haklarının temelini oluşturan, zamanına göre oldukça ileri haklar sağlayan 212 sayılı Yasa'nın, toplu iş sözleşmeleriyle desteklenmesi halinde hala vazgeçilmez niteliğini koruduğu da vurgulanarak, şunlar kaydedildi:
''12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra sendikal örgütlenmenin önüne çok sayıda engel koyan yasaların çıkarılması sonucunda, 10 milyona yakın işsizin bulunduğu, iş güvencesinin kağıt üzerinde kaldığı ülkemizde, özellikle özel sektörde sendikal örgütlenme adeta imkansız hale gelmiştir.
Medya sahiplik yapısının şeffaf olmaması, aynı basın kuruluşunda çalışan gazetecilerin farklı şirketlerde çalışıyormuş gibi gösterilebilmesi, çalışanların bir şirketten diğerine kağıt üzerinde kolaylıkla kaydırılabilmesi; iş yerlerinde sendikal örgütlenme ve toplu iş sözleşmesi yetkisi alma sürecini uzatmaktadır. Bütün bunların ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında karşılaşılan bürokratik engeller, çalışanların örgütlenme hakkını ihlal eden boyutlara ulaşmaktadır.
Bütün bu olumsuzlukların ortadan kaldırılması amacıyla, Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) normlarına uygun, çağdaş bir sendika ve toplu iş sözleşmesi yasası derhal çıkarılmalıdır.''

-HALKIN HABER ALMA HAKKI-
Açıklamada, sendikal örgütlülüğün önemine de dikkat çekilerek, şöyle devam edildi:
''Gazetecilik iş kolunda sendikal örgütlülük, sadece basın emekçilerini ilgilendiren bir konu da değildir. Medya patronlarının ve onların temsilcisi konumundaki üst düzey yayın sorumlularının baskısı altında çalışan gazetecilerin sendikal örgütlülükten yoksun olmasının; halkın haber alma hakkının da ihlal edilmesi sonucunu doğuracağı açıktır. Medyanın, bu kamu görevini yerine getirebilmesi, halkın haber alma hakkının tam olarak sağlanabilmesi, manipülasyondan uzak habercilik yapılabilmesi; ancak ve ancak sendikal güvenceye sahip gazetecilerin çalıştığı ve dolayısıyla editoryal bağımsızlığın teminat altına alındığı bir ortamda mümkündür.
Oysa günümüzde; bankacılık, finans, enerji, telefon gibi medya dışındaki sektörlere de yayılan; siyasi ihtiraslarıyla hükümetler üzerinde yayın yoluyla baskı oluşturmaya çalışan medya patronları ile örgütsüzleştirilmiş, bireyselleştirilmiş, yalnızlaştırılmış çalışan gazeteciler arasındaki eşitsizlik olağanüstü boyutlara ulaşmıştır.''
Çağdaş demokrasilerde, kamuoyu denetiminin, hem yürütme, hem yasama,  hem de yargı için vazgeçilmez olduğu da belirtilen açıklamada, ''Özgür basınla sağlanan kamuoyu denetimi, çağdaş demokrasilerin tek güvencesidir. Ülkemizde de demokrasinin bütün yönleriyle işlemesi için, sendikal örgütlenmenin olduğu, gazetecilerin kendilerini medya patronlarına karşı güvencede hissettiği ve bunun sonucu olarak editoryal bağımsızlığın bütün basında sağlandığı bir ortam gereklidir'' görüşüne yer verildi.
Açıklamada, Türkiye'de halen 15 bini aşkın medya çalışanından 5 bine yakını sendika üyesi iken, yaşanan olumsuzlukların sonucunda sadece 650'sinin toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahip olduğu da kaydedilerek, ''Çok sayıda basın emekçisi, sigortasız kaçak işçi olarak veya gazetecilik iş kolu dışındaki şirketlerde gösterilerek istihdam edilmektedir'' denildi.

