İsrail'in kıtlığa neden olduğu Gazze'de 5 aylık bir bebek daha açlık nedeniyle hayatını kaybetti
İsrail'in saldırıları ve ablukası nedeniyle kıtlık yaşanan Gazze Şeridi'nde bir bebek daha açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetti.

İstanbul
Hastane kaynaklarından alınan bilgiye göre, Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentinde yaşayan 5 aylık Filistinli bebek Gadir Bireyka, şiddetli yetersiz beslenme nedeniyle yaşamını yitirdi.
Filistinli bebeğin bu sabah Han Yunus’taki Nasır Hastanesinde öldüğü aktarıldı.
Bebek Bireyka'nın ailesi, Gazze’ye uygulanan abluka ve süren saldırılar sonucu 5 aylık bebeklerinin doğumundan sonra gerekli sağlık hizmetine erişememesi ve ağır beslenme yetersizliği sonucu hayatını kaybettiğini belirtti.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı son 24 saatte 2 artarak 273’e yükseldi
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Munir el-Burş, yaptığı açıklamada, bölgede açlıktan hayatını kaybedenlere ilişkin bilgi verdi.
İsrail ablukası ve saldırıları altındaki Gazze'ye dayatılan açlığın can almaya devam ettiğini vurgulayan Burş, son 24 saatte 2 Filistinli kadın daha açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle yaşamını yitirdiğini ifade etti.
Burş, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de açlıktan ölenlerin sayısının 112'si çocuk, 273'e yükseldiğini kaydetti.
Hastane kaynakları, Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentinde yaşayan 5 aylık Filistinli bebek Gadir Bireyka'nın da şiddetli yetersiz beslenme nedeniyle bu sabah yaşamını yitirdiğini açıklamıştı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 52 Filistinli hayatını kaybetti
Hastane kaynakları ve görgü tanıklarının aktardığına göre, İsrail, Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerindeki sivil alanlara yönelik saldırılarını sürdürüyor.
Yerel ve hastane kaynaklarından alınan bilgiye göre İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Şeyh Rıdvan Mahallesi'nde yerinden edilenlerin sığındığı Amr bin As Okulu'nu bombaladı.
Saldırıda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 12 Filistinli hayatını kaybetti, bazıları ağır onlarca kişi yaralandı.
Aynı bölgedeki Cela Caddesi’nde de bir çadırın hedef alındığı saldırıda 3'ü çocuk 5 kişi yaşamını yitirdi.
İsrail ordusunun kuzeydeki Gazze kentinde düzenlediği hava saldırısında anne, baba ve iki kızları hayatını kaybetti.
Sabra Mahallesi'nde ise Filistinli sivillerin toplandığı alan İHA ile vuruldu. Saldırıda bir anne ile oğlu yaşamını yitirdi.
Söz konusu bölgeye düzenlenen hava saldırısında da evlerin hedef alındığı, ölen ve yaralananlar olduğu kaydedildi.
İsrail ordusu, Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliya beldesinde patlayıcılarla onlarca evi havaya uçurdu, topçu ve hava saldırılarıyla birçok binayı hedef aldı.
Gazze'de ayrıca İHA saldırısı sonucu iki kadın hayatını kaybetti, 5 kişi yaralandı.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin kuzey ve güneyindeki farklı noktalara sabah saatlerinden bu yana düzenlediği saldırılarda ayrıca 27 Filistinli yaşamını yitirdi.
Can kaybı son 24 saatte 71 artarak 62 bin 263'e çıktı
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.
Son 24 saatte Gazze Şeridi'ndeki hastanelere 71 ölü ve 251 yaralının getirildiği kaydedildi.
İsrail ordusunun Gazze'de 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda 10 bin 717 Filistinlinin yaşamını yitirdiği, 45 bin 324 kişinin yaralandığı ifade edildi.
Gazze'de İsrail-ABD güdümlü sözde yardım dağıtım noktalarında Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılarda 27 Mayıs'tan bu yana 2 bin 60 kişinin öldürüldüğü, 15 bin 197 kişinin yaralandığı aktarıldı.
