Dolar
38.91
Euro
44.21
Altın
3,356.38
ETH/USDT
2,512.00
BTC/USDT
108,169.00
BIST 100
9,356.04
Gündem

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: Türkiye 1923 yılında rejim tartışmasını geride bıraktı

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Türkiye 1923 yılında rejim tartışmasını geride bıraktı. Türkiye Cumhuriyeti devleti 93 yıldır Cumhuriyet olarak yönetiliyor, Cumhuriyet olarak yönetilmeye devam edecektir" dedi.

03.02.2017 - Güncelleme : 03.02.2017
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: Türkiye 1923 yılında rejim tartışmasını geride bıraktı Fotoğraf: AA/Ahmet Bolat

ORDU

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Türkiye 1923 yılında rejim tartışmasını geride bıraktı. Türkiye Cumhuriyeti devleti 93 yıldır Cumhuriyet olarak yönetiliyor, Cumhuriyet olarak yönetilmeye devam edecektir." dedi.

Çeşitli programlara katılmak üzere memleketi Ordu'ya gelen Kurtulmuş, Ordu Kültür Sanat Merkezi'nde partisinin Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı.

Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de nisan ayı içerisinde halk oylaması yapılacağına işaret ederek, Ordu'da da yüksek oranlarda "evet" oyu çıkacağına inandığını belirtti.

Evet oyunun yüksek çıkması için çok çalışmaları gerektiğine vurgu yapan Kurtulmuş, "Sonuca inandığımız kadar bu kampanyada da canla başla gayret edeceğiz. En uzak köşelere kadar gideceğiz. Herkese meseleyi anlatacağız. Bu kampanyanın ne anlama geldiğini, bu anayasa değişiklik paketinin Türkiye'ye ne getireceğini bütün milletimizle en güzel şekilde paylaşacağız." diye konuştu.

Numan Kurtulmuş, Türkiye'de, ana muhalefet partisinin söylediği gibi bir rejim değişikliği tartışması içerisinde olmadıklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Rejim herhangi bir ülkede egemenliğin nasıl kullanıldığı ile ilgili bir meseledir. Dolayısıyla Türkiye'de bir rejim tartışması yapmıyoruz. Meseleyi saptırmasınlar. Türkiye'de bir sistem tartışması yapıyoruz. Şimdiye kadar yürümeyen bu sistemin eksiklerini ve hatalarını tamamlayarak cumhurbaşkanlığı yönetim sistemini Türkiye'ye getirmek için bu anayasa değişikliği teklifini gündeme getiriyoruz. Ortada bir rejim tartışması yok. Türkiye 1923 yılında rejim tartışmasını geride bıraktı. Türkiye Cumhuriyeti devleti 93 yıldır Cumhuriyet olarak yönetiliyor, Cumhuriyet olarak yönetilmeye devam edecektir."

Sivillerin anayasa yapmasından rahatsızlık duyan beylerin olduğunu kaydeden Kurtulmuş, "Şimdi diyorlar ki Olağanüstü hal altında referandum olur mu? Ey CHP 1960 darbesinin, 1980 darbesinin o palet şakırtıları arasında yapılan anayasadan rahatsız olmuyorsunuz da milletin helal oylarıyla yapılacak olan bir anayasa referandumundan niye rahatsız oluyorsunuz? Kaldı ki çok değil, Türkiye 15 Temmuz akşamında olağanüstü halin kenarından dönmüştür. 15 Temmuz akşamı Türkiye, millet sayesinde uçurumun kenarından alınmış, şimdiye kadar dünyanın göreceği en kanlı askeri darbeden ülkemiz kurtarılmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

"Biz milletin oyuna güvenen bir toplumuz"

Kurtulmuş, Türkiye'yi uçurumun kenarından alan milletin halk oylamasında istediğini yapacağını belirterek, "Bu millet neye karar verirse ona karar verir. Biz milletin oyuna güvenen bir toplumuz. Bizde milletin söylediği sözün üstüne söz söylemek olmaz. Bu millet referandumdan ne sonuç çıkarırsa başımız, gözümüz üstünedir ama aynı olgunluğu CHP'den de bekleriz. Şimdiden çıkacak evete karşı seslerini duyuyoruz gibiyiz. Yeniden mazeret üretmeye başlıyorlar. Hiç mazeret üretmeyin, inşallah nisan ayının ortasında 'evet' diyerek bu millet kararını verecektir." dedi.

