"Kamerun'da Durmuştu Zaman" kitabını yazan Cihan Aktaş: Kamerun'da her gün sokak sokak dolaşıp insanlarla tanıştım
Yazar Cihan Aktaş, yeni eserinde, Afrika'nın kalbine, Douala sokaklarına taşıdığı kalemiyle hayata tutunmaya çalışan Yiğit’in hikayesi üzerinden bireysel arayışı kıtanın toplumsal gerçekliğiyle buluşturuyor.

İstanbul
Yıpratıcı bir boşanmanın ardından ablasıyla Kamerun'da çalışan eniştesinin yanına giden Yiğit'in hikayesiyle Douala sokaklarını adımlıyormuş gibi hissettiren "Kamerun'da Durmuştu Zaman" kitabına imza atan Aktaş, Kamerun izlenimlerini AA muhabiriyle paylaştı.
Yazar Aktaş, Afrika'nın sömürgecilik geçmişiyle derin yaralar almış bir kıta olduğuna dikkati çekerek, "Afrika'nın zenginlikleri kuzeye taşınırken, kıtanın kendisi yoksullaştırıldı. Bu bana hep büyük bir adaletsizlik olarak göründü." dedi.
Bir Afrika romanı yazma fikrinin nasıl doğduğuna değinen Aktaş, "Kamerun'da bir süre yaşama fırsatı bulunca, bu konuları yerinde gözlemlerken zaten aklımda olan eğitimli işsizler meselesini de kapsayacak şekilde bir kurguya dönüştü." bilgisini paylaştı.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Usta kalem, Douala şehrinde 3 aya yakın süre yaşadığını ve bu deneyimin esere doğrudan yansıdığını söyleyerek, şunları söyledi:
"Kız kardeşimle eşi orada yaşamasalardı, bu romanı böyle olduğu gibi yazamazdım. Şehirde kaldığım süre içinde her gün sokak sokak dolaşıp insanlarla tanıştım. Orada yaşayan Türkler vasıtasıyla çevre edindim. Kültürü anlamaya çalıştım. Roman için malzeme toplayıp günlük tuttum."
"Zaman ve iş anlayışları da beni etkiledi"
Çelişkili ama büyüleyici bir yapısı bulunan Kamerun'da karşıtlıkları esere bilinçli biçimde yansıttığını vurgulayan usta yazar, "Çok dillilikle yaşamak, 50 yıldır Paris'te ikamet eden bir cumhurbaşkanı, merkezden 15 dakika uzaklıkta gecekondu mahalleleri ve her yerde karşınıza çıkan dev tropikal ağaçlar..." diye konuştu.
"Zaman ve iş anlayışları da beni etkiledi." diyen Aktaş, "Hayatın hakkını vermeye çalışan, insan insana yabancılaşmamış bir toplum gördüm. Bunu koruma çabasını yansıtmak istedim." değerlendirmesinde bulundu.
Cihan Aktaş, Douala şehrini neredeyse bir karakter gibi ele aldığını ve bu tercihin bilinçli olduğunu kaydetti.
Kitapta yolculuk temasını merkeze aldığını belirten başarılı yazar, "Yiğit, hem toplumsal hem de bireysel açıdan iflas etmiş hissediyor. İstanbul'un kışından Douala'nın yazına yolculuğu, yeniden doğma arzusunun simgesi. Bir şehri adım adım dolaştıkça kendinize ait kılarsınız." dedi.
Aktaş, Kamerun'un mekandan öte bir dönüşüm alanı olduğunu belirterek, şunları dile getirdi:
"Yer değiştirmek, insanın kendini yeni bir gözle görmesini sağlar. Yiğit, yaşadığı şehirde yabancılaşmışken, Douala'da kendini yeniden inşa etmeye çalışıyor. Bu anlamda şehir kadar kahramanın kendi içsel yolculuğu da belirleyici."
"İlk defa bir romanda erkek kahramanı merkeze aldım"
Yazar, ilk kez bir erkek kahramanı romanda merkeze aldığını aktararak, "Kadınların kamusal alanda yükselişi yeni bir olgu. Buna karşılık kimi erkekler imtiyazlarını yitirince kırılganlaşıyor. Bu durumu Yiğit üzerinden anlamaya çalıştım. Ben de kahramanım gibi sokaklarda dolaştım, insanlarla tanıştım, mekanlara girdim. Dil engelini kimi zaman otomatik tercümeyle aştım. Bu sürecin yazıma canlılık kattığını hissediyorum." şeklinde konuştu.
Farklı bir kültürde yazmanın anlatımına yeni bir kapı açıp açmadığına ilişkin ise Aktaş, "Henüz bilmiyorum ama öğrendiğimi hissediyorum. Son olarak Gazze'de şehit düşen Selva Dehlan hakkında bir öykü yazdım. O öyküyü kaleme alırken Kamerun romanının tecrübesinin kalemimi etkilediğini fark ettim." ifadelerini kullandı.
Aktaş, Afrika'yı bir mekan olarak seçtiğinde Türkiye'deki okurun bu coğrafyaya bakışını da düşündüğünün altını çizerek, "Kamerun'da çalışan Türkler, öğretmenler, hayırseverler var. Ön yargılar ancak tanımakla, aynı masa etrafında sohbet etmekle aşılıyor." diye konuştu.
Eserin kendisi için kişisel bir yolculuk olduğunu sözlerine ekleyen usta yazar, "Afrika'ya yönelik bir gönül borcu hissediyordum hep. Köle tüccarlarının ve sömürgecilerin yol açtığı kimlik krizleri, kuşaklar boyu süren acılar... Bu romanla o borcu bir nebze olsun ödemek istedim." dedi.
Yıpratıcı bir boşanmanın ardından ablasıyla Kamerun'da çalışan eniştesinin yanına giden Yiğit'in hikayesiyle Douala sokaklarını adımlıyormuş gibi hissettiren "Kamerun'da Durmuştu Zaman", evliliğinin bitmesine işsizliğinin yol açtığını düşünen genç adamın, 3 ay sürecek bu şehir deneyiminde ayrıldığı kadını unutmaya çalışırken bir iş bulup hayata tutunma çabasını ele alıyor.
Eser, kendisine güvenini yitirmiş bir adamın çevre baskısından uzak bir diyarda hem iş hem de hayat arkadaşı arayışının romanı olarak öne çıkıyor.
Cihan Aktaş
Cihan Aktaş, 1960'ta Erzincan'ın Refahiye ilçesinde doğdu. Mimarlık eğitiminin ardından gazetecilik ve yazarlık kariyerine odaklanan yazar, kadın hakları, şehircilik ve toplumsal meseleler üzerine yazdığı eserlerle tanındı.
"Bacıdan Bayan'a" adlı kitabıyla dikkati üzerine çeken Aktaş'ın eserleri, kadınların kamusal alandaki rolünü sorgulayan derinlikli analizleriyle öne çıkmakta.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.