Dolar
41.70
Euro
48.62
Altın
3,980.40
ETH/USDT
4,477.50
BTC/USDT
121,483.00
BIST 100
10,814.11
Dünya, İsrail’in Gazze saldırıları

Filistinli aile Gazze'nin en eski hayvanat bahçesinin sakinlerini yaşatmak için yoğun çaba harcıyor

İsrail'in saldırıları nedeniyle güneydeki Refah kentinden hayvanlarıyla göç etmek zorunda kalan Gazze Şeridi'nin en eski hayvanat bahçesinin sahibi Fethi Cuma, uluslararası kuruluşlara yardım çağrısı yaptı.

Gülşen Topçu, Anas Zeyad Fteha  | 07.10.2025 - Güncelleme : 07.10.2025
Filistinli aile Gazze'nin en eski hayvanat bahçesinin sakinlerini yaşatmak için yoğun çaba harcıyor Fotoğraf: Abdalhkem Abu Riash/AA

Gazze

İsrail'in Gazze'ye saldırıları ikinci yılını doldurdu. Bu süre zarfında Filistinliler defalarca yerinden edildi ve açlıkla bir nevi "imtihan" edildi. İnsanların yaşadığı bu durumdan hayvanlar da nasibini aldı.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Fethi Cuma, 1991 yılında Refah kentinde kendi imkanlarıyla Gazze Şeridi'nin ilk hayvanat bahçesini kurdu. Soykırım öncesinde ailelerin çocuklarını getirdiği, bayramlarda, özel günlerde ve tatillerde pek çok ziyaretçi ağırlayan hayvanat bahçesi, içindeki kafeteryalar ve oyun alanlarıyla büyük ve güzel bir eğlence merkeziydi.

Ancak saldırıların başlamasıyla Cuma ailesi ve hayvanları için de kötü günler başladı. Cuma ailesi, saldırılarla birlikte hayvanlarını önce Refah'tan Han Yunus'a oradan da Deyr el-Belah'a taşımak zorunda kaldı.

Ulaşım vasıtalarının ve hatta "yolun" olmadığı bir coğrafyada insanlar bir yerden bir yere göç etmekte zorlanırken Cuma ailesi hayvanlarıyla bu işi yapmak zorunda kaldı. Tabii pek çoğunu da geride bırakarak.

Cuma ailesi, şimdilerde Gazze'de yaşanan kıtlık nedeniyle hayvanlarını doyurmakta çok zorlandıklarını ifade ediyor ve uluslararası kurumlara hayvanlarını Gazze dışına çıkarma çağrısı yapıyor.

Hayvanat bahçesinin sahibi Fethi Cuma, hayvanlarla birlikte göç ve onlara yiyecek temin etme konusunda yaşadıkları sıkıntıları anlattı.

"Göç sırasında yaşadıklarımızı tarif dahi edemem" diyen Fethi, şöyle konuştu:

"Hayvanların büyük kısmını Refah'ta bıraktık. Bunların arasında büyük aslanlar, kurt, tilki, koruma köpekleri ve devekuşları vardı. Yanımıza sadece maymun, papağan, sincap, kartal ve küçük aslanları alabildik. Refah'ta kalanlara ne oldu bilmiyoruz. Göç hayattaki en zor şey. İnsan olarak göç etmek bile zor bunu bir de hayvanlarla yapmak çok daha zor. Hem üzücü hem de çok maliyetli."

Yiyeceklerini hayvanlarla bölüşüyorlar

Hayvanlarla birlikte yaşadıklarını ve yiyeceklerini bile bölüştüklerini kaydeden Fethi, "Durum düzelinceye kadar hayatta kalmaları için çalışacağız. Biz ne yiyorsak onlar da aynısını yiyor. Fasulye, mercimek yiyorlar. Aslanlarda ise çok büyük sıkıntı yaşıyorum. Bulabilirsek ölmüş at ve eşek eti veriyoruz ama bunları bulup hayvanlara getirmek de maliyetli." dedi.

Aslanların stres altında olduğu için zayıfladığını ve psikolojilerinin bozulduğunu ifade eden Fethi, bu yüzden yerlerini değiştirmek zorunda kaldığını aktardı.

Hayvanlar geçim kaynağıyken aileye yük haline geldi

Fethi Cuma'nın kızı Dalya Cuma ise saldırılar öncesindeki güzel hayatlarının 180 derece değiştiğini ve ailenin tek geçim kaynağını kaybettiklerini ifade etti.

Dalya, hayvanlarla birlikte ve bombardıman altında Refah'tan Han Yunus'a oradan da Deyr Belah'a yaptıkları göçlerin çok zor ve maliyetli olduğunu ve ailenin bütün bunların masrafını kendi cebinden karşıladığını anlattı.

Göçler sırasında aslan, kanguru ve devekuşu gibi bazı büyük hayvanları bırakmak zorunda kaldıklarını, bazılarının yolda bazılarının da saldırı başında öldüğünü paylaşan Dalya, hayvanların telef olmasının aileye verdiği maddi zararın da büyük olduğunu vurguladı.

Hayvanlara yiyecek ve ilaç temin etmenin de çok zor ve maliyetli olduğuna işaret eden Dalya, "Gazze'de yaşanan kıtlık nedeniyle çok zor dönemlerden geçiyoruz. Hem kendimize hem hayvanlara yiyecek bulmakta çok zorlanıyoruz. Sadece hayatta kalmalarını sağlayacak kadar yiyecek temin edebiliyoruz. Sonuçta onlar da can taşıyor, mecburen yiyecek bulmak zorundayız." dedi.

Yer olmadığı için hayvanlarla birlikte yaşadıklarını ve korktuklarını söyleyen Dalya, "Ben bir çadırda yaşıyorum. Çadırın yanında hayvan kafesi var. Yanında aslan kafesinin olduğu bir yerde uyumak korkunç oluyor. Korkudan bazen kabus görüyorum. Biz şuan bu hayvanlara sadece kalacak yer sağlayabiliyoruz, güvenliklerini sağlayamıyoruz." diye konuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın