Elazığ'da 1970 yılında doğan Dr. İsmail Akdemir, çocukluğundan itibaren hayalindeki doktorluk mesleğini yapabilmek için çalıştı.

Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazanan Akdemir, aynı fakültenin Nöroşirürji Ana Bilim Dalında uzmanlık eğitimini tamamladı.

Birçok hastanede çalışan, Elazığ Harput Devlet Hastanesi'nde 2003-2007 yılları arasında başhekim yardımcılığı yapan Akdemir, 2015'ten beri başhekim olarak görev yaptığı Medical Park Bahçelievler Hastanesi'nde, 32 yıllık hekimlik deneyimiyle, özellikle beyin tümörü hastalıklarında hibrit ameliyatlara öncülük ediyor.

Dr. İsmail Akdemir'in oğlu Hüseyin İkbal Akdemir de babasının izinden giderek aynı meslekte ve aynı alanda uzmanlaştı.

Uzm. Dr. Hüseyin İkbal Akdemir, 7 yıllık hekimlik mesleğini Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği'nde sürdürüyor.

Baba-oğul doktorlar, geçmişin deneyimi ve güncel tedavi yöntemleriyle insanlara şifa veriyor.

İşçi babasının trafik kazasından etkilendi

Babalar günü dolayısıyla AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Dr. İsmail Akdemir, işçi emeklisi bir babanın evladı olarak Elazığ'da renkli bir çocukluk geçirdiğini söyledi.

Orta gelirli ailesinin çocuklarını okutmak için çaba gösterdiğini anlatan Akdemir, "Babam hem ailemize hem ülkeye değer katma adına bizleri okutmak istedi, bu bilinçle bizi yetiştirdi. Ben de hekim olmayı çok istiyordum. Bunu her zaman gündeme getiriyordum. Nasip oldu. Tabii Türkiye'nin o dönemki yaşam şartları, ailede hastalıkların, hastaların olması, muhtemelen dolaylı şekilde beni bu mesleğe yönlendirdi." diye konuştu.

Beyin cerrahı olmasında babasının geçirdiği trafik kazasının da etkili olduğunu ifade eden Akdemir, "Bilinçaltıma gittiğimde yıllar sonra kendime bunu sordum, 'Niye beyin cerrahı?..' Babam ben 9-10 yaşlarındayken ciddi bir trafik kazası geçirdi ve o dönemde imkanlar tabii kısıtlı. Malatya'da beyin cerrahi kliniğinde yattı. Oradan Ankara'ya sevki oldu. İçimde hekimlik, doktorluk vardı ama beyin cerrahisi gibi özel bir şey de oldu. Bu alana bir ihtimam, bir özen vardı. Olayın ve onun etkisi oldu zannedersem." ifadelerini kullandı.

Dr. Akdemir, kendisiyle barışık doğal bir insan olduğunu, hayatın zorluklarını gördüğü için yeri geldiğinde kontrolcü davranabildiğini ve eşiyle beraber çocuklarını bu doğrultuda yetiştirmeye çalıştıklarını belirtti.

Deneyimlerini doktor oğluna aktarıyor

Oğlunun da kendisi gibi doktor olmasından mutluluk ve gurur duyduğunu dile getiren Akdemir, "İki kızım, iki oğlum var. Çocuklarımdan birinin doktor olmasını arzu ediyordum. Hüseyin onu sağladı. Oğlumun doktor olması çok mutluluk verici. İnsanı gururlandırıyor, apayrı bir haz veriyor. Umarım, gelecekte de çok güzel başarılara el atacak. Ona elimizden geldiğince geçmiş deneyimlerimizi, yaşamla ilgili deneyimlerimizi aktardık. Onun daha iyi işler yapacağından hiç şüphem yok. Babalık çok keyif verici bir duygu. Bütün erkek cinsiyetinin bu duyguyu tatmasını arzu ederim. Benim bedensel, ruhsal ve zihinsel dünyama da çok ciddi katkıları olduğunu düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Yaptıkları hibrit ameliyatlara da değinen Dr. Akdemir, "Beyin cerrahisi alanında şikayetlerin çok azı ameliyatla sonuçlanıyor. Bilgisayar teknolojisi ve var olan teknolojinin beyin cerrahisi ameliyatlarına çok ciddi katkısı olmaya başladı. Hastanede hibrit ameliyatlar yapıyoruz. O ameliyatların hekimlerin ameliyat konforlarına çok ciddi katkısı olmaya başladı ve tabii ameliyat sonrası oluşabilecek problemlerin, komplikasyonların önüne geçmeye başladı. Var olan teknolojinin kullanılması, beraberinde çok ciddi ameliyat sürelerini de kısalttı." dedi.

Dr. Öğretim Üyesi İsmail Akdemir, beyin tümörlerinde de hibrit ameliyatların yapıldığını ve erken teşhiste hastanın daha hızlı sağlığına kavuştuğunu vurguladı.

Oğluna yeni ufuklar açtı

Uzm. Dr. Hüseyin İkbal Akdemir ise çocukken babasının beyin cerrahi ihtisası yaptığı süreci hatırladığını, hastanedeki odasına gittiğinde fırsat olursa bilgisayar oyunu oynadıklarını söyledi.

Babasını örnek alıp çocukluğundan beri doktor olmak istediğini ve tıp fakültesini kazandığını vurgulayan Akdemir, "Babam kontrolcü ve mükemmeliyetçi bir insan. Bana da o yansıdı muhtemelen. Ben de bu mesleği yaparken elimden geldiğince bu şekilde davranmaya çalışıyorum. Babamın beyin cerrahı olması, bana kariyerimde geniş yollar, ufuklar açtı. Belli kliniklere ulaşabildim, başka insanlarla tanıştım. Doktorluk, dünyanın en değerli mesleklerinden birisi. Herkesin yapabileceği bir meslek de değil. İnsanlara faydalı olabilmek için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Hayatımda ilk rol model babamdı. Özellikle uzmanlık tezimi sunacağım salona geldiği zaman aşırı mutlu olmuştum, çok gururlanmıştım." diye konuştu.

Uzm. Dr. Hüseyin İkbal Akdemir, beyin ve sinir cerrahisinde karşılaştıkları vakalara ve tedavi yöntemine ilişkin de şunları söyledi:

"Bel ve omurga şikayetleri çok artmış vaziyette. Onun dışında beyin tümörleri gelebiliyor. Boyun ağrısı, baş ağrısı şikayetiyle hastalarımız polikliniklerimize çok geliyorlar. Çektiğimiz görüntülemelerde bel fıtığı, boyun fıtığı, kanal daralmaları görebilmekteyiz. Beyin tümörü tedavisi de var tabii ki. Tüm beyin tümörlerine elimizden geldiği kadar, yeri çok sıkıntılı bir yerde değilse ameliyat etmeye çalışıyoruz. Beyin tümöründe en güncel tedavi, hibrit ameliyathanelerimizde yapılıyor. Ameliyat salonumuzda nöronavigasyon dediğimiz ve boşaltacağımız bölgeyi gösteren navigasyon sistemleri var. Bu şekilde ameliyatları daha güvenli gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz."