Diasporadaki İhvan 'yarım kalan devrimi' tartışıyor
Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Sözcüsü Dr. Talat Fehmi,İhvan'ın bulunduğu ülkelerde saygı ve "iç işlerine karışmam" prensibiyle çalışmalarını yürüttüğünü bildirdi.

Istanbul
İSTANBUL
Mısır'da 3 Temmuz 2013’te gerçekleşen askeri darbeden sonra Türkiye'de yaşamını sürdüren Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Sözcüsü Dr. Talat Fehmi, 3 Temmuz 2013’te Abdulfettah Sisi yönetiminde gerçekleşen askeri darbeden sonra yurt dışına çıkan İhvan diasporasının bulundukları ülkelerdeki çalışmalarını, devrim sürecini ve askeri darbeyi AA muhabirine değerlendirdi.
Ocak devriminin Mısır vatandaşlarını özgürleştirmeyi, iradeyi geri döndürmeyi, özgür bir vatan ve demokratik seçimlere ulaşmayı, insan haklarına ve onuruna saygı gösterilmesini sağlamayı amaçlayan büyük bir devrim olduğunu ifade eden Fehmi, Mısır’ın Arap ve İslam aleminin kalbi olduğunu, Mısır'da yaşanacak her değişimin, bölgede de değişim yaratacağını söyledi.
Fehmi, Mısır’da yaşanan değişimin yarattığı küresel yankıya işaret ederek, "Mısır devrimi Arap ve İslam dünyasındaki tüm özgürlük arayanlar için bir umut oldu ve olmaya devam edecek. Darbe, Mısırlı bir grup askerin elleriyle yapıldı ancak aslında küresel bir darbeydi çünkü geniş çaplı bölgesel ve küresel destek aldı. Dr. Muhammed el-Baradey bunu 'dünyayı 6 ay Mursi'den vazgeçmeleri ve darbeyi kabul etmeleri konusunda ikna etmeye çalıştım' ifadesiyle ortaya koyuyor." şeklinde konuştu.
"İhvan yok olursa devrim de yok olur sanıyorlar"
Dr. Fehmi, Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nı yok ederek devrimi yok edeceklerini sananların büyük bir yanılgı içinde olduğunu belirtti.
Karalama, merkezlerini yakma, mallarına, paralarına el koyma ve maddi manevi zarar vererek İhvan’ı yıkmaya çalışanlar olduğu görüşünü dile getiren Fehmi, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Onlar İhvan'ın devrimci güçlerin sert çekirdeği, öncüsü olduğunun tamamen farkındalar. Tahrir Meydanı'nda bariz ve seçkin bir şekilde bulundular. Cemel hadisesinde cesur bir duruş sergilediler. Onlar olmasaydı devrim daha başlarında biterdi. Onlar İhvan'ın kararlılığı, canlarından kanlarından vazgeçen kurbanlar sayesinde bu topraklarda devrimin hareketliliği ve yayılmasının devam ettiğinin farkında. İhvan yok olursa devrim de yok olur diye düşünüyorlar. Belki de İhvan'ın köklü, tarihi ve mensuplarının kalplerindeki inanca dayanan bir fikir olduğunu bilmiyorlar. Dolayısıyla Kral Faruk, Abdunnasır, Enver Sedat, Mübarek devirlerinden darbecilere kadar varan İhvan'ı kökünden kazıma girişimleri başarısız oldu. İhvan, destekleyenleri ilkeleri ve hedefleri olan dünyada yaygın büyük bir İslami güç. İhvan konumunu değiştirmez, fikirleri ve ilkeleri üzerinde pazarlık yapmaz."
"Bu savaş İhvan ile darbecilerin savaşı değil"
Dr. Talat Fehmi, Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın büyük bedeller ödediğini ancak fikir ve inançlarından hiçbir ödün vermediğini vurguladı.
