Politika

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: Ekrem İmamoğlu artık 16 milyon İstanbullunun adayıdır

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, YSK'nin İstanbul seçimleriyle ilgili kararına ilişkin, "Ekrem İmamoğlu, CHP'nin adayı değildir, bu saatten sonra 16 milyon İstanbullunun adayıdır." dedi.

07.05.2019 - Güncelleme : 08.05.2019
CHP Genel Başkanı  Kılıçdaroğlu: Ekrem İmamoğlu artık 16 milyon İstanbullunun adayıdır

TBMM

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, bu grup toplantısının diğerlerinden farklı olarak sadece "hak, hukuk, demokrasi, hiç kimsenin ötekileştirilmediği bir Türkiye ve vatandaşın vicdanı" konularını içereceğini söyledi.

Vatandaşın sandıkta tercihini demokrasiden, hukuktan, adaletten ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'ndan yana kullandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, kaybettikleri diğer illeri sineye çeken iktidarın, İstanbul seçimlerinde "kumpas kurmaya başladıklarını" ileri sürdü.

YSK'nin, seçimlerin adaletli ve dürüst şekilde yapılmasını öngören bir yasası bulunduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, adalet ve dürüst davranan bir YSK istediklerini vurguladı. Daha önceki kararlarının arkasında duran bir YSK istediklerine işaret eden Kılıçdaroğlu, "Esen rüzgara göre karar veren değil, kanuna göre, hukukun üstünlüğüne ve vicdana göre karar veren bir mahkeme, YSK istiyoruz. Gelen talimata göre karar veren bir Yüksek Seçim Kurulu değil." ifadelerini kullandı.

"Hakim dediğin, vicdanına göre karar verir"

Kemal Kılıçdaroğlu, YSK'ye seçim sonrası yapılan itirazlar nedeniyle İstanbul'da ilçelerdeki oyların sayıldığını ancak sonucun değişmediğini belirterek, daha sonraki süreçte ise Büyükçekmece'de vatandaşların evlerine baskınlar düzenlendiğini ve sahte tutanaklar tutulduğunu ileri sürdü. Bu olaya CHP'li milletvekillerinin müdahil olduklarını ve gerçekleri hakimlerin önüne koyduklarını anlatan Kılıçdaroğlu, bu konuda itiraz edilecek bir şey kalmadığını söyledi. 

İstanbul seçimlerine yönelik itiraz sürecinde, seçilen 57 sandığın da sayıldığını ancak sonucun yine değişmediğini anlatan Kılıçdaroğlu, kısıtlı seçmenlere yönelik itirazın da sonuca etki etmediğini anımsattı. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Baktılar bu iş olmuyor. Ne yapacağız? 'Sandık kurullarının oluşumunda bir hata var.' dediler. İyi de sandık kurullarını biz oluşturmadık, AK Parti de oluşturmadı. Nasıl oluşacağı kanunda var. Hakimler yaptı, seçtiler. Ne zaman yaptılar bunu? Cumhurbaşkanlığı seçiminde, daha önceki seçimlerde, bu son seçimlerde yaptılar. İtiraz var mı? Yok. Listeler kesinleşmiş. Bunların değişmesi lazım. Bunu gerekçe göstererek verilen mazbatayı iptal ettiler. 'Hakim' dediğin adam, verdiği kararın arkasında duran adamdır, esen rüzgara göre yön veren, karar değiştiren değil vicdanına göre karar veren adamdır. Hakim dediğin adam, satılık adam değildir. Hakim dediğin kişi siyasal baskılara boyun eğen adam değildir, vicdanıyla, adaletle karar veren kişidir. Adaletin olmadığı bir devlet ayakta kalmaz. Adalet, mülkün, devletin temelidir. Milletini iradesine kumpas kurdular, 7 tane hakim aracılığıyla."

"YSK, hukukun üstünlüğünü esas alarak karar vermek zorundadır"

Kılıçdaroğlu, YSK üyelerinin iktidar sahiplerinin kurduğu baskılara boyun eğmemesi, düğme bulunmayan cübbesine uygun olarak dik ve onurlu durması gerektiğini; demokrasi değil seçimsiz bir Türkiye isteyen iktidar sahiplerine "dur" demesi gerektiğini ilettiklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu:

"YSK, hukukun üstünlüğünü esas alarak karar vermek zorundadır. YSK'de hakimler mi var, yoksa iktidar sahiplerinin taşeronlaştırmak istediği kişiler mi var? Oturup buna karar vereceksiniz. Bugün geldiğimiz noktada iktidar sahiplerinin YSK'de çete mensubu 7 taşeronu vardır. İktidar sahiplerinin güçlerini kullanarak demokrasiye karşı kurulan kumpası YSK bozmak zorundadır. 'Bu, YSK'nin tarihsel sorumluluğudur.' dedik. Bunların hiç birisine uymadılar. 7 kişi gitti, diz çöktü, el etek öptü. Allah bilir ne vaatlerde bulundular, Ramazan gününde haram yediler. Kul hakkı yemek, ne zamandan beri hakimlerin görevi oldu? Vatandaşın iradesine kumpas kurmak ne zamandan beri çete mensubu hakimlerin görevi oldu? Biliyorum, bunu söyledim diye tazminat davası açacaklar. Açmazsanız namertsiniz."

"Elini vicdanına koy düşün kardeşim..."

