Dolar
32.36
Euro
34.70
Altın
2,296.95
ETH/USDT
2,946.10
BTC/USDT
57,715.00
BIST 100
10,170.46
Analiz, Analiz-Irak

GÖRÜŞ-Bölgesel krizlerin eşiğinde Irak Başbakanı Sudani'nin ABD ziyareti

Sudani’nin ikili ilişkileri güvenlik zemininden uzaklaştırarak enerji ve ekonomi gibi alanlara çekmeye gayret gösterdiği gözlemleniyor

Sercan Çalışkan  | 19.04.2024 - Güncelleme : 19.04.2024
GÖRÜŞ-Bölgesel krizlerin eşiğinde Irak Başbakanı Sudani'nin ABD ziyareti

İstanbul

ORSAM Irak Araştırmacısı Sercan Çalışkan, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'nin ABD ziyaretini ve bu ziyaretin gündemini AA Analiz için kaleme aldı.

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, 13 Nisan’da beraberindeki üst düzey heyetle birlikte Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) bir ziyaret gerçekleştirdi. ABD Başkanı Joe Biden’ın resmi daveti üzerine planlanan bu ziyaret, İsrail ve İran arasındaki gerginlik başta olmak üzere Orta Doğu’daki krizlerin bölgesel bir savaşa dönüşebilme riskinin yüksek olduğu bir dönemde düzenlendi. Ziyaretindeki ilk temasları kapsamında ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bir araya gelen Sudani, heyetler arası görüşmelerin ardından Beyaz Saray’da ABD Başkanı Biden ile görüşme gerçekleştirdi. Ziyaretin temel gündem maddesinin güvenlik başlıkları olması bekleniyordu. Ancak görüşmeler boyunca hem ABD hem Irak tarafından yapılan açıklamalar, enerji, ekonomi ve iklim değişikliği gibi geniş yelpazedeki konu başlıklarının ele alındığını gösterdi.

Ziyaret esnasında terör örgütü DEAŞ'ın tahribi sonrası Irak’taki şehirlerin kalkınması, eğitim veya bankacılık gibi konularda yatırım anlaşmalarının ortaya konmaması, ABD ve Irak ilişkilerinde somut adımların atılamadığını gösteriyor

Sudani'nin zorlu görevi

2022’de göreve başlayan Irak Başbakanı Sudani’nin dış politikada İran ve ABD arasında yakalamaya çalıştığı denge arayışının önemli sınavlarından biri de bu ABD ziyaretiydi. Başbakanlığını borçlu olduğu Şii Koordinasyon Çerçevesi gibi büyük ölçüde İran destekli siyasi yapılar Sudani’nin hareket alanını zaman zaman kısıtlasa da denge politikalarında başarı sağladığı söylenebilir. Özellikle İran’ın Erbil’e yönelik saldırıları, 7 Ekim olayları ve son olarak İran ve İsrail arasında çatışmaya varan gerginlikler düşünüldüğünde Sudani bu süreci oldukça zor bir bölgesel atmosferde götürmek durumunda kaldı.

7 Ekim sonrası ortaya çıkan çatışma sarmalının İsrail ve İran çatışması ile alevlenmesinin ardından ABD’deki görüşme trafiği daha fazla önem kazandı. Sudani, ziyaretin öncesinde yaptığı açıklamalarda ikili ilişkilerin yeni bir döneme girmesi gerektiğini sıkça vurguladı ve ziyaret öncesi Foreign Affairs’e yazdığı makalede "Stratejik ortaklığımızı yeni bir aşamaya çekip korumamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Ayrıca Irak Başbakanı seyahatten önce basın mensuplarına yaptığı açıklamalarda ikili görüşmelerde enerji, yatırım, ulaştırma, eğitim, kültür ve yolsuzlukla mücadele konularının ele alınacağını vurguladı. Nitekim Sudani'nin Irak'ın ABD ile ilişkilerini güvenlik ekseninden çıkarmaya çalıştığı söylenebilir. Her ne kadar ABD’nin Irak politikasının temelinde İran ve İran destekli milislerin yarattığı tehditler gibi güvenlik başlıkları öne çıksa da Sudani’nin ikili ilişkileri güvenlik zemininden uzaklaştırarak enerji ve ekonomi gibi alanlara çekmeye gayret gösterdiği gözlemleniyor.

Ziyaretin gündemi neydi?

Sudani’nin Biden ve Blinken ile görüşmesinin kamuoyuyla paylaşılan kısımlarında ekonomi, enerji ve yatırım alanlarında başat konuların masada yer aldığı anlaşılıyor. Nitekim Biden, Sudani ile görüşmesi esnasında yaptığı açıklamada Irak'ın enerji konusunda kendi kendine yeterliliğe yönelik adımlarını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Bu açıklama her ne kadar genel bir diplomatik söylem gibi gözükse de ikili ilişkiler açısından önem arz ediyor. Nitekim Irak’ın özellikle elektrik enerjisi için ithal edilen doğal gaz noktasında büyük oranda İran’a bağlı olması ABD’nin yakından takip ettiği ve Irak yönetimlerinin İran’a karşı zayıf karnı olarak gördüğü bir husus. Bu kapsamda, özellikle 2020 itibarıyla Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi Körfez ülkelerinin Irak’ta elektrik enerjisine yönelik yatırımlarını destekleyen ABD, bu yolla Irak’ın enerjideki İran bağımlılığını azaltmayı amaçladı.