Müslüman Kardeşler Teşkilatı diasporasının çalışmaları hakkında bilgiler veren Fehmi, şunları kaydetti:
"Bedeli büyük ve ağır olabilir ancak İhvan fikir ve inanç olan hala mevcuttur. İhvan bulunduğu ülkelerde çalışmalarını yürütüyor çünkü kendilerini ağırlayan ülkelerde saygı ve içişlerine karışmam prensibiyle hareket ediyor. İhvan bulunduğu her yerde bu ilkeleri hesaba katarak çalışır. İhvan darbeyi ortadan kaldırma, başarısız kılma konusunda açık bir vizyona sahiptir. Ancak bazı şeylere her zaman dikkat ediyoruz. Bu devrimi, direnişi halkın kucaklamasını önemsiyoruz. Çünkü bu bir halk devrimi. Çünkü İhvan'ın darbecilerce savaşı İhvan ve darbe arasında değil özgürlüğünü isteyen halkla, hükmetmek isteyen darbe arasında. İhvan öncü ve başı çeken olduğu için bu savaş sanki İhvan ile darbeciler arasındaymış gibi görülüyor."
Fehmi, "asrın anlaşması" olarak nitelendirilen Kudüs’ü İsrail’in başkenti yapma projesinin gerçekleştirilmesi için Mısır’da darbe yapıldığı görüşünü dile getirdi.
"Yarım kalan devrimin tamamlanması lazım''
Müslüman Kardeşler Teşkilatı Sözcüsü Dr. Talat Fehmi, Mısır'da silaha başvurmadan yarım kalan devrimin tamamlanacağını bunun için de Mısırlı devrimcilerin birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
Mısır'da iş başında olan darbe yönetimin halk üzerinde ciddi baskılar kurduğunu ifade eden Fehmi, ''Darbe yönetimi, Mısır halkına baskı uygulayarak şiddete ve silaha başvurmasını sağlamaya çalışıyor. Çünkü bu art arda gelen idamlara ve baskılar insanlarda umutsuzluğa ve hayal kırıklığına neden oluyor." dedi.
Darbe yönetimin de tam istediği şeyin bu olduğunu ifade eden Fehmi, "Ama devrimcilerin silaha sarılmasının Mısır'ın parçalanması anlamına geldiğini biliyoruz. İdamların durdurulması için doğru yol, devrimin tamamlanması, Mısır'ın eski gücünü kazanması ve özgürlüklerin geri dönmesi ile olacak. Demokrasinin yeniden inşa etmek için bu darbeyi ortadan kaldırmak zorundayız bu da ancak devrimcilerin göstereceği birliktelikle olur." diye konuştu.
"Yardımlaşarak düşürdük"
Mısır'da askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi döneminin Enformasyon Bakanı Salah Abdulmaksud da devrimin başlangıçta gençlik devrimi olduğuna dikkati çekti.
Gençlerin gösterisinin 25 Ocak'ta sınırlı talepler için başladığını dile getiren Abdulmaksud, "Ama Tunus devrimi, onlara değişim imkanının ilhamını verdi. Biz basit şeyleri istemek için çıktık ama Tunuslular Zeynel Abidin'i devirmekte bizi geçti. Bu da bize Mübarek'i devirmenin mümkün olduğunun ümidini verdi." diye konuştu.
Abdulmaksud, Arap Baharı'nın Tunus'ta başladığını, daha sonra Mısıra geçtiğini belirterek, şunları anlattı:
"Tunus, Mısır, Libya ve Yemen'de başarılı oldu. Sonra Suriye'de duraksadı ve süreç uzadı. Bazı Arap yönetimleri, değişim rüzgarlarından, Arap Baharı'nın rüzgarının onlara esmesinden korktular. Arap Baharı'na büyük bir komplo kuruldu ama sanırım halklar özgürlüklerini, haysiyetlerini ve adil yaşamlarını geri alacak.
Mısır halkının özgürlüğe, adalete, demokrasiye ve güzel yaşamaya ne çok ihtiyacı var. Biz Mübarek'i farklı fikir, siyasi görüş ve sosyal farklılığa rağmen yardımlaşarak düşürdük ve rejimi devirmeyi başardık. Tekrar birleşmeden kanlı darbeyi deviremeyiz. Daha dünün ortakları koltuk ve yönetim hırsından dolayı birbirleriyle anlaşamadılar. Mısırlılara diyorum ki ümitvar olun, hayır geliyor. Ama bunun için çalışmaya, dayanışmaya, dik durmaya ve zulme karşı gelmeye ihtiyaç var."
Muhabir: Gülsüm İncekaya-Muhammed Shekh Yusuf-Safiye Karabacak-Halis Akyıldız
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.