Kemal Kılıçdaroğlu, hangi partiden, görüşten, inançtan olursa olsun, aynı bayrak ve vatanda birlikte yaşayan herkesin demokrasiyi birlikte savunması gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bu milleti ve özellikle de İstanbulluların vicdanına seslenmek istiyorum; Sevgili İstanbullu kardeşim, hangi görüşten olursa olsun sandığa gittin, YSK'ye güvendin, 'Benim attığım oya birileri sahip çıkar.' dedin. Oyunu kullandın, sandıklar açıldı, günlerce sayım yapıldı. Bütün sayımlar yapıldı, elini vicdanına koy düşün kardeşim, sadece sadece bir kişi çıktı, o çıkanın adı da Ekrem İmamoğlu'dur. Heyet orada, sandık kurulu orada. Sayımlar yapıldı, her partiden insanlar var orada. Sonuç belli. Şimdi iptal ediyorsun. Neye göre? Milletin vicdanı kanıyor. Bizim de vicdanımız kanıyor. Adaletsizlik karşısında susan dilsiz şeytandır. Adaletsizlik varsa mücadele etmek de bizim namus borcumuzdur."

"Tarihi yeniden yazacaklar"

İstanbulluların vicdanına seslendiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Eğer vicdan taşıyorsak, bu YSK'deki çetelere iyi bir ders vermek zorundayız. O çeteler hukuku katlettiler, milletin iradesini katlettiler, milletin iradesini yok saydılar. O iradeyi yok sayarak birilerine yaranmaya çalıştılar. Siz tarih önünde suçlusunuz. Siz çocuklarınıza karşı da suçlusunuz. Hiçbir baba çocuğuna bu kadar ağır ve kötü bir miras bırakamaz. Bunlar bıraktılar. Ortada bir hukuk cinayeti var. Cinayetin failleri bir de azmettireni var. Fail de azmettiren de belli. Her şeye karşın bu milletin ferasetine, sağduyusuna, ahlakına güveniyorum. Göreceksiniz 23 Haziran'da da bu millet, bütün İstanbullar elini vicdanına koyup, bir tarihi yeniden yazacaklar." değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın, mahkemenin kuruluş yıl dönümünde güzel bir konuşma yaptığını, "Hakim hiçbir şart ve ahval altında aklını ve vicdanını başkasına emanet edemez. Aklı ve vicdanı, başkasına emanet edilmişse, kiraya verilmişse o kişiye hakim denmez." dediğini anımsattı.

YSK'deki 7 kişinin, "aklını ve vicdanını kiralayan kişiler" olduğunu, çocuklarının yüzüne bakamayacaklarını, 'bir dönem YSK üyeliği yaptım' diyemeyeceklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Bu hakimlere sormak gerekiyor, çocuklarınızın yüzüne nasıl bakacaksınız? Sokağa çıktığınızda insanların yüzüne nasıl bakacaksınız? Bir hakkı gasp etmeye nasıl yüzünüz, vicdanınız elverdi? Bu çete mensuplarını, bu milletin vicdanına emanet ediyorum. Bu milletin vicdanı onları yargılayacaktır. En büyük yargılama da odur zaten. Ekrem İmamoğlu, CHP'nin adayı değildir, bu saatten sonra 16 milyon İstanbullunun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayıdır. Vicdanımız da ahlakımız da bunu öngörüyor. Bir hakkı gasp ederseniz o hakkı milletin vicdanı teslim eder. Milletin vicdanı, sağduyusu her şeyin üstündedir."

İmamoğlu'na mazbatasını hakimlerin verdiğini, "yukarıdaki çetenin" ise mazbatasını aldığını ileri süren Kılıçdaroğlu, bu nedenle İmamoğlu'nun 16 milyon İstanbullu'nun belediye başkanı olduğunu söyledi.

"Demokrasi kazanacak, her şey çok güzel olacak"

Sözlerinin hiçbirinin, AK Parti'ye oy veren vatandaşlara dönük olmadığını, tamamını kucakladığını bildiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Benim sözüm bu kumpası hazırlayan ve onun arkasında olan siyasiler ve hakimlerdir. Benim sözüm sadece vatandaşa değildir, o vatandaş gitmiş oyunu kullanmıştır. Şimdi doğruları görme, ahlaklı olma zamanı, gerçeği görüp ona göre karar verme zamanıdır. İstanbullular olarak hep birlikte hareket etmek, bozulan adalet çarkını yeniden inşa etmek zorundayız. Nasıl; Ekrem İmamoğlu'nu yeniden belediye başkanı yaparak. Martın sonu bahar demiştik. Türkiye'nin her tarafında bahar çiçekleri açtı. O çiçekler hazirana kadar hep açacak.

Türkiye'nin bütün demokratlarını İstanbul için göreve çağırıyorum. 80 ilden, akrabalarınıza, yakınlarınıza telefon edin, adaleti, hakkı ve hukuku sağlamak hepimizin elinde. Bir vicdan kanıyor, demokrasimiz kanıyor bunu durdurmamız lazım. Sorun artık bir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sorunu değildir, sorun artık Türkiye'de demokrasi, ahlak, vicdan sorunudur. Hiç kimse endişe etmesin, 23 Haziran'da yeni bir tarihi Türkiye Cumhuriyeti tarihinin altın sayfalarına yazacağız. Demokrasi kazanacak, her şey çok güzel olacak."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.