Blinken ise Sudani ile görüşmesinin ardından bir açıklama yaparak ABD özel sektörünün Irak’ta yatırım yapmakta istekli olduğunun altını çizdi. Blinken ABD özel sektörünün ekonomiden iklim değişikliğine kadar yarım düzine konuda yatırımlar yapmayı planladığını ancak özellikle enerji konusunda Irak tarafına uzmanlıkların sunulduğunu vurguladı.

Bu kapsamda Irak Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada, ABD’li şirketler ile bilhassa petrol ve gaz sahalarının geliştirilmesi noktasında işbirliği anlaşmalarını içeren 18 mutabakat zaptı imzalandığı duyuruldu. İmzalanan anlaşmaların içeriğine bakıldığında, tıpkı Blinken’ın açıklamasında vurguladığı gibi ABD’li şirketlerin Irak’ın doğalgaz üretiminde kendi kendine yetebilmesini ve özellikle petrol sahalarındaki gaz yanmalarını önleyecek teknoloji geliştirmelerini amaçlayan işbirliklerini Irak tarafına aktardıkları gözlemleniyor.

Ziyaret esnasında iki tarafın ortak söylemi Stratejik Çerçeve Anlaşmasını etkin kılmak ve daha geniş kapsamlı bir zemine çekmek oldu. Stratejik Çerçeve Anlaşması, 2009'da yürürlüğe giren ve uzun vadeli ikili ekonomik, diplomatik, kültürel ve güvenlik işbirliği yoluyla Irak ve ABD ilişkilerini normalleştirmeyi amaçlayan anlaşmadır. Sudani hükümeti ABD’yi kendi kamuoyuna Irak’ın egemenliğine müdahale eden bir güç yerine Irak’ın stratejik ortağı olarak sunarak bu anlaşmanın içeriğini özellikle askeri konular dışındaki diğer başlıklarla zenginleştirmeye çalıştı. Öyle ki Sudani, Biden ile görüşmesi sırasında “İlişkilerimizi, askeri-güvenlik temelli bir ilişkiden sistematik bir şekilde ekonomi, siyaset, çevre, eğitim ve güvenlik temelli bir işbirliğine geçirmeyi amaçlıyoruz.” ifadesini kullandı.

ABD-Irak ilişkilerinin güvenlik boyutu

Görüşmelerde her ne kadar güvenlik dışında kalan konular vurgulansa da bu konular büyük ölçüde söylem düzeyinde kaldı. Özellikle ziyaret esnasında terör örgütü DEAŞ'ın tahribi sonrası Irak’taki şehirlerin kalkınması, eğitim veya bankacılık gibi konularda yatırım anlaşmalarının ortaya konmaması, ABD ve Irak ilişkilerinde somut adımların atılamadığını gösteriyor.

Hal böyleyken ziyarette ikinci planda tutulmak istenen güvenlik başlıklarında daha somut adımlar görüldü. ABD Savunma Bakanlığı Sudani’nin Pentagon’u ziyareti esnasında Peşmerge güçleri de dahil olmak üzere Irak güvenlik güçlerinin eğitimi ve silahlandırılması konusunda güvenlik güçlerine yardım amacıyla 550 milyon dolarlık bir askeri ve güvenlik anlaşması imzalandığını duyurdu. Bu yönüyle bakıldığında, Irak Ordusu'nun ve Peşmerge’nin modernizasyonu, eğitimi ve silahlandırılması noktasında ABD’nin halen son derece önemli bir rolü bulunduğunu ve Irak tarafının bunu görmezden gelmesinin mümkün olamayacağını söylemek mümkündür. Nitekim Biden yönetimi geçtiğimiz ay hazırlanan ABD Savunma Bakanlığının 2025 bütçe tasarısında Irak güçleri ve Peşmerge’ye 380 milyon 758 bin dolar ayırdığını duyurdu.

Diğer yandan Sudani hükümetinin İran ve İran destekli Şii milis gruplarla olan bağlantıları Biden yönetiminin Irak’taki güvenlik hassasiyetini içeriyor. Sudani’nin göreve geldikten sonra Biden ile yaptığı ilk telefon görüşmesinde ABD Başkanının Sudani’yi Irak’taki İran destekli Şii milis gruplar hakkında uyardığı ve hükümet içindeki etkilerinin kısıtlanmasını istediği biliniyor. Dolayısıyla, Sudani’nin ilk ABD ziyareti göz önüne alındığında Irak’taki milis grupların etkisi hakkında uyarıların yenilenmesi beklenebilir. Özellikle Sudani’nin ziyareti kapsamında Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Orta Doğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Brett McGurk ile görüşmesi önem taşıyor. Erbil’in gerek İran destekli Şii milis gruplar gerekse de doğrudan İran tarafından füzelerle vurularak tehdit edilmesinin bu görüşme kapsamında ele alınarak Irak tarafına rahatsızlıkların iletildiği düşünülebilir.

[Sercan Çalışkan, ORSAM Irak Çalışmaları Araştırmacısı. Polis Akademisinde doktora eğitimine tez yazım aşamasında devam etmektedir. Irak’ın birçok vilayetinde 2020’den bu yana saha çalışmaları gerçekleştiren Çalışkan; 2021 Irak Parlamento Seçimleri ile 2023 Yerel Seçimlerinde uluslararası gözlemci olarak görev yapmıştır. Çalışkan ayrıca Çin’in Orta Doğu politikası üzerine de akademik çalışmalar yürütmektedir.]

*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.