Yardım almaya çalışırken son 24 saatte 24 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 113'ünün yaralandığı bilgisine yer verildi.
İsrail'in kıtlığı dayattığı Gazze Şeridi'nde son 24 saatte 2 Filistinlinin daha açlıktan hayatını kaybettiği, açlık nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısının 112'si çocuk olmak üzere 273'e çıktığı hatırlatıldı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının ise 62 bin 263'e, yaralıların sayısının 157 bin 365'e yükseldiği bildirildi.
Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.
DSÖ: Gazze'de sadece bu yıl yetersiz beslenme nedeniyle 206 kişi öldü
Peeperkorn, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısında Gazz'ye ilişkin değerlendirme yaptı.
BM'nin desteklediği gözlem kuruluşu Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırmasının (IPC) raporunda 15 Ağustos itibarıyla Gazze kentindeki kıtlığın doğrulandığını hatırlatan Peeperkorn, "Yarım milyondan fazla insan açlık, yoksulluk ve ölümle karakterize felaket koşullarıyla karşı karşıya. Bu, Orta Doğu bölgesinde bir kıtlığın resmi olarak doğrulandığı ilk durum." dedi.
Peeperkorn, Gazze'de akut yetersiz beslenmenin hızla kötüleşmeye devam etmesinin öngörüldüğüne dikkati çekerek, "DSÖ tarafından doğrulandığı üzere yalnızca 2025'te yetersiz beslenmenin etkileri nedeniyle 206 kişi hayatını kaybetti. Haziran 2026 itibarıyla, IPC analizine göre 5 yaş altındaki en az 132 bin çocuk, akut yetersiz beslenme nedeniyle ölüm riski altında. Bu sayı, Mayıs 2025'te bildirilen IPC tahminlerine kıyasla iki katına çıktı." bilgisini paylaştı.
Kıtlığın, Gazze Şeridi'nin diğer bölgelerini de vurduğunda durumun hızla kötüleşeceğine işaret eden Peeperkorn, "Bu, insan yapımı bir kriz ve tersine çevrilmeli. Harekete geçme zamanı şimdi, gecikmeden ve bahanelere başvurmadan." diye konuştu.
Peeperkorn, Gazze'de acil ve sürekli ateşkesin sağlanması gerektiğinin altını çizerek, tüm Gazzelilere kitlesel yardım akışının engelsiz şekilde sağlanması gerektiğini vurguladı.
İsrail saldırısında 4 çocuğunu ve sağlığını kaybeden Gazzeli anne acılar içinde kıvranıyor
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de uyguladığı soykırımda şu ana kadar 62 bini aşkın Filistinli öldü, 156 binden fazlası da yaralandı. Bu saldırılarda, çok sayıda aile nüfus kaydından silindi, anne ve babalar çocuklarını, çocuklar da ebeveynlerini kaybetti.
Genç anne Bera da 7 Ağustos'ta İsrail ordusunun yaşadıkları çadıra düzenlediği saldırıyla hayatının en büyük acısını yaşadı. Saldırıda Bera'nın "Abbud (11), Hamza (8) ve Bana (4)" isimli çocukları oracıkta hayatını kaybetti. 13 yaşındaki oğlu Ubeyd ise kaldırıldığı Nasır Hastanesinde yaşamını yitirdi.
Anne Bera, Nasır Hastanesinde ölen evladını son yolculuğuna uğurlamaya tekerlekli sandalyeyle gitti. "Canım oğlum. Kendine dikkat et" diyerek ağlayan anne, "Son evladım da gitti. 4 çocuğum gitti. Dayanacak gücüm kalmadı. Allah'ım bana sabır ihsan eyle." diyerek gözyaşı döktü.
Çocuklarının yokluğuna dayanamıyor
Saldırıda kolundan ve bacağından ağır yaralanan, kafatasında da kırıklar olan anne, hâlâ giden evlatlarının arkasından ağlıyor ve çektiği acılardan ötürü inliyor.