-YIPRANMA HAKKI-
Açıklamada, 212 sayılı Yasa'nın, aradan yarım yüzyıla yakın bir zaman geçmesine karşın, toplu iş sözleşmesinden yoksun binlerce gazeteci için hala tek güvence olduğu da ifade edilerek, Türkiye'de gazeteciler için çağdaş demokrasilerdeki uygulamalar ve ILO normlarına uygun yeni haklar sağlanması beklenirken, mevcut hakları da geriye götüren girişimlere tanık olunduğu da belirtildi.
Açıklamada, şöyle devam edildi:
''Bunun son örneği, gazetecilerin çalışma koşullarının ağırlığı nedeniyle 30 yıl önce yürürlüğe konulmuş olan yıpranma hakkının (fiili hizmet süresi zammı) ortadan kaldırılmaya çalışılmasıdır. 25 Ekim 2007 tarihinde sosyal tarafların tartışmasına açılan, 28 Kasım 2007 tarihinde de TBMM Başkanlığına sevk edilen 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ile aralarında gazetecilerin de bulunduğu bir grup sigortalının yıpranma hakkı yok edilmek istenmektedir.
Gazetecilerin, hem fikren hem de bedenen ağır, yıpratıcı ve tehlikeli bir görev yaptıkları açıktır. Bu yasa, 30 yıl önce yürürlüğe girmiştir. Teknolojik gelişmeler gazetecilerin iş yükünü azaltmamış, tam tersine çoğaltmıştır. Çok zorlu koşullarda, can güvenliği olmayan ortamlarda, mesai kavramı olmadan gece gündüz çalışma, zamana karşı yarışma, insan gücünün sınırlarını fikren ve bedenen zorlamaktadır. Bu bakımdan gazetecilik, stres yoğun ve tehlikeli bir meslek olarak kabul edilmektedir. Bütün bunlara rağmen, iktidar tarafından bu hakkın kaldırılmaya çalışılmasını anlamak mümkün değildir.
TGS'nin öncülüğündeki tüm basın emekçileri, başta fiili hizmet süresi zammı ve 212 sayılı Yasa'dan doğan hakları olmak üzere bütün hakları için basın özgürlüğünün teminatı adına direnecektir. Tüm basın emekçilerini, TGS çatısı altında örgütlenmeye davet ediyoruz. Gazetecilerin bu meşru mücadelesine halkımızı da destek vermeye çağırıyoruz.''


-GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANI BİLGİN: ''YIPRANMA TAZMİNATI DA AB KRİTERLERİ BAHANE EDİLEREK YOK EDİLMEYE ÇALIŞILMAKTADIR''

ANKARA (A.A) - 10.01.2008 - Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Nazmi Bilgin, ''gazetecilerin yıpranma tazminatının Avrupa Birliği (AB) kriterleri bahane edilerek yok edilmeye çalışıldığını'' bildirdi.
Bilgin, ''10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'' dolayısıyla yayımladığı mesajda, 10 Ocak 1962'de yürürlüğe giren ve çalışan gazetecilerin ekonomik ve sosyal haklarını güvence altına alan 212 sayılı yasanın, gazetecilerin patronlara bağlı kalmadan özgürce ve sadece toplumun yararlarını gözetecek şekilde mesleklerini yapmalarına imkan sağladığını ifade etti. Ancak geçen 46 yıl içinde medya sektöründe yaşanan gelişmelerin, tekelleşme süreci ve gazetecilerin de hatalarının sonucunda bugünkü duruma gelindiğini anlatan Bilgin, şunları kaydetti:
''Biz gazeteciler, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü bir bayram olarak kutlarken, bugün sadece üzüntü ile ve özleyerek hatırladığımız günler olarak yaşıyoruz. Medya sektörünün finansal ve teknolojik gelişmesi, çalışanlarına refah ve özgürlük getireceğine, maalesef sosyal güvenlikten yoksun ve sendikasız bir çalışma hayatı getirmiştir. Böyle bir ortamda 'Çalışan Gazeteciler Bayramı'ndan söz etmek ne derece doğru olacaktır?
Son olarak, 1962 yılında 212 sayılı yasa ile alınan yıpranma tazminatı da AB kriterleri bahane edilerek yok edilmeye çalışılmaktadır. Genel olarak AB kriterlerini uygulama kararlılığı içinde olan hükümetin bunu yaparken, gazetecilerin mesleklerini yaparken AB kriterleri içinde olup olmadıklarına da bakması gerekir.''


-PARLAMENTO MUHABİRLERİ DERNEĞİ: ''GAZETECİLER YİNE EMEKLERİNİN KARŞILIĞINI ALAMIYORLAR. 47 YIL ÖNCE ELDE ETTİKLERİ HAKLARI BİR BİR BUDANIYOR''

ANKARA (A.A) - 10.01.2008 - Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD), gazetecilerin emeklerinin karşılığını alamadığını, 47 yıl önce elde edilen hakların ise bir bir budandığını bildirdi.
PMD, ''10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'' dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, 212 Sayılı Basın İş Kanununun 1961 yılında çıktığı hatırlattı.
Açıklamada, günümüzde gazetecilerin emeklerinin karşılığını alamadığı belirtilerek, 47 yıl önce elde edilen hakların bir bir budandığı ifade edildi.
Gazetecilerin, özlük haklarının yanında bugün de ''Özgürlük'', ''Bağımsızlık'', ''Baskı'', ''Tehdit'', ''Sansür'' sorunları ile yüz yüze kaldığı belirtilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:
''2007 yılında dünyada 86 gazeteci ve 20 medya çalışanı öldürüldü. 887 gazeteci tutuklandı. Bin 511 gazeteci saldırıya ya da tehdide maruz kaldı. 67 gazeteci kaçırıldı. Türkiye'de uzun yıllar benzer tablolar yaşandı, yaşanıyor. Uğur Mumcu'dan Çetin Emeç'e, Metin Göktepe'den, Hrant Dink'e bir çok gazeteci öldürüldü. Tutuklanan, cezaevine giren, yargılanan, kaçırılan, tehdit ve baskı gören, sansüre uğrayan çok sayıda basın mensubu oldu.
Çalışan ve 'yıpranan' gazeteciler günü kutlu olsun.''

