Analiz

5. Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu: Ekonomik ortaklıktan stratejik işbirliğine

Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan önderliğinde ortaya koyduğu stratejik işbirliği anlayışı çerçevesinde Afrika'da ortaklık anlayışına gereken önem ve özen karşılıklı olarak gösterilebilirse Afrika, yeni bir ekonomik kalkınma sürecini başlatabilir.

Ömer Faruk Doğan  | 16.10.2025 - Güncelleme : 16.10.2025
5. Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu: Ekonomik ortaklıktan stratejik işbirliğine Fotoğraf: Arif Hüdaverdi Yaman/AA

İstanbul

Büyükelçi Ömer Faruk Doğan, 5. Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Forumu vesilesiyle Türkiye-Afrika ilişkilerinin ekonomik ve diplomatik boyutlarını, gelinen noktayı ve geleceğe yönelik perspektifi AA Analiz için kaleme aldı.

***

Türkiye-Afrika ilişkilerinde yeni bir dönüm noktası olan 5. Türkiye Afrika İş ve Ekonomi Forumu (TABEF), 16-17 Ekim'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde, Afrika Birliği Dönem Başkanı ve Angola Cumhurbaşkanı Joao Goncalves Lourenço'nun da katılımıyla Dış Ekonomik İlişkiler Kurulunun (DEİK) organizasyonuyla İstanbul'da gerçekleştiriliyor.

Uluslararası düzeyde en büyük etkinliklerden biri haline gelen TABEF'e, Afrika kıtasından 48 ülke ile var olan iş konseylerinin katılım ve katkılarıyla farklı Afrika ülkelerinden 45'e yakın devlet başkanı ve bakan, 1500'ün üzerinde firma sahibi, 4 binin üzerinde katılımcı iştirak edecek. Ayrıca forum, 15'in üzerinde bağımsız panel ve 75'in üzerinde panelistin katılımıyla gerçekleştirilecek. Bu forumun Türkiye-Afrika ilişkilerine farklı boyut kazandırması bekleniyor.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Türkiye-Afrika ilişkileri nasıl gelişti?

Türkiye'nin Afrika'yla ilişki geçmişine baktığımızda, 2000'li yıllara kadar sade, kendi doğal seyri içerisinde farklı bir özellik arz etmeyen bir yaklaşım görebiliriz. 2000'li yılların başlangıcına dek özel kayda değer, karşılıklı önemli girişimle karşılaşılmamaktadır. Türkiye-Afrika ilişkileri, 2003'te Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ortaya koyduğu "Stratejik Afrika" politikasıyla yeni bir ivme kazanmış, Afrika ve Afrikalı toplumlar Türkiye gündeminde geniş yer edinmeye başlamıştır.

İlk olarak 2005'te Türkiye, Afrika Birliği'ne gözlemci üye olmuştur. 2008'de ise Afrika Birliği, Türkiye'yi stratejik partner olarak ilan etmiştir. Bu çerçevede 2009'da İstanbul'da düzenlenen 1. Türkiye Afrika Zirvesi'ni takiben Kasım 2014'te Ekvator Ginesi Malabo'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın riyasetinde 2. Türkiye-Afrika Zirvesi her iki taraftan geniş katılımla gerçekleştirilmiştir.

Nitekim bu iki zirve, Türkiye-Afrika ilişkilerinde özel dönüm noktaları olarak kayıtlara geçmiştir. Afrika ile ilişkilerimizde büyük dönüşüm ve değişimin yaşandığı bu süreçte 1,42 milyar nüfuslu Afrika ile ilişkilerimiz çok farklı boyut kazanmıştır. Ticaretimiz 2024 itibarıyla 45 milyar dolar üzerine çıkmıştır. 2003'ün başında 12 olan Afrika'daki büyükelçilik sayımız, bugün 45'in üzerine çıkmıştır. Türkiye, Afrika'da en geniş temsilciliği bulunan ülkelerden Fransa'yı da geçerek bu konuda Afrika'da üçüncü ülke konumuna ulaşmıştır. Türkiye sadece Afrika'da temsilcilik açmakla yetinmemiş, Ankara'da da Afrika ülkelerinin temsilcilik açmalarını önemli ölçüde teşvik etmiş, desteklemiştir. Bugün itibarıyla Ankara'da 40'ın üzerinde Afrika ülkesinin büyükelçiliği bulunmaktadır. Sadece bu gelişme dahi Afrika ile ilişkilerimizin geldiği nokta açısından önemli göstergedir.

Ayrıca, son 15 yılda Afrika'da en fazla büyükelçilik açan birinci ülke olduğumuzun da üzerinde durulması gerekir. İlk Afrika seferlerini 1956'da başlatan bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları (THY) bütün dünyada ekonomik daralma nedeniyle hava yolu şirketleri uçuş hatlarında tasarrufa giderken, 33 ülke ve 51 noktayla Afrika'da en geniş uçuş ağı bulunan hava yolu şirketleri arasına girmiştir. Bu durum hem Türkiye için önemli bir girişim hem de Afrika'yı dünyaya açan önemli bir yaklaşım olmuştur. THY, sahip olduğu 128 ülke ve 328 uçuş noktası ağıyla Afrika'nın dünyayla entegrasyonunu sağlayan çok önemli bir araç haline gelmiştir.