Anayasa teklifinin laf olsun diye parlamentoya getirilmediğini ifade eden Kurtulmuş, "Bir ihtiyacın sonucu olarak parlamentoya getirilmiştir. Parlamentodaki milletvekillerinin oylarıyla geçen bu teklif, milletin karşısına çıkıyor." diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Türkiye'de uzun yıllardır, adı demokrasi olmakla birlikte millet sandıkta ne oy verirse versin, sandıktaki oyların tersine bir iktidar çıkarabilecek bir sistem olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Çoğu zaman bu ülkede siyasi aktörler arasında, siyasi partiler arasında, kurum ve kuruluşlar arasında çatışmaları esas alan, bu çatışmaları zaman zaman 12 Eylül öncesinde gördüğümüz gibi sağ-sol, Alevi-Sünni diyerek, topluma da yaymaya çalışan eski bir sistem var. Mevcut 61 ve 82 anayasasının getirmiş olduğu bir sistem. Bu sistem çalışmıyor. Bu sistemin zaaflarının ortadan kaldırılması yeni Türkiye'ye yaraşır, yeni bir yönetim modelinin ortaya konulması şart olduğu için bu anayasa değişiklik teklifi gündeme gelmiştir. Milletimizin iradesiyle de inşallah nisan ayından sonra Türkiye yeni bir döneme geçecek, yeni bir dönem içerisinde yol alacaktır."

Kurtulmuş, Türkiye'de eski cumhurbaşkanları ile başbakanlar arasında sayısız krizlere şahit olduklarını da belirterek, sistemin çatışma üzerine kurulmuş bir sistem olduğunu, nisandaki referandumdan sonra bütün o eski dönemin, Allah'ın izniyle tarihin çöplüğüne atılacağını bildirdi.

Kurtulmuş, nisan ayındaki halk oylamasında "evet" çıkması durumunda kayıtsız, şartsız lafının altının kırmızı kalemle çizileceğini, böylelikle kelimenin tam anlamıyla Türkiye'de söz sahibinin de karar sahibinin de millet olacağını belirtti.

Anayasa değişikliği paketi içerisinde yer alan sıkı yönetim ve askeri mahkemelerin kalkması yönündeki maddeye değinen Kurtulmuş, "Her şerden hayır doğar. Bu FETÖ'nün sapkın askerleri, asker üniforması giymiş çete üyeleri, yargıçları ve polisleri... Bunlar bu darbeyi yaparken ne diye düşündüler. Sadece hükümeti yıkmayacağız, devleti diz çöktüreceğiz ve iç savaş yaptırmak için bu sürece başladılar. Allah'a şükürler olsun ki sizler millet olarak cevaplarını verdiniz. Şimdi onlar hesaplarını verecekler. Davalar tek tek açılacak, Hepsinin de fitil fitil burunlarından getireceğiz ve o 248 şehidin hesabını soracağız. Bu millete kara günleri yaşattıklarının hesabını soracağız." diye konuştu. 

