
İSTANBUL
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Boğazı'ndan Haliç'e su verilmesi töreninde yaptığı konuşmada, 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilerek, şehrin sorumluluğunu üstlendiğinde, Haliç'i ''adeta bir bataklık'' olarak teslim aldıklarını söyledi.
Erdoğan, ''Şahsım Kasımpaşa'da doğmuş bir İstanbullu olarak, Kasımpaşa'dan Fener'e, Kasımpaşa'dan Balat'a hangi tablo içerisinde geçtiğimizi çok iyi bilirim. Adacıklar... Kokudan geçilmeyen bir Haliç. Sandallarla Haliç'teki vapurlarla karşıdan karşıya geçerdik. Bugünleri görmenin de hayalini hep taşırdık'' diye konuştu.
Kirlenmeye müsaade etmeyeceğiz
Proje ile deniz suyunun Haliç'le buluşturulduğunu, yağışın olmadığı dönemlerde Haliç'e günde 260 bin metreküp deniz suyu akıtılacağını ifade eden Erdoğan, yeniden bir kirlenmeye müsaade etmeyeceklerini söyledi. Erdoğan, ''Sarıyer'den tünel ve Kağıthane Deresi aracılığıyla Haliç'e su getirmemizi sağlayan projenin maliyeti 44 milyon lira. Proje paketinin şu ana kadar maliyeti 758 milyon doları buluyor'' dedi.
Haliç'te 48 çeşit balık var
Erdoğan, şu anda Haliç'te 48 çeşit balık bulunduğunu ve bu sirkülasyon artıkça buradaki sürecin çok daha farklı hale geleceğini söyledi.
Leonardo da Vinci sürprizi
Bununla birlikte ''mevcut adacıkların tarih olduğunu'' dile getiren Erdoğan, şimdi orada bir ada bulunduğunu, Leonardo da Vinci'nin orayla ilgili geçmişteki köprü projesinin hazırlığının yapıldığını, bu yapıldığı anda Haliç'in bir tarafından diğer tarafına o köprüden yaya olarak geçilebileceğini anlattı.
Muhalefeti eleştirdi
Erdoğan, 13 ilde yeni büyükşehir kurulmasını öngören tasarıya karşı çıkan muhalefi eleştirerek, şöyle konuştu:
''Maalesef öyle bir muhalefetle karşı karşıyayız ki; 'Büyükşehir nedir?' diye sorun, inanın anlatamazlar, tanımlayamazlar. Çünkü bunların dünyasında, büyükşehir tanımı diye bir şey yok. Bir mesele yaşanarak olur, yaşanmadan olmaz. Onun için de bunların idaresinde olan partilerinin büyükşehirlerine bakın, başarısızlık görürsünüz, başarı göremezsiniz. İdeolojinin deli gömleği bir kenara konsa, bunlar aslında bir dönemden fazla belediyecilik yapamazlar. Ama ideoloji bazı yerlerde ne yazık ki onların orada kalmasına fırsat veriyor.''
Derdimiz ülkeyi güzelleştirmek
Daha önce İstanbul'un kenarındaki köylere, doğru dürüst hizmet gidemezken şimdi büyükşehirin sınırlarına girince buraların hizmet görmeye başladığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bunu Türkiye'nin geneline yayalım, 16 şehrin tamamında yapalım. Ama bu da yetmez. Şimdi 13 il 750 bin nüfusun üzerine çıktığı için, bunlar da büyükşehir olma hakkını kazandı. Dolayısıyla 29 büyükşehirde, mülki sınırları büyükşehir yapalım diyoruz. Ne diyor muhalefet, 'Siz federal bir yapıya geçmek istiyorsunuz'. Allah aşkına bunlar AK Partili belediyeler mi. Bunların içinde CHP'li olanları da var, daha başka partide olanı da var. Bizim derdimiz, bu ülkeyi daha güzel hale nasıl getireceğiz.''
''Büyük düşünmeye mecburuz. küçük düşünenlerle bu işi yapamayız'' diyen Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından butona basarak İstanbul Boğazı'ndan Haliç'e su aktarımını başlattı.
Haliç yılda 3 kez yenilenecek
Proje kapsamında Sarıyer'den alınan deniz suyu, tünel ve terfi merkezleri ile Haliç'e ulaştırıldı. Suyun getirilmesi için Ayazağa ile Sarıyer Çayırbaşı arasında 5 kilometre uzunluğunda 2.2 metre çapında tünel yapıldı. Deniz suyu, 21 metre derinlikten Ayazağa Deresi'ne pompa ile aktarılacak ve günde 260 bin metreküp boğaz suyu, Haliç'e akacak. Haliç'in suyu bir yılda 3 kez yenilenecek.