İkili ekonomik ilişkiler

Dünyada dış ticaretin gerilediği bir süreçte 605 milyar dolar dış ticaret hacmi olan Türkiye, gerek Gümrük Birliği avantajımız, gerekse 23 Serbest Ticaret Anlaşması (STA) ve 125'in üzerinde ikili anlaşmalarımız çerçevesinde 1 milyara yaklaşan tüketici pazarını Afrika'ya açma imkanına sahiptir. Afrika'yla mevcut ticaret hacmimiz karşılıklı potansiyelimizi yansıtmasa da ortaya çıkan bu büyük ticari ve ekonomik potansiyel, Afrika ülkeleri için ciddi bir ümit ışığı haline gelmiştir. İstanbul, tüm Afrika için sadece bir ulaşım ve dünyaya açılma merkezi değil, aynı zamanda önemli bir ticaret merkezi konumuna da dönüşmüştür. Nitekim son zamanlarda İstanbul'da daha önceki dönemlerde görülmedik seviyede Afrika orjinli iş insanı çevresiyle karşılaşılmaktadır.

Afrika kıtası dünyadaki genel daralmaya rağmen 2024'te en yüksek ekonomik büyümeye sahip ülkeleri bünyesinde bulundurarak, pazarını yüzde 10'un üzerinde büyütmüştür. Türkiye, ham maddeler dahil ihracat gelirleri kısmen gerileyerek ekonomik anlamda zor bir süreç geçiren Afrika için yeniden bir ümit ışığı haline dönüşmüş, İstanbul ise Afrika'nın dünyaya açılan önemli ticaret kapısı konumuna gelmiştir.

DEİK tarafından 5'incisi düzenlenen TABEF, 2014'te Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında gerçekleştirilen 2. Türkiye-Afrika Zirvesi'nin bir sonucu olarak ortaya çıkmış olup, bir önceki zirve 12-13 Ekim 2023'te İstanbul'da gerçekleştirilmiştir. 4 bin 500'ün üzerinde katılımcıyla gerçekleştirilen söz konusu zirveye 54 Afrika ülkesinden 1 devlet başkanı ve farklı ülkelerden 25 bakan ile 3 bin 900 Afrikalı iş insanı katılmıştır. Söz konusu zirve Kovid-19 sonrası durgunlaşan Afrika ekonomisine ciddi katkı sağlamıştır. Bu noktada özellikle Türkiye-Afrika İş ve Ekonomi Zirvesi'ne Batılı ülkeden iş insanlarının katılması da dikkat çekici bir husus olarak ön plana çıkmıştır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 20 yılda 54 Afrika ülkesinden 35'e yakınını bizzat ziyaret etmiştir. Bu konuda dünyadaki ilk lider olarak, Afrika ile ticaretimizin birinci aşamada 50 milyar, takiben 75 milyar dolara çıkarma hedefini ilan etmiştir. Hala Afrika'da 1686 projeyle 78 milyar dolarlık müteahhitlik hizmeti gerçekleştiren inşaat sektörümüzün Afrika'nın farklı ülkelerinde alt ve üst yapı ihalelerine katılım ve proje gerçekleştirme gücü genişleyerek artmış bulunmaktadır.

Türkiye'den Afrika'ya yatırımlar

Bugün itibarıyla Afrika'daki yatırımlarımızın 7 milyar dolar seviyesinde olduğu tahmin edilmektedir. Afrika'nın yer altı zenginliklerini ortaya çıkararak, karşılıklı işbirliğiyle yarı mamul ve mamul maddeye dönüştürülerek maden ihracatıyla Afrika'nın zenginleşmesine ilave katkı sağlanabileceği muhakkaktır. Nitekim Cezayir'deki demir çelik yatırımlarımız buna açık bir örnek oluşturmaktadır.

Ayrıca, yapılan çalışmalarla Afrika'dan ihraç edilen ham maddelerin yarı mamul hale dönüştürülmesi sürecinde, Afrika'da ilave 5 milyon yeni istihdamın oluşturulabileceği ortaya konmuştur. Bu konuda Afrikalı ortaklarımızın da özel gayret göstermelerine, işbirliği ve yapıcı yaklaşımlarına ihtiyaç bulunmaktadır.

Türk İş Birliği ve Kalkınma Ajansı (TİKA), bugüne dek Afrika'da yüzlerce üretim, eğitim ve sağlık projeleri gerçekleştirmiştir. Ayrıca TİKA, gerçekleştirilen sosyal ve kültürel projelerle Afrika ve ortak ülke kimliklerinin yeniden belirlenmesi sürecine Afrika'nın dünyada yeni kimliğiyle tanınmasına önemli katkı sağlamıştır. Afrika'ya insani yardımda ise Türkiye, gayri safi yurt içi hasılası (GSYH) ile oranlandığında dünyadaki ilk üç ülke arasında yer almış alıyor. Bu noktada Türkiye'nin yaptığı insani yardımlarda Afrika en geniş yer tutan kıta olmuştur.

Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan önderliğinde ortaya koyduğu stratejik işbirliği anlayışı çerçevesinde Afrika'da ortaya çıkan ortaklık anlayışına gereken önem ve özen karşılıklı olarak gösterilebilirse Afrika, sahip olduğu doğal zenginliklerle doğru orantılı yeni bir ekonomik kalkınma sürecini başlatabilir ve sürdürebilir ekonomik istikrar düzeyine de kavuşabilir.

Afrika, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifadesiyle "Dünya 5'ten büyüktür" anlayışı doğrultusunda Birleşmiş Milletler'de hak ettiği konuma ulaşabilir ve kıtadaki iç karışıklıklar ile anlaşmazlıkları sona erdirebilirse sahip olduğu güç ve potansiyeli ekonomik kalkınma sürecine daha etkili biçimde yönlendirme imkanı bulacaktır.

Model ve ortak ülke olarak Türkiye, bu konuda tüm kesimler ve tecrübesiyle katkıya hazırdır. 5. TABEF de Türkiye ve Afrika'yı birbirine daha yakınlaştırmak ve işbirliğini pekiştirmek için yeni bir platformdur.

[Ömer Faruk Doğan, Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisidir.]

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.