"Önce üçü öldü, sonra da Ubeyde. Gözümün nuru Ubeyde. Çocuklarım benim hayatımdı. Allah'ım bana sabır ver. 4 çocuğumun acısı kalbimi parçalıyor. Allah'ım, evlatlarım sana emanet." diyen Bera, çocuklarının yokluğuna dayanamadığını söyledi.
Çocukları aç öldü
Çocuklarının büyümesini dört gözle bekleyen ve onları gözünden bile sakınan acılı anne Bera, en çok da çocuklarının aç ölmesine ve onlar için bir şey yapamamış olmanın üzüldüğünü anlattı:
"Bütün çocuklarımı kaybettim. Çocuklarım açtı, sabah yemek yeme hayali kuruyorlardı. Açtılar, meyve yemek istiyorlardı. Çocuklarımı uyurlarken hedef aldılar. Oğlum, ekmeği başının altına koymuştu, sabah bunu yiyeceğim demişti."
Allah'tan sabır ve şifa diliyor
Nasır Hastanesinde kısıtlı tıbbi imkanlarla tedavi olmaya çalışan anne, kolundan ve bacağından aldığı yaralardan ötürü çok acı çektiğini ifade etti.
Her gün koluna ufak bir operasyon yapıldığını ifade eden anne, enfeksiyonlardan ötürü kolunun ampüte edilme riski taşıdığını kaydetti.
"Çocuklarımı kaybettim, hiç değilse sağlığıma kavuşayım." diyen Bera, kolunu kaybetmemek ve iyileşmek için tüm dünyaya yardım çağrısında bulundu.
İsrail'in yoğun saldırılarıyla Gazze'nin kuzeyinden zorla göç ettirilen Filistinliler güneye geçiyor
İsrail ordusunun bölgeyi yeniden işgal etme planı kapsamında, topçu bombardımanını yoğunlaştırması ve tahliye uyarıları yayınlamasının ardından, yüzlerce Filistinli aile, Gazze kentinin kuzeyinden güneyine doğru harekete geçti.
Bölgedeki AA muhabirinin verdiği bilgilere göre, yüzlerce aile taşıyabilecekleri birkaç eşya ile at arabalarının üzerinde, yıkık dökük araçlar eşliğinde ya da yaya olarak büyük tahribatın gözlendiği bölgelerden korku içinde daha güneyde yerler bulmak üzere hareket ediyor.
Yerinden edilmiş olan Filistinlilerin barındığı sığınma merkezleri ve çevresindeki evlere yönelik dün gece düzenlenen İsrail topçu atışları sonucu 18 kişi hayatını kaybetmiş, aralarında çocukların da bulunduğu onlarcası da çeşitli şekillerde yaralanmıştı.
Söz konusu saldırılar sebebiyle endişe içinde insanlar kentin daha batısındaki bölgelere zorunlu olarak geçmek zorunda kaldı.
Söz konusu saldırılar sürerken, İsrail insansız hava araçlarından Gazze kentinin kuzeyindeki Cibaliya el-Nezle ve Ebu İskender bölgelerine atılan bildirilerde, evlerinden çıkmaları ve güney yönünde ilerlemeleri talimatları bulunuyordu.
AA muhabirine konuşan Filistinli Muhammed el-Uruki, bölgenin İsrail tarafından sert bir şekilde hedef alınmasının ardından vatandaşların tehlike çemberinden çıkmak için çaba sarf ettiklerini söyledi.
Uruki, şunları söyledi:
"İnsanlar korkudan kaçıyor. Topçu mermilerinin yol açtığı katliamlarla uyandık. Kimisi batıya, kimisi güneye doğru gidiyor. Hatta dört pervaneli insansız hava araçları dahi sokaklardaki insanları hedef alıyor."
Yaşlı Filistinli kadın Fatma Rayhan, "Savaş süresince 10 kez yer değiştirdik. Bu işkenceye artık gücümüz kalmadı." diyerek bu soykırım savaşının sonlandırılmasını istedi.
