Dolar
32.20
Euro
35.00
Altın
2,424.92
ETH/USDT
3,430.50
BTC/USDT
69,772.00
BIST 100
10,739.57
Gündem

Üniversitelerde Filistin'e destek eylemleri sürüyor

Ekip  | 10.05.2024 - Güncelleme : 10.05.2024
Üniversitelerde Filistin'e destek eylemleri sürüyor

Ankara

İstanbul Medipol Üniversitesi öğrencilerinin, Filistin'e destek amacıyla düzenlediği oturma eylemi, 5'inci gününde devam etti.

Üniversitedeki Cemiyet Topluluğu ve İnsani Yardım Kulübü tarafından düzenlenen oturma eylemi için öğrenciler, cuma namazının ardından Güney Kampüs'te bir araya geldi.

Boyunlarına kefiye takıp, ellerinde Filistin ve Türk bayrağı ile Kelime-i Tevhid yazılı bayrak taşıyan öğrenciler Türkçe, İngilizce ve Arapça pankartlarla oturma eylemini sürdürdü.

Öğrenciler, rektörlüğe verilmek üzere, boykot edilen İsrail ürünlerinin üniversitede satılmaması için imza topladı.

İstanbul Nişantaşı Üniversitesi 

İstanbul Nişantaşı Üniversitesi öğrencileri, Filistin'e destek eylemi yaptı.

Sarıyer'deki NeoTech Campus'te düzenlenen eyleme Rektör Prof. Dr. Ayşegül Komsuoğlu, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Öğrenciler, Türk ve Filistin Bayrağı ile "Filistin'de olanlara susmayın", "Çocukları öldürmeye son verin", "Zulüm bitecek, Filistin halkı toprağına geri dönecek" ve "Çocuklar ölürken sessiz kalma" yazılı Türkçe ile İngilizce dövizler taşıdı. Grup, ayrıca "Gazze için kampüsler ayağa" ve "Filistin özgür olana dek mücadele devam edecek" yazılı pankart açtı.

Protestoda, öğrenciler, "Katil İsrail Filistin'den defol", "Çocuklar ölürken susmayacağız", "Filistin halkı yalnız değildir" ve "Netanyahu hesap ver bugün kaç çocuk öldürdün" gibi Türkçe ve İngilizce sloganlar attı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunduğu eylemde daha sonra Rektör Prof. Dr. Ayşegül Komsuoğlu, açıklama yaptı.

Komsuoğlu, öğrencilerin, ortaya koydukları tavırlarıyla haklının yanında olduklarını gösterdiklerini belirtti.

Yaşanan zulme ve soykırıma hep birlikte dur demenin, insanlık ve insanlığın geleceği için bir görev olduğunun bilincinde olduklarını vurgulayan Komsuoğlu, "Bu duygularımızı ve düşüncelerimizi dünyanın dört bir köşesinde milyonlar paylaşıyor, protestolar düzenleniyor. 6 ayı aşkın bir süredir Gazze'de yaşayan masum insanları adeta yok etmeye yönelik vahşeti, barışçıl yöntemlerle protesto eden üniversite öğrencilerine yönelik şiddet uygulanıyor." dedi.

"Bize başvuracak bilim insanlarına kapımız açık"

Komsuoğlu, Columbia Üniversitesi ve New York Üniversitesi gibi birçok ülkedeki üniversitelerde protestocuların Gazze'de ateşkes çağrılarını desteklediğini ve İsrail'le bağlantı şirketlerle ilişkilerin kesilmesini talep ettiklerini dile getirerek, "Eylemlerde öğrenciler gözaltına alınıyor, üniversiteler protestoları durdurmak için online, uzaktan eğitime geçiyor. Üniversite öğrencilerinin gösterdiği barışçıl tepkiye karşı gösterilen orantısız tepkiyi temel insan hakları ve akademik özgürlüğe vurulmuş bir darbe olarak kabul ediyor, derin bir üzüntü duyuyor ve hep beraber şiddetle kınıyoruz." ifadelerini kullandı.

