Dolar
38.72
Euro
43.50
Altın
3,313.58
ETH/USDT
2,178.60
BTC/USDT
102,546.00
BIST 100
9,279.21
Kültür

MESAM Başkanı Ergül: Bizim önceliğimiz dijitaldi, onu çözdük

MESAM Başkanı Recep Ergül, telif haklarıyla ilgili düzenlemeye ilişkin, "Bizim önceliğimiz dijitaldi, onu çözdük. Radyo ve televizyonlarla ilgili eksik şeyler vardı, o da çözüldü. Sırada da düğün salonları, kuaförler, güzellik merkezleri var." dedi.

Fatih Türkyılmaz  | 08.05.2025 - Güncelleme : 08.05.2025
MESAM Başkanı Ergül: Bizim önceliğimiz dijitaldi, onu çözdük Fotoğraf: Fatih Türkyılmaz/AA

İstanbul

Türkiye'de düğün salonları, kuaförler, mağazalar, restoranlar ve benzeri halka açık işletmelerde müzik yayını yapılması durumunda telif hakkı ödenmesi zorunluluğu getirildi.

Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) Başkanı Recep Ergül, müzik eserlerinin yasal kullanımı ve sanatçıların haklarının korunması amacıyla hayata geçirilen düzenlemenin detaylarını AA muhabirine anlattı.

Ergül, 1951'de kabul edilen 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 74 yıldır yürürlükte olduğunu anımsatarak, 1986'da kurulan MESAM'ın kurulma amacının da 30 bin müzik eseri sahibinin telif hakkını savunmak ve kanunun verdiği yetkiyi kullanmak olduğunu söyledi.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Müziğin ticari kullanıma açık olduğu her yerden MESAM'ın telif toplamak zorunda olduğunun altını çizen Ergül, "İlgili yasayla Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlıyız. Eser sahipleri Kültür ve Turizm Bakanlığına başvurup 'Yetkilendirdiğiniz MESAM haklarımızı korumuyor.' dediğinde, Bakanlık incelemesini başlatır ve MESAM'ı kapatır. MESAM'ın varlık sebebi, telif toplamak." dedi.

"Tespit yaptığımızda kamuoyuna 'baskın' olarak yansıyor"

Recep Ergül, düğün salonları, kafeler, restoranlar, kuaförler ve güzellik merkezlerinin kanun kapsamında yer alan ticari kullanımdan doğan telifi ödeyeceklerine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu durum kanunla 74 yıl önce güvence altına alınmış. Şu anda onlardan ekstra bir şey istemiyoruz. Yasa 1951'de kabul edildi ama 1986'ya kadar boş geçti. MESAM, 1986'da kuruldu ancak 2000'li yıllara kadar pek varlık gösteremedi. Yeni kurulmuş meslek birliği olarak önceliği radyo ve televizyonlara vermişti. Bizim önceliğimiz dijitaldi, onu çözdük. Radyo ve televizyonlarla ilgili eksik, aksayan şeyler vardı, o da çözüldü. Oteller konusunda Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy, bunu özel genelgeyle zorunlu lisans kapsamına aldırdı. Sırayla gidiyor bu işler. Sırada da düğün salonları, kuaförler, güzellik merkezleri var."

Özellikle düğün salonlarını yıllardır bilgilendirdiklerini ifade eden Ergül, "Tespit yaptığımızda kamuoyuna 'baskın' olarak yansıyor. Konserlerde de öyle oluyor. Gelin ve damat ömürlerinde bir kere evlilik yapıyor. Polis ve noterle düğün salonuna gitsek çok sevimsiz olur. Bunun yerine yazışmalarla kendi haklarımızı hatırlatıyoruz. 'Yıllık ödeyeceğiniz rakam, metrekare başına şu kadardır.' diyoruz ama bunu görmezlikten geliyorlar. Kanunen dava açma hakkımız da var. 1 ile 5 yıl arasında hapis cezası öngörüyor kanun. Dolayısıyla ceza davası açtığımızda bu sefer gelip bizimle sözleşme imzalıyorlar." şeklinde konuştu.

Ergül, muhatapların tepkilerinin genelde "30 senedir neredeydiniz?" şeklinde olduğunu aktararak, 4 senedir yoğun teşkilatlanma sürecinden geçtiklerini, bir anda sahaya inme kabiliyeti kazandıklarını ifade etti.

"Öznesi müzik olmayan bir yerin tarifesi ayrıdır"

MESAM'ın girişimiyle bütün meslek birliklerinin federasyon çatısı altında birleşerek protokol imzaladığının altını çizen Ergül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bireysel kullanımdan telif doğmaz. Evde ya da aracınızda sizin dinlediğiniz hiçbir müzikten telif doğmaz ama ticari mevkiye konulduğunda, örneğin düğün salonlarının öznesi müziktir, onların hiç kaçarı yok. Berber dükkanında, kuaförde, güzellik merkezinde işletmenin öznesi müzik değil. Dolayısıyla düğün salonunun tarifesi farklıdır, öznesi müzik olmayan bir yerin tarifesi ayrıdır. Örneğin, bir berber günde 16 lira telif ödeyebilecekken bir düğün salonu 30-35 lira ödeyecek çünkü onun öznesi müzik. Müzik olmadan bir düğün olmaz."

Ergül, telif ödemelerinden elde edilen gelirin Türkiye'nin milli ve manevi değerlerinin yaşayabilmesi için Neşet Ertaş, Aşık Mahsuni Şerif gibi sanatçıların hak sahiplerine ödendiğine işaret ederek, müzik çalınmadığını tespit ettikleri kuaför dükkanlarından ve güzellik merkezlerinden bir taleplerinin olmayacağını dile getirdi.

MESAM'ın bu yolla elde ettiği geliri eserleri icra edilen kişilere vermek zorunda olduğuna vurgu yapan Ergül, şunları kaydetti:

"Biz toplu hak takibi yapan meslek birliği olarak Spotify'a, YouTube'a yetki verirken tüm buraları kapsayacak yetki vermiyoruz. Onlara bireysel kullanım izni veriyoruz, o bunu bir satışa konu ediyor. Oradan ve reklamdan para kazanıyor ama tüketici, kendi işletmesinde bu mecralar üzerinden müziğimizi çaldığında, o telif doğuruyor. Şimdi dijitalden, radyo ve televizyonlardan, canlı konserlerden ve yurt dışından zaten adrese teslim bir para geliyor. Yani çetelesi tutulmuş olarak geliyor. Örneğin, 'Yıldız Tilbe son 3 ayda şu kadar çalınmış, tahakkuk eden telif şudur.' diye otomatikman geliyor.

Restoran, kafe, berber, güzellik merkezi, düğün salonu ve otel gibi umumi mahallerden liste gelmez fakat ona da yıllar öncesinde tüm dünya bir çözüm bulmuş. Bir puanlama sistemi var. Umumi mahallerden gelen bu para da o puanlama sistemine göre analoji yöntemle dağıtılır."

Ergül, özellikle düğün salonlarından alınacak telif bedelinin işletmecilerle tüketiciyi tedirgin edecek derecede bir ücret olmadığına dikkati çekerek, müzik dünyasında popüler isimlerin kazandığı ücretlere bakarak yargıda bulunulmaması gerektiğini, MESAM'ın zor durumdaki sanatçılara destek olmayı sürdürmek istediğini sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.