TBMM Başkanı Kurtulmuş: Kararlı adımlarla birlikte yeni bir dönemin eşiğindeyiz
TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Terörsüz Türkiye" hedefi doğrultusunda kurulan komisyonun ilk toplantısında, "Bugün FETÖ dahil darbe girişimlerini boşa çıkaran ve terör örgütünün etkisini kıran kararlı adımlarla birlikte yeni bir dönemin eşiğindeyiz" dedi.

TBMM
"Terörsüz Türkiye" süreci kapsamında Meclis'te kurulan komisyon, TBMM Başkanı Kurtulmuş başkanlığında toplandı.
Komisyonun, TBMM Tören Salonu'ndaki ilk toplantısının açılışında, "hayırlı, uğur olması" temennisiyle sözlerine başlayan Kurtulmuş, "Milletlerin tarihinde öyle anlar vardır ki yalnız o günü, o anı değil; milletlerin yarınlarını da şekillendirir. Bugün de öylesi günlerden birindeyiz." diye konuştu.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Yarım asırdır milletin başına bela olmuş terör illetinden kurtulmak için tarihi bir dönüm noktasına gelindiğinin müşahede edildiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Milletimiz geçmişte en zorlu dönemlerde nasıl birlik içerisinde kenetlenerek hareket ettiyse, bugün de aynı inanç, kararlılık ve dayanışmayla bu sorunu çözecektir. Bu toplantı, yalnızca komisyonumuzun çalışmalarının başlangıcı değil, aynı zamanda aziz milletimizin geleceğe dair umutlarının yeşermesinin de başlangıcıdır." ifadesini kullandı.
Komisyonu sıradan değil, yarınları onarma cesareti ve toplumsal bütünleşmeyi pekiştirme iradesi gösteren tarihi bir heyet olarak nitelendiren Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Bu salonda milletin iradesini temsilen yeni bir dönemin başlangıcına şahitlik ediyoruz. Bu komisyon, millet adına çözüme ulaştırılacak sorunların müzakeresi, üzerinde uzlaşılan teklif ve tavsiyelerin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne iletilmesi ve bahse konu süreçlere millet adına vaziyet etmek için vardır. Komisyonumuz, on yıllardır ülkemizin enerjisini tüketen ve kardeşi kardeşten uzaklaştırmaya çalışanların provoke ettiği bir meseleye yeni bir gözle bakma iradesinin de yansımasıdır. Burada asli meselemiz, hiç şüphesiz anayasa yazmak, hukuk reformu yapmak ya da tüm meseleleri bir anda çözmek değildir; Meclisin halkın sesi olmanın yanında, toplumsal barışın taşıyıcısı, kardeşliğin teminatı, çözümün meşru adresi olduğunu hatırlatma iradesidir. Siyasi hesaplarla, dar tanımlarla ve kalıplarla değil; cesaretle, vicdanla ve adaletle hareket etmenin adıdır. Çünkü örgütün kendini feshederek, silahların tamamen susturulmasıyla başlayan süreç, herhangi bir kişi, kurum ya da siyasi yapının değil, doğrudan doğruya aziz milletimizin meselesidir. Meclis komisyonunun da kıymeti tam buradadır.”
Komisyonun, toplumun manevi dokusunu tahkim etmeye, kardeşliği kalıcılaştırmaya ve farklılıkları zenginlik olarak kabul edip, ortak yaşamı güçlendirmeye dönük bir çağrı olduğunu bildiren Kurtulmuş, milletin arasındaki birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularının, toplumun asırlar boyunca en önemli toplumsal yapı taşı olduğunu vurguladı.
❝Bugün FETÖ dahil darbe girişimlerini boşa çıkaran ve terör örgütünün etkisini kıran kararlı adımlarla birlikte yeni bir dönemin eşiğindeyiz❞
— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) August 5, 2025
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Terörsüz Türkiye" hedefi doğrultusunda kurulan komisyonun ilk toplantısında açıklamalarda bulundu… pic.twitter.com/vceg2STGpz
Kurtulmuş, küresel emperyalizmin böl, parçala, yönet politikalarının kirli aracı olarak kullanılan terör aparatları vasıtasıyla milletin içine suni şekilde sokulmaya çalışılan ayrılık fitnesine milletin hiçbir zaman itibar etmediğini belirterek, "Terör eylemlerinin ülkemize yaşattığı karanlık yıllar her bir yurttaşımızın ortak kaybıdır, ortak acısıdır. Terör bu topraklarda uzun yıllar boyunca sadece canlarımızı almadı, emeğimizi, umudumuzu ve ortak hayalimizi de çaldı." sözlerini sarf etti.
Cumhuriyet'in yüz yıllık tarihinin yaklaşık 50 yılında enerjiyi içerideki karanlıkla boğuşmakla geçirdiklerini ifade eden Kurtulmuş, farklı terör örgütlerinin arkasına saklanarak yürütülen kirli oyunların, Türkiye'nin güçlü, müreffeh, huzurlu bir ülke olma hedefinin önünde yıllarca en büyük engeli oluşturduğunu dile getirdi.
TBMM Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tek bir terör örgütü değil, farklı isimler ve maskeler altında birçok yapının ülkemizin önünü yıllarca kesmeye çalıştığına da hep birlikte şahit olduk. Bu örgütler, bölgemizdeki ülkeleri parçalayan vekalet savaşlarını yürütmek için kurulmuş yapılardı hiç şüphesiz. Çevremizdeki çoğu ülke de, bölgemiz, bu yapılar eliyle istikrarsızlaştırılmaya çalışılmış, kardeş halklar arasında çatışmalar, katliamlara yol açılmış, milyonlarca insan topraklarından edilerek sığınmacı durumuna düşürülmüştür. Bu tablo, Türkiye'nin de demokratik ve özgürlükçü vizyonunun daha güçlü bir siyasal düzlemde kök salmasını ne yazık ki uzun yıllar engellemiştir. Bugün, FETÖ dahil darbe girişimlerini boşa çıkaran ve terör örgütünün etkisini kıran kararlı adımlarla birlikte yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Yeni dönem, siyasetin, düşüncenin ve vicdanın daha çok konuşulduğu bir dönem olmak zorundadır. Evladını yitiren annenin, dükkanını kapatmak zorunda kalan esnafın, yaylasına çıkamayan köylünün ve kamu adına görev yaparken can veren, şehit olan kamu görevlisinin acısı hepimizin ortak acısıdır. Ortak acılarımızı artık ortak umuda çevirmek için buradayız.”
"Terörsüz Türkiye, aslında açıkçası terörsüz bir bölge demektir"
Uzun yıllarca süren bu büyük problemin, siyaseti ve devleti güvenlikçi reflekslerle hareket etmeye mecbur bıraktığını aktaran Kurtulmuş, artık güvenliğin yanı sıra özgürlüğün, eşitliğin ve adaletin imkanlarını ve gücünü daha yüksek sesle konuşmanın zamanının geldiğine dikkati çekti.
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra birbirinden kopartılan, aralarına tel örgüler çekilen halkların, artık yeniden birbirlerini daha yüksek sesle duymayı hak ettiğini belirten Kurtulmuş, "Attığımız her adım bu kadim coğrafyada barış ve kardeşliği tahkim etmeye yönelik olmalıdır. Bu çerçevede Terörsüz Türkiye, aslında açıkçası terörsüz bir bölge demektir." değerlendirmesinde bulundu.
Türk-Kürt kardeşliğinin bu coğrafyanın asli kodu olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Çanakkale'de omuz omuza savaşanların torunlarıyız. Kaderdaşlık, yalnız savaş meydanlarında değil; alın terinde, acıda ve umutta da birlikte yürümektir. Biliyoruz ki Selahaddin Eyyubi'yi, Nureddin Zengi'yi anlamadan bu toprakların hakikatini kavrayamayız. Alparslan'ın ve Kılıçarslan'ın yaptıklarının özünü anlamadan ise birlikte yürümenin anlamına ulaşamayız. Hepsi kendi çağlarında adaletin, kardeşliğin, dayanışmanın, paydaşlığın, sevinci ve tasayı ortaklaştırmanın, hülasa milletçe beraber yürümenin öncüleri, sembolü olmuş büyük şahsiyetlerdi. Bugün de bizler, halkın tam da içinden çıkan o akla yaslanarak, o milli irfanı kuşanarak, tarihi bugünün anlayışıyla yeniden yorumlamak ve geleceği bu iradeyle kurmak mecburiyetindeyiz. Küresel şartlar ve bölgesel gelişmelerin kırılganlığına rağmen, içeride birliğimizi büyütmek, toplumsal huzuru pekiştirmek, dışarıda ise bölgesel barışı korumak mecburiyetindeyiz. İç cephemizi tahkim etmek, Türkiye'nin istikrarını kurumsal bir siyasal akla oturtmak zorundayız. Ülkemizin önünü tıkayan karanlık dönem, milletimizin feraseti ve devletimizin kararlılığıyla artık geride kalıyor."
Meclisi hakikati duyan, toplumu hisseden ve vicdanı temsil eden en yüksek demokratik çatı olarak nitelendiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Biz bu komisyonda yeni bir anayasa yazmıyoruz belki ama kardeşlik cümlelerini kuracağız ve birlikte hareket edeceğiz. Meclisimiz bin yıllık kardeşliği yeniden hatırlatmakla kalmayacak, siyasal düzlemde yeniden tarif edecektir. Bilinmelidir ki şahit olduğumuz silah bırakma süreci bir pazarlığın sonucu asla değildir. Milletimizin huzura, birliğe dair kararlılığının sonucudur ve bunun yansımasıdır. Bugün iftihar ettiğimiz gelişmeler, insanımızın emeğini ve vaktini çalan bir engelin ortadan kalkması istikametindedir. Eğer terör belasıyla uğraşmamış olsaydık, eğer bütçemizin önemli bir bölümünü yıllarca terörle mücadeleye değil, kalkınmaya ayırabilseydik nice okullar, üniversiteler, hastaneler, çok daha önceleri inşa edilebilirdi. Daha çok öğrenci daha nitelikli eğitimle buluşur, daha çok insanımız sağlığa daha kolay ve hızlı erişirdi. Bugünlerde ulaştığımız bu noktaya çok daha önceleri ulaşmamız mümkündü. Bugün iftihar ettiğimiz savunma teknolojilerimiz, kendi helikopterlerimiz, uydularımız, milli savunma sanayisinde geldiğimiz bu seviyeye belki çok daha erken zamanlarda ulaşabilirdik. Fakat bu tüm bu kayıpların ötesinde en ağır bedel şüphesiz ki canla ödenmiştir. Manevi kayıplar, unutulmaz acılarımızdır. Her biri ayrı bir ailenin ocağına düşen şehitlerimizin, her biri bir ömrü feda eden gazilerimizin acısı... Canları pahasına bu vatanı savunan tüm kahramanlar, bugün burada başlattığımız sürecin manevi mimarlarıdır. Bu istikamette atacağımız her adımda onların emanetine sadakatle bağlı kalacağımızı ilan ediyoruz."
Kurtulmuş, komisyonun, sözünü yükselten herkesin kürsüsü olacağını belirterek, ortak kelimenin "barış", ortak hedefin "kardeşlik" olacağını söyledi.
Meclis çatısı altında konuşulmayacak hiçbir konu olmadığını belirten Kurtulmuş, bu olumlu sürecin parçası olan vicdan sahibi herkese, her kuruma bir kez daha yürekten teşekkür ettiğini dile getirdi.
Milletin taleplerinin siyasal zeminde buluşması ile kurumlar arası koordinasyonun sağlıklı yürütülmesinin istikrar ve huzur için elzem olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, bu açıdan tartışmanın doğru mecrasının TBMM ve bugün onu temsilen oluşturulan komisyon olduğunu ifade etti.
"Her bilgilendirme ve adım, şeffaf ve kapsayıcı biçimde yapılacaktır"
Kurtulmuş, milletin tamamını temsil eden, her fikrin ve kimliğin söz söyleyebildiği yerin TBMM olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Bugün sadece grubu olan siyasi partilerin değil, TBMM'de temsil edilen bütün siyasi partilerin temsilcisi arkadaşlarımız buradadır. Diyebiliriz ki, bu salon toplumun yüzde 98'inin temsil edildiği bir siyasi iradenin yansımasıdır. Her bilgilendirme ve adım, şeffaf ve kapsayıcı biçimde yapılacaktır. Bu çatının altında yürütülen her çalışma, halkın gözü önünde ve millet iradesinin güvencesiyle ilerleyecektir. O yüzden komisyonun işleyiş prensiplerini, ilk günden itibaren açık bir şekilde ifade etmek zorundayız."
