Dünya, İsrail-Filistin çatışması

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında ölenlerin sayısı 704 artarak 5 bin 791’e yükseldi

İsrail'in 18 gündür bombaladığı abluka altındaki Gazze Şeridi'nde ölen sivillerin sayısı son 24 saatte 704 artarak, 5 bin 791’e yükseldi.

Ekip  | 24.10.2023 - Güncelleme : 24.10.2023
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında ölenlerin sayısı 704 artarak 5 bin 791’e yükseldi

Gazze/Kudüs

Sivil katliamının durdurulması yönünde dünyadan yükselen çağrılara rağmen İsrail güçleri, ayrım yapmadan Gazze'yi bombalamaya devam ediyor.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki farklı mahallelerde bulunan 400 yerin vurulduğu bildirildi.


Açıklamada, vurulan yerlerin "Hamas hedefleri" olduğu iddia edildi.

İsrail ordusu, açıklamasında hedeflerden birinin cami olduğuna da yer verdi.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında artan ölü ve yaralı sayısına ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada, İsrail saldırılarında ölenlerin sayısının 2 bin 360'ı çocuk ve 1292'si kadın olmak üzere 5 bin 791’e, yaralıların sayısının da 16 bin 297'ye yükseldiği belirtildi.

Açıklamada ayrıca, Gazze'deki hastanelerde sağlık sisteminin tamamen çöktüğü kaydedildi.

Gazze'deki İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da İsrail'in Gazze kentindeki Vefa Hastanesi yakınları ile Nuseyrat Mülteci Kampı'ndaki çarşıyı bombaladığı belirtildi.

Açıklamada, bombalanan söz konusu iki bölgede onlarca ölü ve yaralının olduğu kaydedildi.

İsrail ordusu Gazze’nin kuzeyini yoğun şekilde bombalıyor

Gazze’ye 18 gündür bomba yağdıran İsrail ordusu, öğle saatlerinde kuzeydeki bölgelere yeniden yoğun saldırı başlattı.

Savaş uçakları Beyt Hanun Mahallesi’nin de yer aldığı bölgelere çok sayıda saldırı düzenledi.

Hava saldırılarının yanı sıra İsrail ordusuna ait obüsler de bölgeyi bombaladı.

Saldırılar nedeniyle Gazze’nin kuzeyinde sınıra yakın bölgelerden dumanlar yükseldi.

İsrail'in gece boyunca Gazze'ye düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısı 120'ye ulaştı

Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre, İsrail savaş uçaklarının gece Gazze'nin çeşitli bölgelerinde sivil yerleşim yerlerine düzenlediği saldırılarda aralarında kadın ve çocukların da olduğu en az 120 kişi yaşamını yitirdi. Daha önce yapılan açıklamada 110 kişinin öldüğü açıklanmıştı.

Han Yunus, Refah, Beyt Lahiya, Cibaliya kentleri ile Beric Mülteci Kampı'nda sivil yerleşim yerleri hedef alınırken, saldırılarda onlarca kişinin de yaralandığı aktarıldı.

Bombalanan binaların enkazlarında arama kurtarma çalışmalarının sürdüğü kaydedildi.

İsrail Dışişleri Bakanı Cohen, sivilleri hedef almadıklarını savundu

İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, AA muhabirinin "ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Gazze'de sivilleri korumak için çatışmaya 'insani ara' verilmesi gerektiğini söyledi. Siz bu teklif hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusunu yanıtladı.

İsrail'in bölgeye insani yardım, su, gıda ve ilaç sağladığını iddia eden Cohen, "Biz hiçbir zaman insanları hedef almadık." dedi.

Erkek, kadın ve çocukların hedef alınmadığını savunan Cohen, "Sadece Hamas teröristlerini hedef alıyoruz." diye konuştu.

Cohen, İsrail'in uluslararası hukuka göre hareket ettiğini ileri sürdü.

BM'den Gazze için yakıt uyarısı

BBC'ye konuşan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Sözcüsü Tamara er-Rifai, tükenen yakıtın "en üst sıradaki öncelik" olduğunu vurgulayarak "Yakıt sağlanmazsa Gazze'deki çalışmalarımızı yarın akşam durdurmak zorunda kalacağız ve bu nedenle insanlar ölebilir." dedi.

Gazze Şeridi'nde gıda ve suyun tükendiğine, acil insani yardımın ulaştırılmasının gerekliliğine dikkati çeken Rifai, şunları söyledi:

"Kamyonların bu yardımları ulaştırabilmesi için yakıta ihtiyacımız var. İnsanların temiz suya erişebilmesi, su arıtma tesisinin çalışması için yakıta ihtiyacımız var. Hastanelerde, çalışmaması durumunda insanların öleceği hayat kurtaran makinelerin yakıta ihtiyacı var."

Rifai, Hamas'ın Gazze'ye gönderilecek yakıtı kullanacağı yönündeki iddialara dair ise "BM'nin Gazze'ye ulaşacak her türlü yardım ve yakıtın kendisinin denetiminde olacağına ilişkin uluslararası toplum ve yardım kuruluşlarına garanti verdiğini" vurguladı.

İsrail ordusu, Gazze'ye yakıt girişine izin vermeyeceğini yineledi

Uluslararası toplumdan gelen çağrılara rağmen İsrail ordusu, Gazze'ye yakıt girişine izin vermeyeceğini yineledi.

Gazze'de bir günde çoğu çocuk 3 bin 150 kişide salgın hastalık vakaları tespit edildi

Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, çok sayıda uyuz, ishal, su çiçeği, cilt hastalıkları ve bronşit gibi hastalıkların tespit edildiği duyuruldu.

Açıklamada, "Gazze Şeridi'nde bir günde sağlık ocaklarında çoğu çocuk olmak üzere 3 bin 150 salgın hastalık vakası tespit edildi." ifadeleri kullanıldı.

İçme ve günlük kullanım suyunun yetersizliği ile kişisel temizlik ihtiyacının karşılanamadığına vurgu yapılan açıklamada, "Barınma merkezlerindeki büyük kalabalıklar nedeniyle salgın hastalıklar hızla yayılıyor." ifadesine yer verildi.

Hastanelerin durumunun kötüleştiği kaydedilen açıklamada, "Gazze Şeridi'ni vuracak ve kontrol edilmesi mümkün olmayacak büyük bir salgın dalgasına" karşı uyarıda bulunuldu.

İsrail, Gazze’den topraklarına sızmaya çalışan Hamas'ın dalgıç unsurlarını hedef aldığını duyurdu

İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, İsrail Deniz Kuvvetlerinin, Zikim bölgesinden deniz yoluyla İsrail topraklarına sızmaya çalışan Hamas’a bağlı dalgıçlardan oluşan bir hücreyi hedef aldığı ifade edildi.

İsrail savaş uçaklarının, silahlı unsurların Gazze Şeridi’nden ayrıldığı askeri yerleşkeyi vurduğu kaydedildi.

Açıklamada, sızmaya karşı İsrail güçlerinin bölgede aramalarını sürdürdüğü aktarıldı.

Gazze'de üç bölgeyi hedef alan saldırılarda en az 25 kişi öldü

Gazze'deki hükümetin medya ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun, Gazze'nin Cibaliya beldesi, En-Nuseyrat Mülteci Kampı ve Beyt Lahiya beldelerini bombaladığı belirtildi.

Açıklamada, saldırılarda en az 25 kişinin hayatını kaybettiği ve cesetlerin enkaz altından çıkarılmaya çalışıldığı aktarıldı.

Görgü tanıkları, hedef alınan iki bölgenin de yoğun nüfuslu olduğunu ve saldırının onlarca metrekarelik alanda geniş çaplı tahribata yol açtığını ifade etti.

Tanıklar, sivil savunma ekiplerinin enkaz haline gelen binada kurtarma çalışmalarına devam ettiğini belirtti.

İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'da 50 Filistinliyi gözaltına aldı

Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne saldırılarını başlattığı 7 Ekim'den bu yana işgal altındaki Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde Filistinlilere yönelik gözaltı baskınlarını sürdürdüğü belirtildi.

İsrail güçlerinin gece saatlerinden beri Doğu Kudüs ve Batı Şeria'nın farklı bölgelerinde 50'yi aşkın Filistinliyi gözaltına aldığı aktarılan açıklamada, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Batı Şeria'da gözaltına aldığı Filistinli sayısının 1265'e ulaştığı kaydedildi.

İsrail polisi, Filistinli oyuncuyu gözaltına aldı

İsrail polisinden konuya dair yapılan yazılı açıklamada, adı verilmeden Nasıra'da bir oyuncu ve sosyal medya fenomeninin "yasaklı örgütü öven ve nefret içerikli" paylaşımları nedeniyle gözaltına alındığı belirtildi.

