ZF Aftermarket, yeniden üretim teknolojisiyle araçların mobilite sürelerini uzatıyor
ZF Aftermarket Genel Müdürü Selim Aydınlıoğlu, "Özellikle ağır vasıta müşterisi aynı gün operasyona devam ediyor. Dolayısıyla mobilite sürelerini uzatıyoruz, yatış sürelerini de kısaltıyoruz. " dedi.

İstanbul
Araçların yaşam döngüleri boyunca performans ve verimliliğini destekleyen çözümler üreten ZF, markalarıyla sunduğu geniş ürün ve hizmet yelpazesini Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi'ndeki otomotiv satış sonrası endüstrisinin bölgedeki en kapsamlı fuarlarından Automechanika Istanbul 2025'te sergiledi.
Fuarda AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan ZF Aftermarket Genel Müdürü Selim Aydınlıoğlu, ZF Aftermarket Türkiye'nin, ZF'nin global yapısı içerisinde büyük bir öneme sahip olduğunu söyledi.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
ZF Aftermarket'in Türkiye'de 35 yılı aşkın süredir faaliyet gösterdiğini hatırlatan Aydınlıoğlu, dünya çapında 115 farklı konumda yer aldıklarını dile getirdi.
Aydınlıoğlu, "Şunu gururla söyleyebilirim ki Türkiye'nin son yıllarda her zaman bu 115 ülke arasında ilk beşe giren yüksek bir potansiyeli var. Sadece otomobil grubunda değil, ZF aynı zamanda Türkiye'de ağır vasıta iş makinaları, marin, rüzgar sistemleri gibi alanlarda da hizmet veriyor." diye konuştu.
Ayrıca bu hizmetlere ek olarak yeniden üretim (Re-Manifacturing) gibi yeni sürdürülebilir modellere de odaklandıklarını anlatan Aydınlıoğlu, servis konseptlerini de geliştirme konusunda kararlı olduklarını vurguladı.
Otomotiv teknolojisinin geliştiğine, kendilerinin de bununla ilgili önemli hazırlıkları olduğuna dikkati çeken Aydınlıoğlu, kimisinin halihazırda uygulamada olduğunu, kimisinin de yakın zamanda devreye gireceğini söyledi.
Bağımsız yenileme pazarındaki değişim ve dönüşüme değinen Aydınlıoğlu, şöyle devam etti:
"Değişim globalden Türkiye'ye doğru gelecek bir değişim. Bir ihtimal Türkiye bu değişimi bir miktar daha gecikmeli olarak yansıtabilir. Ama ana birkaç noktada beklenti var. Bunlardan bir tanesi dağıtım kanallarının değişmesi. Bir diğeri de özellikle araçların içten yanmalı motordan elektrikliye geçmesi ve yapay zekanın kullanılması ya da elektrik sinyallerinin kullanılması, bunlar çok büyük iki önemli kırılım noktası olacak."
Aydınlıoğlu, dağıtım sisteminin bütün dünyada büyük toptancılar aracılığıyla gerçekleştirildiğini, filolar ve bunlarla beraber de bağımsız tamirhanelerin büyük önem arz ettiğini dile getirerek, şu bilgileri verdi:
"Bunlar hem mevcut ürünlerin ulaştırılması ve bununla beraber de sektörlerin teknik kabiliyetlerinin yükseltilmesi noktasında önem arz ediyor. Bizim bu dönüşümde en önemli adımlarımızdan bir tanesinin bağımsız tamirhanelerin yeni teknolojiye adaptasyonu, onların teknik kabiliyetlerinin yükseltilmesi noktasında ciddi yatırım yapmak ve buralarda hem ürün geliştirmek hem de hizmet geliştirerek değişimi yönetmek."
"ZF'in ağır vasıta, elektrikasyon konusunda çok ciddi yatırımları var"
Birebir yetkilendirilmiş, bütün eğitimleri kendileri tarafından verilmiş ve ağır vasıtada otobüs, kamyon, iş makinası gibi konulara bakan kendilerine bağlı çalışan iş ağını yeni teknolojilere adapte etmek istediklerini kaydeden Aydınlıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Özellikle ZF'in ağır vasıta, elektrikasyon konusunda çok ciddi yatırımları var ve bu araçlar ülkemize de gelmeye başladı. Bu grup iş ortaklarımızın buradaki yetkinliklerini arttırmaya odaklanıyoruz ve onları geleceğe hazırlanıyoruz. Ama bununla beraber özellikle otomobil kısmında Türkiye'de 20 binin üstünde bağımsız servis noktası var. Esasında gelecek bir miktar bu noktaların geleceğe hazırlanmasında. Biz burada bu arkadaşlarımızı gerek servis konseptlerimize dahil etmek gerekse de yeni devreye alacağımız 'ProDiagnostic', 'ProService' ya da 'ProTech' gibi kavramlarımızla onların hem yetkinliklerini geliştirmek hem de iş ortağımızı ailemize katıp onları geleceğe hazırlamak için çalışıyoruz."
Dünyadaki 20 farklı "yeniden üretim tesisi"nden biri olduklarının altını çizen Aydınlıoğlu, bu alanda büyümeye gayret ettiklerini vurguladı.
Aydınlıoğlu, ilk başladıkları noktanın şanzıman ve aksların yeniden üretiminin yapılması olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bunda kime ne fayda sağladık? Bir tanesi tabii ki karbondioksit salınımı ya da ham madde tüketimini azaltarak çevreye bir fayda sağladık. Bununla beraber de ürün sahiplerine çok hızlı çözüm bulduk. Çünkü bir ürünün tamir edilmesinde geçen süre, 3-5 günse yeniden üretilmiş ürünü direkt raftan veriyorsunuz ve özellikle ağır vasıta müşterisi aynı gün operasyona devam ediyor. Dolayısıyla mobilite sürelerini uzatıyoruz, yatış sürelerini de kısaltıyoruz. Bu önemli bir şey. Daha sonra da 2 sene evvelde fren sistemlerinin yeniden üretimine başladık. Kısaca özetlemek gerekirse şu anda Türkiye'de ağır vasıta grubunda kaliper, şanzıman ve aks grubunda yeniden üretim yapıyoruz."
"Değişim, tamir atölyelerinin müşteri taleplerine de yansıyor"
ZF Aftermarket IMEA Bölge Başkanı Andre Scholle de ZF'in, şasi ve elektronik sistemlerde uzmanlaşmış, yeni mobilite alanında büyük otomotiv tedarikçilerinden biri olduğunu söyledi.
Scholle, ZF Aftermarket'in tüm araç grupları için orijinal parça satışı, servis hizmeti ve tamir çözümleri sunduğuna dikkati çekerek, yedek parça alanında bir değişim yaşandığını belirtti.
Artık sadece "demir-çelik" (mekanik parça) tedarikçisi olmadıklarını aktaran Scholle, şunları kaydetti:
"Tabii ki bu konuda oldukça iyiyiz, yüksek kaliteli yedek parçalar sağlıyoruz. Ancak gelecekteki asıl görevimiz, bu becerilerimizle gurur duymak, iyi yaptıklarımızı sürdürmek ve geliştirmenin yanı sıra, sektördeki değişimlere hazırlanmak. Elektrikli araçlar gibi yeni nesil araçların tamirine hazır olmak, daha fazla bağlantılı hale gelen araçlar için yeni ürünler sunmak, aracın içindeki tüm 'ekosistemi' değiştirebilmek. Bu değişim, tamir atölyelerinin müşteri taleplerine de yansıyor. Son kullanıcılar artık farklı hizmetler bekliyor. Bizim için en kritik konu, atölyelerin müşterilerine daha iyi hizmet verebilmesini sağlamak."
Scholle, araçlarda çalışma süresini en üst seviyeye çıkarmanın, aracın hareket halinde kalması demek olduğunun altını çizerek, filo sahipleri için yoldaki aracın, kar demek olduğunu aktardı.
Binek araç kullanıcılarının da mobil kalmak isteğine değinen Scholle, "İşte araçlarda bu çalışma süresini sağlamak ve en üst seviyeye çıkarmak, geleneksel Aftermarket işimiz ile yeni gelişmelerin kusursuz birleşimidir." dedi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.