Burada çok farklı milletler olarak bir araya geldiklerini ve çok haklı bir davayı birlikte desteklediklerini belirten Komsuoğlu, "Bugün Filistin topraklarında yaşanan zulüm ve soykırım, Filistin'in akademik, tarihi ve kültürel mirasını tehdit etmekte. Binlerce Filistinli öğrenci ve bilim insanı ülkesini terk etmek zorunda kalmakta. Filistin topraklarında yaşanan çalışmalar yarım kalmakta, öğrencilerin eğitimleri yarım kalmakta. Biz Nişantaşı Üniversitesi olarak başta Gazze olmak üzere tüm Filistinli kardeşlerimize kapımızın açık olduğunu söylemek istiyoruz. Aynı zamanda binlerce genç bilim insanının da çalışmaları yarım kaldı. Bize başvuracak olan tüm bilim insanlarına kapımız açık. Onlarla birlikte çalışmaktan gurur, onur duyacağız." şeklinde konuştu.

Gelecek dönem, 40 Gazzeli öğrenciyi Nişantaşı Eğitim Vakfı tarafından burslu okutacaklarını bildiren Komsuoğlu, Filistinli öğrencilerden bu başvurularla ilgili destek beklediklerini de dile getirdi.

"İsrail Devleti'nin vahşi saldırılarına karşı duyarsız kalmamaya davet ediyoruz"

Öğrenciler adına basın açıklamasını okuyan İstanbul Nişantaşı Üniversitesi Öğrenci Başkanı Tahir Talha Koçyiğit ise Kudüs ve Mescidi Aksa'nın İsrail Devleti tarafından işgal edilmesi ve mazlum bir halkın yurdundan edilmeye çalışılmasının hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini belirtti.

İslam dininin özel günlerinde, kutsal mekanlara, masum ve silahsız sivil insanlara karşı İsrail devletince yapılan saldırılara tepki göstermek sadece İslam dünyasının değil, insan haklarını savunan tüm dünyanın görevi ve tarih önündeki imtihanı olduğuna işaret eden Koçyiğit, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"İstanbul Nişantaşı Üniversitesi öğrencileri olarak, Filistin halkını asırlar boyunca yurt edindikleri topraklardan en zalim yöntemler ile sürmeye çalışan İsrail'in yaşlı, kadın ve çocukları öldürmeye yönelik vahşi saldırılarını en güçlü şekilde kınıyor, dünyadaki vicdan sahibi tüm akademik camiayı İsrail Devleti'nin vahşi saldırılarına karşı duyarsız kalmamaya davet ediyoruz. Bu son olaylar, yaşam hakkının, bir devletin egemenlik hakkının, kadın haklarının, çocuk haklarının, eğitim hakkının, emperyalist devletler için ne ifade ettiğini bir daha düşünmemiz gerektiğini göstermiştir. Günümüzde bazı devletler ve milletler, diğer devlet ve milletlerden daha ayrıcalıklı ve üstün oldukları inancıyla hareket ederek, onlar üzerinde baskı kurmayı kendileri için hak görmekte, insanlık onuru adını direnenlere karşı her türlü zulmü işlemektedirler."

Koçyiğit, bu ülkelerin tarihteki varoluşlarını da halen sürdürdükleri kan ve katliam üzerinde gerçekleştirdiklerini ifade ederek, şunları söyledi:

"Medeniyetin maalesef maddiyat ve refah düzeyiyle ölçüldüğü bu dönemde, en çok insanları öldüren, halkları sürgün eden, işgal eden, dillerini çalan, kaynaklarını sömüren, katliam yapan toplumlar, bizlere kendilerini en medeni toplumlar olarak sunmaktadırlar. Halkların bu emperyalist tehditlere karşı en güçlü direnişi ise ancak sağlam bir eğitim ve nitelikli insan gücüyle olabilecektir. Filistin topraklarında yaşayan yükseköğretim çağındaki gençlerin Filistin Devleti'nin ihtiyaç duyduğu alanlarda yükseköğretim kurumlarımızda iyi bir eğitim almalı alarak yetişmeleri, ülkelerinin kalkınmasına ve özgürlük mücadelesine daha çok katkı yapabilmeleri için başlatmış olduğumuz girişimlerimizi bundan sonra daha da güçlü bir şekilde sürdürmekte kararlıyız. Filistin meselesi, bu ülkenin bütün yurttaşlarının ortak bir zeminde buluştuğu meseledir."

Yıldız Teknik Üniversitesi 

Üniversitenin Davutpaşa Kampüsü'nde toplanan grup, "Öldürülen kardeşin, ölen sensin", "Tek gündem Gazze", "Su yok, elektrik yok, vicdan yok", "Sessiz kalma, soykırıma ortak olma", "Filistin'de katliam var" ve "Filistin elbet özgür olacak" yazılı pankartlar açarak yürüyüşe geçti.

