Şehit ailelerinden Cihangir İslam'ın sözlerine tepki
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Nazır Cihangir İslam'ın, TBMM Genel Kurulu'nda, FETÖ'nün darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz gününe ilişkin sözlerine, şehit aileleri tepki gösterdi.
İSTANBUL
15 Temmuz Derneği Başkanı Tarık Şebik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Nazır Cihangir İslam'ın konuşmasının şehit yakınları ve gazileri üzdüğünü belirterek, İslam'ın, 15 Temmuz'da, 1 dolara aklını satmış ihanet çetesi ile onlara karşı mücadele eden, "vatan, millet bayrak, ezan" diyen kitleyi aynı yere koyduğunu söyledi.
Cihangir İslam'ın ifadesini "Hezeyan kusması" olarak nitelendiren Şebik, "Bu, akıl tutulmasından öte bir şey olamaz. Sen hangi aklın, hangi zihniyetin vekilisin? Biz de sana 'Batıl Cihangir mi diyelim?' Biz bu düşünceyi şöyle yorumluyoruz; 'kontrollü darbe' diyenler, 'adalet yürüyüşü' yapanlarla beraber olanlardan çok da farklı bir söylem beklenemez." diye konuştu.
Şebik, "Kendisinden, bir milletvekili olması nedeniyle bu toprakların hissiyatıyla hislenen, duygulanan bir kişi olmasını beklerdik. Biz 1 dolara üniformasını, aklını, kiraya vermiş, satmış ihanet çetesiyle bugüne kadar mücadele ettik. Bu, sadece 15-16 Temmuz'daki mücadele değil, bu zihinlerle bu akıllarla bu söylemlerle mücadelemiz devam edecek." dedi.
15 Temmuz ruhunu küçültecek, 15 Temmuz'u sulandıracak her türlü söylemin, organizasyonun karşısında olduklarını vurgulayan Şebik, "15 Temmuz Derneği olarak kendilerini kınıyoruz." ifadelerini kullandı.
Cihangir İslam'ı protesto etmek için Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı önünde basın açıklaması yapacaklarını aktaran Şebik, daha sonra İstanbul Adliyesi'ne geçerek suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi.
Şebik, açıklamanın Gazi Meclis'te yapılmasının ayrıca üzüntü verici olduğunu ifade ederek, STK'ların da buna tepki göstermesi gerektiğini söyledi. Şebik, "Bu zihinle mücadele edilmesi lazım ki bu zihnin bitmesi, ademe mahkum edilmesi lazım. Her kesimden herkesin, bu mücadelenin içinde olması lazım." diye konuştu.
"Mutlaka yasa çıkması lazım ki önüne gelen böyle laf söylemesin"
15 Temmuz şehidi Akın Sertçelik'in eşi Sema Sertçelik de 15 Temmuz'un devletin kırmızı çizgisi olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"Canı isteyen devlete kızdığında 15 Temmuz'u kullanarak dikkati çekmeye çalışıyor. Burada bu kadar yaralı insan var, hala yaralı aileler var, ayakta durmaya çalışan insanlar var, gazilerimiz var. Bu kadar kolay olmaması lazım. Ama Türkiye'de bazı şeyler çok geç oluyor. Bununla ilgili sıkıntı yaşıyoruz. Mutlaka yasa çıkması lazım ki önüne gelen böyle laf söyleyemesin, kimsenin de canı yanmasın.
Yaraları sarmak için uğraşmıyorlar da yaraları kanatmak için de ortalıkta gezinmesinler. Devlete böyle bir şey katamazlar, tam tersine bu kadar insanın nefretini ve ahını almaktan başka... O gün vatana kast etmeye çalıştılar ve bu insanlar elinde silah olmadan can verdi. Aileleri ayakta durmaya çalışıyor. Bu insanlar vatan için can verdi hiç kimsenin koltuğu için değil."
