Dolar
42.73
Euro
50.21
Altın
4,324.86
ETH/USDT
2,860.30
BTC/USDT
87,266.00
BIST 100
11,310.86
6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı

İstanbul'daki meslek liseleri afetzedelerin acil ihtiyaçları için "üretim üssü" gibi çalıştı

İstanbul'daki mesleki ve teknik Anadolu liseleri ile halk eğitim merkezleri, "üretim üssü" gibi çalıştı. Buralarda yapılan gıda, giyim, temizlik ve barınma ürünlerinden oluşan binlerce acil ihtiyaç malzemesi depremzedelere ulaştırıldı.

Zeynep Rakipoğlu  | 02.02.2024 - Güncelleme : 02.02.2024
 İstanbul'daki meslek liseleri afetzedelerin acil ihtiyaçları için "üretim üssü" gibi çalıştı

İstanbul

"Asrın felaketi" olarak nitelendirilen ve birçok ili etkileyen depremlerin ardından ülke genelinde başlatılan yardım seferberliğinde vatandaşlar "tek yürek" oldu.

Türkiye'nin Kovid-19 salgınıyla mücadelesinde hayati görev üstlenen meslek liseleri, bu kez de depremzedelerin yaralarını sarmak için üretim kapasitesini harekete geçirdi.

İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı mesleki ve teknik Anadolu liseleri ile halk eğitim merkezlerinde görevli öğretmenler ile öğrenciler ve kursiyerler tarafından afetzedelerin ihtiyaçlarına yönelik çeşitli ürünler üretildi.

Birçok alanda üretim yapıldı

Müdürlükten alınan verilere göre, okullarda 306 bin 628 ekmek, 200 bin roll ekmek, 1670 kahvaltı kolisi, 1260 kumanya, 2 bin 193 kilogram kurabiye, 329 bin kişilik sıcak yemek ve 44 bin 440 soğuk sandviç hazırlandı.

Tekstil ürünü olarak 27 bin 423 atkı, bere, boyunluk, çorap ve eldiven, 1007 bebek pikesi, 499 çadır, 520 çanta, 3 bin 863 elbise, yelek ve tişört, 1055 eşofman altı, 9 bin 793 eşofman takımı, 1025 etek, 12 bin 889 iç çamaşırı, 2 bin 78 kaban, mont ve kazak, 918 pantolon, 4 bin 848 şal, panço ve eşarp, 10 bin 610 battaniye, 297 nevresim takımı, 39 bin 688 uyku tulumu ve 618 yastık üretildi.

Aralarında 3 bin 900 litre bulaşık deterjanı, 12 bin 500 şişe el dezenfektanı, 5 bin 700 kilogram deterjan, 57 bin 3 litre dezenfektan yüzey temizleyici, 49 bin 224 litre kolonya, 2 bin 906 kilogram sabun ve 23 bin 820 litre sıvı sabunun bulunduğu temizlik ürünleri imal edildi.

Sanayi ürünleri kapsamında, 332 demir çadır iskeleti, 10 mobil WC ve duşu bulunan konteyner, 15 konteyner sınıf ve 1963 odun sobası üretimi yapıldı.

Ayrıca, 1650 paket kağıt havlu, 860 bin karton bardak, 5 bin 997 kefen, 3 milyon 461 bin 245 maske, 10 bin 333 oyuncak, 57 bin 600 yardım kolisi ve hurç üretilerek deprem bölgesine sevk edildi.

Okullar yardım toplama merkezine dönüştü

İstanbul'daki okullar, bu süreçte "üretim üssü" olmasının yanı sıra yardım toplama merkezi görevini de üstlendi. Seferberliğe katkıda bulunmak isteyen hayırsever vatandaşlar, kendi imkanlarıyla aldıkları acil ihtiyaç malzemelerini okullara götürdü.

Bu kapsamda, İstanbulluların desteğiyle aralarında ekmek, yağ, bebek maması, kuru gıda, süt, su, sebze, meyve ve konservenin bulunduğu 3 milyon 26 bin 162 gıda ürünü; deterjan, sabun, dezenfektan, kolonya, ıslak mendil, bebek bezi, hijyenik ped, havlu ve tuvalet kağıdından oluşan 1 milyon 946 bin 64 hijyen ürünü; çadır, yatak, yorgan, battaniye, uyku tulumu, soba, ısıtıcı, halı ve konteynerin de yer aldığı 458 bin 169 barınma malzemesi ile kışlık kıyafet, ayakkabı ve iç çamaşırının da olduğu 545 bin 605 giyim malzemesi toplandı.

Ürün grubuna göre ayırılıp paketlenen yardımlar, tırlarla afet bölgesine gönderildi.

MEB'in pansiyon, öğretmenevi ve uygulama otelleri afetzedeleri misafir etti

İl Milli Eğitim Müdürlüğünün depremden etkilenen illerde yürüttüğü çalışmaların koordinasyonunun sağlanması ve sürecin sağlıklı şekilde yönetilmesi için 742 yönetici, 2 bin 603 öğretmen ve 317 yardımcı hizmet personeli görevlendirildi.

Öte yandan, kentte barınmaya açılan Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) bağlı pansiyon, öğretmenevi, uygulama oteli ve okullarda 801 depremzede konakladı.

"Çok çabuk karar verip, uygulamaya geçebiliyoruz"

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 6 Şubat depremleriyle ülkenin ve milletin derinden sarsıldığını, bunun toplumsal dayanışmanın ne kadar güçlü olduğunu da ortaya çıkardığını söyledi.

Öğrenciler, öğretmenler ve okul aile birlikleriyle tam bir yekvücut olduklarını, büyük bir seferberlikle bütün birimlerle depremzedelerin ihtiyaçlarına yönelik çalıştıklarını ve deprem bölgesinde olduklarını belirten Yentür, hijyen setinden çadıra, kumanyadan uyku tulumuna, okulların aşevine dönüştürülmesinden sıcak yemek hazırlanmasına ve çadır kurulumuna kadar birçok alanda faaliyet gösterdiklerini anlattı.

MEB'in öğretmenlerden oluşan Arama Kurtarma Birimi (AKUB) ekiplerinin depremin ilk gününden itibaren sahada görev almasının son derece anlamlı olduğunu vurgulayan Yentür, şunları kaydetti:

"Gerek halk eğitim merkezlerimiz gerekse meslek liselerimiz adeta bir üretim üssü haline geldi. 7 gün 24 saat durmaksızın öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz canla başla çalıştılar. Deprem bölgesinin ne ihtiyacı var, konteyner ihtiyacı mı var, hemen konteynerler hazırlandı. Aynı gün deprem bölgesine tırlarla sevk edildi. Seyyar tuvalet ve banyo ihtiyacı vardı. Hemen çok ivedi bir şekilde üretime geçildi. Aslında biz şunu gördük. Türk milleti, Türk milli eğitim sistemi olarak çok çabuk karar verip, uygulamaya geçip, hareket edebiliyoruz. Bu son derece anlamlıydı. Birçok öğretmenimizin ve öğrencimizin bu kadar hızla işe adapte olması aslında hareket alanımızın ne kadar güçlü ne kadar dinamik bir yapıya sahip olduğumuzun da göstergesi oldu."


Fotoğraf: Oğuz Yeter/AA

Travmayı atlatabilmeleri için psikososyal destek çalışması yapıldı

Yentür, depremzedelere yönelik yaptıkları çalışmalara değinerek, "Deprem bölgesinde elektrik ve yakıt ihtiyacının bir anda had safhaya çıktığı dönemde hemen çözüm üretilerek, çok acil odun ve kömür sobaları hızlıca üretildi ve deprem bölgesine gönderildi. Uyku tulumları, çadırların üretilmesi ve onların aynı zamanda kurulması, gerek meslek liselerinde gerekse diğer yatılı pansiyonlu okullarımızdaki mutfak tertibatları hemen seyyar mutfaklara dönüştürülerek depremin ikinci gününden itibaren sıcak yemek ve sabah kahvaltısı verme hizmetleri öğretmenlerimiz tarafından depremzede vatandaşlarımıza sunuldu." diye konuştu.

Öğretmenlerin deprem bölgesindeki çadır kentlerde depremzedelerin travmayı çabuk atlatabilmeleri, akran kaybı yaşayan çocukların travmatik durumlarına destek olunması ve sosyal uyum sürecinin sağlanabilmesi için psikososyal destek çalışması yaptıklarını dile getiren Yentür, çocukların öğrenme kayıplarının azaltılması için çadır kentlerde sınıflar ve derslikler oluşturduklarını aktardı.

Yentür, en önemli görevlerinin öğrencilerin ve velilerin afet farkındalığını diri tutmak olduğuna işaret ederek, "İnşallah yetiştireceğimiz çocuklarımız bundan sonraki afetlerin etkisini minimize etmek için bu duyarlılıkla toplumun her alanında çalışma ve gayret göstereceklerdir. Umuyoruz ki bir daha millet olarak böyle acılar yaşamayız." ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.