İsrail aleyhine slogan atan gruptakiler, Gazze'ye desteklerini dile getirdi.

Yürüyüşün ardından grup adına açıklama yapan YTÜ öğrencisi Talha Burak Erkal, 7 Ekim'den bu yana İsrail'in kadın, çocuk, yaşlı gözetmeksizin Gazze’deki üniversite, hastane ve sivil yerleşim yerlerini bombaladığını anımsattı.

İsrail’in gerçekleştirdiği soykırımın, insanlık tarihinde kara bir leke ve utanç kaynağı olarak yerini aldığını vurgulayan Erkal, "Bu zulüm karşısında yurt dışındaki üniversiteli öğrenci ve akademisyenlerin gösterdiği onurlu duruş, güneşin hem doğudan hem de batıdan doğacağının alametidir. Zalimin sonunun geldiğinin habercisidir. Bütün insanlık olarak Gazze ile birlik olma vaktidir." diye konuştu.

Prof. Dr. Yusuf Zeren de Filistin’de süren işgale ''dur'' demek amacıyla eğitim camiasının sesini uluslararası topluma duyurmak için toplandıklarını söyledi.

İsrail'in, tüm dünyanın gözü önünde insanlığa karşı suç işlediğini ve durdurulması gerektiğini vurgulayan Zeren, şunları kaydetti:

"Dünyanın vicdanının köreldiği, güçlünün sözünün hukuku yok ettiği, çifte standardın insan hakları kavramını anlamsızlaştırdığı korkunç bir kara tablo ile karşı karşıyayız. Bu acı tabloyu değiştirmek için harekete geçmesi gereken BM görevini yapmalı, Gazze’deki korkunç vahşeti ve soykırımı durdurmalıdır. Batılı devletler İsrail’e silah ve mühimmat tedarikini acilen durdurmalıdır. Başta İslam ülkeleri olmak üzere tüm dünyayı İsrail'le ticaretlerini kesmeye çağırıyoruz."

Ondokuz Mayıs Üniversitesi

OMÜ Kampüs Camisi'nde cuma namazından sonra toplanan öğrenci toplulukları, tekbir getirerek "Hamas'a selam, direniş devam", "Katil İsrail, Filistin'den defol", "Çocuklar ölünce sessiz kalınmaz", "Samsun burada, Gazze'nin yanında" şeklinde sloganlar attı.

"Soykırıma hayır", "Gazze'de işgale son", "Filistin için kampüsler ayakta", "Özgür Filistin", "Susma" yazılı pankartlarla Türk ve Filistin bayrakları açan öğrenci grupları, OMÜ Yaşam Merkezi'ne kadar yürüdü.

OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, burada yaptığı konuşmada, Gazzelilerin şanlı mücadelesinin, insanlığın ölmediği, hala insanlık için bir ümit bulunduğunu dünyaya ilan eden bir gerçek olduğunu söyledi.

Gazzelilerin sadece Gazze için değil, insanlık için direndiklerini dile getiren Ünal, şunları kaydetti:

"Modern, insan haklarına saygılı, çağdaş olduğu ve benzeri kendi ürettiği kavramlarla kendisini farklı yerde konuşlandıran, en azında bir asır boyunca bütün insanlığı insan hakları deyimiyle tımar etmeye kalkan Batı'nın ikiyüzlülüğünü, kendisinin dışındaki hiçbir varlığı hesaba katmadığını gösteren bir süreç yaşanıyor. Gazze'de yaşananlar sadece Gazzelilerin değil, bizim imtihanımız. Ulaşmakta, onlara yardım götürmekte aciz kaldık ancak buradan vereceğimiz ses onlar için ruh olacak, onları güçlendirecek. Bu duruşun protestolarla, ürünlere karşı yapılacak boykotlarla sürdürülmesi gerekiyor. Aksi takdirde kaybeden önce Müslümanlar, arkasından da bütün insanlık olacak."

Kars Kafkas Üniversitesi 

Davud-i Karsi Camisi önünde bir araya gelen akademisyen ve öğrenciler, burada dua ettikten sonra Rektörlük binasına kadar slogan atarak yürüyüş yaptı.

"Ölümden korkmayın, zira ölüm Gazze'de çocuk işi", Kudüs özgür değilse, dünya tutsaktır", "Çocuklarınız refah içinde yaşarken Refah'ta çocuklar ölüyor" dövizleri taşıyan öğrenciler, İsrail'e tepki gösterdi.