Bulundukları yerde kalmak isteğinde olduklarını belirten Reyhan, şunları söyledi:
"Hastalıklarımız ve zayıflığımıza merhamet gösterin. Biz yaşlı insanlarız, çok fazla hareket edemiyoruz. Ayrıca, yaşayabileceğimiz bir çadırımız yok, güneye gidecek paramız da yok. Ölünceye dek yurdumuzda kalmak istiyoruz."
Öte yandan Birleşmiş Milletler'e bağlı uluslararası örgütler bugün ortak olarak yaptıkları açıklamada, İsrail'in Gazze kentine yönelik muhtemel saldırıları konusunda özellikle yaşlı, hasta ve çocuklar sebebiyle uyarıda bulundu.
Filistinli Muhammed Mikdad ise sırtında battaniyelerle, "Nereye gideceğimizi bilmiyoruz. Mermiler evlerimize ulaştı." dedi.
Mikdad, hem açlık hem susuzluk gibi krizleri aynı anda yaşayan Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona ermesi çağrısında bulundu.
Yerinden edilme hareketi devam ederken, sokaklar yıkım ve harabe görüntüleriyle, yıkılmış ve harap olmuş evlerle ve korku dolu yüzlerle annelerinin yanında yürüyen çocuklarla dolu.
Yerinden edilme, Gazze Şehri'nin kuzeyindeki çeşitli bölgelerde devam eden topçu ve hava bombardımanlarıyla eş zamanlı yaşanıyor, bu da ailelerin yerinden edilmesini bir hayatta kalma yolu olmaktan ziyade ölüm ve tehlike dolu bir yolculuğa dönüştürüyor.
BM, Gazze'deki kıtlığın sorumlusu olarak "İsrail'in sistematik engellemelerine" işaret etti
Fletcher, BM Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
BM'nin desteklediği gözlem kuruluşu Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırmasının (IPC) raporunda 15 Ağustos itibarıyla Gazze kentindeki kıtlığın makul kanıtlarla doğrulandığını hatırlatan Fletcher, "Lütfen IPC raporunu baştan sona okuyun. Üzüntü ve öfkeyle okuyun. Kelimeler ve sayılar olarak değil, isimler ve hayatlar olarak okuyun. Bu bir kıtlık, izin verilseydi önleyebileceğimiz bir kıtlık. Ancak İsrail'in sistematik engellemeleri nedeniyle sınırlarda gıda birikiyor." diye konuştu.
Fletcher, Gazze'de yaşanan kıtlığın önce en savunmasızları vurduğuna işaret ederek, insanların onurlarından mahrum bırakıldığını söyledi.
"(Gazze'de yaşananlar) Bir ebeveynin hangi çocuğunu besleyeceğini seçmeye zorlayan bir kıtlık. İnsanları yiyecek bulmak için hayatlarını riske atmaya zorlayan bir kıtlık. Bu, defalarca uyardığımız bir kıtlık." şeklinde konuşan Fletcher, uluslararası medyanın bu bölgeye girerek yaşananlara tanık olmasına ve haber yapmasına izin verilmediğini dile getirdi.
Fletcher, Gazze'deki durumu insansız hava araçları ve tarihin en gelişmiş askeri teknolojisiyle gözetlenen "21. yüzyıl kıtlığı" olarak niteledi.
"Hepimizi rahatsız edecek ve etmesi gereken bir kıtlık"
Gazze'de kıtlığın bazı İsrailli liderler tarafından açıkça bir savaş silahı olarak desteklendiğini de belirten Fletcher, "Hepimizin gözü önünde bir kıtlık. Herkes bunun farkında. Hepimizi rahatsız edecek ve etmesi gereken bir kıtlık. Bu, öngörülebilir ve önlenebilir bir kıtlık. Zulmün yol açtığı, intikamla haklı gösterilen, kayıtsızlığın mümkün kıldığı ve suç ortaklığıyla sürdürülen bir kıtlık." ifadelerini kullandı.
