Dolar
42.33
Euro
49.21
Altın
4,103.51
ETH/USDT
3,230.80
BTC/USDT
97,099.00
BIST 100
10,565.74
Politika

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Nerede bir mazlum varsa yarasına merhem olmaya çalıştık

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Arakan'dan Somali'ye, Suriye'den Gazze'ye nerede bir mazlum varsa onun imdadına koşmaya, yarasına merhem olmaya çalıştık." dedi.

Mikail Bıyıklı, Fatma Nur Duman Arı, Ümit Türk, Koray Taşdemir  | 14.11.2025 - Güncelleme : 14.11.2025
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Nerede bir mazlum varsa yarasına merhem olmaya çalıştık Fotoğraf: İsa Terli/AA

İstanbul

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKM'de düzenlenen "Uluslararası İnsan Hakları Konferansı ve Yankılar Sergisi Açılış Programı"nda yaptığı konuşmada, İstanbul'un yanı sıra ülkenin ve dünyanın farklı şehirlerinden programa katılanlarla bir araya gelmenin bahtiyarlığını yaşadığını söyledi.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

"Yankılar: Şule Yüksel Şenler ve Malcolm X'in Mirasını Yaşatmak" başlıklı sergiyi düzenleyen Şule Yüksel Şenler Vakfı, Dr. Betty Shabazz Merkezi ile organizasyonda emeği geçenlere teşekkür eden Erdoğan, insan hakları, adalet ve özgürlükler noktasında çok güçlü iki sesin verdikleri mücadeleyi anlatan serginin hayırlara vesile olmasını diledi.

Erdoğan, "Arşiv fotoğrafları, belgeler, ses ve video kayıtlarının yanı sıra yapay zeka desteği yenilikçi sanat etkinliklerinin de yer alacağı bu sergi, çağları aşan onurlu bir hak ve adalet arayışının İstanbul'daki yankısını teşkil edecek. 27 Kasım'a kadar devam edecek bu anlamlı sergiyi tüm vatandaşlarımızın, bilhassa da genç kardeşlerimizin ziyaret etmesini son derece önemli buluyorum. Kendilerinden önce hangi zorlukların çekildiğini, sırf düşüncelerinden ötürü masum insanların hangi baskılar, hangi zorbalıklarla karşı karşıya geldiklerini, gençlerimiz burada çok net bir şekilde görebilecek." dedi.

Sergide ziyaretçilerin, hak ve özgürlük mücadelesinde iki büyük şahsiyetin, iki anıt ismin, tüm zorluklara rağmen neleri başarabildiğini, dikenli yollarda nasıl cesurca yürüyebildiklerini çok yakından müşahede edeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Bu vesileyle eserleriyle, fikirleriyle, yaşantısıyla hepsinden de öte zor zamanda sergilediği dik ve dirayetli duruşuyla, başta şahsım ve kıymetli eşim Emine Erdoğan dahil, milyonlarca insanın hayatına dokunan Şule Yüksel Şenler Hanımefendi'yi rahmetle, minnetle ve elbette, özlemle yad ediyorum. Onun aziz hatırasını yaşatan yeni nesillere Şule Yüksel Şenler bilincini aşılayan vakfımızı ayrıca tebrik ediyorum." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aklıselim, kalbi selim, zevki selim sahibi bir nesil yetiştirmek arzusuyla gerek eğitim, kültür, sanat, aile, kadın, çocuk ve sağlık alanlarında yürüttüğü faaliyetlerle gerekse farklı başlıklarda düzenlediği seminer, sergi ve konferanslarla Şule Yüksel Şenler'in mirasına sahip çıkan vakfın çalışmalarını takdirle takip ettiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

"Kendi ifadesiyle, anneleri fetih neslinin yetiştiricisi olarak gören Şule ablamız bir eserinde eğitim ve aileye ilişkin şu cümleleri kuruyordu, 'İmanlı ve güçlü nesillerin yetişmesi için dini, milli ve ahlaki terbiye ve eğitime son derece ehemmiyet verilmelidir. Bu terbiye evvela ailede başlar. Ailede ise bu eğitim daha çok anneye düşmektedir.' Eğitim ve kültür sahasındaki faaliyetlerini işte bu anlayışla sürdüren vakfımızın, geçen hafta Milli Eğitim Bakanlığımızla imzaladığı protokolle bütün bu çalışmalarını yeni bir merhaleye taşıdığını görüyoruz. Protokol kapsamında 81 ilimizde 81 okul kütüphanesi, 11 deprem şehrimizde ise 28 eğitim ve meslek atölyesi kurulacak. Ayrıca, içinde bulunduğumuz eğitim öğretim yılında, 15 bin öğrencimize kırtasiye desteği sağlanacak. Kendilerini tebrik ediyor, Şule Yüksel Şenler Vakfı'nın tüm mensuplarına yürekten başarılar diliyorum."

"Tüm mazlumlara, buradan dayanışma mesajlarımı yolluyorum"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortaya koyduğu mücadeleyle tüm dünyada hafızalara kazınan, zulme rıza göstermeyip adaletin sesiyle haykıran, şehit Malik El-Şahbaz'ı (Malcolm X) rahmetle ve hürmetle andı.

Merhum Malcolm X'in de baskılara aldırmadığını, tehditler karşısında yılmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zorbalara ve zorbalıklara boyun eğmedi. Ayrımcılığın kurumsallaştığı bir dönemde karizmatik ve cesur kişiliğiyle, ırkçılığa meydan okudu, eşitsizliğe baş kaldırdı. Merhum Malcolm X, doğruları seslendirmenin cesaret gerektirdiği bir dönemde şöyle haykırıyordu: 'Ben gerçeğin peşindeyim, kimin söylediği önemli değil. Ben adaletin peşindeyim, kim için veya kime karşı olduğu önemli değil'." diye konuştu.

Erdoğan, Şule Yüksel Şenler ile Malcolm X'in yaşadıkları çağa mühürlerini vurduklarını kaydederek, "Her iki ismin de ortak özelliği şuydu: Şartlar ne kadar çetin olursa olsun, zulüm kimden gelirse gelsin, hakkı ve hakikati son nefesine kadar savunmak, inandıkları yoldan asla sapmamak, dönmemek, ayrılmamak. Aralarında binlerce kilometre mesafe vardı ama her iki isim de vicdan ve adaletin, hak ve hakikatin farklı coğrafyalardaki gür ve mağrur sesi oldu. Dikkat ediniz, o cesur sesler gök kubbede öyle güçlü bir makes buldu ki yankıları bugün bile duyulmaya, hissedilmeye devam ediyor." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Gönüllerimizin sultanı, hayat ve hidayet rehberimiz Peygamber Efendimiz Aleyhissalatü Vesselam, bir hadisişerifinde şöyle buyurmuştu: 'Allah'a yemin olsun ki bu davamı terk etmem karşılığında sağ elime güneşi, sol elime de ayı koysalar, Allah'ın dinini güçlendirinceye veya bu yolda canımı verinceye kadar asla bundan vazgeçmeyeceğim.' İşte bu örnek duruşu hayatlarının merkezine yerleştiren, bu uğurda çile çeken ve bedel ödeyen her iki isim hiç tartışmasız hem kalplerdeki hem de tarihteki yerlerini almışlardır. İnşallah, ebediyen hayırla, şükranla, büyük bir hürmetle hatırlanacaklardır. 'Rabbim onlardan razı olsun, bizi de onların gittiği yoldan, bu kutlu güzergahtan ayırmasın.' diyorum. Yine sizlerin vasıtasıyla, dünyanın farklı kıtalarında kalpleri bizimle atan, ümmet olma şuurunu sözleriyle, fiilleriyle, yürekleriyle ortaya koyan her bir kardeşime selamlarımı, muhabbetlerimi gönderiyorum."

İsrail ile Hamas arasında 10 Ekim'de başlayan ateşkese değinen Erdoğan, "Bizim de katkımızla tesis edilen ateşkesin ardından, İsrail'in tüm ihlallerine rağmen yaralarını sarmaya çalışan Filistinli kardeşlerimiz başta olmak üzere, Sudan'da, Yemen'de, Somali'de ve daha pek çok yerde zor günler geçiren tüm mazlumlara, gerek şahsım gerek eşim gerekse milletim adına buradan dayanışma mesajlarımı yolluyorum." dedi.

"Haksızlığın karanlığı, hakikatin ışığını asla bastıramaz"

Konferans ve serginin herkes için hayırlar getirmesini temenni eden Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"İnsanlık binlerce yıllık tarihinde şuna defalarca kez şahitlik etmiştir: Haksızlığın karanlığı, hakikatin ışığını asla bastıramaz. Doğru kendine eninde sonunda bir yol bulur, bir mecra açar ve çağlayan bir ırmak misali gönüllere akar. Kalpleri aydınlatır, engelleri aşar ve nihayet coğrafyaya yayılır. Sizlerin de bildiği üzere kelime anlamı itibarıyla şule, 'ışık, alev, parıltı' demektir. Altı yıl önce dualarla ebediyete uğurladığımız Şule Yüksel Şenler, adalet ve hakikat ışığının Türkiye'deki en güçlü yansımalarından biri olmuştur. Şahsımın ve değerli eşimin hayatında çok özel bir yeri olan Şule Ablamız, 81 yıllık ömrühayatına asırların taşıyamayacağı bir mücadele azmini sığdırmıştır. Kitaplarıyla, makaleleriyle, Anadolu'yu karış karış gezdiği konferanslarıyla, röportajlarıyla, hülasa kalemi ve kelamıyla, bizlere fevkalade güçlü bir miras bırakmıştır."

Erdoğan, Şenler'in Türkiye'de başörtüsü davasının sancaktarlığını yaptığını, düşünce ve ifade hürriyetinin ve kılık kıyafet özgürlüğünün tam anlamıyla sağlandığı bir ülke için fedakarca çalıştığını dile getirdi.

"Bütün uyuyanları uyandırmaya bir Şule, bir ışık, bir alev yetmiştir."

Malcolm X'in "Bütün uyuyanları uyandırmaya, bir uyanık yeter." dediğini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Geriye dönüp baktığımızda şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Türkiye'de bütün uyuyanları uyandırmaya bir Şule, bir ışık, bir alev yetmiştir. Onun bu gayreti vesayetçilerin dikkatini çekmiş, o da Üstat Necip Fazıl ve daha nice fikir ve aksiyon insanı gibi bugün bize özgürlükten dem vuran faşist odakların radarına girmiştir. Gazete manşetlerinden hedef alınmış sayısız takibata uğramış, kara listelere adı büyük harflerle yazılmıştır. Şuraya özellikle dikkat çekmek istiyorum: 'Eğer dikkat etmezseniz, gazeteler mazlumlardan nefret etmenizi, zalimleri ise sevmenizi sağlar.' Malcolm X'in işaret ettiği bu tehlike, milletimizin ve Şule Yüksel Şenler'i sevenlerin basiret ve ferasetiyle bertaraf edilmiş, kimin haklı kimin mağdur olduğu o günlerde bile çok net bir şekilde görülmüştür. Şule Yüksel Şenler Ablamız defalarca tehdit edilmiş, evi kundaklanmış, konferanslarına bomba ihbarları yapılmıştır. Ama o hapse mahkum edildiği dönemde bile davasından taviz vermemiş, devrin eli sopalı müstekbirlerine boyun eğmemiş, fikrin surlarına iman ve mücadelenin sancağını dikmiştir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şule Yüksel Şenler'in duruşunu anlamak için özel bir noktanın altını çizmek ve bu noktaya herkesin, özellikle de gençlerin dikkat etmesini istediğini söyledi.

Şule Yüksel Şenler'in Bursa Cezaevi'nden özel af ile tahliye edilmesi gündeme geldiğinde, "Suçsuzun affedildiği nerede görülmüş? Ben kanunlara riayet eden bir fert olarak mahkumiyetimi devam ettiriyorum, dışarı çıkmayı reddediyorum. Benim buradan ancak cesedimi alırsınız." dediğini aktaran Erdoğan, Şenler'in daha sonra cezaevinde kaleme aldığı "Hür Mahkumdan Mahkum Hürlere" adlı şiiriyle sevenlerine seslendiğini belirtti.

Erdoğan, Şenler'in, "Değil mi ki müminim, baş eğmem zalime / Zalimin zulmü vardır, Hak yolunda aleme / Zindanda olsam dahi görünür bana cennet / Şeref duyun kardeşler, acımayın halime!" mısralarını da aktardı.

Programda konuşan doktor İlyasah Shabazz'ın merhum babasının karşılaştığı zorlukları ve verdiği mücadeleyi de paylaşan Erdoğan, "İlyasah Hanım'a, şahsımı ve değerli eşimi onore eden ilham verici ve ufuk açıcı konuşması için teşekkür ediyorum." ifadesini kullandı.

Benzer bir direnişi ve trajediyi Malcolm X'in hayatında da gördüklerini vurgulayan Erdoğan, "Malcolm X henüz çocukken ırkçı ve ayrımcı sistemin mağduru olmuştu. Daha 5 yaşındayken evleri kundaklanmış, tıpkı amcaları gibi, babasını da faili meçhul ırkçı bir cinayete kurban vermişti. Babasının katledilmesi, onu ve ailesini çok sarsmıştı. Ortaokul öğrencisiyken öğretmeninin söylediği bir söz ise Malcolm X'in hayatında büyük bir kırılmaya yol açmıştı." dedi.

Erdoğan, şahsına ve "Ölü yıkayıcısı mı olacaksınız?" sorusuna sık sık muhatap olan pek çok imam hatipliye aşina gelen bu ibretlik anekdotu şöyle aktardı:

"Malcolm X, içinde bulunduğu tüm imkansızlıklara rağmen sınıfının en gözde öğrencisidir. Birgün öğretmeni ona, ne olmak istediğini sorar. O da heyecanla, avukat olmak istediğini söyler. Bunun üzerine öğretmeni Malcomax'e, ömrü boyunca asla unutmayacağı bir cevabı verir, 'Bu bir zenci için pek gerçekçi bir hedef değil.' Devamında, 'avukatlık yerine marangozluğu tercih etmesinin bir siyahi için daha gerçekçi olacağını' söyler. Daha genç yaşlarda ırkçılık ve ayrımcılığa karşı isyan bayrağını açan Malcoma X de aynı yollardan, aynı zorluklardan geçmiştir. Adaletsizlikleri ve temel insan hakkı ihlallerini sadece Amerika'da değil, Birleşmiş Milletler dahil tüm dünyada gündeme taşımış, haksızlıkların son bulması için canı pahasına mücadele etmiştir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malkolm X'in yalnızca ten renginden ötürü ayrımcılığa uğrayan, dışlanan, şehirlerin çeperlerine sıkıştırılan ABD'li siyahilerin yükselen sesi, ötekileştirilen milyonlarca insanın gür sedası olduğunun altını çizdi.

Malkolm X'in de birilerini rahatsız ettiğini dile getiren Erdoğan, "Sömürü ve eşitsizliğe dayalı bu düzenin sahiplerinin öfkesini üzerine çekmiştir. Hak ve adalet arayışına devam ettiği yıllarda onun da evi kundaklanmış, o da defalarca hedef alınmış ve sonunda 40 yaşındayken maalesef menfur bir suikastle aramızdan ayrılmıştır. Rabb'im ruhunu şad, mekanını cennet eylesin diyorum." şeklinde konuştu.

Erdoğan, Malcolm X'in "Zulüm kısmak istediği sesi nara yapar ve bazı ölüler yaşayanlardan daha yüksek sesle konuşur." sözünün, doğumunun 100'üncü ve şehadetinin 60'ıncı yıl dönümünde zalimlere karşı mücadelelerinde kendilerine ve herkese ilham kaynağı olduğunu söyledi.

İlyasah Shabazz'ın da işaret ettiği üzere hem merhum Malcolm X hem Şule Yüksel Şenler'in artık hayatta olmasalar bile konuşmaya, mücadeleleriyle milyonları etkilemeye, insanlar ve ülkeler arasında köprüler kurmaya devam etiğini ifade eden Erdoğan, "Ülkemizde ise Malcolm X'in adı sadece gönüllerde ve zihinlerde değil, Amerikan Büyükelçiliğinin olduğu caddede de yaşamayı sürdürüyor. Şunu da büyük övünçle ifade etmek isterim, merhum Malcolm X'in çocuklarına Avrupa'yı dize getirdiği cihetle Atilla ve Kubilay gibi Türk isimleri vermesi kendisini bizim gönlümüzde çok daha farklı bir yere taşımaktadır." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, zulüm, şiddet, baskı ve ayrımcılık olduğu müddetçe buna direnenlerin de olacağının bir gerçek olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"İlhamını kendilerinden öncekilerden alan bu direnişçiler, Malcolm X'in ve Şule ablamızın mücadele sancağını gururla taşıyacak ve yücelteceklerdir. Biz de son nefesimize kadar bu iki abidevi ismin aziz hatıralarına sahip çıkacağız, emanetlerini inşallah yere düşürmeyeceğiz. Yarım asrı bulan siyaset hayatımızda bize olan teveccühü hamdolsun asla boşa çıkarmadık, emanete halel getirmedik. Dik durduk ve hiç bir zaman diklenmedik."

"Başörtüsü yasakları başta olmak üzere en zorlu engelleri aşmayı başardık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Değerli eşim Emine Erdoğan'ın ve çocuklarımın yüreklendirmesi, aziz milletimizin de güçlü desteği sayesinde başörtüsü yasakları başta olmak üzere en zorlu engelleri, en çetin badireleri aşmayı hamdolsun başardık." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin uluslararası yardım faaliyetlerine de değinen Erdoğan, "Arakan'dan Somali'ye, Suriye'den Gazze'ye nerede bir mazlum varsa onun imdadına koşmaya, yarasına merhem olmaya çalıştık. İnşallah bundan sonra da kimseden korkmadan, kimseden çekinmeden, müsteviler ve müstekbirler karşısında asla geri adım atmadan hakkı söyleyecek, hakkı savunacak, hakkın hatırını gözetmeye devam edeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, doktor İlyasah Şahbaz ile programa teşrif eden misafirlere teşekkür eden Erdoğan, Şule Yüksel Şenler Vakfı ile Malcolm X ve Betty Shabazz Merkezi'ni sergi ve konferans için tebrik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ayrıca 20 şehidimizi tekrar rahmetle anıyor, ailelerine başsağlığı dileklerimi, şahsım, ailem, milletim adına özellikle ifade ediyorum. Mekanları cennet olsun inşallah." sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Programdan notlar

Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda, Şule Yüksel Şenler ve Malcom X'in mücadelesini anlatan bir gösterim gerçekleştirildi.

Vakfın tanıtım filminin gösterilmesinin ardından Şule Yüksel Şenler Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'da hat tablosu hediye edildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, AK Parti Grup Başkanvekili ve Şule Yüksel Şenler Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Leyla Şahin Usta ve Malcolm X'in kızı ⁠İlyasah Shabazz'la birlikte Uluslararası İnsan Hakları Konferansı ve Yankılar Sergisi'nin açılış kurdelesini kesti.

Vakfın Mütevelli Heyeti Başkanı Usta, sergiyi gezen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekilere sergilenen resimlerle ilgili bilgiler verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, sergi sonrası beraberindekiler ile hatıra fotoğrafı çektirdi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.