ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan, KDC ve Ruanda arasındaki barış anlaşmasının uygulanmasını desteklemek amacıyla düzenlenen 2 toplantıya ilişkin yazılı açıklama yapıldı.

• ABD ve Katar arabuluculuğunda KDC-M23 ateşkesi: Fırsatlar ve zorluklar
• Türkiye, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Ruanda arasındaki barış anlaşmasını memnuniyetle karşıladı

Açıklamada, toplantıların odak noktasının, anlaşmanın güvenlik yönlerinin uygulanması ve "Büyük Göller" bölgesinde uzun vadeli istikrar ve kalıcı barışın sağlanması için kritik öneme sahip bölgesel ekonomik büyüme fırsatları için bir çerçeve oluşturulmasının olduğu ifade edildi.

İki tarafın temsilcilerinin barış anlaşmasında belirtilen bir gereklilik olan Bölgesel Ekonomik Entegrasyon Çerçeve İlkeleri'nin metnini imzaladıkları aktarılan açıklamada, çeşitli sektörlerde iki ülkenin koordinasyon yoluyla ekonomik ilerlemeyi hızlandıracağı ve bölgede yaşan insanların yaşam koşullarını iyileştireceğini taahhüt ettikleri belirtildi.

Açıklamada, "Bu haftaki toplantılar, Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Ruanda'nın güvenlik ve ekonomik işbirliğini ilerletmek için anlamlı adımlar atmasıyla, barış anlaşmasının uygulanmasında önemli bir adım teşkil ediyor." ifadelerine yer verildi.

Kongo Demokratik Cumhuriyeti ile Ruanda arasında ABD'nin arabuluculuğuyla imzalanan barış anlaşması için Ortak Gözetim Komitesi'nin ilk toplantısı dün yapılmıştı.

İlk toplantı kapsamında tarafların Komite Başkanlarını seçtiği, komitenin gelecekteki toplantılarına yön verecek görev tanımlarını onayladığı, anlaşmanın uygulanmasında kaydedilen ilerlemeyi görüştüğü ve Ortak Güvenlik Koordinasyon Mekanizması'nın ilk toplantısı için hazırlık yaptığı belirtilmişti.

Barış anlaşması

ABD'nin arabuluculuğuyla, KDC ile Ruanda arasında 27 Haziran'da, Washington'da Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun şahitliğinde barış anlaşması imzalanmıştı.

Anlaşma toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi, düşmanlıkların sona erdirilmesi, silahlı devlet dışı grupların çatışma alanlarından çekilerek silahsızlandırılması, ortak bir güvenlik koordinasyon mekanizması kurulması, mültecilerin geri dönüşünün sağlanması, insani yardımların ulaştırılması ve bölgesel ekonomik işbirliğinin kolaylaştırılması gibi taahhütleri içeriyor.

Çeşitli kaynaklara göre anlaşma, aynı zamanda ABD ve Amerikan şirketlerinin bölgedeki maden kaynaklarına erişiminin önünü açarak savaşın sona erdirilmesine yönelik çabalara teşvik sunmayı da hedefliyor.