Komisyonun ilk ilkesinin "şeffaflık" olduğunu anlatan Kurtulmuş, milletin her adımı bilmeye hakkı olduğunu söyledi. Kurtulmuş, ikinci ilkenin "açıklık", üçüncü temel ilkenin de "çoğulculuk" olması gerektiğini belirtti.
Komisyon çalışmaları hakkında kamuoyunun ve basının bilgilendirilmesinin yalnızca TBMM Başkanlığı tarafından yürütüleceğini dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Çünkü süreci zehirleyebilecek ve provoke edecek açıklamalara itibar edilmemesini sağlamak da bu komisyonun başlıca görevlerinden birisidir. Onun için kamuoyunu zamanında, basınımız vasıtasıyla yerinde, zamanında, doğru bilgilendirmek önceliklerimizden birisi olmalıdır. Bu komisyonda ele alacağımız konu, yani Türkiye'nin terörü bırakmasıyla birlikte ele alacağımız konular, herhangi bir siyasi partinin tekelinde olan konular değildir. Bu süreç, Türk'ün de Kürt'ün de her kesimden yurttaşın ortak geleceğini ilgilendiren bir beka meselesidir. Dolayısıyla komisyonumuz, müzakereci bir istişare organı olarak hareket edecektir, bu zeminde farklı fikir ve hissiyatların ortak akılla bir akılda birleşmesini sağlayacak bir anlayışla çalışacaktır. Komisyonun görev ve sorumlulukları arasında özellikle silah bırakma sürecinin millet adına takibi büyük önem taşımaktadır. Bu süreç, hukuki çerçevesiyle, sosyal zeminiyle, siyasal diliyle dikkatle izlenmeli, yönlendirilmeli, gerektiğinde öneriler sunulmalıdır.
Burada önemli bir hususu da vurgulamak istiyorum. Hiç şüphesiz, bu sürecin en önemli hususiyetlerinden birisi de toplumsal psikolojinin iyi bir şekilde yürütülmesidir. Bu çalışmaların başarıya ulaşmasında toplumsal ve farklı kesimlerin sürece katkısının sağlanması bakımından toplumsal psikolojinin doğru ve hep birlikte yönlendirilmesi de önemli bir görevdir. Bu aynı zamanda güçlü ve karşılıklı toplumsal bir saygıyı doğuracak bir adımdır. Kürt'ün onurunu korumayan bir dil, Türk'ün gururunu hiçe sayan bir söylemin, barışa değil yeni kırılmalara neden olan yaklaşımlar olduğunu ifade etmek isterim."
"Çalışmalarımıza sadece siyaset kurumu değil toplumun bütün kesimleri dahil edilecek"
Kurtulmuş, hedeflerinin sadece asgari müştereklerde birleşmek olmadığını, birlikte yaşamın azami zeminini güçlendirmek için burada bulunduklarını söyledi.
Komisyonun farklı fikir, beklenti ve kanaatlerin çatıştırılmadığı, aksine birlikte yaşama iradesinin inşa edildiği güçlü bir zemin olacağına dikkati çeken Kurtulmuş, "Silahın tamamen bırakılmasıyla beraber barışı kalıcılaştıracak yasal düzenlemelerin önerilmesi, hazırlanması da bu komisyonun sorumlulukları arasındadır. Ortaya çıkacak ihtiyaçlar doğrultusunda öneriler geliştirmek, raporlar sunmak, analizler yapmak ve bunları Meclis'in genel iradesine taşımak da bu yapının asli görevidir." diye konuştu.