Açıklamada Arap toplumunu etkileyen bir konuma sahip söz konusu kişinin gözaltı süresinin uzatılması talebiyle Nasıra'daki mahkemeye başvurulacağı aktarıldı.

İsrail medyasında söz konusu kişinin Maisa Abd el-Hadi olduğu ve sosyal medyada "Hamas'a destek veren" paylaşımlarından ötürü gözaltına alındığı ifade edildi.

İsrail vatandaşı Filistinli oyuncu Maisa Abd el-Hadi, Gazze Şeridi sınırında "Hamas'a bağlı güçlerin bir buldozerle İsrail'in güvenlik duvarını aştığı" görüntüyü İngilizce "Hadi gidelim, Berlin tarzı" ifadeleriyle paylaşmıştı.

İsrail güçleri, 17 Ekim'de de Nasıra'da Filistinli şarkıcı Dellal Ebu Amine'yi sosyal medyada "Filistin'i desteklediği ve İsrail karşıtı paylaşımlar yaptığı" gerekçesiyle gözaltına almıştı.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın saldırı başlattığı 7 Ekim'den sonra İsrail güçleri, İsrail'de yaşayan Filistinlileri "İsrail karşıtı paylaşımları" nedeniyle gözaltına almaya başlamıştı.

İsrail polisinin Mescid-i Aksa'da Filistinlilere getirdiği kısıtlamalar sürüyor

İsrail polisi işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesi ve buradaki Mescid-i Aksa'ya yönelik baskılarına devam ediyor. Eski Şehir bölgesinde güvenlik bariyerleri kuran İsrail güçleri, Mescid-i Aksa çevresinde yoğun varlığını sürdürüyor.

İsminin açıklanmasını istemeyen Filistinli kaynaklar, İsrail polisinin, Aksa'ya Filistinli genç erkek ve kadınların girişini kısıtladığını, 60 yaş civarı Filistinlilerin girişine izin verdiğini aktardı.

Fanatik Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'ya baskınlarının da devam ettiği bildirildi.

Pazar günü 267, pazartesi ve bugün de yaklaşık 100 fanatik Yahudi yerleşimcinin İsrail polisi korumasında Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediği kaydedildi.

İsrail'deki Hahambaşılığın fetvaları doğrultusunda, Yahudilerin çoğu Mescid-i Aksa'ya baskın eylemlerinden uzak duruyor. Ancak bazı radikal Yahudi gruplar, Mescid-i Aksa'nın yerine "Heykel Dağı" (Tapınak Dağı) inşa etme çağrıları eşliğinde İsraillileri Mescid-i Aksa'da dini ritüeller yapma gerekçesiyle baskınlara teşvik ediyor.

Yahudiler, İsrail'in tek taraflı kararı ve bazı fanatik Yahudi örgütlerinin girişimleriyle 2003'ten bu yana polis eşliğinde Mescid-i Aksa'ya giriyor.

Mescid-i Aksa'yı 1994'ten beri himayesinde tutan Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, fanatik Yahudilerin kutsal mekana girmesini baskın diye niteliyor.

İsrail, Gazze saldırılarından bu yana Filistinli tutuklulara yaptırımları ağırlaştırdı

Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan açıklamada, İsrail'in abluka altındaki Gazze'ye saldırıları başlatmasından beri, hapishanelerdeki Filistinlilere yönelik uygulamasını "bir çeşit intikam ve işkence"ye dönüştürdüğü belirtildi.

Hapishanelerde sabah 6 ile akşam 18 arasında elektriğin kesildiği kaydedilen açıklamada, su ve yemek ısıtıcıları dahil tüm elektronik eşyaların toplandığı aktarıldı.

Açıklamada, sıcak suyun kesildiği, tutukluların soğuk suyla duş almak zorunda bırakıldığı ifade edildi.

İsrail hapishaneler idaresinin "avluya çıkış izninin 20 dakikaya düşürülmesi ve bazen ise hiç müsaade edilmemesi, koğuşlardaki mahkum sayısının 5'ten 9'a çıkarılması, mutfakların kapatılarak sadece iki öğün basit yemek verilmesi" gibi yeni uygulamalar getirdiği kaydedildi.

Açıklamada ayrıca, "ceza süresi" tamamlanan bazı tutukluların da tahliyesine müsaade edilmeyip "idari tutuklu" statüsünde alınmaya çalışıldığı belirtildi.

 Son 24 saatte İsrail hapishanelerinde yaşamını yitiren Filistinli tutuklu sayısı 2'ye yükseldi

Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Ofer Hapishanesi'nde tutuklu bulunan Arafat Yasir Hamdan'ın yaşamını yitirdiği belirtildi.

Hamdan'ın iki gün önce gözaltına alındığı aktarılan açıklamada ölüm nedenine ilişkin bilgi verilmedi.

İsrailli yetkililerin hapishanelerdeki tutuklulara karşı sistematik bir suikast süreci başlattığı kaydedilen açıklamada, İsrail hapishanelerinde 24 saat içinde hayatını kaybeden Filistinli tutuklu sayısının ikiye yükseldiği aktarıldı.

İsrail makamlarından Hamdan'ın ölümüne ilişkin henüz açıklama yapılmadı.

Filistinli "idari tutuklu" 58 yaşındaki Ömer Hamza Derağame'nin dün İsrail hapishanesinde öldüğü açıklanmıştı.

İsrail'in "idari tutukluluk" uygulaması

İsrail'in "idari tutukluluk" uygulaması, işgal altındaki topraklarda Filistinlileri hiçbir suçlama yöneltilmeksizin tutuklaması anlamına geliyor.

Filistinliler, haklarındaki suçlamayı öğrenemeden ve kendilerini savunma hakkından mahrum şekilde 6 aya kadar hapse atılabiliyor.

Bu süreden sonra askeri mahkemeye sevk edilen ancak suçlamalardan habersiz bir Filistinlinin tutukluluk süresi 5 yıla kadar defalarca uzatılabiliyor.

İsrail ordusu "esirlerle ilgili bilgi verene ödül" çağrısıyla Gazze'ye havadan ilan attı

İsrailli ve diğer uyruklardan esirler hakkında bilgi aktarma çağrısı yapılan ilanlarda telefon numaraları ve karekod yer aldı.

İsrail ordusunun sosyal medya hesabından da paylaşılan duyuruda, "Eğer çocuklarınız ve kendiniz için daha iyi bir gelecek istiyorsanız, bir iyilik yapın. Bölgenizdeki esirler hakkında kesin ve faydalı bilgiler verin. İsrail ordusu sizlerin güvenliği ve evinizin selameti için tüm çabayı ortaya koyacaktır. Aynı şekilde sizlere para ödülü sağlayacaktır." ifadeleri kullanıldı.

İsrail ordusu daha önce de sivillerin Gazze Şeridi'nin kuzeyini terk ederek güneye göç etmesi yönünde havadan uyarı ilanları atmıştı.

Iraklı Şii milislerin, ABD'nin Suriye'deki üslerine İHA ile saldırı düzenlediği belirtildi

İsrail ile çatışma halindeki Lübnan'daki Hizbullah Hareketi, "Irak'taki müttefiklerinin" ABD üslerine yönelik gerçekleştirdiği saldırı hakkında, yazılı açıklama yayımladı.

Açıklamada, ABD'nin Suriye'de yer alan 2 üssü "Şeddadi" ve "El-Amara Kuyusu"nun İHA'larla vurulduğu kaydedildi.

Lübnan'daki Hizbullah, 8 Ekim'de yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Hamas'a yönelik düzenlediği saldırıda "tarafsız" olmadıklarını ve Filistinli gruplara destek verdiklerini duyurmuştu.

Ardından Hizbullah ve İsrail ordusu arasında Lübnan'ın güney sınırında karşılıklı çatışmalar başlamıştı.

Bu gelişmelere eş zamanlı olarak İran destekli Iraklı Şii milisler de Hizbullah ve Hamas'ın yanında yer aldıklarını, ABD'nin savaşa müdahil olması halinde Irak ve Suriye'deki hedeflerinin vurulacağı tehdidinde bulunmuştu.

İsrail Lübnan’ın güneyindeki bazı bölgeleri vurdu

Lübnan resmi ajansı NNA’da yer alan haberde, İsrail ordusu ile Hizbullah arasında sınırda yaşanan çatışmalara ilişkin gelişmelere yer verildi.

Haberde, İsrail ordusunun saldırıları nedeniyle Mercayun ilçesinde bazı evlerin zarar gördüğü ifade edildi.

Ayrıca İsrail’e ait topçu birliklerinin Rmeyş beldesinin çevresini vurduğu kaydedildi.

Hizbullah, Lübnan'ın güneyinde 7 mensubunun öldürüldüğünü duyurdu

Hizbullah, Lübnan'ın güneyindeki sınır bölgesinde İsrail ordusu ile yaşanan çatışmalar hakkında yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "görev sırasında" 7 mensubunun hayatını kaybettiğini bildiren Hizbullah, bu ölümlere neden olan çatışmalara ilişkin ayrıntılı bilgi vermedi.

Hizbullah ayrıca İsrail'e ait Menara askeri bölgesine ve Branit Askeri Üssü'ne güdümlü füze ile saldırı düzenlediğini açıkladı.

Lübnan-İsrail sınırında 8 Ekim’den bu yana devam eden çatışmalarda ölen Hizbullah mensuplarının sayısı 34’e yükseldi.

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog: Hizbullah ateşle oynuyor

Herzog, ülkesini ziyaret eden Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Batı Kudüs’teki konutunda görüştü.

İsrail Cumhurbaşkanı, buradaki konuşmasında, Hamas’ın 7 Ekim’de düzenlediği saldırılar için, “Ülkemizin kuruluşundan beri görmediğimiz bir acıyla karşılaştık.” ifadesini kullandı.

Gazze’de Hamas’ın elindeki İsrailli esirlere değinen Herzog, “Kaçırılan ve rehin tutulan tüm vatandaşlarımızın hemen serbest bırakılmasını istiyoruz.” diye konuştu.

Son günlerde karşılıklı çatışmalara sahne olan Lübnan-İsrail sınırındaki gelişmelere de işaret eden Herzog, şunları söyledi:

“Lübnan’daki durumu yakından takip ediyoruz. Hizbullah’ın ateşle oynadığını düşünüyorum. Onlara destek olan, Orta Doğu’yu ve bölgeyi istikrarsızlaştırmak için gece gündüz faaliyet gösteren İran’ın şeytani imparatorluğu ateşle oynuyor. Şunu açıkça söylemek istiyorum: Biz kuzey sınırımızda veya başka yerde bir çatışma istemiyoruz. Biz Hamas’ın altyapısını yok etmeye ve vatandaşlarımızı evlerine geri getirmeye odaklandık. Ama eğer Hizbullah bizi savaşa çekerse, açıkça bilinmesi gerekir ki bedelini ödeyen Lübnan olacaktır.”

Herzog, Fransız mevkidaşına hitaben, “Sayın Başkan, sizin gibi biz de dünyada ve sizin ülkenizde yoğun şekilde artan antisemitizmden çokça endişeliyiz ve rahatsızız.” ifadelerini kullandı.

Herzog, İsrail’i ziyaret ederek desteğini paylaşması dolayısıyla Macron’a teşekkür etti.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron da heyetiyle birlikte destek ve dayanışmalarını ifade etmek için İsrail’de bulunduğunu belirterek, “Acınızı paylaşıyoruz.” dedi.

Rehinelerin hemen serbest bırakılması konusunda Herzog’a katıldığını söyleyen Macron, şunları kaydetti:

“Bu terör örgütleriyle şüpheye yer vermeden ve bu çatışmayı daha fazla büyütmeden mücadele etmenin görevimiz olduğunu düşünüyorum. Aktardığınız uyarıları da paylaşıyorum. Bu terör gruplarını açıkça hedef almak, hedefe yönelik operasyonlar düzenlemek bir zorunluluktur. Ülkeniz ve tüm bölge için barışı, güvenliği ve istikrarı yeniden tesis etmek için elimizden geleni yapacağız. Bu nedenle saldırıya girişmek veya bu savaşa katılmak isteyen diğer potansiyel terör gruplarına da çeşitli mesajlar ilettik ve Hizbullah'ı açıkça uyardık, çok açık mesajlar verdik.”

Çatışmalarda 20'si Filistinli, 3’ü İsrailli ve biri Lübnanlı olmak üzere 24 gazeteci yaşamını yitirdi.

İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda ise 30 Hizbullah üyesinin yanı sıra İslami Cihad Hareketi’nden 6, Hamas’tan 3, Hizbullah destekli Sünni Direniş Tugayı mensuplarından da 2 kişi öldü, biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetti.

Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirdi.

UNRWA: Gazze'deki meslektaşlarımızdan bazıları İsrail saldırılarında öldürüldü

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Sözcüsü Tamara Alrifai, farklı saldırılarda aktif olarak çalışmalar yürüten UNRWA binalarının yıkıldığını ve 35 UNRWA personelinin öldürüldüğünü kaydeden Alrifai, bu sayının daha yüksek olabileceğini kaydetti.

