Dolar
40.41
Euro
47.56
Altın
3,430.34
ETH/USDT
3,733.80
BTC/USDT
119,072.00
BIST 100
10,616.09
Analiz

Zengezur Koridoru: Güney Kafkasya'da yeni jeopolitik denge mi?

Güney Kafkasya'da kalıcı ve adil bir barışın gerçekleşmesi için Trump yönetiminin teklif ettiği Zengezur Koridoru uygulaması değil, ön koşulsuz üçlü bir barış imzalanarak geçişlerle ilgili düzenlemeler gerçekleştirilmeli.

Prof. Dr. Hasan Oktay  | 22.07.2025 - Güncelleme : 22.07.2025
Zengezur Koridoru: Güney Kafkasya'da yeni jeopolitik denge mi?

İstanbul

Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Hasan Oktay, Türkiye-Ermenistan-Azerbaycan arasında yaşanan gelişmeleri ve bu durumun Zengezur Koridoru'na etkisini AA Analiz için kaleme aldı.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

***

Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaşanan 44 günlük savaştan sonra imzalanan 10 Kasım Ateşkes Anlaşması ile Azerbaycan topraklarını işgalden kurtardı. Rusya, Güney Kafkasya'dan çıkmamak için 10 Kasım Ateşkes Anlaşması'nda Laçin Koridoru ibaresini taraflara kabul ettirdi. Rusya, Karabağ üzerinden Güney Kafkasya politikalarını yürütmek, Karabağ'ı iaşe ve ikmal konusunda Laçin Koridoru üzerinden beslemek istiyordu. 10 Kasım Anlaşması'nın dokuzuncu maddesinde yer alan eski Sovyet dönemindeki iletim ve iletişim hatlarının açılması konusu, Rusya tarafından Laçin Koridoru'nun işleyişine çok fazla itiraz edilmemesi için yazılmıştı. Bu durum ise Türkiye ve Azerbaycan tarafında anlaşmada Zengezur Koridoru ile ilgili herhangi bir maddeye, atfa, mütekabiliyete yer verilmemekle birlikte beraber Zengezur Koridoru beklentisini ortaya çıkarttı.

Azerbaycan tarafı, zamanla kendi toprakları üzerinde kontrolü dışında kurulmuş olan Laçin Koridoru'na itiraz etmeye başladı. Sivil toplum örgütleri, çevrecilik gerekçesiyle Laçin Koridoru'na müdahale ettiler ve sonra bu koridor tamamen Azerbaycan'ın kontrolüne geçti. Rus Barış Gücü’nün Karabağ'da varlığını sürdürebilmesi için Ermenistan ile Azerbaycan arasında ateşkes ihlallerinin devam etmesi gerekiyordu.

Gerçekleşen bir ateşkes ihlalinde Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Karabağ sorununun Azerbaycan ile Ermenistan arasında değil Azerbaycan'la Rusya arasında bir sorun olduğunu ifade etti. Bunun üzerine Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, "Karabağ'da strateji değişmiştir" açıklamasını yaptı ve Azerbaycan, Karabağ askeri harekatını gerçekleştirerek oradaki de facto yapıyı dağıttı. Azerbaycan, Karabağ askeri harekatını gerçekleştirerek oradaki de facto yapıyı dağıttı. Karabağ'da yaşayan Ermeniler Ermenistan'a doğru hareket etti ve bu kitlenin Paşinyan karşıtı muhalif gruplarla birleşip Ermenistan'da darbe yapılması beklendi. Paşinyan, daha önce 5 darbeyi kontrol altına aldığı gibi bu teşebbüsü de savuşturdu.

Barış anlaşması üzerindeki tartışmalar

Bu gelişmeler karşısında Ermenistan ön koşulsuz bir barış anlaşmasının imzalanmasını teklif ederken Türkiye de bu görüşe katılmaktadır. Ankara, aksi takdirde Güney Kafkasya'da istikrarın sağlanamayacağını ifade etmektedir. Ermenistan, barış anlaşmasını toprak bütünlüğü ve yargı yetkisi çerçevesinde değerlendiriyor. Hangi terim kullanılırsa kullanılsın, ister dış kaynak kullanımı, ister kiralama ya da yatırım olsun, tüm süreçler bu temel ilkeler doğrultusunda şekillenir ifadesini kullanarak, topraklarında barış anlaşması imzalanmadan bir koridorun geçmesine müsaade etmesinin mümkün olmadığını ifade etmektedir.

Azerbaycan ise Nahçıvan'a geçecek bir koridor beklentisini her fırsatta dile getirmektedir. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bunu, “Bizim Azerbaycan'dan Azerbaycan'a (Nahçıvan) engelsiz ve güvenli geçiş hakkımız sağlanmalıdır. Bu, Azerbaycan'ın bir kısmından diğer kısmına geçiş şeklinde olmalıdır. Bizim yüklerimiz ve vatandaşlarımız, Ermeni sınır muhafızlarının yüzünü görmemeli. Bu, adil bir taleptir.” şeklinde ifade etti.

Ermenistan, Güney Kafkasya'da barışın tesis edilmesi ile ilgili herhangi bir ön koşul olmaması gerektiğini ifade ederken Azerbaycan, Ermenistan Anayasası'nın değişmesini, Zengezur Koridoru'nun açılmasını ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu'nun lağvedilmesini talep etmektedir.

Güney Kafkasya'nın göz bebeği: Zengezur Koridoru

Bu tartışmalar devam ederken ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, Zengezur Koridoru ile ilgili açıklaması dikkatleri tekrar Güney Kafkasya'ya çekti. Rusya, Güney Kafkasya'daki hakimiyet mücadelesini kaybetmek istemezken, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın yanında bir de Güney Kafkasya krizinin gündeme gelmesi Rusya'yı ciddi anlamda tedirgin etmektedir. Bu minvalde özellikle, Trump yönetiminin Zengezur Koridoru'nu özel bir Amerikan şirketinin işletmesi ile ilgili cümleleri tepki çekmiştir.

Ermenistan, topraklarında kontrolü dışında herhangi bir koridorun işlemesine müsaade etmeme konusunda irade beyan etmektedir. Güney Kafkasya'da yeni bir çatışma alanı oluşturma ihtimali olacak Amerikan şirketinin koridor işletmesini engelleyebilmek için Rusya, bölgedeki dinamikleri harekete geçirebilir. Bu durumda Rus tarafından Paşinyan'a bir darbe girişimi başta olmak üzere bölgedeki bütün dinamikleri harekete geçirme ihtimali söz konusu olacaktır.

Türkiye açısından ise 10 Kasım Anlaşması ile işgal ortadan kalktığı için Türkiye'nin Ermenistan ile sınır kapılarını kapalı tutma gerekçesi ortadan kalkmasına rağmen; Ankara, üçlü bir anlaşma ile bu kapıların açılmasını gerçekleştirerek bölgede kalıcı bir barışın tesisini arzu etmektedir.

Türkiye-Ermenistan-Azerbaycan arasındaki üçlü barışın önemi

Paşinyan'ın İstanbul ziyareti, Türkiye-Azerbaycan-Ermenistan üçlü barışının imzalanması için çok önemli bir fırsat oluşturmuştu. Bölgenin en önemli aktörü olarak Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan hiçbir ön koşul olmadan üçlü barışı imzalamadıkları için olsa gerek Trump yönetiminin Zengezur Koridoru açıklaması ABD'yi yeni aktör olarak bölgeye çekti.

Ermenistan'da 1 yıl sonra seçimler gerçekleşecek. Bu süre zarfında üçlü barış imzalanmazsa Paşinyan'ın Ermenistan'da seçimleri kazanma ihtimali her geçen gün azalır. Paşinyan'ın seçimi kaybetmesi halinde yerine rövanşist bir iktidar yönetime gelirse, Ermenistan-Azerbaycan çatışmasının önü tekrar açılmış olur.

Bu noktada, Ukrayna krizinde Rusya'yı bölgede baskı altında tutan Batı, yeni bir yöntem olarak Ermenistan-Azerbaycan çatışmasıyla da Rusya'yı köşeye sıkıştırabilir. Hem Rusya'nın bölgedeki jeopolitik beklentileri hem de Güney Kafkasya'da kalıcı ve adil bir barışın gerçekleşmesi için Trump yönetiminin teklif ettiği Zengezur Koridoru uygulaması değil, ön koşulsuz üçlü bir barış imzalanarak geçişlerle ilgili düzenlemeler gerçekleştirilmeli ve Azerbaycan’ın Nahçıvan konusundaki beklentileri de karşılanmalıdır.

Ermenistan seçimlerine kadar bu üçlü barışın imzalanması, bölge barışı açısından son derece önemlidir. Bunun için Türkiye ile müzakereler yoluyla esnek bir tavır sergilenerek üçlü barış anlaşmasının tesisi konusunda çok acele davranılması gerekiyor. 

[Prof. Dr. Hasan Oktay, Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanıdır.]

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.