Fletcher, Gazze’de yaşananların dünyayı acil eylemlere yöneltmesi gereken bir kıtlık olduğunu vurgulayarak, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’dan ve ona ulaşabilen herkesten Gazze’de ateşkesi sağlamalarını istedi.
Fletcher, "(Gazze Şeridi'nin) Kuzey ve güneydeki tüm geçişleri açın. Yiyecek ve diğer malzemeleri, engelsiz ve gereken büyüklükte bir şekilde içeri alalım. İntikamı durdurun. Çok fazla kişi için çok geç ancak Gazze'deki herkes için değil. Yeter. İnsanlık adına, bizim içeri girmemize izin verin." dedi.
ABD'li yetkililerle çok düzenli temas halinde olduklarını aktaran Fletcher, şunları kaydetti:
"ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'deki açlığa son vermemiz gerektiği yönünde açıkça talimat vermesi dikkat çekici. Bunu ciddiye alıyorum ve ABD'li meslektaşlarımızın da bunu ciddiye aldığını biliyorum. Onlardan isteğim, geniş ölçekte faaliyet göstermemize, sahip olduğumuz ağları, kaynakları ve deneyimi kullanmamıza izin vermeleri. Bunu dünyanın her yerinde yapıyoruz ve elbette Gazze'de de yaptık. Bu yılın başlarında, ilk çeyrekte ve ateşkes sırasında oradaydım. Her gün 600-700 yardım tırı giriş yapıyordu. Bunu tekrar yapabiliriz."
Gazze "açlıktan" ölüyor
İsrail'in saldırıları ve insani yardım girişini kısıtlayan sıkı kuşatması altındaki Gazze Şeridi, açlığın yayıldığı, su, ilaç, tıbbi gereçler ve hijyen malzemesinin bulunamadığı insani felaketi yaşıyor.
Başta çocuklar olmak üzere, Gazze Şeridi'nde açlık nedeniyle ölümler artıyor.
Gazze Şeridi'nde bugüne kadar 96'sı çocuk 197 kişi açlıktan hayatını kaybetti.
Yerel ve uluslararası çevreler İsrail'in "açlığı ve susuzluğu silah olarak" kullandığını belirtiyor.
Sivil altyapıyı da tahrip ederek Gazze'nin yüzde 88'ini yıkan İsrail ordusu, sürgün emirleriyle yerinden ettiği Filistinlileri sık sık barındıkları bölgelerde hedef alıyor.
Nüfusu yaklaşık 2,3 milyon olan Gazze'de İsrail saldırıları ve sürgün emirleriyle yerinden edilenlerin sayısının 2 milyona ulaştığı, çok sayıda kişinin defalarca yerinden edildiği belirtiliyor.
Temel malzemelerden yoksun bir şekilde yerinden edilen Filistinliler, derme çatma çadırlarda veya aşırı kalabalıklar içinde hijyen malzemelerinin eksikliğinde lavaboların bile yetersiz olduğu, bulaşıcı hastalıkların yayıldığı okullarda hayatta kalmaya çalışıyor.
İsrail ordusu ise günlük düzenlediği saldırılarla yerinden edilenlerin çadırlarını ve barındığı sivil noktaları bombalıyor.
İsrail ordusu, Batı Şeria'daki Muğayyir beldesinde gözaltı ve yıkımlarına ikinci gününde devam etti
Yerel yetkililerden alınan bilgiye göre İsrail ordusu, Muğayyir beldesine baskınlarına ikinci gününde devam etti.
İsrail askerleri, baskın düzenlediği beldede sokağa çıkma yasağı uygularken, sivilleri de darbederek onlarcasını gözaltına aldı.
Baskınlar sırasında Filistinlilerin evlerinden para, altın ve değerli eşyaların gasbedildiği aktarıldı.
İsrail askerleri Filistinlilere ait bazı araçlara da el koydu.