"Bizi en değerli yerimizden vurmaya çalışıyorlar"
15 Temmuz şehidi İbrahim Yılmaz'ın eşi Esma Yılmaz ise daha önce Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'na tepki gösterdiğini hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Benim en başından beri tutumum belliydi. Bazı insanlar bunu o dönemde anlayamamıştı. Bizim tarafımızda olan şehidimize 'Şehidim' diyen insanlar bile o zaman beni yadırgamıştı, 'Dedesi yaşındaki adama nasıl sesini yükseltti?' demişlerdi. Ben biliyorum ki bugün Fetullah Gülen gelse, büyüğümüz diye elini eteğini öpecek olanlar da 'Dedesi yaşındaki adama nasıl öyle laf söyledi?' diyenlerle aynı zihniyetteki insanlar. Bunların omurgası, iç yapısı tamamen belli, bunlara söylenecek başka bir söz yok. Ben duruşumu en baştan belli ettim."
Konuşmayı gördüğünde öfkelendiğini ifade eden Yılmaz, "Aslında beklenen bir şeydi bu. Hala Saadet Partisi gibi bir partinin olması bile kanıma dokunuyor. O gün onları gördüğümde Fetullah Gülen'i görmüş gibi olmuştum. Çünkü onlar da dinimizi istismar ederek bir yere geldiler, bunlar da yine Erbakan Hocamız gibi muhterem bir insanın ismini kullanarak ve dini istismar ederek 'mutaassıp kesime hitap ediyoruz.' şeklinde gelip bizi en değerli yerimizden vurmaya çalışıyorlar. 15 Temmuz destanına kimse böyle bir hakarette bulunamaz." diye konuştu.
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Nazır Cihangir İslam, 31 Ekim'de TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, 15 Temmuz akşamında Türkiye'nin, iki batılın çatışmasını seyrettiğini öne sürmüştü.
"Acımız geçmeden böyle sözler sarf edilmesi bizi derinden üzüyor"
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde darbeci askerler tarafından açılan ateş sonucu şehit düşen yüzme antrenörü Ümit Çoban'ın oğlu Metehan Çoban, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hakkında "Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti, devletin kurum ve organlarını aşağılama" ile "suçu ve suçluyu övme" suçlarından soruşturma başlatılan Milletvekili İslam'ın, hem TBMM'deki konuşması hem de Twitter'daki paylaşımlarının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
İslam'ın TBMM'de, devletin kürsüsünden bir milletvekili olarak milleti aşağılayan sözler sarf etmesini kınayan Çoban, "15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden daha iki yıl geçti. Henüz acımız geçmeden böyle sözler sarf edilmesi bizi derinden üzüyor. Biz bu memleket, devlet ve millet için can verdik. Yine vermeye hazırız ancak böyle şeyler sarf edilince insan derinden üzülüyor." ifadelerini kullandı.
"Cihangir İslam, devletin kürsüsünden millete böyle haykırış yapabiliyorsa bilsin ki 15 Temmuz'da sokağa çıkan babam ve diğer şehitlerin sayesindedir." diyen Çoban, şehitler olmasaydı İslam'ın da kürsüden bu şekilde konuşamayacağını dile getirdi.
İslam'ın sözlerinin, mensubu olduğu Saadet Partisi tabanı tarafından da tasvip edilmediğine inandığını dile getiren Çoban, "Onu alkışlayan CHP milletvekillerini de şiddetle kınıyorum. Bu sözler alkışlanacak sözler değildir." dedi.
Çoban, İslam hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmayı yerinde bulduğunu belirterek, "Başsavcılığımıza hassasiyetlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Gerekenin yapılmasını bekliyoruz. Hukuk ve adalet adına ne gerekiyorsa yapılmasını istiyoruz. İnşallah hak eden hak ettiğini bulur." değerlendirmesinde bulundu.
"FETÖ'nün nasıl bir hain oluşum olduğu 15 Temmuz'da apaçık ortaya çıkmıştır"
Ankara Gölbaşı'ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığına yapılan saldırıda şehit olan Özel Harekat Camisi İmamı Mustafa Yaman'ın Bartın'da yaşayan ağabeyi Mevlüt Yaman da İslam'ın açıklama yaparken öncelikle soyadına dikkat etmesi gerektiğini dile getirdi.