Meclis'in manevi gücü, tarihsel tecrübesi ve temsili yapısının provokasyonlara karşı en güçlü kalkan olacağını vurgulayan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hiç şüphesiz provokasyonlar her zaman, her dönemde olabilir. İçeriden ve dışarıdan gelecek hamleleri bertaraf edecek en önemli unsur, çoğulcu demokratik yapımızdır. Bu yüzden çalışmalarımıza sadece siyaset kurumu değil toplumun bütün kesimleri de dahil edilecektir. Kanaat önderleri, üniversiteler, hukuk camiası ve sivil toplum kuruluşlarının bu konulardaki katkıları kıymetli olacaktır. Basın, siyasi magazinden uzak, halkı doğru bilgilendirmekle, akademi meseleyi soğukkanlı ve bilimsel çerçeveyle izah etmekle, sivil toplum sahadaki ihtiyaçları dile getirmekle görevlidir. Hiç kimse dışarıda bırakılmamalıdır, hiçbir fikir kenara itilmemelidir. Çünkü biz bu milletin tamamını kapsayan birliği ve kardeşliği kurmak istiyoruz. Meclis'te görev yapan her bir milletvekilimiz, hangi partiden ve bölgeden olursa olsun, milletimiz adına bu çalışmalara katıldığı anlayışıyla hareket edeceklerdir. Sonuç olarak bu masa, milletin vicdanıyla, aklıyla, irfanıyla ve inancıyla kurulmuştur."
"Konuşulacak her söz, kardeşliğin diliyle ve vicdanın sesiyle şekillenecektir"
Kurtulmuş, ülkenin barışla, bütünlükle, demokrasiyle ve kardeşlikle güçleneceğine inandığını, demokratik, çoğulcu ve herkesin kendisine ait hissettiği bir Türkiye'yi hep birlikte, büyük çabayla inşa edeceklerini vurguladı.
Komisyonun, hakikatin göz ardı edilmediği, duyguların inkar edilmediği ve siyaseten çözüm üretme cesaretinin gösterildiği bir anlayışı temsil edeceğini belirten Kurtulmuş, "Burada konuşulacak her söz, kardeşliğin diliyle ve vicdanın sesiyle şekillenecektir. Her kimlik, milletimizin asli rengidir. Hiçbir vatandaşımız kimliğinden, dilinden ve inancından dolayı ötekileştirilemez. Bu uğurda milletin iradesine sonuna kadar bağlıyız. İnanıyorum ki komisyonumuz, milli birlik ve kardeşlik içinde yürütülen bu tarihi misyonu layıkıyla gerçekleştirecektir. Niyetimiz halis, sözümüz kuvvetli, ufkumuz açık, vaktimiz bereketli, kardeşliğimiz daim olsun. İnancımız tamdır, Allah yar ve yardımcımız olsun." dedi.
Kurtulmuş, verilen aranın ardından toplantının 2. oturumunda yaptığı açılış konuşmasında, sürecin bu noktaya gelmesinde büyük emekleri olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Yeni Yol Partisi grup başkanı ve grup başkanvekilleri, DEM Parti yöneticileri, eş genel başkanları ve grup başkanvekilleri, toplantıda bulunan, bulunmayan, sürece destek veren tüm siyasi partilere teşekkürlerini iletti.
Dikkatli bir süreç yürütülmese ve bu destekler verilmese sürecin bu noktaya gelmeyeceğini belirten Kurtulmuş, komisyona verilen destek dolayısıyla parti yönetimlerine ve toplantıya katılan milletvekillerine teşekkür etti.
Kurtulmuş, komisyonun nevi şahsına münhasır bir istişare komisyonu olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Ancak siyasi olarak bütün siyasi partilerin yönetimleri tarafından yetkilendirilmiş kuvvetli bir komisyondur. Dolayısıyla buradaki konuşmaları, gerektiğinde kanun teklifleri, düzenlemeler, raporlar, hangi sonuca ulaşacaksak bunlarla ilgili olarak da çalışmalarımızı süratle tamamlayıp TBMM Genel Kuruluna sunacağız. Dolayısıyla tarihi bir dönüm noktasındayız. Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek lazım. Bir kere daha ifade etmek istiyorum. Bu, siyasi parti hesaplarının yapılacağı bir yer değil. Fikirlerin çarpıştırılacağı bir arena hiç değildir. Burada yapıcı fikirlerle tabii ki farklı fikirleri ortaya koyarak sonuç almaya çalışacağız."
TBMM Başkanı Kurtulmuş'un konuşmasının ardından, gruplar ve siyasi partiler adına milletvekillerinin konuşmasına geçildi.
Grubu bulunan partilere 20 dakika, grubu olmayan partileri temsilen bulunan milletvekillerine ise 10 dakika süre verildi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.