Kurtulmuş, FETÖ üyelerinin ilk sınav sorularını 1975'de çaldıklarına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her şey şimdi daha iyi anlaşılıyor. Dışarıdan görenler de bunları çok başarılı sanıyordu. Her girdikleri sınavlarda adamlar kendi çete elamanlarına büyük puanlar aldırmışlar. Adamlar daha sonra albay olmuş, general olmuş. Böylesine harp akademisinde ve diğer yerlerde ciddi suistimaller yapılmış. Hakimler ve savcılar sınavlarında ciddi suistimaller yapılmış. Şimdi yeni ortaya çıkıyor. Bir sınavda 19 yanlış soru var. Bunların adamlarının hepsi 19 yanlış soruya gitmişler, hepsi aynı cevabı vermişler. Şimdi böyle kek gibi avlanıyorlar. Şimdi bu değişikliklerle harp akademilerinin kaldırılıp onun yerine milli savunma üniversitesinin girmesi mümkün oldu. Bundan sonra normal ve barış zamanlarda sivil asker ilişkilerinde anahtar siyasi iradenin elinde olacaktır."

"Terörle iki senedir can pahasına mücadele ediyoruz"

Halk oylamasının sonucunu birkaç ana başlıkta toplayabileceklerine dikkati çeken Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Birincisi kısa süreli hükumetler yerine uzun süreli istikrarlı hükumetler olacak. İkincisi yürütmedeki çift başlılık ortadan kaldırılacak. Üçüncüsü ekonomik ve siyasi istikrarın sağlanması mümkün olacaktır. Dördüncüsü, etkin, seri, süratli karar alınması için her alandaki işlerimiz oldukça ciddi şekilde hızlanacak. Beşincisi, bunu da beyler yanlış anlıyor, tersinden anlıyor ama bir kere daha açıklayacağım. Eğer bu sisteme geçilip evetler çıktığı takdirde devam etmekte olan terörle mücadelemiz çok güçlü bir şekilde devam edecek ve terör örgütlerine inşallah diz çöktüreceğiz. Burada söylemek istediğimiz budur. Yanlış anlaşılma olmasın. Terörle iki senedir can pahasına mücadele ediyoruz. Bu anlamda terörle mücadelemizi inşallah kuvvetli şekilde sürdüreceğiz."

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, AK Parti'nin yanı sıra MHP'nin de halk oylamasında "Evet" diyeceğini kaydederek, "Ayrıca başka partilerdeki kimselerin de 'evet' diyeceğini düşünüyorum. Dolayısıyla 'o bize hayır verecek' diye düşünmeden kapı kapı gezeceğiz. Ayrıca sivil toplum kuruluşlarımız bu süreçte çok aktif olacaklar. Ümit ediyorum ki nisan ayından sonra başka bir Türkiye'de, daha başka bir ses tonuyla daha güçlü bir şekilde konuşacağız ve yolumuza devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

Ordu'da yapılacak yatırımlar

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Ordu'da yapılacak yatırımlara da değinerek, kentte üç organize sanayi bölgesi yapılacağını, bunların faaliyete geçmesiyle 15 bin yeni istihdam açılacağını vurguladı.

Aynı şekilde sağlık alanında çok büyük işler yapıldığına dikkati çeken Kurtulmuş, "Ünye ve Fatsa Devlet Hastaneleri, ayrıca Kumru ve Gürgentepe Devlet Hastaneleri hizmete açıldı. Aybastı ve Korgan Devlet Hastanelerinin inşaatları devam ediyor. Ulubey ve Akkuş Devlet Hastaneleri ise proje aşamasında. Ayrıca Ordu'da Ağız ve Diş Hastalıkları Hastanesinin kurulmasıyla ilgili de ihale aşamasına geldik. İnşallah bin yataklı büyük bir devlet hastanesini de ilimize kazandıracağız. Sağlık alanındaki sorunlarımızı hızlı bir şekilde aşıyoruz." diye konuştu.

Kurtulmuş, Ordu için eğitim ve turizm alanlarında da hizmetlerine süratle devam edeceklerini sözlerine ekledi. 

Toplantıya, AK Parti Ordu Milletvekili Ergün Taşçı, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, AK Parti İl Başkanı Uğur Çelenk, ilçe belediye başkanları ile çok sayıda partili katıldı.

Muhabir: Hayati Akçay

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.