Siyasi çekişmeler nedeniyle hadsiz açıklamalar yapanların, milletin yüzünüze bakamayacağını vurgulayan Yaman, "FETÖ'nün nasıl bir hain oluşum olduğunun belirtileri olsa da 15 Temmuz'da apaçık ortaya çıkmıştır. 'Belki yardımım dokunur' düşüncesiyle evden apar topar çıkan kardeşimi bu hain güruh gibi 'batıl' addederseniz, Hakk da halk da sizden taraf olmaz." diye konuştu.
Özel Harekat Daire Başkanlığına düzenlenen saldırıda şehit olan özel harekat polisi Niyazi Ergüven'in, Kahramanmaraş'ın Türkoğlu ilçesinde yaşayan annesi Saadet Ergüven de İslam'a tepki gösterdi.
"Batıl ile batılın çatışmasını seyrettik." diyen İslam'ın milletin oyuyla seçilmesine rağmen teröristlerle aynı dili kullandığını anlatan Ergüven, şunları söyledi:
"Ülke gitmişti, kıl payı döndü. O milletvekiline oy verenlere hiç iyi şeyler söylemiyorum. Allah benim acımı o adama yaşatsın. O adam ve onlar bizim acılarımızı görmedi. Bir gün onlardan biri bizim acımızı sormadı. Bir gün de onlardan biri 'ne oldu anam' demedi. Onlar evime gelse de koymam zaten. Bizim feryadımızı duymadı onlar. Her gün oğlumun mezarına gidiyorum. Biraz hafifleyip geri geliyorum. Onlar bizim acımızı duysaydı böyle konuşmazdı. Bizim çocuklarımız ülkesini korumaya çıkmıştı, neden bir gün bile onları konuşmuyorlar?"
Darbe girişimi sırasında Ankara Kızılay'da helikopterden açılan ateş sonucu şehit olan Fuat Bozkurt'un Malatya'da yaşayan ağabeyi Fatih Bozkurt ise İslam'ın açıklamalarıyla, 15 Temmuz şehitlerinin kemiklerini sızlattığının altını çizdi.
"CHP, Saadet Partisi, HDP hepsi bir." diyen Bozkurt, "Ben onu Allah'a havale ediyorum. 15 Temmuz tiyatro değil. Bu neyin parsellenmesi? Onlar PKK'ya parsellenmiş, haberleri yok. Olayla ilgili zaten gerekli soruşturma başlatıldı. Biz de konuyu yakından takip ediyoruz." diye konuştu.
"Meclis'e nifak tohumu eksinler diye göndermedik"
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele düzenlenen saldırıda şehit olan polis memuru Nedip Cengiz Eker'in Muğla'da yaşayan babası Nihat Eker de milletvekili İslam'ı, sözleri nedeniyle kınadı.
İslam'ın konuşmasının kaos yaratma amacı taşıdığını ifade eden Eker, şöyle dedi:
"15 Temmuz'da vatan, millet bayrak için şehit verildi. Şehitlere 'batıl' demesi hiç doğru değil. Buna oy verenler, 'Ne yapıyorsun?' diye sormayacak mı? Bu büyük bir terbiyesizlik, vatan hainliği. Bıraksaydık ülkeyi ele mi geçirselerdi? Batıl dediği kim? Suriye, Irak, Mısır, Libya gitti, sıra bize gelmişti. Bunların derdi ülkeyi bölmekti. Türkiye'nin bekası için herkes ağzından çıkana çok dikkat etmeli. Kalkıp nifak tohumu atıp, sonra kenara çekilmek yok. Adalet yerine gelecek. Eğer bu şahıs bunu yaptıysa, benim adaletim bunun cezasını vermeli. Biz Meclis'e ülkeyi yönetsinler diye gönderdik. Nifak tohumu eksinler diye değil."
Muhabir: Murat Paksoy, Andaç Hongur
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.