Filistin'de hayatını kaybeden akademisyenler ve üniversite öğrencilerini temsilen bazı öğretim görevlilerinin cübbe giydiği yürüyüşte, öğrenciler de Türk ve Filistin bayrakları taşıdı.

Yürüyüşte üniversitede eğitim gören yabancı uyruklu öğrenciler de yer aldı.

KAÜ Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Kapu, yürüyüşün ardından yaptığı konuşmada, Gazze'de 7 aylık bir sürede 40 bine yakın kişinin katledildiğini hatırlattı.

Katliamın dünyanın gözü önünde yapıldığına işaret eden Kapu, "Şu ana kadar bize demokrasi, insanlık, özgürlük dersi verecek şekilde bağıran ve herkesi bu doğrultuda hizaya çekmeye çalışan Batı'nın, siyonizmin uşağı olan Amerika ve benzeri bütün yapılar, uluslararası organizasyonlar susmuş ve bu katliamı, soykırımı izler hale gelmişlerdir." dedi.

Kapu, dünyanın bir çok yerinde insanların ses vermeye başladığını belirterek, şöyle konuştu:

"Amerika'daki üniversiteler başta olmak üzere Avrupa'daki üniversiteler ve toplumun vicdanlı kesimleri, hala bu soykırımın, bu insanlık dışı, insanlık onuruna aykırı bu sürecin yanlış olduğunu, siyonizmin uşağı olan yöneticilerinin yüzlerine haykırdılar. Ne mutlu ki böyle vicdanlı insanlar hala var. Sizler de ve bizler de bu tür insanlık onurunu ayaklar altından nispeten kaldırmaya çalışan bu sürece sizlerin de bu şekilde Türkiye'den, Kars'tan, Kafkas Üniversitesinden destek vermeniz, ses vermeniz, beni ve üniversite yöneticilerini ziyadesiyle memnun etmiştir ve sizlerle gurur duyuyorum ve onur duyuyorum."

Yürüyüşe, AK Parti İl Başkanı Muammer Sancar, bazı STK temsilcileri de katıldı.

Kayseri Üniversitesi

Kayseri Üniversitesi (KAYÜ) tarafından Filistin halkına destek etkinliği kapsamında "Gazze'deki Soykırıma Dur De" yürüyüşü gerçekleştirildi.

KAYÜ'den yapılan açıklamaya göre, cuma namazının ardından 15 Temmuz Merkez Kampüsü yanındaki camiden başlayan yürüyüşe üniversite senatosu üyeleri, öğrenciler, akademik ve idari personel katıldı.

Üniversitenin ana nizamiyesi önüne kadar yürüyen grup adına konuşan Kayseri Üniversitesi öğrencisi Mehmet Ali Kilci, KAYÜ öğrencileri olarak İsrail'in Gazze'de yaptığı soykırımı lanetlediklerini belirtti.

7 Ekim'den bugüne kadar İsrail tarafından Gazze'de uygulanan soykırımın dünyanın gözü önünde aralıksız devam ettiğini vurgulayan Kilci, "Türkiye başta olmak üzere birkaç ülkenin barış çabaları haricinde tüm devlet yönetimlerinin vicdanları kararmış ve akılları tutulmuş vaziyettedir. Batılı ülkelerin dillerinden düşürmedikleri özgürlük, insan hakları, barış ve demokrasi kavramlarının, öldürülenler Müslüman olduğunda yine kendileri tarafından içlerinin nasıl boşaltıldığını bir kez daha ibretle ve öfkeyle takip ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Filistin halkının yanında olduklarını kaydeden Rektör Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa da İsrail'in Gazze'de yaptığı soykırımı şiddetle kınadıklarını vurguladı.

Balıkesir Üniversitesi 

Balıkesir'de, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını protesto etmek için Balıkesir Üniversitesi öğrencileri çadır nöbeti başlattı.

Çağış Yerleşkesinde çadır nöbeti başlatan öğrencilere, Balıkesir Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Yücel Oğurlu ile akademisyenler de destek verdi.

Gazze için çadır nöbetinde bulunan öğrenciler, saldırıları anlatan fotoğrafları da sergiledi.

Rektör Oğurlu, gençlerin gerçekleştirdikleri nöbet ile Gazze'de yaşanan zulme ve insanlık dramına bir kez daha dikkat çektiklerini belirterek, etkinliği yürütenlere de duyarlılıkları için teşekkür etti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.