Alrifai, "Bazı meslektaşlarımız İsrail saldırılarında öldürülse de bunu hepsi için doğrulayamam. Şarapnel dahil delilleri toplamak ve analiz etmek için kapasitemiz sınırlı. Tam olarak ne olduğunu gerçekten değerlendirebilmemiz çok daha uzun zaman alıyor." dedi.

 Filistin Dışişleri Bakanı: BMGK'nin Gazze'deki katliamı durdurmadaki başarısızlığının devamı kabul edilemez

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) düzenlenen üst düzey İsrail-Filistin oturumunda "çok sayıda öldürme ve adaletsizliğin İsrail'i güvenli yapmayacağını" söyledi.

İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 1000'den fazla cesedin binaların enkazı altında kaldığını vurgulayan Maliki, "Son iki haftada 5 binden fazla Filistinli öldürüldü. BMGK'nin Gazze'deki katliamı durdurmadaki başarısızlığının devam etmesi kabul edilemez." dedi.

Filistinli Bakan, İsrail'in Gazze'de yaptıklarının uluslararası insani kanunlara aykırı olduğunu ve meşrulaştırılamayacağını vurgulayarak, "Filistinlilerin öldürülmesine tepki ya da Filistinlilerle dayanışma mesajları, onları öldürmek için mazeretle birlikte kullanılamaz." diye konuştu.

İsrail'in işgalini sonlandırma ve başkenti Doğu Kudüs olacak şekilde Filistin devletini kurmanın barışa açılan tek yol olduğuna işaret eden Maliki, şunları kaydetti:

"Güvenlik ve barış çocukları öldürüp evleri yıkarak elde edilemez. İsrail Gazze'deki kadın ve çocuklardan intikam alıyor. BMGK'nin Gazze'de ateşkes çağrısı yapması için kaç çocuk ve sivil ölmesi gerekiyor?"

İsrail Dışişleri Bakanı, açıklamalarına tepki gösterdiği Guterres ile görüşmesini iptal etti

İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüşmesini iptal ettiğini duyurarak "7 Ekim'den sonra dengeli bir yaklaşıma yer kalmadığını ve Hamas'ın yeryüzünden silinmesi gerektiğini" söyledi.

Cohen, X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, "BM Genel Sekreteri ile görüşmeyeceğim. 7 Ekim'den sonra dengeli yaklaşım diye bir şey yok. Hamas yeryüzünden silinmeli." ifadelerini kullandı.

BM Genel Sekreteri Guterres, BM Güvenlik Konseyinde düzenlenen üst düzey İsrail-Filistin oturumundaki konuşmasında Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'de gerçekleştirdiği saldırıları kınayarak, sözlerini şu şekilde sürdürmüştü:

"Ancak Hamas saldırılarının durduk yere ortaya çıkmadığının da bilincinde olmalıyız. Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz tutuluyor. Topraklarının adım adım yerleşim yerleri tarafından ele geçirilmesine ve şiddete şahit oluyor.

Ekonomileri yıkılmış, insanlar yerlerinden edilmiş ve evleri yerle bir edilmiş durumda. Siyasi çözüme olan inançları yok olmaya başladı."

Guterres'in BM Güvenlik Konseyi'nde yaptığı açıklamalardan dolayı kendisiyle görüşmesini iptal ettiğini aktaran Cohen, "Guterres, BM'nin en önemli ülkeleri olan ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa'yı temsil etmiyor." değerlendirmesinde bulundu.

İsrail'in BM Daimi Temsilcisi Gilad Erdan ise "BM ve bölgemizde konumlu BM yetkilileriyle ilişkilerimizi gözden geçireceğiz." diye konuştu.

Guterres'in ifadelerini "teröre destek vermek" olarak değerlendiren Erdan, İsrail'deki BM yetkililerinin de tarafsız davranmadığını iddia etti.

BM: Henüz iptale ilişkin bilgilendirilmedik

BM Sözcülüğü ofisi de konuya ilişkin AA muhabirine açıklama yaptı.

Cohen'in, sosyal medya platformundaki paylaşımının görüldüğü aktarılan açıklamada, "İptale ilişkin henüz bize resmi bir bilgilendirme yapılmadı." ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, BM Güvenlik Konseyinde söylenenlere ilişkin yorum yapılmayacağı kaydedildi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın