Dolar
40.57
Euro
47.62
Altın
3,337.01
ETH/USDT
3,744.20
BTC/USDT
117,331.00
BIST 100
10,642.60
Analiz

Yaptırımların kaldırılması sonrası Suriye

Suriye, yaptırımların kaldırılmasıyla birlikte yabancı yatırımı teşvik eden liberal bir ekonomi sistemine geçiyor

Mehmet Emin Cengiz  | 25.07.2025 - Güncelleme : 25.07.2025
Yaptırımların kaldırılması sonrası Suriye

İstanbul

Al Sharq Strategic Research Araştırmacısı Mehmet Emin Cengiz, Suriye üzerindeki ekonomik yaptırımların kaldırılmasının yansımalarını AA Analiz için kaleme aldı.

***

Mayıs 2025'te Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, Riyad ziyaretinde sürpriz bir şekilde Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldıracağını açıkladı. Bu, Suriye’nin önümüzdeki ekonomik görünümü için adeta can suyu mesabesinde bir karar oldu.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Trump, bu kararı Suudi Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın telkinleri sonucunda aldığını mükerrer defa ifade etti. Trump yaptırımları kaldırmakla da kalmadı, aynı zamanda Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Riyad’da bir araya geldi, sonrasında kameralar önünde Şara’yı övdü ve Şara'nın uluslararası alandaki meşruiyetini artıran hamlelerde bulundu.

Trump, haziran ayının sonunda Suriye’ye yönelik yaptırımları sonlandıran başkanlık kararnamesini imzaladı. Bu gelişmelere paralel bir şekilde, Avrupa Birliği (AB) de Suriye’ye yönelik bütün yaptırımları kaldırdığını yetkili ağızlardan duyurdu.

Trump’ın bu kararı, İsrail’in Suriye’deki kara işgalini genişlettiği, İsrail’in Suriye Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresini vurarak Şara’yı adeta suikastla tehdit ettiği bir dönemde ve ABD’deki İsrail lobisinin Şam aleyhindeki tüm girişimlerine karşı alması, Tel Aviv için ciddi bir darbe oldu. Nitekim, bu karardan sonra ABD-Suriye ilişkileri hızlı bir şekilde olumlu bir havaya büründü. ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack Suriye Özel Temsilcisi olarak atandı. Barrack bu atamadan sonra Suriye Cumhurbaşkanı Şara ile Şam'da birden fazla kez görüştü. ABD’nin Şam’daki büyükelçilik konutu da yeniden açıldı.

ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırmasındaki ana sebeplerden birinin de Suriye’de oluşacak ekonomik pastadan pay kapmak olduğu anlaşılıyor. Yaptırımların kaldırılmadığı bir vasatta Şam’ın Çin ve her ne kadar savaş süresince devrik lider Beşşar Esed’i mütemadi şekilde desteklemiş olsa da Rusya gibi alternatiflere yönelmesi muhtemeldi.

Kısacası, 8 Aralık Devrimi sonrasında Suriye’nin jeopolitik kimliği değişti. Suriye halihazırda Batı kampına yaklaşıp dünyayla entegre bir sisteme kavuşma mücadelesi veriyor. Bu değişim mücadelesi muhtemelen eylül ayında Şara’nın New York’a giderek Birleşmiş Milletler (BM) zirvesinde Suriye Cumhurbaşkanı sıfatıyla konuşmasıyla yeni bir aşamaya varacaktır. Hem ülkede insani yardımlarla geçinen milyonlarca insanın ekonomik durumunun iyileştirilmesi hem Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönüşü hem de enkaza dönen Suriye’nin yeniden inşası için yaptırımların kaldırılması ve dünyayla entegre bir sisteme geçilmesi elzemdi.

Savaş ve yaptırımların Suriye ekonomisine etkisi

Esasen Suriye 2011 öncesinde de ekonomisi çok zengin bir ülke değildi. Ülkenin Batı kampına olan mesafesi ve jeopolitik kimliğinin de etkisiyle orta büyüklükte bir ekonomiye sahipti. Suriye terörü destekleyen ülkeler kategorisinde olduğu için 1979’dan beri çeşitli yaptırımlara uğruyordu. 2011 sonrasında Suriye’de patlak veren savaş, Kovid-19 salgını ve zamanla olumsuz etkisi katmerlenen Batı yaptırımları sonrasındaysa ülkedeki ekonomik görünüm felaket bir boyuta ulaştı ve ekonomik kriz gitgide derinleşti.

Bu kriz hala da şiddetli bir şekilde devam ediyor. Suriye'nin devrik tiranı Beşşar Esed’in halkını geçirdiği kıyımlar sonrasında bilhassa ABD’nin yürürlüğe koyduğu Sezar yaptırımları Suriye ekonomisini çok olumsuz bir noktaya getirdi.

Suriye lirası ABD ve AB'nin yaptırımları nedeniyle dolar karşısında savaş boyunca rekor oranda değer kaybetti. Uzun yıllar boyunca Suriye uluslararası ekonomik sistemden dışlandı. Esed rejimi bu dışlanmanın getirdiği olumsuz etkileri İran, Rusya ve Çin gibi devletlerle ekonomik angajmanı artırmak ve uyuşturucu (Captagon) ticaretiyle sönümlendirmek istedi. Ancak ekonomik toparlanma mümkün olmadı.

Suriye üzerindeki yaptırımların bel kırıcı olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz zira Suriye’ye uygulanan yaptırımlar ikincil nitelikteydi. Yaptırım listesindeki Suriyeli kişi ve kurumlarla ekonomik ve ticari ilişki geliştirmek isteyen yabancı kişi ve kurumlar da ABD ve AB tarafından cezalandırılıyordu. Bu nedenle, Suriye lirası rekor oranda değer kaybederek adeta pul oldu. Ortaya Venezuela'dan hallice bir durum çıktı. İnsanlar ülkede değeri olmayan deste deste paralarla işlem yapmaya başladı. Hatta bu dönemde para taşımanın zorluğu nedeniyle Suriyeliler yapacakları işlemlerde para sayma makineleri kullanmaya başladı.

Yaptırımların kaldırılması sonrası görünüm

Esed rejiminin devrilmesinden sonra Suriye’ye uygulanan yaptırımlar siyaseten anlamsız bir hal almıştı. Zira, yaptırımların amacı rejime zarar vermekti. Bu amaç hasıl olup rejim devrildikten sonra yaptırımların peyderpey kaldırılması en mantıklı karardı. Ancak Batı, Şara'nın geçmişi nedeniyle bu süreci ağırdan aldı. Yeni Suriye yönetiminin Batı başkentlerini de memnun eden bazı adımlarından sonra kredi açıldı.

Yaptırımların kaldırılmasından sonra Suriye’ye ekonomik açıdan destek olmak isteyen ülkelerin önü açılmış oldu. Örneğin, Katar ve Suudi Arabistan Suriye’nin Dünya Bankası'na olan 15,5 milyon dolarlık borcunu ödedi. Yine Katar’ın verdiği ekonomik destekle Suriyeli memurların maaşına haziran ayının ortasında yüzde 200'lük bir zam yapıldı. Böylelikle en düşük memur maaşı 25 dolardan 75 dolara yükselmiş oldu. Ülkede SWIFT sistemi de yakın zamanda aktive oldu ve 14 yıl sonra Suriye’den yurtdışına (İtalya) ilk para transferi yine haziran ayında yapıldı.

Benzer şekilde mayıs ayının sonunda içerisinde ABD, Katar ve Türkiye şirketlerini barındıran bir konsorsiyum Suriye’yle 7 milyar dolarlık bir enerji yatırımı anlaşmasına imza attı. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile Şam arasında da yakın zamanda Tartus Limanı için 800 milyon dolarlık bir anlaşma imzalandı. Ayrıca farklı sahalarda pek çok yabancı şirket Suriye’de oluşacak ekonomik pastadan pay kapma yarışına girişmiş durumda. Kısacası Suriye, yaptırımların kaldırılmasıyla birlikte yabancı yatırımı teşvik eden liberal bir ekonomi sistemine geçiyor.

Suriye lirası da Trump'ın yaptırımları kaldırma kararı sonrasında dolar karşısında kısmi ölçüde değer kazandı. Ancak bu olumlu gelişmelere rağmen halkın yaşam kalitesinde ciddi bir iyileşme olduğunu söylemek zor. İşsizlik, yoksulluk ve enflasyon hala Suriye’nin en büyük problemleri arasında. Yaptırımların kaldırılmasının halkın yaşamına olumlu etki edebilmesi için öncellikli olarak istikrarlı bir ortam ve bir hayli zaman gerekiyor.

Suriyeli mültecilerin dönüşü

Esed rejiminin devrilmesi sonrası Suriye adına ümit verici bir nokta da ülkeye dönen mülteci sayısında görünüyor. BM verilerine göre 8 Aralık 2024’ten bu yana ülkeye yarım milyondan fazla insan döndü. Türkiye’den de 250 binin üzerinde Suriyeli sığınmacının ülkesine döndüğü resmi makamlarca ortaya konuldu. Yaz aylarının gelişiyle beraber Suriye’ye dönüşler de arttı. Ancak Suriye dışında hala milyonlarca Suriyeli yaşıyor. Ülkeye dönüşlerin hızlanması için Suriye’deki ekonomi çarklarının daha hızlı dönmesi, istihdam imkanlarının artması ve ülkenin yeniden inşası için girişimlerin çoğalması gerekiyor.

Bu olumlu gelişmelerle beraber Suriye’de devrim sonrası bir devletin inşa sürecinde ciddi doğum sancıları yaşanıyor. Ülkedeki siyasi manzaranın daha stabil bir hal alması dönüşler için elzem. Suriye'deki dini, mezhebi ve etnik fay hatları iç savaşın getirdiği komplikasyonların etkisiyle derin. İstikrar için, Dürzilerin, Alevilerin ve Suriye’nin kuzeydoğusundaki idari ve askeri yapılanmaların Şam yönetimine entegrasyonunun hızlandırılması şart. Dahası, geçiş dönemi adaletini sağlama noktasında Şam’ın ciddi ve hızlı adımlar atması gerekiyor. Benzer şekilde ordunun ve güvenlik kurumlarının yeniden teşkili için de güvenilir ve hızlı adımlar atılmalı. Bu noktalar bir şekilde ekonomik tablonun da ne kadar hızlı değişeceğiyle ilintili. Ekonomik toparlanma olduğu ölçüde ülkedeki diğer dosyalarda da ilerlemeler görülmesi kuvvetle muhtemel görünüyor.

[Mehmet Emin Cengiz, Al Sharq Strategic Research'de Araştırmacı olarak görev yapmaktadır.]

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.