Belde tamamen abluka altına alınırken, ambulanslar ve sağlık ekiplerinin köye ulaşması engellendi. Ayrıca yüzlerce işçi de baskın nedeniyle köy dışında mahsur kaldı.
İsrail ordusunun Gazze'nin güneyindeki Zeytun Mahallesi'nde bulunan Filistinli Ebu Şeria ailesine ait eve düzenlediği saldırıda 2'si çocuk 8 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi ise yaralandı pic.twitter.com/8AZEvWyPMF
— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) August 22, 2025
10 bin zeytin fidanı yok edildi
İsrail ordusunun planlı tahribatı kapsamında özellikle beldenin doğusunda yaklaşık 10 bin zeytin fidanına da zarar verildiği belirtildi.
Yetkililer, baskının bölgedeki sivil halk üzerinde ciddi psikolojik ve ekonomik etkiler yarattığını belirterek uluslararası topluma harekete geçme çağrısında bulundu.
İsrail Savunma Bakanı'ndan işgal saldırılarıyla Gazze'de "cehennemin kapılarını açacakları" tehdidi
Bakan Katz, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail ordusunun sunduğu "Gazze kentini işgal planını" dün onayladıklarını belirtti.
"Yakında Hamas için cehennemin kapılarını açacakları" tehdidinde bulunan Katz, işgal saldırılarının Tel Aviv yönetiminin "savaşı sona erdirmek" için öne sürdüğü 50 esirin tamamının bırakılması ve Hamas’ın silahsızlandırılması şartları kabul edilene kadar süreceğini kaydetti.
Katz, aksi takdirde Gazze kentinin İsrail'in saldırılarla büyük yıkıma neden olduğu güneydeki Refah kenti ve kuzeydeki Beyt Hanun beldesine benzeyeceğini söyledi.
DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus: Ateşkes, mutlak ve ahlaki bir zorunluluk
DSÖ, Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), BM Dünya Gıda Programı (WFP) ve BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), BM'nin desteklediği gözlem kuruluşu Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırmasının (IPC) raporunda 15 Ağustos itibarıyla Gazze kentindeki kıtlığın makul kanıtlarla doğrulanmasının ardından ortak yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, Gazze'de ilk kez kıtlığın doğrulandığı belirtilerek, açlık ve yetersiz beslenmeden kaynaklanan ölümleri azaltmak için "derhal ateşkes ve engelsiz insani yardım erişimi" çağrısı yinelendi.
IPC'ye göre Gazze'de yarım milyondan fazla insanın yaygın açlık, yoksulluk ve önlenebilir ölümlerle dolu bir kıtlık içinde mahsur kaldığına vurgu yapılan açıklamada, kıtlık koşullarının gelecek haftalarda Gazze kentinin yanı sıra Deyr Belah ve Han Yunus kentlerine yayılmasının beklendiği vurgulandı.
Açıklamada, açlık kaynaklı ölümlerin artması, hızla kötüleşen akut yetersiz beslenme seviyeleri ve yüz binlerce insanın günlerdir yiyecek bir şey bulamadan yaşadığı düşüş göz önüne alındığında, kapsamlı bir insani yardım müdahalesinin son derece acil olduğuna dikkati çekildi.
Kıtlığın her ne pahasına olursa olsun durdurulması gerektiğine işaret edilen açıklamada, "Hayat kurtarabilecek, engelsiz ve geniş çaplı bir insani müdahaleye olanak sağlamak için derhal ateşkes sağlanması ve çatışmanın sona erdirilmesi kritik öneme sahip." denildi.
Açıklamada, İsrail'in Gazze kentini işgali için yoğunlaşan saldırılarından dolayı ciddi endişe duyulduğu bildirildi.
İsrail'in Gazze kentini işgaliyle yaşanacak risklere de değinilen açıklamada, "Zira bu durum, kıtlık koşullarının halihazırda mevcut olduğu yerlerdeki siviller için daha yıkıcı sonuçlar doğuracaktır. Birçok insan özellikle hasta ve yetersiz beslenen çocuklar, yaşlılar ve engelliler, tahliye edilemeyebilir." ifadelerine yer verildi.
"Ateşkes şu anda mutlak ve ahlaki bir zorunluluk"
Açıklamada görüşlerine yer verilen DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, "(Gazze'de) Ateşkes şu anda mutlak ve ahlaki bir zorunluluk. Dünya, bu insan yapımı kıtlığın yol açtığı trajik ve gereksiz ölümlerin artışını izleyerek çok uzun süre bekledi." ifadelerini kullandı.
Ghebreyesus, yaygın yetersiz beslenmenin neden olduğu hastalıkların, özellikle çocuklar için ölümcül hale gelmesine neden olduğuna vurgu yaparak, aç ve bitkin sağlık çalışanları tarafından yönetilen sağlık sistemi bu durumla başa çıkamadığının altını çizdi.
Gazze'ye hayat kurtarmak ve yetersiz beslenmeyi tersine çevirme sürecini başlatmak için acilen gıda ve ilaç tedarik edilmesi gerektiğini aktaran Ghebreyesus, şunları kaydetti:
"Hastaneler, hastaları tedavi etmeye devam edebilmeleri için korunmalı. Yardım kesintileri sona ermeli ve iyileşmenin başlayabilmesi için barış yeniden sağlanmalı."
IPC raporu
IPC'nin yayımladığı son raporda, "15 Ağustos 2025 itibarıyla, Gazze şehrindeki kıtlık (felaket seviyesi olarak bilinen IPC'nin 5. seviyesi) makul kanıtlarla doğrulandı. 22 ay süren acımasız çatışmaların ardından, Gazze Şeridi'nde yarım milyondan fazla insan açlık, yoksulluk ve ölümle karakterize felaket koşullarıyla karşı karşıya." tespitine yer verilmişti.
Raporda bu kıtlığın, Gazze Şeridi’nde de yaygınlaşmasının beklendiği belirtilmişti.
Netanyahu, Gazze'de "İsrail'in kabul edeceği şartlarla" ateşkes müzakereleri talimatı vermişti
Başbakan Netanyahu, İsrail ordusunun kendisine Gazze kentini işgal planını sunduğunu ve onaylamak üzere Gazze Tümeni'nin ülkenin güneyindeki karargahına geldiğini açıklamıştı.
İsrailli esirlerin serbest bırakılması ve "savaşın İsrail'in kabul edebileceği şartlarda sona erdirilmesi" için derhal müzakerelere başlanması talimatını da verdiğini kaydeden Netanyahu, "Hamas'ın yenilgisi ve tüm esirlerin serbest bırakılması el ele gidiyor." demişti.
Netanyahu, Gazze kentini işgal saldırılarını sürdürürken aynı zamanda ateşkes ve esir takası müzakerelerini de yürüteceklerini söylemişti.
İsrail, Gazze kentini işgal kararı almıştı
İsrail Güvenlik Kabinesi, 8 Ağustos'ta bölgenin kuzeyindeki Gazze kentinin işgal edilmesine yönelik plana onay vermişti.
Netanyahu, kabine toplantısı öncesi verdiği bir röportajda, Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etmeyi hedeflediklerini söylemişti.
İsrail basınında yer alan haberlerde de ordunun Gazze'nin geri kalanını işgal etme emri aldığı ancak bu adımın eylül ayından önce hayata geçirilmesinin beklenmediği aktarılmıştı.
Plana göre ilk aşamada yaklaşık bir milyon Filistinli güneye sürgün edilecek, kent kuşatılacak ve yoğun saldırılar sonrası işgal edilecek.
İkinci aşamada ise büyük ölçüde harabeye dönmüş olan Gazze'nin merkezindeki mülteci kamplarının işgali öngörülüyor.
İsrail, 1967'den 2005'e kadar 38 yıl boyunca Gazze Şeridi'ni işgal altında tutmuştu. Bugün yaklaşık 2,3 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi 18 yıldır ağır bir abluka altında bulunuyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.