Ole Toft, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki ticaret hacminin kayda değer olduğunu belirterek, bunun daha da büyüyebileceğini söyledi.

Danimarka ve Türkiye arasındaki ticari ilişkilere ilişkin Toft, "Danimarka ve Türkiye hükümetlerinin ortak hedefi, bu ticari ilişkileri geliştirmek yönünde ve biz bunun önümüzdeki yıllarda da mümkün olacağına inanıyoruz. Danimarkalı şirketler ve yatırımcılar arasında Türk pazarına yönelik artan bir ilgi var." diye konuştu.

Toft, iki ülkenin üçüncü ülkelerde işbirliği potansiyeli de bulunduğuna dikkati çekerek, Danimarka şirketlerinin Afrika başta olmak üzere birçok bölgede Türk şirketleriyle birlikte çalışma fırsatları gördüğünü ve EPC (engineering, procurement and construction/ mühendislik, tedarik, inşaat) sektöründeki olanakların değerlendirildiğini bildirdi.

Fotoğraf: Bahar Yakar/AA

Halihazırda Danimarkalı şirketlerin Türk şirketleriyle Orta Asya'da ortak projelerde yer aldığını anımsatan Toft, "Türk şirketlerinin o bölgede güçlü bir varlığı var, Danimarka'nın ise pek yok." ifadesini kullandı.

Toft, Ukrayna ve Suriye'nin yeniden yapılanma sürecinde Türkiye'nin önemli rol üstleneceğini düşündüğünü ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Umuyoruz, savaşın sona ermesinden sonra Ukrayna'nın yeniden inşasında ve çok yakında başlayacak olan Suriye'nin yeniden inşasında, Danimarkalı ve Türk şirketlerin birlikte çalıştığını rahatlıkla görebiliyorum. Dünyanın en büyük inşaat şirketlerinden bazıları Türkiye'de bulunuyor. Danimarka'da ise artık büyük inşaat şirketi kalmadı. Ancak dünyanın farklı yerlerinde faaliyet gösteren büyük şirketlerimiz var ve bu ülkelerde inşaat ve yapı işlerinde yer almak istiyorlar. Türk müteahhitler bu alanda en bariz ve iyi iş ortakları olur. Zaten var olan bir işbirliğimiz var ama bunu önümüzdeki yıllarda daha da geliştirebiliriz."

"Yenilenebilir enerji, lojistik ve tarım öne çıkıyor"

Ole Toft, Danimarka'nın Türkiye yatırımlarında bunun dışında başka sektörlerin de dikkati çektiğini anlattı.

Bunlardan birinin yenilenebilir enerji olduğuna işaret eden Toft, Türkiye'nin enerji yapısını dönüştürecek iddialı bir politika planı oluşturduğunu anımsattı.

Toft, "Fosil yakıtlar ve kömürden, doğalgaz ve yenilenebilir enerjiye dayalı bir sisteme geçiş yapacaksınız. Danimarka'nın yenilenebilir enerji alanında büyük şirketleri var ve bu şirketler Türkiye'de yatırım ve satış yapmakla ilgileniyor." dedi.

Danimarkalı şirketlerin Türkiye'de hem kara rüzgar enerjisi (on-shore wind) hem de güneş enerjisi projelerinde yer aldığından bahseden Toft, "Şimdi deniz üstü rüzgar enerjisi (off-shore wind) projeleri geliştirmeyi düşünüyorlar. Burada bölgesel ısıtma sistemleriyle (district heating) ilgili çalışan şirketlerimiz var. Ayrıca, Danimarka ve Türkiye arasında 7 yıldır devam eden ve özellikle bölgesel ısıtma üzerine odaklanan hükümetler arası bir yenilenebilir enerji işbirliğimiz mevcut. Türkiye'de rüzgar türbini üreten bazı şirketlerimiz de bulunuyor." diye konuştu.

Toft, işbirliği için diğer bir sektör olarak ulaşım ve lojistiği göstererek, bu alanda önde gelen Danimarka merkezli firmaların Türkiye'yi önemli bir pazar olarak kabul ettiklerini ifade etti.

Bu firmaların, Türkiye'nin bir ulaşım hub'ı haline geldiğini fark ettiklerini belirten Toft, Orta Koridor projesinin öneminden bahsetti.

Toft şunlara vurgu yaptı:

"DSV dünyanın en büyük lojistik firması. Maersk, dünyanın ikinci büyük konteyner taşımacılığı şirketi ve dördüncü büyük liman işletmecisi. DFDS ise Türkiye'den büyük deniz taşımacılığı operasyonları yürütüyor. Bu şirketlerin hepsi Türkiye'yi ilgi çekici bir pazar olarak görüyor. Çünkü Türkiye'nin, Avrupa'yı Orta Doğu'ya, Orta Asya'ya ve nihayetinde Çin'e bağlayan bir ulaşım hub'ı haline geldiğini fark ediyorlar. Bu bağlamda, Orta Koridor projesiyle bu bağlantı güçleniyor. Türkiye'nin üzerinde çalıştığı Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki barış sağlandığında, bu projenin tam anlamıyla hayata geçmesini umuyoruz."

Toft, tarımın da Türkiye'de takip ettikleri ve yatırım fırsatlarını değerlendirdikleri sektörler arasında yer aldığına dikkati çekti.

"AB ile Türkiye ticareti artmalı"

Gelecek dönemde Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye'nin ilişkilerinin güçlenmesi gerektiğini vurgulayan Büyükelçi Toft, "Dünyada yaşanan çalkantılar, küreselleşmenin sorgulanması ve birçok pazarda artan korumacılık ortamına baktığımızda, AB ile Türkiye'nin birbirine daha da yakınlaşması gerektiğini düşünüyorum. Birlikte daha fazla çalışmak ve ticaretimizi artırmak yönünde güçlü bir ortak çıkarımız var. Türkiye'nin son dönemde kritik konularda rol üstlenen bir konumda. Türkiye savunma sanayisinde lider ve birçok coğrafi bölgede karışıklıkları gidermede arabulucu duruma geldi." değerlendirmesini yaptı.

Toft, sözlerini şöyle tamamladı:

"Savunma sanayinizin gelişimi konusunda yaptıklarınız gerçekten etkileyici. Özellikle günümüzde çok büyük önem taşıyan İnsansız Hava Aracı (İHA) teknolojisinde lider bir ülke konumundasınız. Bu gerçekten çok etkileyici. Ayrıca, dünyanın birçok yerinde barış sağlamaya yönelik çabalarınızı görüyoruz ve bunu not ediyoruz. Suriye, Kafkasya ve Afrika'da barış sağlıyorsunuz."