Dolar
42.94
Euro
50.61
Altın
4,393.87
ETH/USDT
2,988.70
BTC/USDT
88,124.00
BIST 100
11,184.72
Dünya

Dünya Kiliseler Birliğinden AB'ye, İsrail'e yaptırım ve silah ambargosu çağrısı

WCC-EAPPI Yerel Koordinatörü Majlaton, dünyanın Gazze'de benzeri görülmemiş bir insanlık felaketine tanık olduğuna işaret ederek, AB'ye, İsrailli yetkililere yaptırım ve İsrail'e silah ambargosu uygulanması çağrısında bulunduklarını kaydetti.

Muhammet İkbal Arslan  | 30.12.2025 - Güncelleme : 30.12.2025
Dünya Kiliseler Birliğinden AB'ye, İsrail'e yaptırım ve silah ambargosu çağrısı

Cenevre

Dünya Kiliseler Konseyi Filistin ve İsrail'deki Ekümenik Eşlik Programı (WCC-EAPPI) Yerel Koordinatörü İskandar Majlaton, İsrail'in Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria'daki baskı ve saldırıları ile WCC yetkililerinin Avrupalı politika yapıcılarla görüşmesine ilişkin AA muhabirinin sorularını yazılı yanıtladı.

WCC'nin Filistin ve İsrail'deki şiddet döngüsü ve yaşanan büyük acılar karşısında dehşete kapıldığını belirten Majlaton, "Pozisyonumuz, uluslararası hukuka, insan haklarına ve her insanın Tanrı tarafından bahşedilmiş onuruna olan temel inancımıza dayanıyor. Sivillere yönelik tüm saldırıları kesin bir dille kınıyoruz." ifadelerini kullandı.

Majlaton, WCC'nin Hamas'ın 7 Ekim 2023'te gerçekleştirdiği saldırıları insanlığa karşı suç olarak kınadığını hatırlatarak, "İsrail'in Filistin halkına yönelik toplu cezalandırmasını uluslararası hukukun ve ahlaki vicdanın ihlali olarak sürekli kınadık. Dünya, Gazze'de benzeri görülmemiş bir insanlık felaketine tanık oluyor. Burada çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere binlerce sivil öldürüldü. Neredeyse tüm nüfus yıkım, kıtlık ve hastalık arasında yerinden edildi." değerlendirmesinde bulundu.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Gazze'deki bu trajik şiddet döngüsünün Ekim 2023'te başlamadığının altını çizen Majlaton, bunun 10 yıllardır süren işgalin, Gazze'ye uygulanan ablukanın ve sistemik eşitsizliğin bir sonucu olduğuna işaret etti.

Majlaton, "(Gazze'deki abluka) Bu durum güvensizliği sürdürdü ve adil bir barış umudunu aşındırdı. WCC Merkez Komitesi, Haziran 2025 tarihli bildirisinde İsrail'in Filistin halkına dayattığı apartheid sistemini tanıdı ve kınadı." ifadelerini kullandı.

Gazze'nin yanı sıra Doğu Kudüs dahil işgal altındaki Batı Şeria'da artan baskıdan derin endişe duyduklarını belirten Majlaton, buradaki yoğunlaşan şiddet, yasa dışı yerleşimlerin genişlemesi, ev yıkımları ve sistemik insan hakları ihlallerinin, uluslararası hukuk normlarına ve çok sayıda BM kararına aykırı olduğunu ve Filistin halkı için sürekli korku ortamı oluşturduğunu bildirdi.

Majlaton, 1-4 Aralık'ta WCC-EAPPI ekümenik temsilcileri ile diğer yetkililerden oluşan bir heyetin Brüksel'de Avrupalı ​​politika yapıcılarla görüştüğünü hatırlatarak, "Bu lobi faaliyetinin amacı, öncelikle Doğu Kudüs'teki kötüleşen koşullara odaklanarak, Filistin'deki insan hakları durumuna ilişkin doğrudan görgü tanığı anlatımlarını paylaşmaktı." bilgilerini verdi,

Heyetin, Avrupa Parlamentosu üyeleri, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Servisi yetkilileri ve Brüksel merkezli sivil toplum ile kilise örgütlerinin temsilcileriyle görüştüğünü aktaran Majlaton, AB'nin özellikle Batı Şeria'yı parçalamak ve yaşayabilir bir Filistin devletini imkansız hale getirmekle tehdit eden E1 yerleşim projesinin olduğu bölgedeki yasa dışı yerleşimi önlemek için harekete geçmesinin önemine işaret etti.

Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin, onlara ve mallarına yönelik saldırıların artmasının endişe verici olduğunu kaydeden Majlaton, AB'nin, çoğu zaman cezasız bir şekilde gerçekleşen bu eylemleri önlemek için de harekete geçmesi gerektiğinin altını çizdi.

Majlaton, Filistinlilerin zorla yerinden edilmesi ve ibadet özgürlüğüne yönelik ihlaller konularında da AB'nin adım atması gerektiğini vurguladı.

"AB'yi açıklamalardan öteye geçmeye ve somut adımlar atmaya çağıran bir dizi politika önerisi sunduk"

İbadet özgürlüğü ihlallerinin politika yapıcılar arasında büyük etki oluşturduğuna değinen Majlaton, şunları kaydetti:

"Özellikle Paskalya'da ve ramazan ayında Hristiyanlar ve Müslümanlar üzerindeki ciddi kısıtlamaları vurguladık. Örneğin, 2025'te Batı Şeria'daki Hristiyanların sadece küçük bir kısmı Paskalya ayinleri için izin aldı ve Kutsal Kabir Kilisesi'ne erişim ciddi şekilde sınırlandırıldı. AB'yi açıklamalardan öteye geçmeye ve somut adımlar atmaya çağıran bir dizi politika önerisi sunduk. Bunlar arasında AB-İsrail Ortaklık Anlaşması'nın askıya alınması, yasa dışı yerleşim faaliyetlerinden sorumlu İsrail yetkililerine yaptırım ve İsrail'e silah ambargosu uygulanması çağrıları yer aldı."

Avrupalı politika yapıcıların ciddi endişeli tepkiler verdiklerini bildiren Majlaton, muhataplarının, özellikle sahada gördüklerini ve deneyimlediklerini paylaşan ekümenik refakatçilerin kişisel tanıklıklarından çok etkilendiğini belirtti.

Majlaton, "Bu birinci elden anlatımlar son derece ikna edici olurken, istatistiklerin tek başına aktaramayacağı insani bir boyut sunuyor. İbadet özgürlüğünü koruma ihtiyacı konusunda açık bir fikir birliği vardı ve AB'nin uluslararası hukuku daha kararlı bir şekilde nasıl destekleyebileceği konusunda bir tartışmaya açık bir yaklaşım sergilendi." ifadesine yer verdi.

Gazze'de yaşananların, uluslararası düzenin temellerini sarsarak dünya barışı umutlarını derinden zedelediğine değinen Majlaton, WCC'nin, barışın ancak adalet ve uluslararası hukuk temelleri üzerine inşa edilebileceğine inandığını vurguladı.

"Kınama sözlerinin yeterli olmadığına inanıyoruz"

Majlaton, Gazze'deki krizin dünya barışını çeşitli kritik şekillerde etkilediğini söyleyerek, bunlar arasında uluslararası hukukun zarar görmesi, ahlaki ve etik ilkelerin zayıflatılması, bölgesel ve küresel kutuplaşmanın körüklenmesi ile şiddet döngülerinin sürdürülmesinin yer aldığını anlattı.

WCC'nin, Gazze'deki şiddeti sona erdirmek ve adil bir barış inşa etmek için kararlı olarak harekete geçilmesi konusunda Hristiyan dünyasına ve tüm uluslararası topluma acil çağrıda bulunduğunu aktaran Majlaton, bunun, saldırıların sona ermesinin yanı sıra yaklaşımda temel bir değişiklik için de geçerli olduğunu vurguladı.

Majlaton, "Kınama sözlerinin yeterli olmadığına inanıyoruz, somut eylemler gerekli. Uluslararası topluma ve özellikle hükümetlere kalıcı bir ateşkes ve insani yardıma erişim sağlama, uluslararası hukuku ayrımcılık yapmadan uygulama, (İsrail'e) yaptırımlar ve silah ambargoları uygulama ile Filistin topraklarının işgali ve ablukasına son verme çağrısında bulunuyoruz. Gazze'ye uygulanan yasa dışı ablukayı kaldırmak ve Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını onaylamak için anlamlı siyasi süreçlere katılmalılar." değerlendirmesinde bulundu.

Hristiyan dünyasına da seslenen Majlaton, 352 üye kilise ve dünya genelindeki Hristiyanları adalet ve barış için harekete geçmeye ve bölgedeki halk için dua etmeye çağırdı.

Majlaton, "Kiliseleri, Filistin halkına yönelik zulmünü haklı çıkarmak ve İsrail devletini uluslararası hukuk kapsamındaki yasal ve ahlaki sorumluluklarından muaf tutmak için kullanılabilen, genellikle 'Hristiyan Siyonizmi' olarak tanımlanan bazı teolojik pozisyonlara meydan okumaya çağırıyoruz." ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.