-MİLLETVEKİLLERİ-
MHP İzmir Milletvekili Kenan Tanrıkulu da yaptığı yazılı açıklamada, son yıllarda gazetecilerin görevlerine yaraşır ekonomik ve sosyal koşullara sahip olmadıklarını belirterek, ''Basın çalışanlarının sorunlarının başta yıpranma hakkı olmak üzere en kısa sürede çözülmesini ve olumsuzlukların en aza indirilmesini umut ediyor; 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü kutluyorum'' dedi.
DSP İstanbul Milletvekili Jale Ağırbaş ise açıklamasında, gazetecilerin çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve basın özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasının önemine işaret ederek, gazetecilerin yıpranma haklarının kaldırılmak istenmesini eleştirdi.


-TGC YÖNETİM KURULU: ''GAZETECİLERİN EMEKLİLİK HAKKIYLA İLGİLİ GİRİŞİMLERDEN VAZGEÇİLMESİ GEREKTİĞİNİ HATIRLATMAK İSTİYORUZ''

İSTANBUL (A.A) - 10.01.2008 - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, gazetecilerin emeklilik hakkıyla ilgili girişimlerden vazgeçilmesi gerektiğini bildirdi.
TGC Yönetim Kurulunca ''10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'' dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, bugünün Türk gazetecilik tarihinin önemli günlerinden biri olduğu hatırlatılarak, 10 Ocak 1961 tarihinde 5953 Sayılı Yasayı değiştirerek Türk gazetecilerine önemli yeni bazı haklar getiren 212 Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği anımsatıldı.
Daha çıktığı gün gazete sahiplerinin tepkisini çeken ve 9 gazetenin üç gün yayın durdurma protestosuyla karşılanan 212 Sayılı Yasanın, aradan geçen 47 yıl içinde hırpalandığı ve yok edilmek istendiği ifade edilen açıklamada, şöyle denildi:
''Bazı işverenlerin yasayı yok sayan bir uygulamayı yaygınlaştırma girişimleri kadar, yasayla kendilerine verilen görevleri yerine getirmeyen bürokrasi katları ve politikacılar da duyarsızlıkları nedeniyle gelinen durumdan sorumludurlar. Bunun son aşaması, gazetecilere emeklilikte getirilen kazanılmış hakların yok edilmek istenmesidir.
212 Sayılı Yasanın gazetecilere bazı ayrıcalıklar getirdiği bir gerçektir ve bu eleştirilebilir. Ancak gazetecilerin mesleklerini yerine getirirken, zamana karşı çalışmalarının yanı sıra hapse girme, dayak yeme, yaralanma ve bazen de ölümle karşılaştıkları da bir başka gerçektir.
Bu anlamlı günde, 212 Sayılı Yasanın çıkarılmasını sağlayanlara bir kez daha teşekkür ediyoruz. Gazetecilerin emeklilik hakkıyla ilgili girişimlerden vazgeçilmesi gerektiğini de hatırlatmak istiyoruz. Unutulmasın ki en demokratik ülkeler, gazetecilerin kendilerini en rahat hissettikleri ülkelerdir.''

-ÇGD AKDENİZ ŞUBE BAŞKANI SAĞLAM: ''BASIN İŞ YASASI'NI UYGULATMAK HÜKÜMETİN GÖREVİDİR''
-TBB KOCAELİ ŞUBE BAŞKANI ÇAKIROĞLU: ''ÜLKEMİZDE GAZETECİLERİN BÜYÜK BÖLÜMÜ EKONOMİK SORUNLAR YAŞAMAKTA, ÇOĞU AÇLIK SINIRININ ALTINDA MAAŞ ALMAKTADIR''
-MANİSA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNDE BASIN MENSUPLARI İÇİN KUTLAMA YAPILDI


ANKARA (A.A) - 10.01.2008 - 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla çeşitli etkinlikler düzenlendi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Akdeniz Şube Başkanı Veysi Sağlam, Basın İş Yasası'nın uygulanmaması nedeniyle yaklaşık 40 bin basın mensubunun yarısının kadrosuz çalıştırıldığını savundu.
ÇGD Akdeniz Şubesince, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Kışlahan Meydanı'nda basın açıklaması yapıldı.
''Kadrosuza sigorta, sigortalıya 212, 212'liye sendika'' pankartları taşıyan gazeteciler adına açıklama yapan Şube Başkanı Veysi Sağlam, 1962 yılından itibaren, 10 Ocak gününün ''Gazeteciler Bayramı'' olarak kutlanmaya başladığını söyledi.
Gazete sahiplerinin her fırsatta 212 sayılı yasanın gazetecilere sağladığı yeni sosyal hakları geri almak için çaba harcadıklarını ileri süren Sağlam, gazetecilerin toplu sözleşmelerle bu haklarını 1980'lerin sonuna kadar kısmen koruyabildiğini kaydetti.
Sağlam, gazetecileri görevlerini gereği gibi yapabilmek için daha güçlü örgütlenmeye ve haklarına sahip çıkmaya çağırdı.
Bu arada, gazeteciler, ''haklarının her geçen gün kısıtlanmasını protesto etmek'' amacıyla açıklama süresinde fotoğraf makinelerini yere koydular.

-KOCAELİ-
Türk Basın Birliği (TBB) Kocaeli Şube Başkanı Zafer Çakıroğlu, ''Medyanın en önemli güçlerden biri olarak kabul edildiği ülkemizde, gazetecilerin büyük bölümü ekonomik sorunlar yaşamakta, çoğu açlık sınırının altında maaş almaktadır'' dedi.
TBB Kocaeli Şubesi üyeleri, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Sabri Yalım Parkı'nda görev şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulundular.
Çakıroğlu, burada yaptığı açıklamada, gazetecilerin yıllarca devlet sektörü, özel sektör ayrımı gözetmeksizin, tüm kurumlardaki sıkıntıları gündeme taşıdığını, hak arama mücadelesi verenlerin sesini kamuoyuna duyurduğunu söyledi.
Toplumun hemen her kesiminin ''sesi'' olan gazetecilerin kendi hakları için yeterli mücadeleyi sergileyemediğini öne süren Çakıroğlu, 'Yazdığı bir yazı, çektiği bir fotoğraf ile söz konusu yerde gündemi değiştiren gazeteci arkadaşlarımız, maalesef aldığı komik ücretlerle kendi yaşam standartlarını düzeltememiştir'' dedi.
Çakıroğlu, Saraybahçe Belediye Başkanı Halil Vehbi Yenice, Lastik-İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Hasan Hüseyin Çakar, Türk Sağlık-Sen Kocaeli Şube Başkanı Ömer Çeker ile bazı sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcilerinin de destek verdiği açıklamanın ardından, görev yapan gazetecilere baklava ikram etti.

-DÜZCE-
Düzce Basın Birliği Başkanı İhsan Çetin, yayınladığı mesajda, kurum müdürlerine getirilen yasakların kaldırılmasını istedi.
Çetin, mesajında şunları kaydetti:
''Artık resmi kurum müdürleri kendi uhdelerinde olan bilgileri önceki yıllarda olduğu gibi basına yani halka aktarmalıdır. Bu konuda Valimizin yeni bir düzenleme yapmasını istiyoruz. Temennimiz meslektaşlarımızın emeğinin karşılığının verilmesi, onların sorunlarının çözülmesidir.''

-MANİSA-
Manisa'da İl Emniyet Müdürlüğüne basın toplantısı için çağrılan gazeteciler, burada kendileri için hazırlanan pastayı keserek 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü kutladılar.
Manisa Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürü Hasan Onar, rahatsızlığı nedeniyle organizasyona katılamayan İl Emniyet Müdürü Adem Aydemir adına basın mensuplarının Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutladı.
Manisa Gazeteciler Cemiyeti ve Manisa'da çalışan gazeteciler adına açıklama yapan Ali Filizkan ise ''Hepimizin bugünü çalışarak geçirmesini diliyorum. Bu yıl ilk olarak kutlamayı, görevimiz icabı bulunduğumuz Asayiş Şube Müdürlüğünde yapıyoruz. Gazetecinin tatili yok'' dedi.
Filizkan, Manisa İl Emniyet Müdürü Adem Aydemir ve Asayiş Şube Müdürü Hasan Onar'a teşekkür etti.


-KAYSERİ VALİSİ BİLİCİ: ''BASIN ÇALIŞANLARININ SORUNLARI, HİÇBİR ZAMAN SORUMLULUKLARININ ÖNÜNE GEÇMEDİ''
-İGC BAŞKANI AKINCILAR ''SON YILLARDA GAZETECİLERİN ÇALIŞMA KOŞULLARI GİDEREK ZORLAŞTI''


ANKARA (A.A) - 10.01.2008 - 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yayınlanan mesajlar ve düzenlenen programlarda, gazetecilerin sorunlarına değinildi.
Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Recep Bulut ve bir grup medya çalışanı, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'na çelenk sunarak, saygı duruşunda bulundular.
Gazeteciler, daha sonra Vali Bilici'yi makamında ziyaret ettiler. Bilici, burada yaptığı konuşmada, katılımcı ve çoğulcu demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından olan basının, demokratik düzenin sağlıklı şekilde devam etmesini sağlayıcı çok önemli işlevleri bulunduğunu kaydetti.
Cemiyet Başkanı Recep Bulut da Sosyal Güvenlik Reformu Yasası'nda gazetecilerin riskli meslek grubu dışında bırakılmasını öngören maddenin yeniden düzenlenmesini istediğini söyledi.

-BURSA-
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin, yaptığı yazılı açıklamayla gazetecilerin ''10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü''nü kutladı.
Şahin, yazılı açıklamasında, basın organlarının yayın yapma ve halka bağımsız haber verme özelliğine dikkat çekilen bu özel günün, amacına ulaşmasını diledi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Şahin, şunları kaydetti:
''Çalışma koşullarının iyileştirilmesi, basın özgürlüğünü kısıtlayan engellerin ortadan kalkması ve çalışanların haklarının AB standartlarına kavuşturulması, Türk medyasına daha fazla güç katar'' diye konuştu.

-İZMİR-
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erol Akıncılar, 10 Ocak 1961'in Türk basın tarihinde unutulmaz bir gün olduğunu, bu tarihten sonra bayram olarak kutlanan günün, maalesef bayram olma özelliğini kaybettiğini dile getirdi.
Son yıllarda gazetecilerin çalışma koşullarının giderek zorlaştığını kaydeden Akıncılar, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Çalışan gazetecilerin haklarının elinden alınmasıyla ilgili TBMM'de görüşülen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı 2007 yılında basın sektörüne damgasını vurmuştur. Siyasi güç, yasa tasarısıyla gazetecilere yıllar önce tanınan emeklilik sürelerini kısaltan fiili hizmet zammını kaldırmak istemektedir. Tasarının yasalaşması halinde, çalışan gazeteciler büyük ölçüde mağdur olacaklardır.''
Basın toplantısının ardından Akıncılar, İGC üyeleri Özden Alpdağ, Zeynel Kozanoğlu, Önder Sümer ve Ergun Onarır'a hizmet plaketi verdi.

-UŞAK-
Uşak Valisi Kayhan Kavas, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla düzenlediği kahvaltılı organizasyonda basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Kavas, Burada yaptığı açıklamada, çağdaş ülkelerde basının tarafsız ve özgür yayın anlayışıyla demokrasiye katkı sağladığını belirterek, ''Zor şartlarda görev yapan tüm basın mensuplarının basın bayramını kutluyorum. Hizmetlerinizden dolayı teşekkür ediyorum'' dedi.
Gazetecilerle sohbetinde Kentsel Dönüşüm Projesi'nin, yapılan itirazlar sonucu sekteye uğramasının da kente büyük zarar vereceğini ifade eden Kavas, bunun mutlaka yaşama geçirilmesi gerektiğini söyledi. Kavas, ''Ancak bugüne kadar bunu beceremedik. Bir şekilde Kentsel Dönüşüm sınırlarının çizilmesi gerekli. İtiraf etmek gerekirse halkımıza bunu yeteri kadar anlatamadık. Bunda basın mensupları da dahil herkesin kabahati var'' diye konuştu.

-KIRIKKALE-
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Kırıkkale Müstakil Gazeteciler Derneği tarafından ''Basından Kareler'' adlı resim sergisi açıldı.
Makromarket Sergi Salonu'ndaki serginin açılışına Kırıkkale Valisi Mustafa Bahrettin Demirer, Belediye Başkanı Veli Korkmaz, ile il idarecileri ve Kırıkkale'de görev yapan basın mensupları katıldı.
Demirer, ''Bu sergi sıradan bir sergi değildir. Devlet ve halkın arasında bilgi alış verişi yapan basın mensuplarının özveri ile çalışarak, geçmişte ve günümüzde neleri yaşadığımızı anlattığı bir sergidir'' dedi.
Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz ise sergide birbirinden ilginç kareler bulunduğunu belirterek, ''Bu kareler Kırıkkale'mizin yaşadığı olayları ve basın mensuplarımızın objektifine yansıyan ilginç resimlerin sergisidir'' dedi.
İlginç fotoğrafların yer aldığı sergi 3 gün açık kalacak.


-AĞRI VALİSİ AKPINAR: ''ÖZGÜR VE ÇOK SESLİ BİR MEDYA ORTAMI, BİLGİ EDİNME HAKKININ EN ÖNEMLİ TEMİNATTIR''
-İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI KOCAOĞLU: ''BASIN EMEKÇİLERİNİN ÇALIŞMA KOŞULLARININ İYİLEŞTİRİLMESİ, 4. KUVVET OLAN MEDYAYA BÜYÜK GÜÇ KAZANDIRACAKTIR''


ANKARA (A.A) - 10.01.2008 - 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yayınlanan mesajlarda, basının özgür olmasının ve gazetecilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesinin önemi vurgulandı.
Ağrı Valisi Halil İbrahim Akpınar, Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yayınladığı mesajda, özgür ve çok sesli bir medya ortamının, bilgi edinme hakkının en önemli teminatı olduğunu belirtti.
Ağrı'da gazetecilerin zor şartlar altında çalışmalarını sürdürdüklerini bildiren Vali Akpınar, şunları kaydetti:
''Türk basını, tarihin her döneminde vatandaşımızın gözü, kulağı, sesi olma ve kamuoyunun haber alma hakkına katkıda bulunma görevini, ilkeli, tarafsız, sorumlu gazetecilik anlayışı içerisinde başarıyla yerine getirmiştir. Bu görevlerin yerine getirilmesinde, gazetecilerin çalışma şartlarının iyileştirilmesi, basın özgürlüğünü kısıtlayan engellerin ortadan kaldırılması ve basın çalışanlarının haklarının yüksek standartlara kavuşturulması medyamıza daha da güç kazandıracaktır.''

-İZMİR-
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yayınladığı mesajda, zor şartlar altında görevlerini yapan basın emekçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesinin ve sağlıklı çalışma koşullarının sağlanmasının, 4. kuvvet olan medyaya daha büyük güç kazandıracağını kaydetti.
Belediye Başkanı Kocaoğlu, tarafsız ve ilkeli habercilik anlayışıyla kamuoyu yaratılmasında önemli rol oynayan basın emekçilerinin hak ve özgürlüklerini kazandığı en önemli tarih olan 10 Ocak çalışan Gazeteciler Günü'nü kutladığını bildirdi.

-SAKARYA-
Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Durman, yaptığı yazılı açıklamada, demokratik toplumlarda rejimin esaslarını temel hak ve özgürlüklerin oluşturduğunu, demokrasinin, hak ve özgürlüklerin en gelişmiş biçimde kullanılmasını sağlayan ilke ve kurallar rejimi olduğunu belirtti.
Halkın çıkarlarını savunan, önemli konularda kamuoyu oluşturan, evrensel meslek ilkeleri ışığında görevini sürdüren bağımsız ve güçlü basının demokrasi için yaşamsal öneme sahip olduğunu bildiren Durman, şunları kaydetti:
''Gazetecilere ekonomik ve sosyal haklar sağlayan 212 Sayılı Yasa'nın 10 Ocak 1961'de kabulüyle ilan edilen Çalışan Gazeteciler Günü'nün bu yıl 47'nci yıl dönümü. Küreselleşen dünyada gazetecilerimizin yansız haber yapmalarını sağlayacak ve çalışma koşullarını iyileştirecek yeni düzenlemelerin yapılması, özellikle yerel basının desteklenmesinin gerekliliğine inanıyoruz. Sakarya basını, tarafsız, güvenilir, özgür habercilik anlayışıyla bu görevlerini büyük bir sorumlulukla yerine getirmektedir. Bizlerle sürekli beraber olan ve kurumumuza destek veren siz değerli gazetecilerimizin Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutluyorum.''

-SİİRT-
Siirt Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Asaf Varol, toplumdaki çok seslilik ilkesinin sürdürülmesi için basındaki tekelleşmenin engellenmesi gerektiğini bildirdi.
Prof. Dr. Varol, yayınladığı mesajda, basının öneminin gün geçtikçe daha çok arttığını ve artık toplum içerisinde basını kullanmanın bir statü haline geldiğini belirterek, basının en önemli sektörlerin başında geldiğini kaydetti.
Basın emekçilerinin bayram ve tatil demeden çalıştığını, aralarında hiçbir sosyal güvencesi ve sendikal hakkı olmadan karın tokluğuna çalışanlar bile bulunduğunu belirten Prof. Dr. Varol, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
''Bazen dünyanın en çetin savaşlarını, bazen de en hazin olaylarını sıcak odalarımıza taşıyan bu saygın meslek gurubunun mensuplarına toplum olarak hak ettiği değeri vermediğimizi düşünüyorum. Halkın haber alma özgürlüğü için çalışan gazetecilerimiz zaman zaman hak etmedikleri davranışlara maruz kalıyor, bazen de sitemin acımasızlığına uğrayıp işlerinden oluyorlar. Temennimiz bu gibi olayların yaşanmamasıdır.''
Prof. Dr. toplumdaki çok seslilik ilkesinin sürdürülmesi için basındaki tekelleşmenin engellenmesi, özellikle yerel basının teşvik edilip güçlendirilmesi, meslek çalışanlarının sosyal ve ekonomik sorunlarının hızla iyileştirilmesi gerektiğini ifade etti.

-BALIKESİR-
Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ramazan Demir de yayınladığı mesajda, 10 Ocak 1961 tarihinde yürürlüğe giren 212 Sayılı Yasa'nın basın mensuplarının çalışma koşullarında önemli iyileştirmeler sağladığını, ancak aradan geçen yaklaşık yarım yüzyılda birçok gazetecinin sosyal güvenceye dahi sahip olmadığını belirtti.

-AK PARTİ VE MHP GRUPLARI, 10 OCAK GAZETECİLER GÜNÜNÜ KUTLADI

ANKARA (A.A) - 10.01.2008 - AK Parti ve MHP grupları, 10 Ocak Gazeteciler Gününü kutladı.
AK Parti grubundan yapılan yazılı açıklamada, yazılı, görsel ve internet medyasının, bireyin bilgilenme hakkını kullanmasını sağladığı belirtildi.
Gazetecilerin, büyük emek ve fedakarlık göstererek, çok zor bir mesleği en iyi şekilde ifa etmeye çalıştığına işaret edilen açıklamada, basın çalışanlarının haklarının düzenlendiği 10 Ocak tarihinin Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutlanmasının son derece anlamlı olduğu bildirildi.
Açıklamada şöyle denildi:
''Bu önemli gün nedeniyle başta TBMM'de görev yapan parlamento muhabirleri olmak üzere, bütün basın emekçilerimizin gazeteciler gününü kutlar, çalışmalarında başarılar dileriz.''

-''BASIN DEMOKRATİK HAYATIN VAZGEÇİLMEZ UNSURU''-
MHP grubundan yapılan yazılı açıklamada ise basının, toplum adına, toplumun beklentilerine, tenkitlerine ve öfkesine sözcülük yapan demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru olduğu vurgulandı.
Basının, demokrasilerde siyasi iktidara karşı, millet adına muhalefet etmesi ve muhalefete öncelik vermesi gerektiği kaydedilen açıklamada, ''Muhalefet olmazsa demokrasi, basın olmazsa muhalefet olmaz'' denildi.
Açıklamada, gazetecilerin, toplumun bilinçlenmesinde toplumsal ve zihinsel gelişiminde, farklı görüşlerin tarafsız bir şekilde ortaya konulmasında önemli rol oynadığı bildirildi.
21. yüzyılda basın mensuplarına çok daha fazla iş düştüğü ifade edilen açıklamada, ''Milli ve manevi değerlere sahip çıkarak tarafsız bir şekilde toplumu bilgilendiren basın çalışanlarının mesleki ve sosyal haklarının korunması gerekmektedir'' ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, Türk basınının duayeni Sedat Simavi'nin ''Kalemini kır ama sakın satma'' sözü de hatırlatıldı.
CHP Kırklareli Turgut Dibek de 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününe ilişkin açıklamasında, iktidarın, Sosyal Güvenlik Kanununda değişiklik yaparak, basın çalışanlarının 30 yılı aşkın süredir sahip olduğu yıpranma hakkını kaldırmak istediğini savundu.
Basın çalışanlarının hizmet haklarının ve yıpranma paylarının kaldırılmasına yönelik bu girişimlere geçmişte olduğu gibi bundan sonra da karşı çıkacaklarını belirten Dibek, ''Basın emekçilerinin kazanılmış haklarının korunması için üzerimize düşen görevin bilinci ve sorumluluğuyla hareket edeceğiz'' dedi.

-CUMHURBAŞKANLIĞI VE BAŞBAKANLIK MUHABİRLERİ DERNEĞİ BAŞKANI ERASLAN: ''TÜM BASIN ÇALIŞANLARININ ÇALIŞMA KOŞULLARI VE GÜVENCELERİ BİR AN ÖNCE ÇAĞDAŞ ÜLKELER DÜZEYİNE ÇIKARILMALI VE BASIN ÇALIŞANI ALIN TERİNİN KARŞILIĞINI ALABİLMELİDİR''
-CHP İSTANBUL İL BAŞKANI TEKİN: ''ÇALIŞAN GAZETECİLERE HAK ETTİKLERİ TOPLUMSAL HAK VE OLANAKLARI SAĞLAYAN 212 SAYILI YASAYA DESTEĞİMİZ TAMDIR''


ANKARA/İSTANBUL (A.A) - 10.01.2008 - Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık Muhabirleri Derneği Başkanı Hıdır Eraslan, tüm basın çalışanlarının çalışma koşulları ve güvencelerinin bir an önce çağdaş ülkeler düzeyine çıkarılması ve basın çalışanının, alın terinin karşılığını alabilmesi gerektiğini belirtti.
Eraslan, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, basının, demokrasi ve Cumhuriyetin kökleşmesinde, kamuoyunun sağlıklı oluşmasında önemli görev üstlendiğini ifade etti.
Toplumun gözü, kulağı ve sesi olma özelliğini başarıyla yerine getiren basının, bu görevini yaparken yılların biriktirdiği sorunlar ve güçlüklerle karşı karşıya olduğunu kaydeden Eraslan, son yıllarda yaşanan ekonomik krizlerden basının çok etkilendiğini, çok sayıda gazetecinin işsiz ve sosyal güvenceden mahrum kaldığını ifade etti. Eraslan, şöyle devam etti:
''Tüm basın çalışanlarının çalışma koşulları ve güvenceleri bir an önce çağdaş ülkeler düzeyine çıkarılmalı ve basın çalışanı, alın terinin karşılığını alabilmelidir. Gazetecilerin, çalışma şartlarının iyileştirilmesi, kanunlardan kaynaklanan sıkıntılarının giderilmesi bize göre acil çözüm bekleyen sorunların başında gelmektedir. Basın çalışanlarının özgür bir ortamda, yansız haber yapabilmelerini sağlayacak ve çalışma koşullarını iyileştirecek diğer sendikal haklar ve düzenlemeler, çalışanların karşılaştıkları güçlükleri azaltarak, daha verimli çalışma ortamlarına zemin hazırlayacaktır.''
CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin de 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, 212 sayılı yasanın, 5953 sayılı yasayı değiştirerek Türk gazetecilerine önemli yeni haklar getirdiğini belirtti.
Son dönemde söz konusu yasanın emeklilik hakkıyla ilgili olumsuz girişimlere maruz kaldığını savunan Tekin, bu yasanın gazetecilere bazı ayrıcalıklar getirdiğinin eleştirilebileceğini ifade etti.
Basın emekçilerinin, halkın çıkarlarını savunduğunu ve basın meslek ilkeleri ışığında görev peşinde koştuğunu belirten Tekin, onların mesleklerini yerine getirirken ya da fikirleri yüzünden hapse girmeleri, zaman zaman saldırılara maruz kalarak yaralanmaları ve hatta ölmeleri göz önüne alındığında 212 sayılı yasanın korunmasının gerekliliğinin ortaya çıktığını vurguladı.
Tekin, şunları kaydetti:
''Basın emekçilerinin ekonomik ve sosyal şartlarının iyileştirilmesini sağlayarak, basın özgürlüğünü güvence altına alan ve çalışan gazetecilere hak ettikleri toplumsal hak ve olanakları sağlayan 212 sayılı yasaya desteğimiz tamdır. 47 yıl öncesinden bile güç ortamlarda ve koşullarda görev yapan gazetecilerin bayramını kutluyorum.''

-TDK BAŞKANI AKALIN: ''BASIN EMEKÇİLERİNİN ÜSTLENDİKLERİ AĞIR SORUMLULUĞA YARAŞIR BİR YAŞAM DÜZEYİNE, EKONOMİK VE SOSYAL KOŞULLARA EN KISA ZAMANDA KAVUŞMALARINI DİLİYORUZ''

ANKARA (A.A) - 10.01.2008 - Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, ''Basın emekçilerinin üstlendikleri ağır sorumluluğa yaraşır bir yaşam düzeyine, ekonomik ve sosyal koşullara en kısa zamanda kavuşmalarını diliyoruz'' dedi.
Akalın, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yayınladığı mesajda, kamuoyunu bilgilendirmede ve demokratik bir toplumun oluşması yönünde büyük bir sorumluluğu yerine getirmekte olan basının, bu özelliğiyle demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru olduğunu belirtti. Akalın, mesajında şunları kaydetti:
''Üstlendiği sorumluluğun bilincinde, kamuoyuna doğru ve tarafsız haberlerin ulaştırılması gayreti içerisinde çalışmalarını dünyanın her köşesinde yaşadığı zorluklara karşın gazetecilik ilkelerinden ödün vermeden yerine getiren tüm basın çalışanlarının Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutluyoruz.
Yaygın, bölgesel veya yerel kitle iletişim araçlarında görev yapan basın emekçilerinin üstlendikleri ağır sorumluluğa yaraşır bir yaşam düzeyine, ekonomik ve sosyal koşullara en kısa zamanda kavuşmalarını diliyoruz.''

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın